Terör örgütü PKK/YPG, "ademi merkeziyetçiliği" öne sürerek Suriye'de entegrasyon sürecine henüz yanaşmadı
Terör örgütü PKK/YPG, Şam yönetimiyle 10 Mart'ta imzaladığı entegrasyon mutabakatına rağmen silahlı yapısını dağıtma ve merkezi orduya katılma yönünde somut adımlar atmazken, "ademi merkeziyetçilik" gibi taleplerle süreci uzatan politikalar izledi.
Beyrut/Şam
Suriye'de 8 Aralık 2024'te Baas rejiminin devrilmesinin ardından kurulan yeni yönetim, ülkedeki silahlı yapıları devlet çatısı altında toplama hedefine öncelik verdi.
Bu kapsamda muhalif askeri gruplar, Savunma Bakanlığı bünyesinde birleşme kararı alarak yeni yönetime destek verdi. Atılan bu adım sahada önemli ölçüde birlik ve merkezi otoritenin tesis edilmesine katkı sundu.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
"Tek devlet, tek ordu ve tek egemenlik" ilkesini benimseyen Şam yönetimi, bu çerçevede devrik Beşşar Esed rejimiyle geçmiş dönemde yakın ilişkileri bilinen PKK/YPG ile ayrı bir entegrasyon süreci başlattı.
ABD'nin yeni Suriye yönetimine verdiği destek ve artan baskılar sonucu, SDG adını kullanan PKK/YPG, 10 Mart'ta Şam'da bir mutabakat metni imzaladı. Söz konusu mutabakat, terör örgütünün Suriye ordusuna entegre edilmesini öngörüyor.
Ancak sahadaki gelişmeler, anlaşmanın fiilen uygulanmadığını gösteriyor. PKK/YPG, Halep'in bazı mahalleleri ile Fırat’ın doğusundaki bölgelerde işgalini sürdürürken, silahlı yapısını dağıtma ve merkezi orduya katılma yönünde somut bir adım atmadı.
Mutabakatta belirtilen süre dolmak üzere
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Ferhad Abdi Şahin arasında 10 Mart'ta, Suriye topraklarının birliğini vurgulayan ve bölünmeyi reddeden bir anlaşma imzalandı.
Mutabakat metninde, "Suriyelilerin, dini ve etnik kökenlerinden bağımsız olarak, liyakate dayalı şekilde siyasi süreçlere ve devlet kurumlarına katılım ve temsillerinin güvence altına alındığı" kaydedilirken, "Kürt toplumu, Suriye devletinin asli bir bileşenidir ve Suriye devleti, vatandaşlık hakkını ve tüm anayasal haklarını garanti altına alır." maddesine yer verildi.
Metinde öne çıkan diğer ifadeler ise şöyle:
"Suriye topraklarının tamamında ateşkesin sağlanması; kuzeydoğu Suriye'deki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır kapıları, havaalanı, petrol ve gaz sahaları da dahil olmak üzere, Suriye devleti yönetimiyle bütünleştirilmesi; Suriye devletinin, Esed rejiminin kalıntıları ve ülkenin güvenliği ile birliğini tehdit eden tüm unsurlara karşı mücadelesine destek verilmesi, bölünme çağrıları, nefret söylemi ve Suriye toplumunun tüm bileşenleri arasında fitne yayma girişimlerinin reddedilmesi; yürütme komitelerinin, anlaşmanın bu yılın sonunu aşmayacak şekilde uygulanması için çalışması."
YPG/PKK'nin "ademi merkeziyetçilik" ısrarı ve süreci uzatma çabaları
Suriye'deki petrol sahalarının yüzde 70'inden fazlasının, halihazırda terör örgütünün işgal ettiği bölgelerde bulunduğu biliniyor. Kurduğu illegal idari yapıyı ve sahadaki fiili işgalini korumak isteyen terör örgütü PKK/YPG, entegrasyon sürecinde "ademi merkeziyetçilik" modelinde ısrar ediyor.
Örgüt elebaşlarının sık sık "tek çözüm" diyerek sunmaya çalıştığı bu talep, Şam yönetiminin benimsediği anlayışıyla çelişirken, süreci geciktiren başlıca unsurlardan biri olarak değerlendiriliyor.
Ayrıca, SDG adını kullanan PKK/YPG'nin, Suriye ordusuna blok halinde mi yoksa silahlı unsurların bireysel entegrasyonu yoluyla mı katılacağına ilişkin belirsizliğin de sürecin ilerlemesini zorlaştırdığı ifade ediliyor.
Şam yönetimi: PKK/YPG, süreci ağırdan alıyor
Şam yönetimi ise mutabakatta yer alan başlıkların sahada somut adımlarla hayata geçirilmesini bekliyor.
Bu kapsamda sınır kapıları ile petrol ve gaz sahaları gibi stratejik noktaların doğrudan devlet kontrolüne devredilmesini isteyen Şam, PKK/YPG'nin süreci ağırdan alan bir tutum sergilediğini vurguluyor.
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, 22 Aralık'ta Şam'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile düzenlediği ortak basın toplantısında, SDG'nin entegrasyon sürecinde somut bir adım atmadığını ve oyalama politikası izlediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Şara'nın Basın Danışmanı Ahmed Zeydan da 26 Aralık'ta sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, seçeneklerin giderek azaldığına dikkati çekerek, SDG'nin, imza attığı taahhütleri yerine getirmemesinin sorumluluğunu üstlenmesi gerektiğini belirtti.
PKK/YPG'nin bazı talepleri basına sızdı
Suriye ve Arap basınından bazı kuruluşlar, SDG ve Şam hükümetinin anlaşmaya yakın olduğunu yazdı.
Suriye televizyonunun özel bir kaynağa dayandırdığı haberinde, PKK/YPG'nin Fırat'ın doğusunda 3 ayrı bölgede konuşlandırılacak ve doğrudan Savunma Bakanlığına bağlı olacak 3 askeri tümenin oluşturulmasını talep ettiği ileri sürüldü.
Ayrıca örgütün talepleri arasında halihazırda PKK/YPG işgalindeki bölgelere Suriye ordusunun girmemesinin de yer aldığı iddia edildi. Haberde, ABD baskısı altında yürütülen sürecin 3 ay daha uzatılabileceği ihtimaline yer verildi.
Örgüt, entegrasyon süreci sürerken yerleşimlere ve ordu mevzilerine saldırdı
PKK/YPG, yürütülen sürece paralel olarak işgali altında tuttuğu bölgelerden Halep ile Fırat'ın batısındaki yerleşimlere yönelik saldırılarını sürdürüyor.
Terör örgütü, Halep'in doğusundaki Tişrin Barajı çevresinde konuşlu Suriye ordusu mevzilerine sık sık roket saldırıları düzenlerken, Halep kent merkezindeki Eşrefiyye ve Şeyh Maksud mahallelerinden de çevredeki yerleşimleri hedef alıyor.
Örgütün 22 Aralık'ta Halep kent merkezindeki sivil yerleşimlere yönelik topçu ve havan saldırılarında 2 sivil hayatını kaybetmiş, 13 sivil yaralanmıştı.
Türkiye süreci yakından izliyor
Suriye yönetimiyle bölgesel ve güvenlik konularında temaslarını sürdüren Türkiye de PKK/YPG'nin mutabakata ilişkin yaklaşımını yakından takip ediyor.
Dışişleri Bakanı Fidan, 22 Aralık'ta Şam'a yaptığı ziyarette, PKK/YPG'nin Şam yönetimiyle entegrasyon görüşmelerinde çok fazla ilerleme kaydetmeye niyeti olmadığını belirtmişti.
Suriyeli yetkililerle Şam'ın "SDG" adını kullanan terör örgütü PKK/YPG ile yürüttüğü müzakerenin gidişatıyla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını aktaran Fidan, Türkiye'nin bu konudaki perspektifini koruduğunu bildirmişti.
Fidan, terör örgütü SDG'nin Suriye yönetimine "diyalog ve uzlaşma yoluyla" entegre olmasının ve Suriye'nin istikrar, bütünlük ve refaha kavuşmasının önünde engel olmaktan çıkmasının önemine dikkati çekmişti.
PKK/YPG'nin İsrail ile teması ve Süveyda'daki Dürzilerle ilişkiler
PKK/YPG'nin İsrail ile temasları da entegrasyon sürecine ilişkin tartışmalarda öne çıkan başlıklardan biri oldu.
ABD Merkezli Washington Post'un 23 Aralık tarihli haberinde, özellikle Suriye'de Dürzi ayaklanmasının gündeme geldiği dönemde, terör örgütü ile İsrail arasındaki temasların arttığına değinmişti.
Gazete, İsrail'in Dürzi silahlı grupları destekleyerek SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG üzerinden yardım ettiğini aktardı.
Haberde, söz konusu temasların sahadaki gelişmelere paralel olarak yoğunlaştığı ve örgütün bölgesel dengeler üzerinden manevra alanını genişletmeye çalıştığı değerlendirmesine yer verildi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da 22 Aralık’ta Şam’a yaptığı ziyarette, "SDG'nin belli faaliyetlerini İsrail ile koordinasyon içerisinde götürüyor olması gerçeği, aslında Şam ile yürütülen görüşmelerde de şu anda büyük bir engel teşkil etmekte." demişti.
ABD'nin sürece yaklaşımı
ABD'nin, Şam yönetimi ile PKK/YPG arasında yürütülen entegrasyon görüşmelerine yönelik sürece destek veren açıklamaları dikkati çekiyor.
Bu kapsamda ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile PKK/YPG elebaşı Mazlum Abdi ile ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirdi.
Taraflar arasındaki temaslara ilişkin sık sık açıklamalarda bulunan Barrack, 11 Temmuz'da yaptığı değerlendirmede, "(SDG’ye) Asıl soru şu; onlara ne borçluyuz? Onlara bir devlet içinde kendi bağımsız yönetimlerini kurma hakkını borçlu değiliz." ifadelerini kullanarak, örgüte yönelik net bir mesaj vermişti.
Temmuz ayında da AA muhabirine konuşan Barrack, Şam yönetimi ile PKK/YPG arasında karşılıklı güven bulunmadığını belirterek, bu durumun entegrasyon sürecini uzatabileceğini söylemişti.
Barrack, 1 Kasım’da müzakerelere ilişkin yaptığı değerlendirmede ise "(SDG ile) bir ortak nokta bulmaya çok yakınız." ifadeleriyle sürece ilişkin temkinli iyimserliğini dile getirmişti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
