Dolar
32.53
Euro
34.90
Altın
2,334.19
ETH/USDT
3,150.40
BTC/USDT
64,595.00
BIST 100
9,716.77
Gündem

Dışişleri: Suriye toplantısında ayrılıkçı gündemler reddedilmiştir

Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Suriye konulu 14. Garantörler Toplantısında İdlib ve Fırat’ın doğusu başta olmak üzere sahadaki gelişmeler ve siyasi süreçte gelinen aşamanın ele alındığı bildirildi.

Tuğrul Çam  | 11.12.2019 - Güncelleme : 12.12.2019
Dışişleri: Suriye toplantısında ayrılıkçı gündemler reddedilmiştir

Ankara

Dışişleri Bakanlığından Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da düzenlenen Suriye konulu 14. Garantörler Toplantısı hakkında yapılan açıklamada, "Taraflar, Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne kasteden ve komşu ülkelerin milli güvenlikleri için tehdit oluşturan ayrılıkçı gündemleri reddetmişlerdir. Gayrimeşru sözde öz yönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere terörle mücadele bahanesiyle sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair girişimlerin kabul edilmezliğinin altını çizmişlerdir. Suriye petrol gelirlerine yasa dışı şekilde el konularak transfer edilmesine ilişkin itirazlarını dile getirmişlerdir." ifadesi kullanıldı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Suriye konulu yüksek düzeyli toplantıların 14'üncüsünün 10-11 Aralık'ta düzenlendiği, toplantıda İdlib ve Fırat’ın doğusu başta olmak üzere sahadaki gelişmeler ve siyasi süreçte gelinen aşamanın ele alındığı bildirildi.

"Taraflar, Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne kasteden ve komşu ülkelerin milli güvenlikleri için tehdit oluşturan ayrılıkçı gündemleri reddetmişlerdir." denilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Gayrimeşru sözde öz yönetim teşebbüsleri dahil olmak üzere terörle mücadele bahanesiyle sahada yeni gerçeklikler yaratılmasına dair girişimlerin kabul edilmezliğinin altını çizmişlerdir. Suriye petrol gelirlerine yasa dışı şekilde el konularak transfer edilmesine ilişkin itirazlarını dile getirmişlerdir. Türkiye ile Rusya Federasyonu arasında 22 Ekim 2019 tarihinde imzalanan Mutabakat Muhtırası’nın tüm unsurlarıyla uygulanmasının Fırat’ın doğusunun istikrarlaştırılmasındaki önemini vurgulamışlardır."

Açıklamada, tarafların İdlib’de sükunetin yeniden tesisine ve bölgenin gerginliği azaltma statüsünün korunmasına bağlılıklarını da yinelediği vurgulandı. Son dönemde artan çatışmalar nedeniyle sivil kayıplardan duyulan endişenin ifade edildiği kaydedilen açıklamada, "Siviller ile garantör ülkelerin askeri personelinin güvenliğinin sağlanması için çabalarını yoğunlaştırmada mutabık kalmışlardır. Tarafımızca, rejimin sivilleri ve sivil altyapıyı hedef almasından duyulan kaygı ifade edilmiş; bu saldırılara derhal son verilmesine dair beklentimiz vurgulanmıştır." ifadesi kullanıldı.

Suriye Anayasa Komitesi’nin Cenevre’de çalışmalarına başlamasından duyulan memnuniyetin dile getirildiği açıklamada şunlar vurgulandı:

"Taraflar, Komite’nin çalışmalarını sağlıklı şekilde sürdürmesine olan desteklerinin devamını yinelemişlerdir. Tarafımızca, Suriye muhalefeti ve Birleşmiş Milletler’le yakın eş güdüm içinde, siyasi süreci ilerletmeye matuf çabaların desteklenmeye devam edileceği kaydedilmiştir. Anayasa Komitesi’nin taraflarca mutabık kalınan görev tanımı uyarınca çalışmalarını sürdürebilmesini teminen, rejimin yapıcı bir tutum izlemesinin sağlanmasına yönelik beklentimiz vurgulanmıştır.

Toplantı vesilesiyle, Zorla Alıkonan/Kaçırılan Kişilerin Serbest Bırakılması, Cenazelerin Takası ve Kayıp Şahısların Akıbetinin Tespitine İlişkin Çalışma Grubu da bir araya gelmiştir. Toplantıda, Suriye’de muhalif gruplar ve rejim tarafından gözaltında tutulanların karşılıklı ve eş zamanlı olarak serbest bırakılmalarına ilişkin olarak Çalışma Grubu bünyesinde hazırlanacak müteakip projelerde, Çalışma Grubu usul kurallarına riayet edilmesine yönelik beklentimiz kayda geçirilmiştir."

Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da, Türkiye, Rusya ve İran temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen 14. Garantörler Toplantısı'nın ön görüşmeleri dün tamamlanmıştı. Toplantının ikinci gününde Türkiye, Rusya ve İran ile Beşşar Esed rejimi ve askeri muhalefet heyetlerinin ikili ve üçlü görüşmeleri yapıldı.

Ortak bildiri

Suriye konulu 14. Garantörler Toplantısı'nda Türkiye, Rusya ve İran'ın, Suriye'de terörle mücadele adı altında yasa dışı özerklik girişimleri dahil sahada yeni gerçeklikler oluşturulmaya yönelik tüm çabaları reddettiği bildirildi.

Yayımlanan ortak bildiride, İran, Rusya ve Türkiye'nin, Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliği ve toprak bütünlüğüne bağlılıklarını yineledikleri aktarıldı.

Bildiride, "İran, Rusya ve Türkiye, terörle mücadele adı altında yasa dışı özerklik girişimleri dahil sahada yeni gerçeklikler oluşturulmaya yönelik tüm çabaları reddetti ve Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne zarar vermenin yanı sıra komşu ülkelerin milli güvenliğini tehdit eden tüm ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılığını açıkça ifade etti." değerlendirmesine yer verildi.

Söz konusu ülkelerin Suriye'ye ait petrol gelirlerinin yasa dışı şekilde ele geçirilmesine ve aktarılmasına karşı çıktığı kaydedilen bildiride, İsrail’in Suriye’ye yönelik askeri saldırıları kınandı.

Bildiride, Suriye’nin kuzey doğusundaki durumun tartışıldığı, bu bölgede uzun vadeli güvenlik ve istikrarın ancak ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğü korunarak elde edilebileceği vurgulandı.

Ayrıca bildiride, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde sükuneti sağlamak için İdlib ile ilgili tüm anlaşmaların tam olarak uygulanmasının gerekliliğinin altı çizildi.

Bölgedeki sivil kayıpların üzüntüyle karşılandığı belirtilen bildiride, "Garantör ülkeler, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde uluslararası insani yasalara uygun şekilde sivil nüfusun korunması ve garantör ülkelerin askeri personelinin güvenliğinin korunmasını sağlamak amacıyla somut önlemler almayı kabul etmiştir." ifadesi kullanıldı.

Bildiride, Astana garantörlerinin, Suriye Anayasa Komitesinin çalışmalarını, komite üyeleriyle sürekli temas halinde olarak desteklemeye hazır olduğu aktarıldı.

Komitenin dış müdahale ve zaman dayatması olmadan çalışması gerektiği vurgulanan bildiride, üyelerinin uzlaşmacı ve yapıcı bir şekilde genel olarak anlaştığı noktaları hedeflemesi gerektiği ifade edildi.

Tutukluların karşılıklı şekilde serbest bırakılmasının devam edeceği belirtilen bildiride, ülkede hiçbir ayrım gözetmeksizin ve ön koşulsuz şekilde tüm halka yönelik insani yardımların artırılmasının gerekliliğine dikkat çekildi.

Suriye’de yerinden edilmiş kişilerin asıl ikamet yerlerine gönüllü ve güvenli şekilde dönmelerinin kolaylaştırılmasının önemine işaret edilen bildiride, "Uluslararası topluma, bu konuda uygun katkıları yapması" çağrısında bulunuldu.

Askeri Muhalefet Heyeti Başkanı Ahmet Tuma: Barış Pınarı Harekatı'nı destekliyoruz

Suriye Askeri Muhalefet Heyeti Başkanı Ahmet Tuma, Suriye'de tutukluların serbest bırakılması için Birleşmiş Milletlerin (BM) rejime baskı yapması gerektiğini söyledi.

Tuma, Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da yapılan Suriye konulu 14. Garantörler Toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.

İdlib'deki çatışmaların sakinleşmesi konusunda anlaşmaya vardıklarını belirten Tuma, bu durumun kısmi değil sürekli olmasını istediklerini söyledi.

Görüşmelerde tutukluların durumunu da ele aldıklarına değinen Tuma, "Onların serbest kalması için baskı yaptık. Biz bu konuyu destekliyoruz. Ancak BM ve ilgili tarafları da yükümlülüklerini yerine getirmeye davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Tuma, tutukluların çoğunun düşünceleri için alıkonulduklarına işaret ederek, "BM bunların serbest kalması için rejime baskı yapması gerekiyor. Tutukluların akıbetlerini öğrenmek istiyoruz." dedi.

Toplantıda, Fırat'ın doğusundaki durumu ele aldıklarını aktaran Tuma, "Barış Pınarı Harekatı'nı destekliyoruz. Harekat, Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlayacak ve siyasi çözüme de katkı sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Tuma, Cenevre'deki Anayasa Komitesi çalışmalarını desteklediklerini ancak rejimin bu çalışmaları engellemeye çalıştığını kaydetti.

"DEAŞ ve PYD, bölge halkını tehcirlere zorladı"

Muhalefet sözcülerinden Eymen Asimi de gazetecilere, rejim ve Rusya'nın 8 ayda İdlib'e düzenlediği saldırılara ilişkin video izleterek, bu saldırılarda çok sayıda sivil kayıpların yaşandığını ve söz konusu ülkelerin PYD, PKK gibi teröristleri desteklediğini söyledi.

PYD'nin DEAŞ'lılar gibi çocukları silah altına, kadınları da askere aldığını dile getiren Asimi, "DEAŞ ve PYD bölge halkını tehcirlere zorladı. Bu örgütler onlara uymayan Arap veya Kütleri zorla göç ettirdi." dedi. 

Asimi, söz konusu terör örgütlerinin diğer ortak noktasının petrol kaynaklarına çökmeleri olduğuna işaret ederek, ikisinin de devlet kurmaya çalıştığını söyledi.

Terörle mücadele ettiğini söyleyen Rusya, ABD ve diğer ülkelerin PYD ile görüşmeler yaptığını ifade eden Asimi, "Siyah veya beyaz terör yoktur. PYD'ye destek olanların DEAŞ'a da destek olmasından şüphe duyulur." diye konuştu.

Asimi, İdlib'de Heyet Tahrir Şam'ın oradaki varlığının bölgeye bombardıman için sadece bir bahane olduğunu söyleyerek, İdlib'deki durumların terörle alakası olmadığını, orada insani bir durumun olduğunu sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.