Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel yangını davasında otel sahibinin çapraz sorgusu tamamlandı
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davada, otel sahibi Halit Ergül'ün çapraz sorgusu sona erdi.

Bolu
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin aileleri, sanık yakınları ve taraf avukatları katılıyor.
- Kartalkaya'daki otel yangınında yakınlarını kaybedenler açıklama yaptı
- Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel yangını davasında otel çalışanları savunma yaptı
Salonun içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı, yerleşke etrafındaki cadde ve sokaklar trafiğe kapatıldı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt altına alınan duruşma, otel sahibi tutuklu sanık Halit Ergül'ün çapraz sorgusuna devam edilmesiyle başladı.
Duruşma başında konuşan Mahkeme Başkanı, "Dün sanık yakınlarından birinin hakaret ettiği iddia edildi. Duruşma düzenini bozan tutuklanacak. Herkes kanunlar çerçevesinde beyanda bulunacak. Kimse kimseye hakarette bulunmayacak." dedi.
Yangında 8 yakını hayatını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, ailelere ve müşteki avukatlarına hakaret edildiğini söyleyerek, "Bize parmak sallayan meslektaşımız hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz." ifadesini kullandı.
Duruşmayı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen ile siyasi parti temsilcileri de izliyor.
Otel sahibinin çapraz sorgusu sürüyor
Soru üzerine sanık Halit Ergül, 30 yıldır turizm işinde olduğunu ve 2 otelinin bulunduğunu söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının 16 Aralık 2024'teki denetiminde nerede olduğu sorulan Ergül, "Emir, 'Baba bunlar burada her şeye bakıyorlar, sanki kusur arıyorlar.' dedi. Bolu'daydım." dedi.
Ergül'ün, "Denetlemede tutanak tutuldu mu?" sorusuna, "Tutulmuştur herhalde" cevabı üzerine avukatın, "Tutanak tarihi 22 Ocak 2025 olarak yazılmış. Odalarda duman dedektörünün olduğu yazılmış, duman dedektörü var mı?" sorusuna Ergül, "Uygun denildiği için kendimizi güvende hissettik, duman dedektörü var." karşılığını verdi.
"Kültür ve Turizm Bakanlığının denetmenlerini neden ücretsiz ağırlıyorsunuz, şirinlik mi yapıyorsunuz?" sorusunu Ergül, "Hayır öyle bir şey yapmadım, fatura kesilip kesilmediğini bilmiyorum." şeklinde cevapladı.
Ergül, "Kültür ve Turizm Bakanlığı denetmenlerinden ücret almamanız normal mi?" sorusu üzerine, "Ücret almazsak kusurlarımızı yok mu gösterecekler?" dedi.
"Güvenli olmadığını bilselerdi bizi mühürlerlerdi"
"Denetmenlerin Grand Kartal Otel'de kalma istememe sebebi otelin güvenli olmadığını bilmeleri miydi?" sorusuna Ergül, "Güvenli olmadığını bilselerdi bizi mühürlerlerdi." cevabını verdi.
Ergül, "22 Ocak'tan sonra banka hesaplarında ciddi hareket olmuş, hesaplarda ihtiyati tedbir kararı aldırdığımız için 1 lira bile bulamadık," beyanına karşı, "Otel kapandı, personel ödemeleri, tazminat ödemeleri yapıldı." dedi.
"Kimseyi şikayet etmeyi düşündünüz mü, bunun sorumlusu sizce kim?" sorusunu Ergül, "Denetimi yapmayanlar." şeklinde yanıtladı.
Ergül, "Bilirkişi raporunda yangının çıkış sebebi değil ama LPG konusu ölümlerin artmasının birinci sebebi olarak belirtiliyor." beyanı üzerine, "Bilirkişi raporunda 'LPG kontrol edilseydi yangın birkaç dakika içinde kendi kendine sönebilirdi.' diyor. Biz onun eksiğini bilmiyorduk. Aygaz'la olan sözleşmede 'Aygaz, yılda iki kez denetler.' diyor. Yangınla ilgili eksiklik olursa gazı keser. Biz de tam zannettik." diye konuştu.
"Aygaz'ın 2022'den beri gelmediğinin farkında mısınız, farkında olması gereken kim? sorularına, Ergül, "Hayır." ve "Biz denetimlerden tam geçtik." cevaplarını verdi.
Ergül, müşteki avukatının "bilirkişi raporunda yangın kontrol panelinin yerinde olmadığı ibaresini olduğu" beyanına, "Kriminalciler, birileri almış diye düşünüyorum." şeklinde cevapladı.
"Sizin görevlerinizden en önemlisi denetlemek. Yangının başlamasına sebep olan 'grill plate' cihazındaki termostat bozuk muydu, denetim yaptınız mı, bilginiz var mı?" sorusunu Ergül, "Bilgi sahibi değilim, arkadaşlar bozuk olmadığını söyledi. Bozuk olsaydı gerekli işlem yapılırdı." cevabını verdi.
Ergül, otele ait bir kafenin kiraya verilmesiyle ilgili soruya, kiralandığını bildiğini ama hangi işlemlerin gerçekleştirildiğini bilmediğini savundu.
Sanık Ergül, yönetici olarak oteli denetleyip denetlemediğinin sorulması üzerine, denetleme şeklinde değil de ara ara oteli dolaştığını kaydetti.
"Sprinkler (yağmur söndürme sistemi) ve itfaiyenin belirlediği eksiklikleri gidermenin bedeli ne kadar olurdu?" sorusuna Ergül, "Bilmiyorum ama çok fazla olmazdı." yanıtında bulundu.
Ergül, "Grand Kartal Otel size Gazelle Otel kadar kazanç sağlamadığı için mi yatırımda bulunmadınız?" sorusuna, "Grand Kartal Otel'e yatırımda bulunmadık diye beyanım yoktur. Yatırım tutarı muhasebe kayıtlarından çıkar." cevabını verdi.
Daha sonra sanık avukatlarının da sorularını cevaplayan Ergül, "Sürdürülebilir turizmle ilgili denetimi Bakanlık neden kendi yapmıyor da şirketleri akredite ediyor?" sorusu üzerine, "Sürdürülebilir turizm belgesi olduğundan gelen yabancı misafirlere güvenli imajı vermek için." dedi.
Duruşmada sanık Halit Ergül, sanık avukatlarının sorularını cevapladı.
FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi'nin sürdürülebilirlik açısından diğer otellerini denetleyip denetlemediği sorulan Ergül, konu hakkında bilgisinin bulunmadığını, bunun, muhasebe müdürü tutuklu sanık Kadir Özdemir'in bileceği konu olduğunu söyledi.
Söz verilen Özdemir'in denetime kendisinin bakmadığını söylemesi üzerine kürsüye çağırılan Gazelle Otel Genel Müdürü tutuklu sanık Ahmet Demir, Gazelle Otel'in adı geçen şirket tarafından denetlenmediğini kaydetti.
Çapraz sorgusuna devam edilen Ergül, "Yağmurlama sistemini kim söyleseydi yapacaktınız?" sorusuna, "Kamu kurumlarından kim söylerse söylesin yapacaktım." cevabını verdi.
Yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin'in "Damadınız itfaiye raporunun ardından sizi arayıp tespit edilen eksiklikleri söylüyor. Siz de 'Biz bunları yaparsak otel sezona yetişmez.' diyorsunuz. Bu doğru mu?" sorusunu Ergül, "Hayır." diye cevapladı.
Ergül, soru üzerine belediyeyle görüşüp itfaiye raporunun geri çekilmesi için Gazelle Otel Genel Müdürü Demir'e talimat vermediğini savundu.
"Aşçıbaşının 2023 ve 2024'te verdiği listedeki eksiklikleri neden almadınız, grill plate'i (ızgara plakası cihazı) niye değiştirmediniz?" sorusuna karşılık Ergül, "Aşçıbaşı Reşat Bölük'ün listesindekilerin yüzde 70'ini karşıladık. Listede grill plate cihazı yoktu." dedi.
Söz alan avukat Gültekin, "Gözümüzün önünde bir cinayet senaryosu işleniyor. Son 3 yıldır Etstur'un Gazelle Otel ya da Grand Kartal Otel'e ne kadar yolcu gönderdiğini ve bunlardan ne kadar komisyon alındığını sorar mısınız? Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın elemanları geliyorlar, şoför olarak genel müdür (Ahmet Demir) tahsis ediliyor. Şaka gibi. Yangınla ilgili bir kontrol söz konusu değil. Biz bu 78 canın üzerine oturacak mıyız, siz kendinizi ne sanıyorsunuz? Ey katil şebekesinin başı, böyle mi düşünüyorsun?" beyanında bulundu.
Bu sırada çıkan tartışma üzerine mahkeme başkanı, duruşmaya ara verdi. Bu esnada bazı müştekiler, "Katil Halit" diye bağırarak tepki gösterdi.
Aranın ardından duruşmada, itfaiye eri tutuksuz sanık İrfan Acar'ın savunmasına geçildi. Savunmasının ardından mahkeme başkanın sorularını yanıtlarken baygınlık geçiren Acar'a, duruşma salonuna çağrılan sağlık personelince müdahale edildi. Kendine gelen Acar'ın çapraz sorgusuna başlandı.
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Tuba Köksal ve AK Parti Mersin Milletvekili Havva Sibel Söylemez de duruşmayı bir süre izledikten sonra salondan ayrıldı.
savunma yapan itfaiye eri tutuksuz sanık İrfan Acar, 2016'da Bolu Belediyesinde itfaiye eri olarak işe başladığını, 2020'den beri de görevlendirildiği ruhsat biriminde çalıştığını söyledi.
Grand Kartal Otel'de 16 Aralık 2024'te denetim gerçekleştirdiğini dile getiren Acar, otelin en üst katından en alt katına kadar yaptığı denetimde acil çıkışların ve ışıklı yönlendirmelerin yönetmeliğe uygun olmadığını, acil aydınlatmaların, elektrik uygunluk belgesinin, yağmurlama ile duman tahliye sisteminin olmadığını tespit ettiğini anlattı.
Acar, denetimin ardından tespit ettiği eksiklikleri müdürlüğe bildirdiğini belirterek, "Denetim dilekçesinin iptalini sonradan öğrendim. Yasal süre 15 gündür. Bir nüshasını kendimiz alır, bir nüshasını otele veririz." dedi.
Sanık Acar, 28 Aralık'ta otel bünyesinde kiralanan kafeyi denetimine gittiğini aktararak, denetimde aranan şartlarda eksiklik görmediğini ifade etti.
Muhasebe müdürü tutuklu sanık Kadir Özdemir'le denetimden önce ve sonra farklı tarihlerde yaptığı telefon görüşmelerinin içeriği sorulan Acar, denetime giderken aradığını, diğer görüşmeleri hatırlamadığını savundu.
Mahkeme başkanı, 25 Aralık 2024 tarihli denetim iptal kararını okuyarak, bu tarz iptal kararlarının daha önce alınıp alınmadığını sordu.
Sanık Acar'ın soruya cevap verdiği sırada baygınlık geçirmesi üzerine duruşmaya ara verildi.
Sağlık ekiplerinin müdahalesi sonucu kendine gelen Acar, aranın ardından verdiği cevapta, "Daha önce buna benzer iptal örnekleri oldu." dedi.
Cumhuriyet savcısının "Otelin bütününde yaptığın denetimde 8 eksiklik tespit ettin ama hemen bitişindeki kafeye uygunluk raporu verdin. Kafe için yapılan denetimde neden otelin tamamını tekrar denetlemedin?" sorusunu Acar, "Kafe otelden bağımsız olduğu için oteli denetlemedim." diye yanıtladı.
Acar, "İptal dilekçesi verildiği için 15 gün sonra yapılması gereken ikinci denetime gitmediğinizi söylediniz. Size iptal dilekçesi verildiğini kim söyledi?" sorusuna, "Yazı işlerinden H. A. söyledi." cevabını verdi.
"Denetim dilekçesi iptal edildiği için rapor oluşmamıştır"
Bolu Belediyesi İtfaiye Müdür Vekili tutuklu sanık Kenan Coşkun da yangın felaketinde ekip arkadaşlarıyla 20 saat süren operasyon gerçekleştirdiklerini söyledi.
Dünyanın en büyük 6'ncı otel yangınını yönetmenin kolay olmadığını belirten Coşkun, yangında söndürme ve kurtarma işlemleri yapıldığını kaydetti.
Yangında pencerelere ulaşanları merdivenle kurtardıklarını, daha sonra bina içerisindeki arama tarama çalışmasında 4-5 kişiyi daha kurtardıklarını anlatan Coşkun, "Yangından düşen parçalar omzuma geldi. Üzerinden 6 ay geçmesine rağmen itfaiyenin müdahalesi noktasında tespit edilen hiçbir eksiklik bulunmamıştır. Bu bir tesadüf değil, disiplinli çalışmanın sonucudur." diye konuştu.
Coşkun, hakkındaki suçlamaları reddederek, "Ömrünü itfaiyecilik mesleğine adamış itfaiyeci olarak bulunduğum noktaya tırnaklarımla kazıyarak geldim." dedi.
Sanık Coşkun, "İrfan Acar'ın tespit ettiği eksiklikler bildirilmediği için sorumluluk tarafıma yüklendi. Denetim dilekçesi iptal edildiği için rapor oluşmamıştır. Olmayan rapor nedeniyle suçlama hukuki değildir. Bizim Özel İdare ve Kültür ve Turizm Bakanlığıyla ortak paylaşım sistemimiz bulunmamaktadır." ifadelerini kullandı.
Coşkun, denetim sürecine ilişkin bilgi vererek, şöyle devam etti:
"Denetimle ilgili başvurular yazı işlerine yapılır. Yazı işleri üzerinden itfaiye müdürlüğüne gelir. Program dahilinde denetim ve ruhsat birimi tarafından denetim yapılır. Denetim yapılan otelin merkez ilçe dışında olduğuyla ilgili bilgilendirme yapılmamıştır. İrfan Acar, denetim formunu işletme sahiplerine teslim ettiğini beyan etmiştir. Bu olayda 15 gün süre dolmadan iptal dilekçesi verildiği için süreç sonlandırılmış ve itfaiye raporu oluşmamıştır. Bundan dolayı önüme itfaiye raporu gelmemiştir."
Anneannesinin vefatı nedeniyle 24-27 Aralık 2024'te yıllık izin kullandığını aktaran Coşkun, "İzinde olduğum tarihlerde vekil olarak İrfan Acar atanmıştır. İptal dilekçesini imzaya gönderildiğinde yıllık izinde olduğumdan müdürlük adına imzalayan İrfan Acar'dır." dedi.
Coşkun, mahkeme başkanının "Yangın denetim dilekçesi iptal edilebilir mi?" sorusuna, "Evet edilebilir. İptal edildiği için rapor oluşmaz. Rapor oluşmadığı için başvuru yapan iş yeri açma ruhsatı alamaz ve iş yerini açamaz." ifadelerini kullandı.
Mahkeme başkanı bu cevap üzerine, "Siz yeni açılacak bir iş yeri için örnek verdiniz. Peki daha önce ruhsat alınmış bir işletme, denetim talep etmiş ve yapılan denetimde eksiklik tespit edilmişse bu iş yerinin dilekçesi iptal edilir mi?" sorusunu Coşkun, "Dilekçe kanuna göre alınır. Bunun örneğine bakmak, itfaiyeden istemek lazım." şeklinde yanıtladı.
Daha sonra müşteki avukatlarının sorularını cevaplayan Coşkun, "İptal dilekçesi verilemeyen denetim için 15 günlük süre dolduğunda ne yaparsınız?" sorusuna şu cevabı verdi:
"İptal dilekçesi verilmeseydi, 15 gün sonra yaptığımız ikinci denetimde eksikliklerin giderilmediğini görseydik olumsuzluk raporu düzenleyip işletmeciye verecektik. Mevzuata göre bizim bunun dışında yapacağımız bir şey yoktur."
"Mevcut sorunlar giderilmeden işletme faaliyetlerinin sürdürülmesi ve yangın tedbirleri açısından uygun raporu alınması mümkün mü?" sorusuna Coşkun, "Hayır. İtfaiye açısından mümkün değil." cevabını verdi.
Bunun üzerine "Hangi yükümlülüğü yerine getirmemiştir?" sorusu üzerine Coşkun, "Cevaplarımın yönetmeliğe uygun olmasını istiyorum, o yüzden cevap vermiyorum." dedi.
"Talimat da almadım talimat da vermedim"
Coşkun, yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin'in "İrfan Acar'a hangi eksiklikler var diye sordunuz mu?" sorusuna "Hayır, sormadım." cevabını verdi.
"Bunu görme ihtiyacı hissetmediniz mi?" sorusuna Coşkun'un "Buna cevap vermek istemiyorum." yanıtı üzerine Gültekin, "Sen görme ihtiyacı hissetmediğin için evlatlarım, gelinim ve torunlarım vefat etti." dedi.
Gültekin'in, "Allah rızası için soruyorum, size kim talimat verdi? İrfan Acar'ın tek başına bunu yapması mümkün değil. İrfan'a da soruyorum. Bolu Belediyesi'nden kim talimat verdi?" sorusunu Coşkun, "Talimat da almadım talimat da vermedim." şeklinde yanıtladı.
Öte yandan bir sanık avukatının sanık Coşkun'a soru sorduğu esnada bazı müştekilerle avukatları tepki gösterdi, kısa süreli tartışma yaşandı.
tutuklu sanık Sedat Gülener, uzun yıllar belediyede çalıştığını, 2023 Ocak'ta Belediye Başkan Yardımcılığına getirildiğini, olaydan 6 ay önce itfaiyenin kendisine bağlandığını söyledi.
Gülener, itfaiyenin, oteldeki ve kiraya verilen yerdeki denetim sürecini anlatarak, "Ne yapılan denetimden ne dilekçeden ne bulunan eksiklikten haberim yoktu. Olması mümkün değil. Altımda idari birimler olduğu için onlar yönetiyordu." diye konuştu.
Mücavir alan dışındaki turizm tesislerini denetleme yetkilerinin olmadığını, bunun talep üzerine gerçekleştirildiğini söyleyen Gülener, iptal işleminin de firma tarafından yapıldığını ifade etti.
İmza attığı için işlemleri rapor haline geldikten sonra görebildiğini belirten Gülener, 24 Aralık 2024'te iptal için başvuruyu da göremeyeceğini söyledi.
Gülener, bilirkişi raporunda kendisi hakkında risk analizi yapılmasının beklendiğini belirterek, "Ben bu denetim formlarının hiçbirini görmem. Görmediğim için de risk analizi yapmam." dedi.
Belge iptalinin talep üzerine olduğunu dile getiren Gülener, "Resen bir iptal olmamıştır. İptal yazışmasını ekrana düştüğünde fark edebilirim. İlk gördüğüm yer orasıdır. Öncesinde kimseye yönlendirme yapmam ve bilgi vermem mümkün değildir. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, tutukluluğumun sonlandırılmasını istiyorum." ifadesini kullandı.
Gülener, mahkeme başkanının, bilirkişi raporundaki belediye yetkililerinin tespit ettikleri eksiklikleri kayıt altına alma, bildirme, haber vermesiyle ilgili kısmı okuyarak sorduğu soru üzerine, "Müdürlük tarafımıza bağlandığında ilgili yönetmelikleri okuyoruz ama ne kadar aklımızda kalıyor anca olaydan sonra tekrar bakınca idrak edebiliyoruz. İl Özel İdaresi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ortak sistemimiz yok. Paylaşılabilir kelimesi, emir telakki etmiyor." dedi.
Mahkeme başkanının, bir tanığın "(İtfaiye müdür vekili tutuklu sanık) Kenan Coşkun ve Sedat Gülener'in itfaiye odasında bir evrak yaktığı ve kamera görüntülerini de silmeye çalıştığı" iddiasına ilişkin sorusuna Gülener, "Olay gününden bahsediyorsa o gece İzmir'de görevliydim." cevabını verdi.
Gazelle Otel Genel Müdürü tutuklu sanık Ahmet Demir ile görüşüp görüşmediği sorulan Gülener, "Ahmet Demir hatırladığım kadarıyla itfaiyeyle alakalı bir evrakı olduğunu söyledi. 'Konuları bilmem itfaiye ile görüşürseniz size yardımcı olur.' diye cevap verdim." ifadesini kullandı.
Gülener, hangi birimlerin kendisine bağlı olduğu sorusuna, insan kaynakları, destek hizmetleri, itfaiye müdürlükleri ile AFAD'ın bağlı olduğunu söyledi.
"Ahmet Demir ile dilekçenin iptali konusunda görüştünüz mü?" sorusu üzerine Gülener, "Ne Ahmet Demir ile ne kendi personelimle konuşmadım. Teknik konu olduğu için ben o an dilekçenin iptal edilebileceğini bilmem." dedi.
"Ahmet Demir, 'Evrakı hızlandırabilir miyiz?' dedi mi?' sorusuna, "Hayır" cevabını veren Gülener, "Konuyu öğrenelim yardımcı oluruz?' dediniz mi?" sorusuna, "O, 30 Aralık'ta yapılan arama." yanıtını verdi.
Gülener, "(Muhasebe müdürü tutuklu sanık) Kadir Özdemir'i tanıyor musunuz?" sorusunu, "Tanımıyorum. Ahmet Demir harici kimseyi tanımıyorum, onunla da hiçbir samimiyetim yok." şeklinde yanıtladı.
Mahkeme başkanının HTS kayıtlarını okuyarak, "Ahmet Demir ile Kenan Coşkun arasında irtibatı sen mi sağladın?" diye sorması üzerine Gülener, "Hayır, evrakla alakalı bir bilgim yok, 'İtfaiyeyle görüşün.' dedim." beyanında bulundu.
Mahkeme başkanının, benzer iptal kararlarının olup olmadığını sorduğu Gülener, "Hatırlamıyorum ama diğer müdürlüklerden gelir, itfaiyeden böyle bir şey geldiğini hatırlamıyorum." dedi.
Daha sonra bir müşteki avukatının "(İtfaiye eri tutuksuz sanık) İrfan Acar'ın müdürlüğe vekaleten atamasını siz mi yaptınız?" sorusuna, "Evet, ben yaptım. İnsan kaynakları üzerinden geldi." cevabını veren Gülener, "İrfan Acar'ın tespitlerinden haberdar mıydınız?" sorusuna karşılık "Hayır." dedi.
Gülener, "Bunu düzeltin diyen, size talimat veren, telkinde bulunan, tavsiyede bulunan üst düzey belediye görevlisi oldu mu?" sorusuna "Olmadı." cevabını verdi.
Sanık avukatının, "Kadir Özdemir ile dilekçenin iptaline ilişkin temasınız oldu mu?" sorusu üzerine Gülener, "Hayır, bende telefonu da yok." dedi.
Söz alan müşteki avukatları, İrfan Acar ile Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri tutuksuz sanıklar İbrahim Polat ile İsmail Karagöz'ün tutuklanmalarını talep ederken, sanık avukatları duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katılmayı talep etti.
Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, taleplerin reddine karar verilmesini istedi.
Sanıklar ve avukatları da tutuklama talebinin reddine karar verilmesi talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, SEGBİS talebinin reddine, tutuklama taleplerinin celse sonunda değerlendirilmesine karar verdi.
5 gündür devam eden yargılamada 32 sanığın savunması tamamlanırken, duruşmaya sabaha kadar ara verildi.
Süreç
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi yaralanmıştı.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 98 sayfalık iddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78 kez "olası kastla öldürme" ile "olası kastla kasten yaralama" suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Otelin teknik görevlileri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in de "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi talep ediliyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.