Dolar
40.55
Euro
47.65
Altın
3,337.18
ETH/USDT
3,663.50
BTC/USDT
116,728.00
BIST 100
10,642.60
Analiz

Ekinci'den Şuşa'ya: Azerbaycan medyasının 150 yıllık yolculuğu

Türk medyasının dünyada, özellikle Türkçe konuşan ülkelerde, Arap coğrafyasında ve Afrika'daki etkisi ile Azerbaycan medyasının eski Sovyet coğrafyası ve Doğu Avrupa’daki etkisi birleştiğinde çok büyük bir coğrafyada haber egemenliği doğabilir.

Vüsale Mahirgızı  | 24.07.2025 - Güncelleme : 24.07.2025
Ekinci'den Şuşa'ya: Azerbaycan medyasının 150 yıllık yolculuğu

İstanbul

APA Medya Grubu Genel Direktörü Vüsale Mahirgızı, Azerbaycan medyasının 150 yıllık gelişim sürecini AA Analiz için kaleme aldı.

***

19. yüzyılın başlarında varlıklı ve nüfuzlu Azerbaycanlılar, çocuklarına Batı tarzında eğitim vermeye başladı. Yüzyılın ortalarında ise artık Avrupa eğitimli pek çok Azerbaycanlı aydın ortaya çıkmıştı. Bu aydınlar halkın bilinçlenmesi için çalışmak istiyordu. Ancak şartlar zordu. Aydınlanma fikirlerini Çarlık Rusya'sının baskıcı rejimi altında yerel halk arasında yaymak kolay değildi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

19. yüzyılın sonlarına doğru Çarlık Rusya'sının reform yaptığı görüntüsü vermek için attığı küçük adımlar Azerbaycan aydınları tarafından fırsata çevrildi. Yerel okullar açtılar, dernekler kurdular, yeni eserler yazdılar, tiyatronun temelini attılar ve kültürel-eğitici bir hareket başlattılar.

Bu dönemde Azerbaycan tarihinin en büyük aydınlarından biri olan Hasan Bey Zerdabi ilk gazeteyi yayımladı. 22 Temmuz 1875'te ilk sayısı yayımlanan "Ekinci" gazetesi Azerbaycan'da basının temelini attı. Hasan Bey'in yaptığı iş bir gazete yayımlamaktan öteydi. Bu, Azerbaycan'ın toplumsal, siyasi ve kültürel hayatında yeni bir dönemin başlangıcıydı.

"Ekinci", halkın aydınlanma sürecinin kitleselleşmesi adına atılan ilk adımdı. Hasan Bey gazetenin yayımlanma amacını çiftçilere yeni tarım tekniklerini öğretmek olarak gösterse de, "Ekinci" Azerbaycan halkının fikir tarihinde ilk temellerden biri oldu. Bu gazeteden öğretmenler, aydınlar, okuma imkanı olan herkes faydalanıyordu. "Ekinci" eğitiyor, aydınlatıyor, değiştiriyor, yol gösteriyor, öncülük ediyordu. Bir süre sonra onun izinden "Ziya", "Ziyayi-Qafqaziye", "Keşkül", "Füyuzat" gibi yayınlar doğdu.

Ardından Azerbaycan basını için "Molla Nesreddin" dönemi başladı. Bu yolda aydınların yaydığı ışık Azerbaycan'ı çok kısa ama anlamlı bir tarihe "cumhuriyet" fikrine taşıdı ve bu fikir hayata geçirildi.

Cumhuriyet dönemindeki özgürlük ortamı farklı siyasi kutupların kendi gazetelerini kurmalarına zemin hazırladı. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin resmi yayın organı olan Azerbaycan Gazetesi yayımlandı. Büyük aydın Ceyhun Hacıbeyli Azerbaycan Gazetesi'nin ilk başyazarıydı.

Doğunun ilk cumhuriyetinin sağladığı özgür ortamda farklı siyasi görüşleri yansıtan "İstiklal", "Yeni Hayat", "Kurtuluş" gazeteleri, "Molla Nesreddin", "Şelale", "Zembur", "Mektep ve Hayat" dergileri yayımlanmaya başladı. Ne var ki, ilk Cumhuriyet'in ömrü kısa sürdü.

Sovyetlerin gelişi, sansürün geri dönüşü

Sovyet rejiminin gelişi ve yeni sansür döneminin başlaması Azerbaycan'ın toplumsal, siyasi hayatını ve basın camiasını adeta çöktürdü. Düşünebilen, konuşabilen, halk için bir şeyler yapabilecek pek çok kişi ya öldürüldü ya hapse atıldı ya da sürgüne gönderildi.

Ancak basın ağır sansür koşullarına rağmen Azerbaycan Türkçesiyle yaşamaya devam etti. Cumhuriyet'in mirası olan Azerbaycan Gazetesi "Komünist" gazetesine dönüştürüldü. Bu süreçte, "Sovyet Köyü", "Azerbaycan Gençleri", "Bakü", "Edebiyat" gibi gazeteler; "Yıldız", "Bilim ve Hayat", "Azerbaycan", "Pioner" gibi dergiler yayımlandı.

Elbette, bu yayınların tümü Sovyetlerin ideolojik propaganda araçlarıydı. Çok sıkı sansür uygulanıyordu. Ayrıca, Azerbaycan'da Rus dilini yaymak amacıyla “Bakinski Raboçiy”, “Vışka”, “İzvestiya Azerbaydjan” adında Rusça gazeteler de yayımlanıyordu.

Ancak ağır şartlara rağmen Azerbaycan Türkçesinde yayın yapan basın ve edebiyat varlığını sürdürdü. Bu sayede edebi dil korunabildi, gazeteci kuşağı devam etti, gelenekler yaşatıldı.

Ayrıca, sansürün getirdiği ilginç bir durum da vardı: Gazetelerde sansürcülerin sildiği kelimelerin, cümlelerin yerinde beyaz boşluklar bırakılırdı. O beyaz boşluklar Sovyet dönemi Azerbaycan basınının simgesine dönüşmüştü.

Yeniden özgürlük, sansür sona erdi

Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle Azerbaycan'da başlayan siyasi süreçler basın üzerindeki devlet denetiminin kaldırılmasına yol açtı. Azerbaycan Gazetesi'ne tarihi adı geri verildi. “Meydan”, “Cumhuriyet”, “Sabah”, “Yeni Müsavat”, “525-ci qəzet”, “Şark” gazeteleri, “Ayna-Zerkalo” gibi yayınlar faaliyet göstermeye başladı.

Devlet haber ajansından başka özel ajanslar ve televizyonlar kuruldu. Azerbaycan'ın ulusal lideri Haydar Aliyev 1998'de basına hayat veren tarihi bir kararname imzaladı. Bu kararnameyle birlikte Azerbaycan basını sansürden kurtarıldı. Bu durum basını daha da özgürleştirdi, eleştirel gazetecilik gelişti, medya için reklam piyasası oluştu. Azerbaycan'da Basın ve Enformasyon Bakanlığı lağvedildi, gazeteciler kongre düzenleyerek kendi kendini yöneten bir yapı olan Basın Konseyini kurdu.

Son 5 yıl: Yeni bir aşama

Son 5 yılda Azerbaycan medyasının gelişiminde yeni bir aşamaya geçildi. Medyamız artık daha konseptüel gelişmeye yöneldi. Karabağ zaferi bizi daha büyük bir medya arenasına taşıdı. Zaferle cephede silahlar sustu, savaş bitti. Ancak haber cephesindeki mücadele hala sürüyor.

Bu süreçte Azerbaycan'a saldıran, olayları tek taraflı yansıtan medya kuruluşlarının sayısı hiç azalmadı. Dünyada, özellikle çevremizdeki savaşlarda tüm taraflara eşit söz hakkı tanımamıza rağmen, yıllarca bizim gerçeğimizi görmek istemediler. Azerbaycan ile ilgili haberlerde çoğu zaman üçüncü ülkelerin medya merkezlerine atıfta bulundular. Ancak biz son 5 yılda bu gerçeği değiştirdik.

Artık Azerbaycan hakkında haber yapmak isteyen önce Azerbaycan medyasını izliyor. Bu kanalların referans noktası bizim medyamız. Azerbaycan medyasının 150 yıllık yolculuğunda halkımıza ve dostlarımıza verebileceğimiz en büyük müjde budur: Biz hiçbir zaman ülkemizin bilgi alanını küresel medya şirketlerine veya yabancı medya şubelerine teslim etmedik. Bu noktada, halkımız her zaman haberleri yerli kaynaklardan aldı ve almaya devam ediyor.

Azerbaycan medyası dijitalleşiyor ve dönüşüm sürecini başarıyla yürütüyor. Örneğin, kısa süre önce düzenlenen 3. Şuşa Küresel Media Forumu'nda 52 ülkeyi temsilen 80 medya kuruluşu, 7 uluslararası kurumun temsilcisi yer aldı. Bu etkinlik artık küresel ölçekte kabul görmüş medya tartışma platformlarından birine dönüşmüş durumda. Azerbaycan medyası 150. yılını zafer kazanmış, hayalini kurduğu zafer haberlerini paylaşmış bir medya olarak Şuşa ve Hankendi'de kutluyor. Dünya liderleri Azerbaycan medyasına atıfta bulunarak Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in konuşmalarından alıntılar paylaşıyor.

Aliyev, dünya medyasının da ilgiyle takip ettiği 3. Şuşa Küresel Media Forumu'nda Azerbaycan medyasının faaliyetlerini şöyle değerlendirdi: "Bugün Azerbaycan medyası devlet çıkarlarını koruyabilecek güçtedir. Azerbaycan medyası ülkemize yönelik asılsız suçlamaları gerekçeler, derin analizler ve somut verilerle çürütmede büyük başarılar elde etti. Medya sadece savunma değil, gerektiğinde atağa da geçebiliyor. Bu çok gereklidir."

Gerçek şu ki, bugün Azerbaycan medyası pek çok ülkede okunuyor, analiz ediliyor. Makalelerin Azerbaycan’ın resmi duruşuyla ne ölçüde örtüştüğü tartışılıyor. Bu durum, Azerbaycan medyasının gerçekten büyük bir gelişim yolundan geçtiğini kanıtlar nitelikte. Rahatlıkla diyebilirim ki medyamız artık her türlü karalama kampanyasına cevap verebilecek güce sahiptir ve bu çok önemli, yeni bir gerçekliktir.

Türkiye-Azerbaycan medya kardeşliği

"Vatan Muharebesi" Türkiye ile Azerbaycan medya organları arasındaki bağları daha da güçlendirdi. Kardeş Türkiye'nin devleti ve halkı gibi medyası da bizi yalnız bırakmadı. Türk gazeteciler savaş günlerinde cephede bizimle birlikteydi.

Tartışmasız hatırlıyorum: Tartar'da Azerbaycanlı gazeteciler saldırıya uğramış, Azerbaycan Devlet Televizyonu'nun canlı yayın aracı vurulmuştu. Azertac, APA, Report çalışanları da oradaydı. Yanımızda Anadolu Ajansı ve TRT'nin muhabirleri de vardı.

Zaferimizin ardından İlham Aliyev ve Recep Tayyip Erdoğan'ın imzaladığı Şuşa Beyannamesi kardeşliğimizin yeni siyasi simgesi oldu. 2022'de bu temelden yola çıkarak Türkiye-Azerbaycan Ortak Medya Platformu kuruldu. Bu da birlikte faaliyetimizin yeni temelini oluşturdu.

Türkiye'deki büyük deprem sırasında Azerbaycan hiçbir yetkiliye sormadan yardım uçakları gönderdi. O uçaklarda Azerbaycanlı gazeteciler de vardı. Yine birlikteydik, yine birlikte haber yazdık, acımızı da, kurtarılan her canın sevincini de birlikte haberleştirdik.

Daha sonra Ankara'da katıldığım bir toplantıda aydınlarımızdan biri bu günleri çok güzel ifade etti: "Asrın felaketi sırasında Türkiye'ye dünyanın her yerinden yardımlar, kurtarma ekipleri geldi. Herkes destek oldu. Ama bu felaket üzerine şiirler, yazılar, eserler sadece Türk devletlerinde doğdu." Bu cümleler çok anlamlıydı. Biz birbirimizin ruhunu hissedebiliyoruz. Bu duygusal ve anlamlı bağ profesyonellikle birleşince çok büyük bir güç ortaya çıkıyor. Bu güç sayesinde bilgi alanımıza dış müdahaleler engelleniyor, ağ kurabiliyoruz, haber alanımızı dış etkilerden ve kötü niyetlerden koruyabiliyoruz.

Türk medyasının dünyada, özellikle Türkçe konuşan ülkelerde, Arap coğrafyasında ve Afrika'daki etkisi ile Azerbaycan medyasının eski Sovyet coğrafyası ve Doğu Avrupa’daki etkisi birleştiğinde çok büyük bir coğrafyada haber egemenliği doğabilir. Bu durum sadece profesyonel medya açısından değil, devletlerimizin bilgi güvenliği açısından da çok önemlidir.
Bu nedenle, Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) üye ülkelerin haber ağının genişletilmesi, özellikle haber ajansları ağı ve ortak haber havuzunun kurulması gelecekteki başlıca görevlerden biridir.​​​​​​​

[Vüsale Mahirgızı, APA Medya Grubu Genel Direktörüdür.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.