Üniversite çağlarında yaşadığı ruhsal sorunlar nedeniyle gittiği sağlık merkezlerinde şizofreni tanısı koyulan 34 yaşındaki S.T, uzun süre devam eden tedavilerine destek olması için başvurduğu Bolu Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde geçirdiği tedavi ve rehabilitasyon sürecinde iyileşme sağladı.

Merkezde sağlık çalışanlarından hizmet almanın yanı sıra tedavi gören diğer kişilerle arkadaşlık ilişkileri kuran S.T. atölye etkinlikleri, sportif faaliyetler ve sohbet ortamlarıyla sağlıklı sosyalleşmeyi başardı.

Burada katıldığı Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı (EKPSS) kurslarındaki azmi sayesinde başarılı olarak devlet kurumunda memurluğa atanan S.T, günlük rutinine geri dönmenin ve sosyal hayatta var olmanın mutluluğunu yaşıyor.

S.T, AA muhabirine, üniversite eğitimi aldığı dönemde ortaya çıkan hastalığı nedeniyle kalabalık ortamlardan rahatsız olduğunu ve çok az dışarı çıktığını söyledi.

Çok az yemek yediğini ve günlük işlerini rahat halledemez hale geldiğini aktaran S.T, "Yoldan geçen kişilerin bana zarar verebileceğini düşünüyordum. Sonra internette araştırmaya başladım. Kafamı karıştıran çok fazla bilgi vardı. Ben de ailemle psikiyatriste gitmeye karar verdim." dedi.

"Benzer süreçler yaşayan insanlarla güzel dostluklar kurdum"

S.T, doktorunun yönlendirmesiyle 3 yıl önce de Bolu Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde tedavi sürecini devam ettirdiğini belirterek, "Burada hastalığımızı daha iyi tanımak için düzenlenen eğitimlere katıldım. Haftalık etkinliklerde yer aldım. Bu sayede benimle benzer süreçler yaşayan insanlarla tanıştım ve güzel dostluklar kurdum." dedi.

Merkezin kendisine kattığı en büyük gelişmeyi katıldığı EKPSS sürecinde yaşadığını belirten S.T, "Merkezde 6 ay boyunca dersler düzenlendi. Bu dönemde kurum çalışanlarının verdiği destek sayesinde iyi bir puan aldım, yıl başında atamam yapıldı. Kurumun her zaman yanımda olduğunu biliyorum." şeklinde konuştu.

S.T, toplumda, ruhsal hastalıkları diğer hastalıklardan farklı yere koyma eğilimi bulunduğuna dikkati çekerek, "Ama bana göre kalbimiz veya ciğerimiz nasıl hastalanıyorsa beynimiz de aynı şekilde rahatsızlanıyor. Doğru teşhis ve tedavi ile ruhsal hastalıklar iyileşebilir. Yapmamız gereken ruhsal problem yaşadığımızda psikiyatristten destek alarak sabırla tedaviyi sürdürmektir." ifadesini kullandı.

Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde kendisi ile aynı sıkıntılara sahip insanlar olduğunu duyunca çok heyecanlandığını dile getiren S.T, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Buraya gelmeden önce benim gibi aynı hastalığa sahip insanları hep merak etmişimdir. Burada, benimle aynı sıkıntıları çekenlerle tanışacaktım. Bunun için heyecanlandım. Burada beni çok güzel karşıladılar. Kurumla tanıştıktan sonra hiçbir şekilde umutsuzluğa düşmedim. Her zaman arkamda olduklarını hissettim. Burası benzer hastalıkları olanları kaynaştırıyor. Bu da insanın güveninin daha iyi olmasını sağlıyor. İnsanlar burada daha aktif şekilde sosyalleşebiliyor, aktivitelerde bulunabiliyor."

"Gerek tıbbi gerek diğer konularda kendisine her türlü desteği verdik"

Merkezde sosyal çalışmacı olarak görev yapan Cihan Yoldaş da S.T'nin ilk başvurduğunda merkezin kendisine ne vereceği konusunda endişeli olduğunu söyledi.

S.T'nin merkezle ilgili hiçbir bilgisinin bulunmadığından bahseden Yoldaş, "Kendisiyle konuştuktan sonra burayla ilgili tereddütleri olduğunu öğrendim. Bayağı kafası karışıktı. İlk önce burayı tanıttık. Burada yapabileceği şeyleri anlattık. Daha sonra kişiyle ikili ilişkilerimiz gelişti. Ortamdaki diğer danışanlarımızla tanıştı. Yavaş yavaş kurumu da tanımaya başladı." dedi.

Yoldaş, danışanının aradan geçen 3 yılda çok büyük değişim gösterdiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"İlk geldiğinde tedirginlik vardı. Şüpheyle yaklaşıyordu. Tedavi olduktan sonra, bizleri ve kurumumuzu tanıdıktan sonra bayağı rahatladı. Bizimle iletişimi hiçbir zaman koparmadı. En ufak sorununda gelip bizden yardım talep etti. Gerek tıbbi gerek diğer konularda kendisine her türlü desteği verdik. Şu an işinde. Sosyal yaşama adapte oldu. Buradaki danışanlarla arkadaşlık ilişkileri geliştirdi."