Bakan Fidan: Netanyahu, Gazze'de ateşkesi ihlal etmek ve soykırımı yeniden başlatmak için bahane aramakta
Dışişleri Bakanı Fidan, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu bütün dünyanın gözleri önünde ateşkesi ihlal etmek ve soykırımı yeniden başlatmak için bahane aramakta." dedi.
 Fotoğraf: Ahmet Serdar Eser/AA
                     Fotoğraf: Ahmet Serdar Eser/AA
                Ankara
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Fidan, konuk mevkidaşıyla Gazze'deki son gelişmeleri de değerlendirdiklerini belirterek, "(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu bütün dünyanın gözleri önünde ateşkesi ihlal etmek ve soykırımı yeniden başlatmak için bahane aramakta. Bu görünüyor. Kalıcı barış umudunun korunması ve bölgesel güvenliğin tesisi bakımından İsrail'in ateşkese riayet etmesi şarttır." diye konuştu.
#Canlı: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’da Estonya Dışişleri Bakanı Margus Tsahkna ile ortak basın toplantısı düzenliyor https://t.co/MT3K1h4HHg
— AA Canlı (@AACanli) October 31, 2025
Türkiye olarak Şarm el-Şeyh Deklarasyonuna imza atarak önemli bir sorumluluk üstlendiklerini, ilgili tüm ülkelerle yakın temas ve eşgüdüm halinde ateşkesin kalıcı olması için çaba harcadıklarını aktaran Fidan, uluslararası toplumun da İsrail'e gerekli mesajları vermesinin bu açıdan önem taşıdığını söyledi.
Fidan, şunları kaydetti:
"Gazze'ye yönelik insani yardımlarımız da aralıksız devam etmekte. Bakanlığımız Sağlık Bakanlığı, AFAD ve Kızılay yetkilileri Refah'ta yardım çalışmalarımızı yürütüyorlar, 900 ton malzeme taşıyan insani yardım gemimiz 17 Ekim günü Mısır'ın El-Ariş Limanı'na ulaştı, müteakip insani yardım seferinin hazırlıkları da inşallah yakında tamamlanacak. Ayrıca, Filistinli kardeşlerimizi tedavi etmek amacıyla ülkemize getirmek için tüm imkanlarımızla halihazırda seferber etmiş durumdayız. Gazze'nin yeniden inşası için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz, inanıyoruz ki sabır ve dayanışma yoluyla Gazze yeniden ayağa kalkacaktır."
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Fidan, Estonyalı mevkidaşıyla uzun ve verimli bir görüşme yaptığını, Türkiye ve Estonya arasındaki ilişkileri tüm boyutlarıyla ele aldıklarını, Estonya'nın bulunduğu Baltık bölgesi, İskandinav ülkeleri ve o coğrafyayla ilgili Türkiye'yi ilgilendiren konuları etraflıca görüştüklerini söyledi.
İkili ticaret hacminin 520 milyon dolar civarında olduğunu, bunu bir milyar dolar mertebesine çıkarmayı hedeflediklerini aktaran Fidan, ekonomi ve ticaret ortak komitesinin ilk toplantısını, en kısa süre içinde Türkiye'de gerçekleştirmeyi planladıklarını belirtti.
Fidan, savunma sanayinin işbirliğini geliştirmeyi hedefledikleri alanlardan biri olduğunu, teknoloji, dijitalleşme, siber güvenlik ve yenilenebilir enerji gibi alanlarda ortak çalışmalar gerçekleştirmek istediklerini dile getirdi.

"NATO Baltık Hava Polisliği misyonunda önümüzdeki yıl görev almayı planlıyoruz"
Görüşmelerinde, bölgedeki bağlantısallığın geliştirilmesinde sunabilecekleri katkıları da ele aldıklarını vurgulayan Fidan, Türkiye'nin nisanda 3 deniz girişimine stratejik ortak olduğunu hatırlatarak, 3 deniz girişimi çerçevesinde Estonya ile beraber geliştirebilecekleri projelere ayrıca önem atfettiklerini söyledi.
Fidan, görüşmelerinde NATO kapsamındaki işbirliğini ve Avrupa Atlantik bölgesinin güvenliği konusunu da ele aldıklarını, Türkiye'nin NATO'nun doğu kanadındaki müttefikleriyle dayanışma içinde hareket ettiğini belirterek, "Bu çerçevede NATO Baltık Hava Polisliği misyonunda önümüzdeki yıl görev almayı planlıyoruz. Sürekli olarak vurguladığımız gibi Avrupa güvenlik mimarisi caydırıcı kapasiteye ulaşmak zorundadır, bu bakımdan dar siyasi hesaplar yerine stratejik bir bakış açısıyla hareket edilmesi tüm tarafların çıkarınadır. Türkiye olarak Avrupa Birliği'nin savunma ve güvenlik alanındaki girişimlerinin NATO'yu tamamlayıcı nitelikte olması gerektiğini düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bu alanda atılacak adımların, AB üyesi olmayan müttefikleri de kapsayacak şekilde yürütülmesini açıkçası beklediklerini dile getiren Fidan, "Türkiye'nin AB'nin Avrupa Güvenlik Eylem Programı (SAFE) mekanizmasına etkin katılımı hem ikili ilişkilerimiz hem de Avrupa'nın güvenliği açısından kritik önem taşımaktadır." dedi.
Fidan, görüşmelerinde Türkiye'yle AB arasındaki ilişkilerini de ele aldıklarını, Türkiye-AB ilişkilerinde uzun vadeli çıkarlara bakılmasının gerekli olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye-AB ilişkileri konusundaki iradeyi ortaya koyduğunu ve bunu her fırsatta da koymaya devam ettiğini hatırlatan Fidan, aynı kararlılığı AB tarafının da göstermesi halinde, Türkiye'nin adaylık sürecinde yaşanan tıkanıklıkların aşılabileceğine inandıklarını ifade etti.

Fidan, Estonya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine uzun yıllardır verdiği destek için teşekkür etti.
Dışişleri Bakanı Fidan, gümrük birliğinin güncellenmesi ve vize serbestisi diyaloğunun yeniden canlandırılması gibi konuları da ele aldıklarını, Türk vatandaşlarının vize başvurusu süreçlerinde yaşadığı zorlukların da gündemlerinde yer aldığını ve somut çözümler bulunması için çaba harcadıklarını söyledi.
"(Suriye'de)10 Mart Mutabakatının tümüyle ve tam manasıyla uygulanması elzemdir"
Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa adil ve kalıcı bir çözüm bulunması gerektiğinin altını çizen Fidan, savaşı sona erdirmeye yönelik müzakerelerin önünde bazı zorlukların olduğunu ancak bu zorlukların diplomatik çözüm arayışlarını asla engellememesi gerektiğini ve Türkiye olarak müzakereleri desteklemeyi sürdüreceklerini dile getirdi.
Fidan, Estonyalı mevkidaşıyla Suriye'deki gelişmeleri de ele aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Suriye'de barış, huzur ve istikrarın tesisi için de desteğimizi sürdürmekteyiz. Ulaştırma, sağlık ve enerji gibi konularda somut projeler yürütüyoruz. Tabiatıyla sürdürülebilir kalkınma ancak gerekli güvenlik koşullarının sağlanmasıyla mümkün olacaktır. Bunun için ise Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliği bakımından önem taşıyan 10 Mart Mutabakatının tümüyle ve tam manasıyla uygulanması elzemdir. Bu entegrasyon fırsatının gerçekçi bir yaklaşımla değerlendirilmesi Suriye'nin geleceği bakımından anlamlı bir gelişme olacaktır."
Türkiye'nin AB'ye üyelik süreci ve yeni Avrupa güvenlik mimarisi
Fidan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in Türkiye'yi ziyaret etmesinin önemine dikkati çeken Fidan, "Toplantılar sonrası iki liderin, Cumhurbaşkanımızın (Recep Tayyip Erdoğan) ve Başbakan Merz'in, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda iradelerini yeniden beyan etmeleri son zamanlarda bence AB ile ilişkilerimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi." dedi.
Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Türkiye'nin stratejik hedefinin AB üyeliği olduğu konusundaki iradesini beyan ettiğini hatırlatarak, Almanya Başbakanı'nın Türkiye'nin AB üyeliği konusunda pozitif görüşünü ve desteğini ifade etmesinin kıymetli olduğunu vurguladı.
AB ile dondurulan yüksek düzeyli temasların başlatılması ve mekanizmaların işletilmesinin önem taşıdığını aktaran Fidan, üyelik süreci devam ederken vize serbestisi ve Gümrük Birliği'nin güncellenmesi gibi teknik konularının halledilmesi gerektiğini, görüşmelerin devam ettiğini kaydetti.
Fidan, Türkiye-AB ilişkilerini yeni dönemde, yeni bir ruhla ve mevcut jeopolitik ortamın oluşturduğu yeni atmosferde ele aldıklarını bildirerek, Türkiye, İngiltere, AB ve Norveç'in bir araya gelerek Avrupa bölgesinin yeni güvenlik mimarisi anlayışını görüşmesi gerektiğine işaret etti.
Bu güvenlik mimarisinin bölge ve bölgenin etki ettiği yerlerde istikrar, refah ve huzura nasıl etki edebileceğinin konuşulmasının önemine dikkati çeken Fidan, Türkiye'nin bu çalışmaların ve arayışın içinde olduğunun altını çizdi.
Fidan, uzmanların ve vizyonlu politikacıların İngiltere, Türkiye ve AB'nin yeni Avrupa güvenlik mimarisinin oluşturulmasında ortak hareket etmeleri gerektiği ve belli bir senkronizasyonun olması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu söyledi.
AB'ye üyelik müzakereleri ve AB kurumlarıyla ilişkilerin canlandırılmasının gündemlerinde olduğunu anımsatan Fidan, Avrupa güvenlik mimarisinin NATO ile ilişkisinin ne olacağı konusunda da yoğun mesai yaptıklarını paylaştı.
Fidan, Estonya ile ikili ilişkilerin yanı sıra NATO ve AB çevrelerinde uyum içerisinde olduklarını kaydetti.
Gazze'de barışın sağlanması için çalışmalar sürüyor
"(Gazze'de) Çok yoğun bir mesai ve emekle ulaşılan ateşkesin devam ettirmesi yönünde kaygılarımız var mı? Var. Özellikle İsrail'in, Netanyahu hükümetinin nihai hedeflerini engelleyecek olan bu ateşkesin ve barış anlaşmasının kırılgan bir zeminde devam etmesi için belli çevrelerin ciddi çalışması olduğunu görüyoruz." diyen Fidan, buna rağmen uluslararası toplumun kahir ekseriyetinin, ateşkesin devam etmesi, orada devam eden soykırımın yeniden başlamaması ve yerlerinden edilmiş insanların evlerine dönmeleri konusunda mutabık olduğuna işaret etti.
Fidan, insani mutabakatın siyasi mutabakata, onun da fiili uygulamaya dönmesi yönündeki aşamalarda çalıştıklarını aktararak, "Şarm el-Şeyh'te atılan imzalar siyasi mutabakatın en üst seviyesiydi. Sayın (ABD Başkanı Donald) Trump'la beraber Sayın Cumhurbaşkanımız ve diğer garantör devletlerin imza atmış olması bu açıdan tarihi bir dönüm noktasıydı." ifadelerini kullandı.
Gazze'de ateşkesin devam etmesi ve ortada yanlış anlaşılmaların olmaması için taraflarla müzakerelerin sürdüğünü paylaşan Fidan, "İnsani yardımların içeriye girmesi için gerekli çalışmalar var ama üzülerek ifade etmek isterim ki istediğimiz miktarda insani yardımların içeriye girmesinin önünde hala İsrail tarafından konulan engeller var." dedi.
Fidan, Gazze'de barış planının ikinci aşamasına nasıl geçilmesi gerektiği ve Uluslararası İstikrar Gücü ile barış planında belirtilen diğer organların nasıl hayat bulacağı meselesinin tartışıldığını belirterek, tartışma konularının bazılarında başlangıç aşamasında olduklarını, diğerlerinde ilerleme kaydedildiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı çıkartılmasıyla alakalı bir çalışmanın dar bir çevrede devam ettiğini dile getiren Fidan, Uluslararası İstikrar Gücü'ne yönelik askeri formasyonun nasıl belirleneceği üzerine çalışmalar olduğunu ifade etti.
Fidan, bahsettiği tüm süreçlere Türkiye'nin dahil olduğunu belirterek, "İnsani yardım ayağına şu anda bir insani yardım koordinatörü atadık, büyükelçimizi, Sayın Mehmet Güllüoğlu. AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı), Türk Kızılay ve diğer yardım kuruluşlarımız, muazzam bir şekilde koordineli bir şekilde çalışmaktalar, uluslararası meslektaşlarıyla koordinasyon içerisinde." değerlendirmesinde bulundu.
Siyasi, askeri, diplomatik ve istihbari çalışmaların sürdüğünü vurgulayan Fidan, muhtemel askeri oluşumlar için toplantılara iştirak edildiğini kaydetti.
Fidan, bu çalışma trafiği boyunca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bilgilendirildiğini paylaşarak, Erdoğan'ın koyduğu çerçeve talimat doğrultusunda çalıştıklarını dile getirdi.
8 ülkenin dışişleri bakanları 3 Kasım'da İstanbul'da görüşecek
"Biz geldiğimiz aşamayı değerlendirmek ve bir sonraki aşamada hep beraber neler yapabiliriz diye New York'ta Sayın Trump'la beraber bir araya gelen ülkelerin dışişleri bakanlarıyla pazartesi günü inşallah İstanbul'da bir toplantı gerçekleştireceğiz. Bu toplantı bizim açımızdan oldukça önemli." ifadelerini kullanan Fidan, Türkiye, Endonezya, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün, Pakistan ve Mısır'ı temsilen devlet veya hükümet başkanlarının Trump ile eylülde yaptığı toplantıyı hatırlattı.
Fidan, New York'taki bu görüşmede ortaya çıkan görüş birliğinin, Gazze'de barış planı ve tarihi anlaşma için zemin oluşturduğunun altını çizerek, barış planının, devam eden krizin çözülmesi için "umut ışığı" olduğunu söyledi.
"Bunun önünde engeller var mı? Sorunlar neler? Bir sonraki aşamada neler yapmamız gerekiyor? Batıdaki dostlarımızla neler konuşacağız? Amerika'yla devam eden görüşmelerde ne türden destekler var? Bunların hepsini pazartesi günü yapacağımız inşallah toplantıda ele alacağız." diyen Fidan, bu konuda çok sayıda çalışma ve telefon görüşmesi yaptıklarını belirtti.
Fidan, bu meselenin "bir saniye bile boş bırakmaya gelmeyeceğini" vurgulayarak, sahip çıkılması gerektiğini kaydetti.
Estonya Dışişleri Bakanı Tsahkna: Gazze'deki insani durum gerçekten felaket seviyesinde
Ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, "Gazze ile ilgili olarak bir kez daha size bu konudaki çabalarınızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum." ifadesini kullanan Bakan Tsahkna, Gazze'de devreye giren ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması sürecine değindi.

Tsahkna, Estonya'nın her zaman iki devletli çözümü desteklediğini belirterek, Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde Filistin ile ilgili kararları desteklediklerini ve New York Bildirgesi'ne taraf olduklarını anımsattı.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ve başka örgütler aracılığıyla Gazze'ye insani yardım iletmeye devam ettiklerini vurgulayan Tsahkna, "Gazze'deki insani durum gerçekten felaket seviyesinde. O anlamda İsrail'e çok baskı yapılması gerekiyor." diye konuştu.
Tsahkna, Gazze'de barış çabalarının sürdürülebilmesi için Türkiye'den başka ülkelerin de baskı yapmaya devam etmesi gerektiğini kaydetti.
Tsahkna, Türkiye Cumhuriyeti’nin 102. yılını kutlayarak, "Tabii ki bu her ulus için bu anlamda çok önemli bir gündür. Bir kez daha tebrik etmek istiyorum. Çünkü tarihimizdeki önemli günlerden biridir bu. Ve tabii ki Türkiye son derece değerli ve güçlü bir ortak olmaya devam ediyor Estonya için." diye konuştu.
Estonya ve Türkiye ilişkilerinin çok hızlı ilerlediğini söyleyen Tsahkna, "Toprak bütünlüğü ilkeleri de bizim için önemli. Bir kez daha şunu da ifade etmek istiyorum. Gerçekten son derece net mesajlar verildi, Rusya bizim toprak bütünlüğümüzü ihlal ettiğinde. Estonya hava üssüne ve NATO hava sahasına girdi Rus uçakları. Bu anlamda dördüncü madde ile ilgili olarak konsültasyon sürecini devreye soktuk. NATO müttefiklerimiz ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Türkiye her zaman bizim yanımızdaydı ve bu ihlal ilk gerçekleştiğinden itibaren de bizi destekledi." ifadesini kullandı.
Tsahkna, NATO'nun doğu kanadında Türkiye'nin son derece önemli bir rol oynadığına işaret ederek, "Önümüzdeki yıl yine hava polisiyle ilgili misyonda Türkiye yer alacak. Bu pratiğe yönelik son derece önemli bir işbirliği olacak. Ve yine tabii ki savunma sanayi açısından bakıldığında da Estonya son derece önemli satın alımlar gerçekleştiriyor. Türkiye'den de bunları gerçekleştiriyoruz. Çünkü bizim için son derece güvenilir bir ortak Türkiye." dedi.
"Ukrayna'ya bu savaşta vermiş olduğunuz destekten dolayı da teşekkür etmek istiyorum"
Dijitalleşme, enerji, eğitim, turizm gibi birçok farklı alanda da işbirliğinin devam edeceğini söyleyen Tsahkna, şöyle devam etti:
"İki gün önce Ukrayna'ya ziyarette bulundum. Ukrayna'ya bu savaşta vermiş olduğunuz destekten dolayı da teşekkür etmek istiyorum. Rusya söz konusu olduğunda barıştan bahsetmek çok kolay değil. (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin eğer barış istemezse müzakere yürütmek, hatta ateşkes gerçekleştirmek bile çok zor. Bu anlamda Avrupa'da Putin ve Rusya üzerine 19 müeyyidelik bir paket uygulanarak bu baskı sürdürülmeye çalışılıyor."
Tsahkna, "Estonya her zaman AB'nin genişleme sürecini ve özellikle de Türkiye'nin katılması ve buradaki işbirliğinin devam etmesini destekleyen bir ülke oldu." diyerek, Avrupa'nın bu anlamda birlikte çalışması ve küresel, ekonomik ile güvenlik koşullarını yerine getirmesi gerektiğine işaret etti.
Geçen hafta Azerbaycan'ı ziyaret ettiğini söyleyen Tsahkna, "Türkiye'nin burada çok önemli bir süreci yürüttüğünü biliyorum barış, işbirliği ve dayanışma adına. Bunlar Avrupa'dan da bakıldığında çok önemli bir unsur. Rusya'nın kontrolü altında olmayan ticaret kanallarının bağlantısallığını sağlamak, birlikte hareket etmek adına çok önemli. Estonya bu anlamda sizin yanınızda." dedi.
"Küresel anlamda da çok kritik bir rolünüz var ve birçok ilkesel tutumla ilgili olarak da aynı görüşleri paylaşıyoruz"
Gönüllüler Koalisyonu ile ilgili çalışmalar ve Ukrayna ile ilgili güvenlik güvencelerine değinen Tsahkna, şunları kaydetti:
"Bu anlamda gelecekte Ukrayna için sağlanacak güvenlik güvencelerinin NATO üyeliğiyle olabileceğini düşünüyoruz Estonya olarak. Ama bu olmadan önce (ABD Başkanı Donald) Trump ve Putin'i bir noktaya getirmemiz gerekiyor ki gerçekten barış görüşmeleri başlasın. En azından bir ateşkes ilan edilsin ve daha sonra tabii ki bu güvenlikle ilgili güvencelerin sağlanması gerekiyor. Gönüllüler Koalisyonu bu konuda çalışıyor. Estonya güvenlik güvencelerine katılma konusunda ilk gönüllü olduğunu beyan eden ülkelerden biriydi."
Tsahkna, Türkiye'nin bölgede çok kritik bir rol oynadığına işaret ederek, teşekkür etti ve "Aynı zamanda küresel anlamda da çok kritik bir rolünüz var ve birçok ilkesel tutumla ilgili olarak da aynı görüşleri paylaşıyoruz." dedi.
"Türkiye gibi güvenilir ortaklarla birlikte hareket etmek istiyoruz"
Bakan Tsahkna, basın toplantısının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Tsahkna, Türkiye için hedefin AB'ye katılması olduğunu belirterek, "Ancak bunun önünde bir müddeti var. Ama tabii ki bir kez daha masa etrafına oturup bunu konuşmak lazım." değerlendirmesinde bulundu.
SAFE mekanizmasına değinen Tsahkna, şunları kaydetti:
"Bir sonraki AB bütçesinde Estonya net bir biçimde Türkiye'nin buna katılması gerektiği görüşünü paylaşıyor. Türkiye'nin buna dahil edilmesi gerekiyor. AB dışındaki ülkelerin de dahil edilmesi gerekiyor. Neden diye soracak olursanız, biz ulus olarak çok pratik bir ulusuz. Bu anlamda savunmayla ilgili harcamalarımızı artırıyoruz. AB dışında da işbirliğine ihtiyacımız var. Bu işbirliğine kesinlikle ihtiyaç duyuyoruz. Türkiye gibi güvenilir ortaklarla birlikte hareket etmek istiyoruz."
Tsahkna, Türkiye'nin bölgede bir istikrar unsuru, çok önemli bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Eğer Türkiye olmazsa bu program tam olmayacaktır. Aynı hedefleri paylaşıyoruz. Dolayısıyla kapasitelerimizi savunma ile ilgili genişletmek istiyoruz. Bölgeyi daha güvenli hale getirmek istiyoruz. Dolayısıyla ortak amaçlar çerçevesinde ve Rus saldırılarına karşı Ukrayna'yı da destekleyerek aynı düşünceyi paylaşıyoruz. Bunun için bunu desteklemeye hazırız." diye konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz. 
             
 
             
                                     
                                     
                                     
                                     
                                    