Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Dünyanın gidişatını etkilemeye dönük kendimizi konumlandırmak durumundayız
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Dünyanın gidişatına kendimizi kaptırmadan bu gidişatı etkilemeye dönük bir güç olarak kendimizi konumlandırmak durumundayız." dedi.

İstanbul
Yılmaz, İstanbul'da İbn Haldun Üniversitesi 7. Mezuniyet Töreni'nde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü liderliğinde yüksek öğretimi Türkiye Yüzyılı vizyonunun temel taşı olarak gören bir anlayışla ilerlediklerini söyledi.
Bu çerçevede eğitime, sosyal adalet ve fırsat eşitliği penceresinden baktıklarını vurgulayan Yılmaz, "Ülkemizin hangi bölgesinde doğmuş olursa olsun hangi sosyoekonomik ortamdan geliyor olursa olsun tüm çocuklarımıza, gençlerimize fırsat eşitliği sunmak çok temel bir değerdir diye yürekten inanıyoruz ve bunu sosyal adaletin en önemli yapı taşlarından biri olarak görüyorum." diye konuştu.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Yılmaz, bu anlayışın sonucu olarak yurt imkanları, burslarla devlet üniversitelerinde bilabedel eğitim hizmeti sunarak gençlere bu fırsat eşitliğini sağlama gayreti içinde olduklarını dile getirerek, ülkenin dört bir yanında 81 ilde 208 üniversite olduğunu ve yaklaşık 7 milyon üniversite öğrencisi ve 185 bini aşan akademik personelle insana yatırım yaptıklarını ifade etti.
"Üniversitelerden üç şeyi bekliyoruz. Bilgiyi kaliteli bir şekilde aktarmalarını, yeni bilgiler üretmelerini ve toplumun farklı kesimleriyle bağlantılar kurarak iş dünyasından yerel yönetime, sivil topluma bağlantılar kurarak bilgiyi bir değere, sosyal bir faydaya dönüştürmelerini bekliyoruz." diyen Yılmaz, üniversitelerin her geçen yıl daha nitelikli işler ortaya koyduğunu ve bu gelişimin uluslararası ölçütlerle takip edildiğini söyledi.
"Tarihe sadece Avrupa merkezli, batı merkezli bakamayız"
Yılmaz, geçen hafta açıklanan QS Dünya Üniversite Sıralaması'nda yer alan üniversite sayısının 11'e yükseldiğini, birçok üniversitenin daha üst basamaklara çıktığını, Times Higher Education Dünya Üniversite Sıralaması'nda ise 3 Türk üniversitesinin ilk 400 arasında yer aldığını hatırlatarak, gelecek dönemde daha fazla üniversitenin bu başarı grafiğini yakalamasını arzuladıklarını ifade etti.
İbn Haldun Üniversitesi'nin henüz 10 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen sosyal bilimlerde lisansüstü odaklı eğitim modeliyle önemli bir konuma ulaştığını belirten Yılmaz, üniversitenin yüzde 56'lık lisansüstü öğrenci oranıyla Türkiye'de ilk sıraya yerleştiğini, bu oranın istatistiki bir başarının ötesinde, üniversitenin düşünce derinliğini önceleyen vizyonunun açık bir göstergesi olduğunu kaydetti.
Üniversitede eğitimin Türkçe, Arapça ve İngilizce olmak üzere üç dilde yürütülmesinin öğrencilerin farklı kültürel havzalarla düşünsel bağ kurmasını sağladığına işaret eden Yılmaz, şöyle devam etti:
"Biz dünyaya, tarihe sadece Avrupa merkezli, batı merkezli bakamayız. Böyle bakarsak tüm insanlığa haksızlık etmiş oluruz. Bugün yeryüzünde çok farklı uygarlıkların mirasını taşıyan toplumlar var. Çok farklı ilmi gelenekler var. Bütün insanlığın faydası adına bu geleneklerin hepsine sahip çıkmamız gerekiyor. Bir taraftan da tek bir modernleşme olmadığını çoklu bir modernleşmenin mümkün olduğunu ve doğru olduğunu görmemiz gerekiyor. Tek tipli bir dünya anlayışından, tarih anlayışından, medeniyet anlayışından dünyamızın bir an önce uzaklaşması Avrupa dahil olmak üzere tüm dünyanın faydasındadır diye ifade etmek istiyorum."
"Daha adaletli bir dünya mümkündür"
Yılmaz, üniversitenin tüm lisans programlarının tam burslu olmasının, nitelikli eğitime erişimi temel bir ilke haline getirdiğini dile getirerek, "Gerçek anlamda vakıf üniversitesi olmanın da en güzel göstergelerinden biri bence bu gösterge tam burslu öğrencilerin sayısı ve onlara sunulan bu imkanlar çok çok kıymetli." dedi.
Millet, medeniyet ve insanlık olarak daha fazla dayanışmaya ihtiyaç duyulan bir dönemden geçildiğini vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Uluslararası kurumların uluslararası kuralların hukukun değerlerin zayıfladığı, içinin boşaltıldığı bir dönemden geçiyoruz. İşte bugün her zamankinden daha fazla bu değerleri medeniyetimizin bu değerlerini hatırlama zamanıdır. Kendimizi dünyanın akışına bırakabileceğimiz bir lükse sahip değiliz. Elbette ki dünyanın gerçeklerini göreceğiz. Yanlış anlaşılmasın. Bu gerçekler içinde, bugünün ihtiyaç duyduğu politikaları da yapıp hayata geçireceğiz ama bir taraftan da bu gerçekliğin içerdiği zaafları ortaya koyduğu sorunları görüp gelmekte olan dip dalgayı da iyi görerek kendimizi pozitif ayrıştırmak durumundayız. Dünyanın gidişatına kendimizi kaptırmadan bu gidişatı etkilemeye dönük bir güç olarak kendimizi konumlandırmak durumundayız."
"İki şeyi aynı anda yapmak zorundayız. Hem bugünün gerçeklerine cevap vermek hem de geleceği inşa etmek." diyen Yılmaz, şunları kaydetti:
"İşte burada da üniversitelerimizin akademik dünyanın çok ciddi desteğine ihtiyacımız var. Bu duruş farklı kültürlerin, dinlerin ve milletlerin adalet temelinde bir arada var olabileceği çok medeniyetli bir düzenin imkanına işaret etmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da her zaman altını çizdiği gibi bugünkü dünyaya mahkum değiliz. Daha adaletli bir dünya mümkündür. Bunun altını her fırsatta çiziyoruz. Bugün dünyanın dört bir yanında yükselen çatışmacı anlayışlara karşı Türkiye bu değerleri ön plana çıkaran diplomasiyi ön plana çıkaran, müzakereyi ön plana çıkaran, adaleti, merhameti, insanlık değerlerini, hukuku ön plana çıkaran bir güç olarak liderlik sergilemektedir."
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.