İsrail'in son 10 günde Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 815 Filistinli hayatını kaybetti
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne son 10 günde düzenlediği saldırılarda 815 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze/Kudüs
İsrail ordusu, 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği, son günlerde kara saldırılarıyla yoğunlaştırdığı saldırılarında Gazze'de sivilleri hedef almayı sürdürüyor.
Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun Gazze genelinde hedef aldığı evlerin enkazında sivil savunma ekipleri arama kurtarma çalışmaları yapıyor.
Hastane kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail'in Gazze kentindeki Nafak caddesinde sivilleri hedef aldığı saldırıda 6 Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Deyr Belah kentine düzenlediği saldırısında, 1'i bir günlük bebek 5 kişi yaşamını yitirdi pic.twitter.com/ThTH1fcbBj
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) May 21, 2025
Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda İsrail ordusu El-Avde Hastanesi'ni hedef aldı. İsrail topçu birliklerinin 3'üncü katını hedef aldığı hastanedeki hasar veya can kaybı henüz bilinmiyor.
İsrail'in insansız hava aracıyla (İHA) Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya beldesinde bir grup sivilin bulunduğu alanı hedef aldığı saldırı sonucu 7 Filistinli hayatını kaybetti.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Avde Hastanesi kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Nusayrat Mülteci Kampı’nın batısındaki Tabet Nuveyri bölgesine düzenlediği hava saldırısı sonucu 2 Filistinli çocuk yaşamını yitirdi.
Ayrıca arama-kurtarma ekiplerinin gece düzenlenen bombardımanda yıkılan evlerin enkazı altından 15 Filistinlinin cenazesini çıkardığı aktarıldı.
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya beldesinde İsrail ordusunun hedef aldığı iki evde aralarında çocukların da bulunduğu 12 Filistinli hayatını kaybetti.
Fotoğraf: Ali Jadallah/AA
İsrail ordusunun, Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde bombaladığı evde ise biri bebek 5 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi de yaralandı.
Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinde İsrail ordusunun "el-Masri" ailesine ait evi hedef alması sonucu da 4 Filistinli öldü, yaralananlar ve enkaz altında kaybolanlar oldu.
Fotoğraf: Hani Alshaer/AA
İsrail ordusu, kara saldırılarını genişlettiği Gazze'ye hava bombardımanlarını da yoğunlaştırıyor
Yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail saldırılarının şiddetti giderek yoğunlaşıyor.
Gazze'ye 2 ay boyunca tek bir yardım tırının dahi girişine izin vermeyen İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle bölgedeki Filistinliler bir kez daha zorla yerinden olarak bilinmeze doğru yola koyuluyor.
İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana defalarca yerlerinden olan Gazzeliler, kara saldırılarının yanı sıra hava bombardımanlarıyla da hedef alınıyor.
Fotoğraf: Dawoud Abo Alkas/AA
İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, son 24 saatte Gazze'de 115'ten fazla yere hava saldırısı düzenlendiği belirtildi. Ayrıca İsrail Deniz Kuvvetlerinin de "kara saldırılarına katılan güçlere destek amacıyla" Gazze'nin kuzeyindeki bazı bölgeleri bombaladığı ifade edildi.
Ordudan yapılan dün açıklamada, son 24 saatte Gazze'ye 100'den fazla hava saldırı düzenlendiği belirtilmişti.
İsrail ordusu, 18 Mayıs'ta Gazze'de işgali genişletip kalıcı hale getirmeyi amaçlayan kara saldırılarını başlatmıştı.
Fotoğraf: Khames Alref/AA
İsrail'in Gazze'ye son 10 günde düzenlediği saldırılarda 815 Filistinli hayatını kaybetti
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Bu verilere göre, İsrail ordusunun Gazze'ye son 10 günde düzenlediği saldırılarda 815 Filistinli hayatını kaybetti.
Son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 82 ölü ve 262 yaralının getirildiği kaydedildi.
İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 3 bin 509 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 9 bin 909 kişinin de yaralandığı belirtildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 53 bin 655'e, yaralıların sayısının da 121 bin 950'ye yükseldiği bildirildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
Fotoğraf: Dawoud Abo Alkas/AA
Gazze'deki hükümet: İsrail, taahhütlerini ihlal ederek Gazze'ye insani yardım girişini 3 gündür engelliyor
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden, Gazze'ye ulaştırılacağı duyurulan yardım tırlarına ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamada, "İşgalci İsrail daha önce duyurduğu taahhütlerini açık bir şekilde ihlal ederek insani yardım tırlarının Gazze Şeridi'ne girişini üst üste üç gündür engellemeye devam ediyor." ifadesi kullanıldı.
Fotoğraf: Hani Alshaer/AA
İsrail'in Gazze'de sebep olduğu insani felaket şartlarında 2,4 milyon Filistinliye karşı sistematik aç bırakma ve kuşatma politikası uyguladığı vurgulandı.
İsrail'in Gazze'de sağlık ve yaşam şartlarının kötüleştiği, gıda, ilaç ve yakıt sıkıntısının en yüksek boyutlara ulaştığı bir dönemde "yasal veya insani hiçbir gerekçe olmadan" 19 Mayıs'ta izin vereceğini iddia ettiği yardım girişlerini durdurduğu ifade edildi.
➖ (Gazze’ye giden) Yardım tırlarında ne olduğunu anlatayım. Bunlar bebek maması, bebekler için gıda
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) May 21, 2025
➖ Eğer önümüzdeki 48 saat içinde ulaşamazsak 14 bin bebek ölecek
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, BBC'nin Radio 4… pic.twitter.com/iLQE60tBVf
Açıklamada, "Bu tutum, sınır kapılarını 80 gündür kapalı tutan işgalci İsrail'in sivillere karşı gıda ve ilacı kasıtlı bir şekilde savaş silahı olarak kullandığını doğruluyor. Bu durum, uluslararası insancıl hukukun ve tüm insani sözleşmelerin ihlalidir. Bu saldırgan politikanın sonuçlarından İsrail sorumludur." ifadelerine yer verildi.
Fotoğraf: Hani Alshaer/AA
İsrail'in Gazze'nin sınır kapılarını açması ve insani yardım girişinin engelsiz bir şekilde sağlanması için uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarına acil harekete geçme ve İsrail'e baskı yapma çağrısı yapıldı.
İsrail'in 18 yıldır Gazze'ye uyguladığı ablukanın sona erdirilmesi için ciddi eyleme geçilmesi istendi.
BM: İsrail tır geçişine izin vermesine rağmen Gazze'de henüz yardım dağıtılamadı
Birleşmiş Milletler (BM) Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında Gazze'ye yardım girişlerine ilişkin konuştu.
Fotoğraf: Hani Alshaer/AA
Pazartesi günü dört tır bebek mamasının, salı günü de un, ilaç ve gıda ürünleri gibi temel ihtiyaç malzemeleri taşıyan birkaç tırın Gazze'ye giriş yaptığını belirten Dujarric, ancak bu yardımların BM depolarına taşınarak dağıtımının yapılamadığını kaydetti.
Dujarric, "Bugün ekiplerimizden biri, Kerem Şalom sınır kapısındaki malzemeleri toplamak için saatlerce bekledi. Ancak bu malzemeler depolarımıza ulaştırılamadı." ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: Ali Jadallah/AA
İsrail'in jeneratörlerini hedef aldığı Endonezya Hastanesi hizmet dışı kaldı
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya beldesinde jeneratörleri ile yakıt depolarını hedef aldığı Endonezya Hastanesi’nin hizmet dışı kaldığını duyurdu.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Endonezya Hastanesi’nin jeneratörleri ve yakıt depoları hedef alınması sonucu hizmet dışı kalmasıyla, Gazze Şeridi’nde soykırım nedeniyle hizmet veremeyen hastane sayısının 20’ye yükseldiği, halihazırda yalnızca 18 hastanenin kısmi kapasiteyle hizmet vermeye devam ettiği belirtildi.
Açıklamada, Gazze Şeridi'nde İsrail’in sürdürdüğü saldırı ortamında acil sağlık hizmeti sunan 9 sahra hastanesinin faaliyet göstermekte olduğuna işaret edildi.
İsrail ordusunun hastaneye ait 3 elektrik jeneratörünü ve yakıt depolarını hedef aldığı, bunun da hastanenin tamamen hizmet dışı kalmasına neden olduğu ifade edilen açıklamada, hastanenin İsrail güçleri tarafından kuşatma altında tutulduğu kaydedildi.
Açıklamada, Endonezya Hastanesi’nin hizmet dışı kalmasının ardından Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki sağlık durumunun “felaket” boyutuna ulaştığı aktarıldı.
Yaralılar ile hastalar için sağlık hizmetlerinin çökme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunulan açıklamada, bu durumun hastanelerdeki insani ve tıbbi krizi daha da derinleştirdiğine dikkat çekildi.
Fotoğraf: Ali Jadallah/AA
Gazze Şeridi’ndeki tüm hastanelerindeki jeneratörlerin çalıştırılması için gerekli yağ ve yedek parçalarda ciddi bir eksiklik yaşandığı, şu anda yalnızca sınırlı miktarda yakıtla çalıştıkları ve bunun acil sağlık hizmetlerinin sürdürülmesinin önünde tehlike arz ettiği belirtildi.
Açıklamada, sağlık sisteminin tamamen çökmesini önlemek amacıyla uluslararası ve insani kuruluşlara, "hastanelere jeneratör girişine ve yakıt tedarikinin artırılmasına izin vermesi için işgalci İsrail’e baskı yapmaları" çağrısında bulunuldu.
DSÖ: Gazze'deki sağlık sistemini kırılma noktasının ötesinde
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail'in yoğun saldırıları ve ablukası altında bulunan Gazze'deki duruma ilişkin X'ten paylaşımda bulundu.
İsrail'in Gazze'deki yoğunlaştırılmış kara saldırıları ve yeni tahliye taleplerinin sağlık sistemini kırılma noktasının ötesine taşıdığına işaret eden Ghebreyesus, Endonezya Hastanesi, Kemal Advan Hastanesi, El-Avde Hastanesi, 3 sağlık ocağı ve 4 sağlık noktasının 20 Mayıs'ta duyurulan tahliye bölgesinin içinde kaldığını bildirdi.
Fotoğraf:Dawoud Abo Alkas/AA
Ghebreyesus, diğer 2 hastane, 4 sağlık ocağı ve 6 sağlık noktasının ise bu alanın bir kilometre uzağında kaldığını bildirerek, "Kemal Advan Hastanesi, yakınlardaki saldırılar ve hastalar ile personel arasındaki panik nedeniyle şu anda hizmet dışı, tesiste hasta kalmadı. Erişilemeyen Endonezya Hastanesi çevresinde askerler bulunuyor. Gazze'nin kuzeyinde hizmet veren hastane olan El-Avde, güvenlik ve erişim kısıtlamaları nedeniyle bunalmış durumda ve kapanma riski altında." ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: Hani Alshaer/AA
Gazze'nin güneyindeki Gazze-Avrupa Hastanesi ile diğer sağlık alanlarının 19 Mayıs'ta duyurulan tahliye bölgeleri içinde kaldığını belirten Ghebreyesus, Nasır Hastanesi, Aksa Şehitleri Hastanesi, 5 sağlık ocağı ve 17 sağlık noktasının bu alana yaklaşık bir kilometrelik mesafede yer aldığını bildirdi.
Ghebreyesus, "Gazze'deki sağlık tesisleri saldırıya uğramasa veya tahliye edilmeye zorlanmasa dahi buralara yönelik saldırılar ve askerlerin orada bulunması, hastaların bakıma erişimi ile DSÖ'nün hastanelere yeniden tedarik sağlamasını engelliyor. Bu durum da hastaneleri hızla işlevsiz hale getirebilir. Bu durumu birçok kez gördük, bir daha yaşanmasına izin verilmemeli. DSÖ sağlık hizmetlerinin derhal korunmasını talep ediyor. Hastaneler asla militarize edilmemeli veya hedef alınmamalı. Ateşkes sağlanmalı." ifadelerini kullandı.
Gazzelilerin temiz içme suyuna ulaşması neredeyse imkansız hale geldi
İsrail'in yaklaşık 20 aydır saldırılarını giderek şiddetlendirdiği Gazze Şeridi'nde kamplarda kalan yerinden edilmiş Filistinliler, insani kullanıma uygun olan az miktardaki suya erişebilmek için saatlerce uzun kuyruklarda bekliyor.
Nüfusu 2,3 milyon olan Gazze'de kişi başına düşen su tüketim oranı 7 Ekim öncesindeki 84,6 litreden "3 ila 5 litre" arasına düştü.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) acil durumlarda kişi başına düşen günlük su miktarını 20 litre olarak değerlendirdiği göz önüne alındığında, bu düşüş Gazze'deki su ihtiyacının "felaket boyutlarda" olduğunu gösteriyor.
Gazze Şeridi'nde İsrail saldırıları sebebiyle yerinden edilen çok sayıda Filistinlinin, temel temizlik malzemelerinin dahi zor bulunduğu kalabalık barınaklarda kaldığı göz önüne alındığında su tüketim miktarındaki bu düşüş kişisel hijyene ve toplum sağlığına doğrudan etki ediyor ve hastalıkların yayılmasına neden oluyor.
Ayrıca, temiz içme suyu eksikliği de dehidrasyon ve böbrek hastalıklarına yol açabiliyor.
Gazze Sağlık Bakanlığı Çevre Sağlığı ve İş Güvenliği Dairesi Müdürü Eylem er-Remlavi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü şiddetli saldırıların "hayatın her alanını" mahvettiğini söyledi.
Remlavi, su ve kanalizasyon sisteminin İsrail saldırılarından en çok etkilenen alanların başında geldiğini ve bunun halk sağlığı durumuyla doğrudan bağlantılı olduğunu belirtti.
"Kişi başına düşen günlük su miktarı büyük oranda düştü." diyen Remlavi, İsrail'in altyapıyı tahrip etmesi, elektrik tedarikini kesmesi, yakıt ve temel malzemelerin girişini engellemesi sebebiyle su tedarikinin neredeyse tamamen durma noktasına geldiğini aktardı.
Remlavi, savaş öncesinde %4 olan su kirliliği oranının şu anda %25’e yükseldiğini ve bu artışın nedeninin ise, su ve kanalizasyon şebekeleri, kuyular ve arıtma tesislerinin büyük ölçüde tahrip edilmesi ile dezenfektan malzemelerinin girişinin engellenmesi olduğunu ifade etti.
Remlavi, "Gazze’deki ailelerin, özellikle de yerinden edilmiş olanların %90’ı temiz suya erişimde ciddi sıkıntılar yaşıyor." dedi.
Mevcut asgari derecedeki suyun kişisel hijyen için yeterli olmadığını belirten Remlavi, kirli su tüketimi veya kanalizasyon suyuyla sulanan tarım alanları sebebiyle ishal, kanlı ishal, çocuk felci, hepatit A ve böbrek hastalıkları gibi hastalıkların yayıldığını kaydetti.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a bağlı Mevasi bölgesinde, atıkların birikmesi ve başıboş hayvanlar ile kedilerin varlığı nedeniyle büyük bir uyuz salgını yaşandığına dikkat çeken Remlavi, oluşan çevre kirliliğinin böceğin üremesi için ideal bir ortam oluşturduğunu söyledi.
Saldırılardan önce Gazze'de 250 ila 260 arasında kuyu olduğuna ve bunların Gazze sakinlerine yeraltı suyu pompaladığına işaret eden Remlavi, halihazırda sadece 118 kuyu kaldığını ve bunların sayısının devam eden bombalamalar, tahliyeler ve yerinden edilmelerle günden güne azaldığını aktardı.
Remlavi, kampların atık sularını bertaraf etmek için foseptik çukurlarının çözüm olabileceğini ancak bunun da yeraltı sularını kirletme ve salgın hastalık olasılığını artırma tehdidi oluşturduğuna dikkati çekti.
Yakıt sıkıntısı ve tesislerin tehlikeli konumlarda bulunması nedeniyle atık suların arıtılmadan denize pompalandığını belirten Remlavi, bu durumun kirliliği artırdığını ve deniz yaşamını tehdit ettiğini kaydetti.
"Devam eden abluka ile yakıt ve erzak girişinin yasaklanması nedeniyle durumun daha da kötüleşmesi muhtemel." diyen Remlavi, Gazzelilerin sınırlı miktarda su bulunması nedeniyle günlük su ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını vurguladı.
Filistin Devlet Başkanı, dünya liderlerine Gazze'ye yardım ulaştırılması için acil harekete geçme çağrısı yaptı
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, uluslararası topluma İsrail saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde ateşkes yapılması ve insani yardım girişinin sağlanması için acil harekete geçme çağrısında bulundu.
Fotoğraf:Abed Rahim Khatib/AA
Filistin haber ajansı WAFA'da yer alan habere göre, Filistin Devlet Başkanı Abbas, yaptığı yazılı açıklamada, "Dünya liderlerini, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere yönelik ablukayı kırmak, insani ve tıbbi yardımların kara, deniz ve hava yoluyla girişine izin vermek, saldırıları derhal ve kalıcı olarak durdurmak, tüm tutuklu ve esirleri serbest bırakmak ve İsrail'in Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesini sağlamak için acil ve kararlı adımlar atmaya çağırıyorum." ifadelerini kullandı.
Abbas, ayrıca Filistin Devleti'nin Gazze Şeridi'nin tüm sorumluluğunu üstlenmesi çağrısında bulunarak, şöyle devam etti:
"İsrail işgal güçlerinin işlediği soykırım, yıkım ve açlığa mahkum etme suçlarına artık sessiz kalmak mümkün değildir."
"Filistin Devleti'nin Gazze Şeridi'nin ayrılmaz bir parçası olduğunu" kaydeden Abbas, Gazze'de yeniden inşa sürecinin başlatılması ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki toprak gaspının ve saldırılarının durdurulması gerektiğini vurgulayarak başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin iki devletli çözüm temelinde tanınması çağrısını yineledi.
Fotoğraf:Abed Rahim Khatib/AA
Aşırı sağcı İsrailliler, Gazze'ye giden yardım tırlarını engellemeye çalışıyor
Aşırı sağcı gruplar, sosyal medya üzerinden gerçekleştirdikleri çağrıyla, Gazze Şeridi'ne yardımların gönderileceği Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı çevresinde toplandı.
İsrailli aşırı sağcı gruplar, Tel Aviv yönetiminin Gazze'ye temel miktarda yardımın girişine izin veren kararını protesto ederek, bölgeye açılan Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı yakınlarında insani yardım tırlarını engellemek için eylem yaptı
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) May 21, 2025
AA Muhabiri Faruk Hanedar konuya ilişkin… pic.twitter.com/5UQuQs2ozm
Çevrede yoğun biçimde konuşlanan İsrail polisi, zaman zaman aşırı sağcı gruplara müdahale etti.
Askeri araç sevkiyatını alkışlarla karşılayan aşırı sağcı İsrailliler, az sayıdaki yardım tırına ise tepki gösterdi, trafikte ilerleyişlerini engellemeye çalıştı.
Fotoğraf: Mostafa Alkharouf/AA
Aşırı sağcılara karşı çıkan bir grup İsrailli insan hakları aktivisti de aynı bölgeye geldi.
İki grup arasında zaman zaman sözlü atışmalar yaşanırken İsrail polisi araya girerek tarafları ayırdı.
Aşırı sağcı gruptan Michael Rascass, AA muhabirine, yardım girişini engellemek için gösteriye katıldığını belirterek, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirleri geri getirmek için bunu yaptığını savundu.
Gazze'deki esirleri getirmek için "hem askeri hem de her türlü baskıyı yapmaları gerektiğini" ileri süren Rascass, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun uluslararası baskıyla karşı karşıya olduğunu, kendilerinin de karşı baskı yapmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Gazze'deki Filistinlilerin aç bırakılmasının ahlaki olup olmadığı sorulan Rascass, "Onları beslemek benim sorumluluğum veya mecburiyetim değil. Ahlaki olan esirlerin geri gelmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
Fotoğraf: Mostafa Alkharouf/AA
"Etnik temizlik ve soykırıma izin veremeyiz"
İnsan hakları aktivisti Sahal ise Gazze'ye insani yardımın girmesini sağlamak için buraya geldiğini dile getirdi.
İnsanların temel gıda ve ilaçtan mahrum bırakılmasının "kabul edilemez" bulduğunu aktaran Sahal,"Yahudilerin tarihini, bir dönem yardımların kendisinden engellendiğini unutması çok üzücü. Bu merhametsiz. Bu yaşadığımız toprakları daha iyi hale getirmek için umarım bunu (aşırı sağcılar) anlarlar. İnsanların soykırıma ve etnik temizliğe maruz kalmasına izin veremeyiz. Umarım uluslararası toplum baskıyı sürdürür ve İsrailli politikacılar da akıllarını başlarına alır." diye konuştu.
Temel miktarda insani yardım girişine izin verilmişti
İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırılar düzenlediği ve 2 Mart'tan buna yana insani yardım girişine izin vermeyerek felakete neden olduğu Gazze Şeridi'ne, uluslararası tepkiler nedeniyle temel miktarda insani yardım girişine izin verme kararı almıştı.
Gazze Şeridi'ndeki 2 milyondan fazla Filistinliye ulaştırılmak üzere 2 günde bölgeye 100'den az tırın girdiği duyurulmuş, Birleşmiş Milletler (BM) yardımların Filistinlilere dağıtımının yapılamadığını açıklamıştı.
Gazze'deki yetkililer ise İsrail'in izin verdiği yardımların bölge halkının ihtiyaçları karşısında "okyanusta bir damla" şeklinde nitelemiş ve Gazze'ye "gerçek bir yardımın girmediğini" duyurmuştu.
İngiltere, Gazze için 4 milyon sterlin insani yardım sözü verdi
İngiltere, Gazze'ye 4 milyon sterlin insani yardım desteğinde bulunacağını bildirdi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığında Uluslararası Kalkınmadan Sorumlu Devlet Bakanı Jenny Chapman, İsrail ve işgal altındaki Filistin topraklarına gerçekleştirdiği ilk ziyarete ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Bakan Chapman, İngiliz hükümetinin, Gazze için 4 milyon sterlin tutarında insani yardım sözü verdiğini duyurdu.
Gazze halkına yönelik yardımın ulaşmamasını ve bu yardımdaki eksikliği "dehşet verici" olarak nitelendiren Chapman, şunları kaydetti:
"İsrail hükümetinin yardım görevlilerine tam insani erişim izni vermemesi korkunç bir durum. Gazze'ye çok az sayıda yardım kamyon girebiliyor. Birleşmiş Milletler (BM), aralarında çocukların da bulunduğu yaklaşık yarım milyon Filistinlinin açlıkla karşı karşıya olduğu uyarısında bulundu. İngiltere'nin tavrı net, İsrail, Filistin halkının çektiği acıları uzatarak güvenliğini sağlayamayacak."
Bakan Chapman, Gazze'de acil ateşkesin sağlanmasına, tüm esirlerin serbest bırakılmasına, yardımların artmasına ve uzun vadeli barışa giden yolun açılmasına ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik baskın ve saldırıları
Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.
İsrail ordusunun bu baskınlarda aralarında kadınlar ve eski tutukluların da bulunduğu 20 Filistinliyi daha gözaltına aldığı bildirildi.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde, İsrail ordusunun ocak sonundan bu yana Cenin ve Tulkerim kentlerine yönelik saldırılarını sürdürdüğü aktarıldı.
İsrail ordusunun saldırılarında yüzlerce kişinin gözaltına alındığı hatırlatıldı.
İsrail askerlerinin baskınlar sırasında Filistinli ailelere kötü muamelede bulunduğu, evlerine ve yaşadıkları bölgelerdeki altyapıya zarar verdiği kaydedildi.
İsrail ordusunun Filistinlilerin evlerini kışlaya çevirdiği ve bölge sakinlerini göçe zorladığı da ifade edildi.
Öte yandan yerel kaynaklar, İsrail ordusunun Batı Şeria'nın Cenin kentindeki Kubatiyye beldesine baskın düzenlediğini ve burada bir kişiyi yaraladığını bildirdi.
Filistin Kızılayı, genç Filistinlinin karnından vurulduğunu ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındığını açıkladı.
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail güçleri, buldozerler ve iş makinaları eşliğinde El-Halil kentine baskın düzenledi, ardından "Kavasimi" ailesine ait bir binanın bazı kısımlarını yıkmaya başladı.
İsrail makamlarının daha önce Ocak 2024’te yıkılan bir evin kalıntıları üzerine inşa edildiği gerekçesiyle bu yıkım işlemini gerçekleştirdiği ileri sürüldü. Söz konusu ev, Kasım 2023’te bir İsrail askerinin öldüğü ve 7’sinin yaralandığı silahlı saldırının faili olduğu öne sürülen Abdulkadir Kavasmi’nin aralarında olduğu 3 kişinin öldürülmesinin ardından yıkılmıştı.
Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesinin yayımladığı aylık rapora göre, İsrail, nisan ayında yaklaşık 150 yıkım gerçekleştirdi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten beri İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 171'i çocuk olmak üzere 969 Filistinli hayatını kaybetti.
Bu sürede 7 binden fazla Filistinli yaralandı, yaklaşık 17 bin kişi gözaltına alındı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.