Gazze'de Aksa Şehitleri Hastanesindeki yoğunluk, hayatı tehdit edecek boyutlara ulaştı
Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi, kuzeyden yaşanan göçle birlikte hasta ve yaralılarla dolup taşıyor.

Gazze
İsrail ordusu, Gazze kentine karadan ve havadan düzenlediği saldırılarla Filistinlileri güneye ve orta kesime sürmeye ve dar bir alana sıkıştırmaya çalışıyor. Can havliyle bu saldırılardan kaçanlar, gittikleri yerlerde ne başlarını sokmaya bir yer ne de tedavi olmaya hastane bulabiliyor.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından 2 Ağustos'ta yapılan yazılı açıklamada, Gazze'de hala çalışır vaziyetteki hastanelerdeki doluluğun yüzde 200-300'lere çıktığı belirtilmiş ve "Hastaneler yaralılar denizinde boğuluyor. Hastanelerin kapasitesi, yaralılara yetmiyor." ifadesi kullanılmıştı.
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki tek devlet hastanesi olma özelliği taşıyan Aksa Şehitleri Hastanesi de sağlık merkezlerindeki doluluk oranının hangi seviyelere vardığını gösteren en canlı örneklerden biri. Zira daha hastane girişinde sedyelerde yatanlar sizi karşılıyor.
Bina içinde ise koridorlar, merdiven başları dahil olmak üzere yatak koyulabilecek her yerde yatak olduğu ve bunlarda da bir değil birkaç Filistinlinin yattığı görülüyor. Bina içinde kendilerine yer bulamayan hastalar ise bir nevi dışarı taşmış durumda. Onlar için de hastane avlusunda kurulan çadırda hizmet veriliyor. Hastaların çoğunun yerde sünger yataklarda yatması dikkati çekiyor. Bu durum, hastaların hayatını tehdit ediyor.
Yenidoğan ünitesinde bebekleri koyacak yer yok
Aksa Hastanesi Yenidoğan Bölüm Başkanı Doktor Visam Şettut, yenidoğan bölümünde normal şartlarda sadece 25 bebeği kabul edebildiklerini ancak hem kuzeyden hem de güneyden yaşanan göçler nedeniyle şu an bölümde 48 bebeğin olduğunu söyledi.
Sayı çok olunca tedavide sıkıntı yaşadıklarını aktaran Şettut, bunun bebeklerin hayatını tehlikeye attığını şu sözlerle ifade etti:
"Kuvöz, tıbbi cihaz, ilaç ve mamada eksiklik çekiyoruz. Akciğer gelişimi ya da kalp resüsitasyonu için gerekli ilaçlarda büyük sıkıntı yaşıyoruz. Buna ek olarak elektriklerin kesilmesi durumunda da bu bebeklerin bağlı olduğu solunum cihazları durur. Bu da en az 15-20 bebeğin ölmesi anlamına gelir."
Kuvözde olması gereken bebekler anneleriyle birlikte yerde yatıyor
İkiz çocuk annesi Fatıma el-Eşkar ise çocuklarının kuvöze girmesi gerektiğini ancak yer olmadığı için yenidoğan bölümüne alınmadıklarını aktardı.
Gazze'den Dery el-Belah'a göç ettiklerini söyleyen Eşkar, 2 gündür hastanede olmalarına rağmen yatacak yer bulamadıklarını, yerde yattıkları için de çocuklarının mikroplara ve bakterilere maruz kaldığını ifade etti.
Anne Eşkar, bunun yanı sıra ilaç, bebek maması ve bebek bezi dahil hiç bir şeye ulaşamadıklarını dile getirdi.
Bazı bebekler ise anneleriyle lavaboların yanında kalıyor. Hastanede yer olmadığı için 4 günlük bir bebekle lavabonun yakınına oturan Ummu Muhammed Zuheyr, gitmedikleri ve bakmadıkları yer kalmadığını ancak her yerin çok kalabalık olduğunu söyleyerek yardım çağrısında bulundu.
Yetersiz beslenme anneden çocuğa sirayet ediyor
Şucaiyye'den Deyr el-Belah'a göç eden bir diğer kadın Silin Saad, kucağındaki 4 günlük bebeği sarılık ve yüksek ateşle hastaneye getirdiklerini ancak bebekte oksijen yetersizliği sorunu da çıktığını söyledi.
Sabah 09.00'dan öğlen 14.00'a kadar bebeğin hiçbir şey yemediğini kaydeden Saad, Gazze'de anneler ile bebeklerinin hem tedaviden hem de yiyecekten yoksun olduğunu şöyle anlattı:
"Bu bebeğin annesi hamileyken et, tavuk, balık, süt ve süt ürünleri gibi gıdalar tüketmedi. Tek yediği şey mercimek ve pirinçti. 42 kiloyla doğum yaptı. Bebek de aynı sorunla dünyaya geldi. Bu bebek 3-3,5 kilo arasında doğması gerekirken yaklaşık 2 kilo doğdu. Bunun tek sebebi yetersiz beslenme. Ne emzirebiliyoruz, ne de mama temin edebiliyoruz."
Oğlunun bacağından kurtlar çıktı
Yaralı oğluna refakat eden Fatıma Yusuf Hamdan ise yanında yatan oğlunun toplamda 4 defa saldırıya uğradığını ve vücudunun her yerinin platin ve fiksasyon aletleriyle dolu olduğunu söyledi.
Hamdan oğlunun ve hastanenin durumunu, "Gözünden yaralandı, kafatasında kırık var. İki bacağına ve koluna platin takıldı. Rızık kapısı arabası gitti. Geriye hiçbir şey kalmadı. 3 gün önce oğlumun bacağındaki yaradan kurtlar çıktı. İlaç yok, yatak yok, yiyecek de yok. Hasta yoğunluğundan insanlar yerlerde yatıyor. İnsanların hali içler acısı." diyerek anlattı.
Doluluktan şikayet eden Hamdan, "Oturacak yer yok. 2 yatak arasına sıkışmış durumdayım. Kalkmak istesem kalkamıyorum. Ayağa kalkıp yürümeye kalksam adım atacak yer yok. Ben de hasta oldum burada. 11 gündür buradayız ve ben yerde uyuyorum. Ne yatak var ne battaniye ne de yastık." ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.