Dolar
41.99
Euro
48.85
Altın
4,145.00
ETH/USDT
3,845.00
BTC/USDT
109,467.00
BIST 100
10,637.95
Dünya

AP üyesi Andrews, AB'yi İsrail'e yönelik yaptırım tehdidini sürdürmeye çağırdı

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) İrlandalı üyesi Barry Andrews, Avrupa Birliği'nin (AB) İsrail'e karşı yaptırımları masada tutmaya devam etmesi, sürdürülebilir bir barış için hesap verebilirliğin de sağlanması gerektiğini belirtti.

Selen Valente Rasquinho  | 23.10.2025 - Güncelleme : 23.10.2025
AP üyesi Andrews, AB'yi İsrail'e yönelik yaptırım tehdidini sürdürmeye çağırdı

Brüksel

AB liderleri, İsrail'in Gazze'de işlediği soykırım karşısında iki yılın ardından sessizliklerini bozarak açıkladıkları yaptırımların geri çekilmesi, Gazze'de gerçek bir barış ve iyileşme sağlanmadan İsrail'le "normalleşme"ye gidilmesi endişelerinin gölgesinde bugün Brüksel'de bir araya geldi.

AP'deki Avrupa'yı Yenile (Renew Europe) grubundan İrlandalı milletvekili Andrews, Strazburg'da devam eden Genel Kurul marjında, konuyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Andrews, barışın gerçekte ne anlama geldiğini kendi ülkesinin tecrübesiyle düşündüğünü söyleyerek "Gazze'de yaşanan korkunç katliamla yakın geçmişteki herhangi bir çatışma arasında benzerlik kurmak zor. Ancak İrlanda'daki barış, 25 yılı aşkın bir süredir devam eden bir süreçtir ve hala özenli bir biçimde sürdürülmesi gerekmektedir. Çok fazla sabır gerektirir. Uluslararası destek ve çok fazla yatırım gerektirir." ifadelerini kullandı.

AP'de önceki gün Gazze konusunda yapılan Genel Kurul genel oturumunda Hamas'ın silah bırakma sürecinin bir hafta içinde tamamlanacağına dair beklentilerin dile getirildiğini aktaran Andrews, "Elbette silahsızlanmayı görmek isteriz ancak bu konuda birçok gerçekçi olmayan beklenti var." dedi.

Andrews, "Uzlaşma olmadan sürdürülebilir barış sağlanamaz. Uzlaşmanın merkezinde hesap verebilirlik vardır ve bu yolda atılacak adımlar geçiş sürecinde adaletin sağlanması ve en nihayetinde yaşanan bu katliamın hesabının sorulmasıdır." diye konuştu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından verilen tutuklama emri olduğuna ve Uluslararası Adalet Divanında (UAD) devam eden davaya atıfta bulunan Andrews, "Bu gelişmeler, ateşkes yönünde siyasi ilerleme kaydedilse bile göz ardı edilemez." değerlendirmesini yaptı.

Andrews, yaptırımlar konusuna da değinerek "Yaptırımlar yalnızca İsrail'e baskı yapmak için gerekli değil. Uluslararası hukuk tarafından da gerekli kılınıyorlar. UAD Batı Şeria'nın işgalinin yasa dışı olduğuna karar verdi ve imzacı tüm ülkelerin bu kararın etkili olmasını sağlamak için olumlu adımlar atması gerekiyor. Bu, örneğin yaptırımları, ticaret ambargosunu veya ticaret kısıtlamalarını, ülkelerin atabileceği her türlü adımı içeriyor. Dolayısıyla bu, AB üzerinde olumlu bir yükümlülük yaratıyor." ifadelerini kullandı.

İrlandalı vekil, "Bu sadece siyasi bir baskı aracı değil. Barış sağlandığında veya ateşkes imzalandığında ortadan kalkacak bir konu değil." diye konuştu.

Bundan sonraki süreçte izlenecek adımların net şekilde belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Andrews, "İsrail hükümetine, yaptırımlar ve ticaret kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacaklarını net bir şekilde anlatmalıyız. Bunun, sürdürülebilir barış yoluna odaklanmalarını sağlayacak tek unsur olduğunu düşünüyorum." tespitini yaptı.

AB'nin son aylardaki tavır değişikliği

Andrews, son iki ayda AB tarafında çok sayıda önemli gelişme yaşandığını belirterek, şunları kaydetti:

"Öncelikle AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Gazze'de yaşananların 'dünya vicdanını rahatsız ettiğini' ve yaptırımların uygulanması gerektiğini söylemesi. Almanya Başbakanı Friedrich Merz de İsrail'e silah tedarikinin kısmen askıya alındığını açıkladı. Bu iki isim, Avrupa'daki en önemli Alman siyasetçiler arasında yer alıyor. Onların bu açıklamaları herkesi şaşırttı ve çok önemli bir değişimi temsil ediyor."

Diğer yandan AB içerisinde Filistin Devleti'ni tanıyan ülkelerin çoğalmasının da şaşırtıcı bir gelişme olduğuna değinen Andrews, bu değişikliğin İsrail'in dikkatini çektiğini savundu.

Bugün düzenlenen AB zirvesinde üye ülkelerin tümünün aynı fikirde olmayacağını belirten Andrews, "Eyleme geçme olasılığı çok daha yüksek olacak. İsrail’in de bunu fark ettiğini düşünüyorum." dedi.

Andrews, şöyle devam etti:

"Biliyorum, ateşkes için tüm övgüyü (ABD Başkanı Donald) Trump aldı ama aslında Avrupa politikasındaki bu değişiklik İsrail’in dikkatini çekmiş olmalı. Avrupa, İsrail’in en büyük ticaret ortağıdır. ABD veya başka herhangi bir ülkeyle ticaret hacminden çok daha fazla. Avrupa, küresel etkisi olduğunu ve çatışma üzerinde olumlu bir etkide bulunabileceğini fark etti. Bu konunun gündemden düşmediği ve İsrail, yasa dışı işgalin sona erdirilmesine yönelik bir yola girmeyi taahhüt etmezse bu adımların atılacağı mesajının net bir şekilde verilmesi gerekiyor."

İsrail'e verilmesi gereken açık mesaj

Gazze için acil önceliğin insani yardıma erişim olduğunu vurgulayan Andrews, "Şu anda hayati önem taşıyan ilaç ve gıdanın Refah Sınır Kapısı’ndan geçişinde büyük engeller var. Hala içeri girmeye çalışan çok sayıda tır bulunuyor. Uluslararası STK'lerin kayıt süreçlerinde de engeller mevcut. AB, bu kuruluşların Gazze'de çalışabilmesi için İsrail'e baskı yapmaya devam etmeli." mesajını verdi.

Andrews, ikinci olarak uluslararası bir büyük bağışçı konferansı düzenlenmesi gerektiğini söyleyerek "Arap ülkeleri burada önemli bir rol oynayacak ancak AB de Gazze için büyük bir yeniden inşa planının hazırlanmasında önemli bir role sahip. Bu, mümkün olan en kısa sürede yapılmalı." diye konuştu.

Son olarak, İsrail'e açık bir mesaj verilmesi gerektiğinin altını çizen Andrews, şunları kaydetti:

"AB son aylarda tonunu, politikasını ve söylemini değiştirdi. Bu değişim bir anlam ifade ediyor. Eğer iyi niyet görmezsek, taraflar arasında güven inşa edilmezse, AB İsrail’e karşı çok daha sert bir yol izleyecek. Bu, İsraillileri de Filistinlileri de İsrail hükümetinden korumakla ilgili. Bu, Avrupa değerleriyle hiçbir şekilde örtüşmeyen aşırı sağ bir hükümettir."

AB'nin İsrail'e yaptırımları

AB Komisyonu, İsrail'in Gazze'deki eylemleri karşısında neredeyse 2 yıllık sessizliğini bozarak 10 Eylül'de üye ülkelere yaptırım önerilerini açıklamıştı.

Öneriler, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması dahilinde İsrail'le malların serbest dolaşımı hükümlerinin askıya alınarak gümrük vergileri getirilmesi, işgal altındaki Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler ile onların şiddet içeren eylemlerinden sorumlu tutulan iki bakan Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich hakkında kısıtlamalardan oluşuyor.

Teklifin kabul edilmesi için AB üyelerinin nitelikli çoğunluğu gerekiyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın