Analiz

Suriye'de yaptırımların kalkması neden önemli?

Trump-Şara görüşmesi ve yaptırımların kaldırıldığı ilanı Suriye ve başta Türkiye olmak üzere müttefikleri için büyük bir zafer anlamı taşıyor

Ahmet Arda Şensoy  | 15.05.2025 - Güncelleme : 15.05.2025
Suriye'de yaptırımların kalkması neden önemli?

İstanbul

Türkiye Araştırmaları Vakfından Araştırmacı Ahmet Arda Şensoy, Trump'ın Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırma kararını AA Analiz için kaleme aldı.

***

Çarşamba günü Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara'nın görüşmesi birçok açıdan tarihi bir gelişme oldu. Görüşme öncesinde Trump’ın Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırdığını ilan etmesi de yeni Şam yönetimi için büyük bir zafer olarak kayda geçti.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Trump konuşmasında Katar ve Suudi Arabistan liderlerinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konudaki taleplerini dile getirerek Türkiye’nin rolüne de dikkati çekti. Dolayısıyla ekonomik sonuçları kadar siyasi etkileri de olacak bu kararın Şam ve müttefik ülkeler için büyük bir zafer olduğu söylenebilir.

Peki bu görüşme ve yaptırımların kaldırılması Suriye için ne anlama geliyor? Trump neden böyle bir karar aldı? Bu kararın bölge jeopolitiği açısından ne gibi yansımaları olabilir? Bu sorular ışığında konuyu kapsamlı bir şekilde ele almak mümkün olacaktır.

Değişen talepler, kalkan ön şartlar

Geçtiğimiz hafta yayınlanan yazıda [1] ABD’nin yaptırımların kaldırılması için 8 maddelik bir talep listesini Suriye’ye ilettiğini ve taraflar arasında bazı maddelerde görüş ayrılıkları olduğunu belirtmiştik. Bu 8 maddeden birçoğu halihazırda Şam yönetiminin uyguladığı politikalar ve söylemleriyle uyumlu olması sebebiyle kolayca karşılanabilecek durumdaydı. Ancak yabancı savaşçıların orduda görev alması, Filistinli grupların Suriye’deki faaliyetlerine dair talepler ve İsrail’le normalleşme içeren Abraham Anlaşmalarına dahil olmak gibi konularda tarafların müzakerelere devam ettiği biliniyordu. Bu sebeple, Trump’ın Körfez’e düzenlediği seyahatte Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırdığını açıklaması beklenmedik bir gelişme oldu. Bunun üzerine bir de Trump'ın çarşamba günü Riyad’da Şara ile görüşmeye katılması Suriye için büyük bir siyasi ve ekonomik zafer oldu.

Görüşmeden sonra verilen mesajlarda ve Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamalarda ise Trump’ın Şara’ya 5 maddelik bir talep listesi sunduğu belirtildi. Buna göre, Trump bu şartları yaptırımların kaldırılmasına yönelik bir ön şart olmaktan çıkararak süreç içerisinde yerine getirilmesini istediği şartlara çevirdi. Ayrıca ABD'nin bu kararında başta Türkiye olmak üzere Katar ve Suudi Arabistan’ın yoğun çabalarının olduğu da belirtiliyor.

Yani ABD Suriye’ye yönelik yaptırımların, taleplerinin gerçekleştirilmesine teşvik eden bir şey olmadığını daha ziyade ülkede ekonomik ve siyasi istikrar ihtimalini baltalayarak bu talepleri karşılamayı zorlaştıran bir şey olduğunu kabul etmiş oldu. Böylece yaptırımların kaldırılacağı ilan edildi ve talepler ön şarttan sürece yayılan siyasi beklentilere dönüştü.

Trump için küçük, Suriye için büyük bir adım

Ekonomik yaptırımlar, ABD'nin 1979'da Suriye'yi teröre destek veren ülkeler listesine dahil etmesiyle başlamış, 2011'de başlayan iç savaş sonrası ise artırılmıştı. Ancak ABD'nin Suriye'ye uyguladığı yaptırımların, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa ülkelerinin yaptırımlarından en önemli farkı, 2020'de yürürlüğe giren Sezar Yasası'ydı. Buna göre yalnızca Esed rejimi ve devlet kurumları değil, Suriye ile ekonomik ilişkiye giren ülkeler ve uluslararası şirketler de yaptırımlara hedef oluyordu.

Her ne kadar yaptırımlar Esed rejimini hedefleyerek çıkarılmış olsa da devrim sonrası Suriye'nin kalkınmasında ciddi bir engel teşkil ediyordu. Dolayısıyla yaptırımların kaldırılması ABD'nin Suriye'ye yönelik ekonomik yatırımlar yapacağı anlamından çok, Türkiye ve Katar başta olmak üzere Şam'la yakın ilişkilere sahip ülkeler ve uluslararası şirketlerin Suriye'de yapacakları ekonomik faaliyetlerin önünü açması sebebiyle çok değerli.

Kararın ekonomik etkilerinden öte siyasi yansımaları da Suriye için büyük önem taşıyor. ABD ile Suriye arasında devlet başkanları düzeyindeki son görüşme Mart 2000'de Cenevre'de dönemin ABD Başkanı Bill Clinton ile Suriye Cumhurbaşkanı Hafız Esed arasında gerçekleşmişti. 11 Eylül saldırıları, ABD'nin Irak işgali ve Suriye iç savaşı gibi krizler sonrası ise Esed rejimi tam bir diplomatik izolasyona uğramıştı. Şara'nın Trump’la görüşmesi bu diplomatik izolasyonu kıran ve Suriye'nin yeni bir döneme girdiğini gösteren, dolayısıyla diğer ülkeleri de Şam'la ilişki kurmaya iten bir gelişme olarak değerli.

Bu süreçte Şam yönetiminin de başarılı bir politika uyguladığını söyleyebiliriz. Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan'ın ABD yönetimiyle müzakerelerinin yanında Şam yönetimi geçtiğimiz haftalarda Çin şirketleri ve devlet yetkilileriyle görüşmeler yürüterek Çin'den yatırıma açık olduğunu gösterdi. Ayrıca yaptırımlar sebebiyle, düzenlenen ticaret fuarlarına Türk, Rus ve Çin şirketleri katılırken Amerikalı ve Avrupalı şirketler katılmadı. Yani Şam, Trump için oldukça merkezi bir konu olan ABD-Çin rekabetini bir kaldıraç olarak kullanarak, Trump’ın yaptırımların Amerikan şirketlerinin Suriye pazarına girmesini engelleyen bir mekanizmaya dönüştüğünü anlamasını sağladı. Bunun sonucunda da Trump için küçük, Suriye için ise çok büyük bir karar olarak yaptırımlar kaldırıldı.

Bundan sonra neler olacak?

Trump’ın salı günü yaptırımları kaldırdığını dile getirmesi bile Suriye’de çok büyük bir pozitif ivme yarattı. Suriye lirası Amerikan doları karşısında yüzde 30’a yakın değer kazanırken Suriye’de farklı şehirlerden sokaklarda kutlama görüntüleri de basına yansıdı. 14 yıldır süren iç savaşın yol açtığı yıkım, ekonomik izolasyonla birleşince Suriye ve halkı için durum çok ağırlaşmıştı. Ancak yaptırımların kaldırılması, iç savaşın etkilerinin silinip ülkenin hızla toparlanabileceğine dair umutları artırdı. Özellikle bankacılık alanında yapılacak yatırımlarla Suriye’nin uluslararası bankacılık sistemine yeniden entegre edilmesi bu ekonomik toparlanma için büyük bir adım olacaktır. Ayrıca politik olarak da Şam’ın dünyaya entegresinin önündeki engellerin daha hızlı kalkması ve ABD’nin ardından Avrupa Birliği (AB) ve BM'nin de yaptırımları kaldırması beklenebilir.

Diğer yandan hem liderlerin görüşmesinin hem de yaptırımların kaldırılmasının Suriye içi güç dengelerine de önemli bir yansıması olacaktır. Ekonomik toparlanma arttıkça günlük hayatın düzene oturacağı ve huzursuzlukların azalacağı, böylece Şara yönetimine güvenin artacağı bir ortam oluşacaktır. Öte yandan Trump’ın Şara’yla görüşmesi Şam yönetiminin meşruiyetini artırarak terör örgütü SDG/YPG ile devam eden müzakerelerde elini güçlendirecektir. Son olarak, İsrail’de Netanyahu’nun tüm lobi faaliyetlerine rağmen yaptırımların kaldırılmasını engelleyememesi de İsrail’in devam eden saldırıları ve işgalini zora sokabilecek bir durumdur. Trump ile Netanyahu arasındaki ilişkilerin gerilmesi de bu noktada Şam’ın elini rahatlatan bir gelişme olarak öne çıkacaktır.

Sonuç olarak, Trump-Şara görüşmesi ve yaptırımların kaldırıldığı ilanı Suriye ve başta Türkiye olmak üzere müttefikleri için büyük bir zafer anlamı taşıyor. Trump’ın konu her açıldığında Erdoğan’la konuşarak bu kararı aldığını dile getirmesi ve Suriye’ye yeni bir başlangıç yapmak için fırsat verildiğini belirtmesi, Suriye’nin istikrarını kendi ulusal güvenliği açısından önceleyen Türkiye için de şüphesiz bir kazanç olarak ortaya çıkmaktadır. Yani her ne kadar Suriye’de iç savaştan bakiye sayısız sorun olsa da yeni Suriye’de istikrar isteyen aktörlerin kazandığı, istikrarsızlık peşinde koşan aktörlerin ise kaybettiği bir sürecin adım adım gerçekleştiği söylenebilir.

[1] https://www.aa.com.tr/tr/analiz/abd-suriyeye-yonelik-yaptirimlari-kaldirmak-icin-neyi-bekliyor/3559670

[Ahmet Arda Şensoy, Türkiye Araştırmaları Vakfında araştırmacıdır.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.