Dolar
34.35
Euro
37.48
Altın
2,744.97
ETH/USDT
2,468.50
BTC/USDT
68,937.00
BIST 100
8,682.20
Yaşam

Otizmli müzik dehası, eğitimi için bir şans istiyor

Duyduğu sesleri anında notaya dökebilme yeteneğine sahip olan otizmli Yıldırım Beyazıt Yakar, hayallerinin gerçeğe dönüşmesinde kilit önem taşıyan güzel sanatlar lisesi yetenek sınavlarına katılabilmek için yetkililerden destek bekliyor.

Burcu Çalık Göçümlü  | 29.08.2020 - Güncelleme : 30.08.2020
Otizmli müzik dehası, eğitimi için bir şans istiyor Fotoğraf: Nevzat Yıldırım / AA

Ankara

İstanbul'un Sultangazi ilçesinde annesi ve iki ağabeyiyle yaşayan 20 yaşındaki Yıldırım Beyazıt Yakar'a otizm teşhisi 2,5 yaşında konuldu. 8 yaşında konuşmaya başlayan ve küçük yaşlarda evdeki tencere kapaklarını çalarak müziğe olan ilgisini gösteren Yakar, 9 yaşındayken yaşadığı otizme bağlı travma sonrası bir doktorun önerisiyle enstrümanlara yönlendirildi. 

Maddi imkansızlıklarla dolu bir yaşamı olan Yakar, annesinin çabalarıyla kısa bir süre kurslarda müzik eğitimi gördü ve bir dönem İstanbul Büyükşehir Belediyesinin müzik grubunda yer aldı.

Duyduğu sesleri anında notaya dökebilen Yakar, kısıtlı eğitimine karşın gönül verdiği ve ustası olduğu bağlamanın yanında gitar, bateri, perküsyon, kanun, bendir ve ud gibi çok sayıda müzik aletini çalıyor.

Şarkı sözleri, marşlar yazan, kara kalem resim çalışmaları da yapan Yakar, 2018'de Zeytin Dalı Operasyonu ile Afrin'de kontrolü sağlayan kahraman Mehmetçik için Dombra şarkısını yeni sözlerle aranje etti ve engelli arkadaşlarıyla birlikte seslendirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için "Reisim" isimli bir şarkı yazıp besteleyen Yakar, şimdilerde de Beşiktaş'a marş hazırlamak istiyor.

                    

Dünya ikinciliği kazandı ama lisede engelleri aşamadı

Kanada'daki ANCA Vakfınca 2016'da düzenlenen Dünya Otizm Festivali'ne sosyal medyadaki performansıyla katılan ve dünya ikinciliği kazanan müzik dehası, eğitim hayatında ise çeşitli zorluklarla karşı karşıya kaldı.

İlk ve ortaokulda gerekli yönlendirme yapılmadığı için güzel sanatlar liselerinden haberdar olmayan, karşısına çıkan engeller sebebiyle genel liselere de kaydolamayan ve sonunda "kader" denilerek açık liseye kaydı yapılan Yakar, mayıs ayında katıldığı İZOT Evden Otizm Festivali'nde yeteneğini fark eden Kabataş Erkek Lisesi müzik öğretmeni Özgen Zeybek'in kendisine ulaşması ve yönlendirmesiyle güzel sanatlar lisesine başvurmaya karar verdi.

Yetenek sınavı için öğretmeniyle bir güzel sanatlar lisesine giden Yakar, açık liseden kaydını sildirmiş olmasına rağmen, yaşı ve güzel sanatlar liselerine geçişe ilişkin mevzuat nedeniyle başvuruda bulunamadı ve sınava giremedi.

Eğitim için son şansı

Güzel sanatlar lisesi ve ardından konservatuar okuyabileceği ihtimaliyle yaşadığı sevinç hayal kırıklığına dönüşen otizmli genç, yine de umutla lise kapılarının kendisine açılmasını bekliyor.

Özel gereksinimli çocuklara en fazla 27 yaşına kadar lise eğitimi hakkı verilmesi nedeniyle bu süreç Yakar'ın eğitim alabilmek için son şansı.

"Lise de üniversite de okuyabilirim"

Enstrümanlar ve kara kalem resim çalışmalarıyla çevrili evlerinde AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yıldırım Beyazıt Yakar, bağlama ve çaldığı diğer enstrümanların yanında aklından, gönlünden geçenleri şarkı sözü ve beste olarak kağıda döktüğünü anlattı.

"Müzik benim hayatım. Müzik olmazsa hayat da olmaz." diyen Yakar, her gün kahvaltıdan sonra bağlama ile çalıştığını, çağrıldığı yerlere konser vermeye gittiğini, boş vakitlerinde de resim yaptığını söyledi.

Gelecek hayalini, "Aranjörlüğü, sanat yönetmeni olmayı çok istiyorum." sözleriyle aktaran otizmli genç, şöyle konuştu:

"Açık lisede okumak bana çok ağır geliyor. Güzel sanatlar lisesinde okumak bana daha iyi gelecek. Lise de üniversite de okuyabilirim. Eğitim olmazsa olmaz. Kendimi geleceğe hazırlamam lazım, çok zor durumda kalmamak, 'keşke' dememek için. Devlet büyüklerimden, yetkililerden destek bekliyorum, sesimi duysunlar istiyorum. Artık bir yaşıma geldim, onlar için de zor olabilir belki ama bana yardımcı olmalarını rica ediyorum. Bu yapılırsa ne kadar teşekkür etsem azdır."

"Niye evde oturayım ki"

Pes etmek istemediğini vurgulayan Yakar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben otizmli bir gencim ama bu bir engel değil asla. Olanak sağlanırsa engeller ortadan kalkacak. Hem benim için hem de tüm engelli, özellikle de otizmli kardeşlerim için. Bu prosedürlerin kaldırılmasını istiyoruz. Bir şekilde hem ben hem de otizmli kardeşlerim eğitim görmeli. Ben niye evde oturayım ki? Evde oturmanın hiçbir kıymeti yok.

Yetenek sınavlarına girebilmek istiyorum. Girebilirsem başarılı da olurum. Hayallerimi gerçekleştirmek için çalışmak gerekiyor tabii ama biraz da destek gerekiyor."

"Müzik tek kurtarıcımız oldu"

Üç evladını tek başına büyüten 47 yaşındaki anne Meryem Yıldız ise evladının geleceğe yönelik çok güzel hayaller kurduğunu, evde bulduğu boş kağıtlara "Sanat Danışmanı Yıldırım Beyazıt Yakar" yazdığını, ona destek olamamanın ise içini parçaladığını vurguladı.

Oğlunun müzikle tanıştıktan sonra daha akıcı konuşmaya başladığını, kendini ifade ederek hayatla bağ kurduğunu söyleyen Anne Yıldız, "Eline aldığı saz onun her şeyi oldu. Oğlum için müzik her şey. Onun eli, kolu, ruhu oldu. Kendini anlatmak istediği ya da anlatamayıp içine kapandığında müzik tek kurtarıcımız oldu." dedi.

Yıldız, oğlunu okutabilmek için elinden gelen tüm çabayı gösterdiğini ancak zamanında yönlendiren biri olmadığı için güzel sanatlar lisesinden haberdar olmadıklarını belirterek, "liseyi bir şekilde dışardan bile bitirebilirse üniversiteye gidebilir" düşüncesiyle oğlunu açık liseye kaydettirdiğini anlattı.

"Lütfen Beyazıt'a bu şansı tanıyın"

Beyazıt'ın görmediği bir şeyi yapmak istemediğini, dışardan eğitime ısınamadığını ve sınavlara dahi girmediğini aktaran Yıldız, şöyle konuştu:

"Bütün devlet büyüklerime sesleniyorum, Beyazıt ve Beyazıt gibi çocuklarımızın eğitimde önleri açılsın. Anne olarak elimden geldiği kadar uğraştım. Gücüm bir yere kadar yetiyor. Çocuğumun geleceği için bu okulları okuyabilmesi gerekiyor.

Beyazıt tek başına bir yere kadar gelebildi, çocuğum elimden geldiği kadar hayata tutunmaya çalıştı ama çok sevdiği müzikle kendini neden daha ileriye taşımasın? Neden güzel sanatlar lisesini, üniversiteyi bitirip neden bu güzel vatanımıza hizmet etmesin? Oğlumun bunu başarabileceğine inanıyorum, değerli devlet büyüklerimizden de bu sesimizi duymalarını istiyorum. Bizim tek sıkıntımız yetenek sınavına katılabilmesi. Lütfen Beyazıt'a bu şansı tanıyın."

İlk otizm teşhisi konulduğunda "asla konuşamaz" denilen oğlunun bugün imkansızları aştığını vurgulayan Yıldız, imkan tanınırsa, kendilerini yönlendiren müzik öğretmeninin desteğiyle Beyazıt'ın eylül ayında boş kontenjanı bulunan bazı güzel sanat liselerinin sınavlarına katılabileceğini ve başarılı olma şansını yakalayabileceğini kaydetti. 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.