'Muhabbet ve sevgiyle tüm kültürel farklılıklar aşılabilir'
Türkiye Bursları ile Ankara'da eğitimlerine devam eden çeşitli ülkelerden öğrenciler, hem Türklerin hem de yabancı arkadaşlarının kültürünü tanıma fırsatı buldukları için mutluluk duyuyor.

Ankara
ANKARA - ECENUR ÇOLAK
Türkiye Bursları ile Türkiye'de eğitimlerine devam eden Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Mısır, Sierra Leone ve Filipinler'den öğrenciler, hem Türkiye'nin çeşitli bölgelerindeki farklı kültürleri hem de buradaki diğer yabancı ülkelerden gelen öğrencilerin kültürlerini tanıma şansı elde ettikleri için çok mutlu olduklarını ifade etti.
Türkiye Bursları'nın kültürel faaliyetleri çerçevesinde düzenlenen Ülke Tanıtım Günleri'nde bir araya gelerek çeşitli etkinliklerle kendi ülkelerini tanıtan öğrenciler, Türkiye'deki yaşantıları hakkında AA muhabirine konuştu.
Yabancı öğrenciler, Türkçeyi ülkelerindeki Yunus Emre Enstitüsünde (YEE) veya burada Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezinde (TÖMER) öğrendiklerini anlattı.
"CNN ve BBC'nin Türkiye'de şeriat varmış imasında bulunması çok anlamsız"
Sierra Leone'den Türkiye'ye gelen ve Ankara Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliğinde yüksek lisans yapan İbrahim Bakkar Jalloh da Malezya, Çin, Belçika gibi ülkelerde araştırdığı burs programlarıyla kıyasladığında Türkiye Bursları'nı "Mükemmel bir fırsat" olarak niteledi.
Jalloh, "Ben uluslararası medyayı, CNN'i, BBC'yi takip ediyorum. Onlar sürekli, sanki Türkiye'de şeriat varmış gibi şeyler anlatıyorlar. Net bir şekilde var demeseler de imasında bulunuyorlar. Ancak ben buraya geldiğimde çok şaşırdım çünkü mesela Türkiye'de kapalı kadınlar sigara içiyor. Halbuki bizim ülkemizde böyle şeyler yok. Şeriat demeleri çok anlamsız çünkü burada herkes ne istiyorsa onu yapmakta özgür." ifadelerini kullandı.
"İnsanlar birbirini sevdikten sonra, o muhabbet ve sevgi ile bütün kültürel farklılıklar aşılabilir"
Hacettepe Üniversitesinde Sanat Tarihi Bölümünde doktora yapan Özbek Gulzoda Mahmudjonova, kendisi de Türk olduğu için burada eğitim almaktan ekstra bir mutluluk duyduğunu söyledi. Değişik ülkelerden arkadaşlar edindiğini, hayatta görmediği kültür yapılarını öğrendiğini vurgulayan Mahmudjonova, Türkiye'nin çok sayıda ilini gezerek kültür, yaşam tarzı, mimari ve sanat anlayışı bakımından gözlemleme fırsatı bulduğunu, bunun da kendisine akademik anlamda çok katkıda bulunduğunu anlattı.
Türkiye'de herkesin çok yardımsever, sıcakkanlı, misafirperver ve cömert olduğunu dile getiren Mahmudjonova, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye burslusu olarak buraya okumaya geldik ve sağ olsunlar her açıdan bize destek oluyorlar, hem maddi hem manevi. İyi olmamız, okuyabilmemiz için bize her türlü olanağı sağlıyorlar. Başarılı olmak da bizim elimizde artık. İleride bu burs programından faydalanarak Türkiye'ye gelmek isteyenlere şunu söyleyebilirim ki Türkiye'de hem üniversiteler hem de eğitim sistemi çok güzel. Türk kültürünü ve insanları sevdikten sonra Türkiye'nin herhangi bir şehrinde okunabilir. Zaten insanlar birbirini sevdikten sonra, o muhabbet ve sevgi ile bütün kültürel farklılıklar aşılabilir. Biz mesela hiçbir zaman Türk, Azeri, Kazak diye ayırmıyoruz, biz hepimiz Türk'üz diyoruz."
"Burada yaşamak istediğimi anladım"
Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmalarında doktora öğrencisi olan Kazak Meruyet Satınbekova da burada uzak ülkelerden gelen öğrencilerin olması nedeniyle kültürleri tanıma fırsatı bulduğunu kaydetti.
Daha önce de İstanbul Üniversitesinde kendi bölümüyle ilgili staj yaptığı bilgisini veren Satınbekova, "2010'da bu staj fırsatını yakaladığımda Türkiye'ye geldim ve o zaman burada yaşamak istediğimi anladım." dedi. Satınbekova, Orhan Veli Kanık'ın "İstanbul'u dinliyorum" şiirini çok sevdiğini de dile getirdi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.