Dolar
32.38
Euro
35.06
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,567.10
BTC/USDT
70,814.00
BIST 100
9,079.97
Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yatırım düşmanlığına anlam vermek mümkün değildir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ülkede her rekabeti her kavgayı her çekişmeyi belki bir şekilde izah etmek mümkündür ama yatırım düşmanlığına anlam vermek mümkün değildir." dedi.

Zeynep Rakipoğlu  | 12.12.2020 - Güncelleme : 13.12.2020
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yatırım düşmanlığına anlam vermek mümkün değildir

İstanbul

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu ülkede her rekabeti her kavgayı her çekişmeyi belki bir şekilde izah etmek mümkündür ama yatırım düşmanlığına anlam vermek mümkün değildir. Yatırımcıları kökenlerine, inançlarına göre ayıran bu kirli zihniyetin tek derdi Türkiye'nin ekonomik çöküntüye uğramasıdır. CHP'nin geçmişinden bugüne kadar bütün işi hep engellemek olmuştur. Hiçbir zaman teşvik olmamıştır." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Manisa-Akhisar Çevre Yolu Açılış Töreni'ne Vahdettin Köşkü'nden canlı bağlantıyla katıldı.

İstanbul-İzmir Devlet Yolu güzergahı üzerinde yer alması dolayısıyla Akhisar şehir merkezinde büyük bir trafik yükü oluştuğunu belirten Erdoğan, inşa edilen 13 kilometreyi aşkın uzunluğa sahip çevre yoluyla ilçenin bu yükten kurtulduğunu söyledi.

Söz konusu yolun transit trafiğin de kesintisiz bir şekilde akmasını sağlayacağını dile getiren Erdoğan, "Daha önce tamamlanan kısımları peyderpey açılan çevre yolumuzun son 4,3 kilometrelik kısmıyla birlikte tamamını bugün resmen hizmete alıyoruz. Bu yol sayesinde araçların şehir geçişi süresi yarı yarıya azalırken, yılda vakitten 56 milyon lira ve akaryakıttan 6 milyon lira tasarruf edilmiş olacak." diye konuştu

Ulaşım projelerini bir ülkenin gelişmesinin, kalkınmasının ve hedeflerine doğru yürümesinin temel altyapısı olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla son 18 yılda diğer alanlarla birlikte ulaşımda da yatırım seferberliği başlattıklarına işaret etti.

Erdoğan, "Ülkemizdeki bölünmüş yol uzunluğunu, 81 vilayetinin tamamını kuşatacak şekilde 27 bin kilometrenin üzerine çıkardık. Bu yolların üzerine uzunluğu 554 kilometreyi bulan 410 tünel inşa ettik. Araç sayımız arttığı halde bu altyapı sayesinde hem ulaşım kolaylaştı, hem kazalar azaldı, hem konfor yükseldi." ifadesini kullandı.

Aynı dönemde 11 bin 600 kilometre demiryolunu adeta sıfırdan yapmışçasına yenilediklerine dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Hızlı tren hatlarımızı giderek yaygınlaştırıyoruz. Havalimanlarımızın sayısını 56'a çıkardık. Yaşadığımız her hadise ülkemize kazandırdığımız bu güçlü altyapının ne kadar kritik olduğunu ortaya koyuyor. Salgın döneminde hastanelerimizin ve kuşatıcı sosyal güvenlik sistemimizin milletimiz için önemini hep birlikte gördük. İhracatımız attıkça Organize Sanayi Bölgelerimizin, üretim tesislerimizin, lojistik altyapımızın ehemmiyeti ortaya çıktı. Eğitimden sağlığa, enerjiden spora kadar her alanda benzer bir tablo ortaya koymak mümkündür.

Bizim için en büyük sevinç ve gurur kaynağı işte bugün burada olduğu gibi milletimize hizmet edecek eserlerin, yatırımların açılışlarını yapmaktır. Hazreti Mevlana ne güzel söylemiş, 'Kamil odur ki, koya dünyada eser; eseri olmayanın yerinde yeller eser.' Biz de bu dünyada eser bırakmak için gece gündüz çalıştık, çalışıyoruz. Eseri olmayanların da günlerini, yıllarını, ömürlerini nasıl boş laflarla, yalan yanlış konuşmalarla, iftira ile ifrat ve tefritle geçirdiklerini sizler de görüyorsunuz. Hep söylediğim gibi bizim siyasetimiz ülkeye ve millete eser kazandırma siyasetidir, hizmet etme siyasetidir. Bunun dışında her şeyin sabun köpüğü gibi bir süre sonra sönüp gideceğini biliyoruz. Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle son nefesimize kadar da ülkemize ve milletimize hizmet aşkıyla mücadeleye devam edeceğiz."

Kaza riskinin adeta sıfırlandığı yollarla aynı zamanda şehirlerin de güzelleştiğini belirten Erdoğan, Türkiye'de her rekabeti, her kavgayı, her çekişmeyi belki bir şekilde izah etmenin mümkün olduğunu ancak yatırım düşmanlığına anlam vermenin mümkün olmadığını vurguladı.

Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizi bugün en çok uğraştıran hususlardan biri Türkiye'ye yatırım gelmesini engellemek için ülkesini yurt dışında kötüleyen anlayışla mücadele etmektir. Aynı anlayış Türkiye'ye gelen yatırımcıyı kaçırmak için her türlü yalanı, iftirayı ardı ardına sıralamaktan çekinmiyor.

Yatırımcıları kökenlerine, inançlarına göre ayıran bu kirli zihniyetin tek derdi Türkiye'nin ekonomik çöküntüye uğramasıdır. Bunun adı da sadece malum ana muhalefet CHP'dir, yeter ki yatırımcı Türkiye'ye gelmesin. Ya yatırımın rengi olur mu, yatırımın ırkı, dili, dini olur mu? Yatırım Avrupa'dan geldiği zaman güzel ama yatırım Katar'dan geldiği zaman kötü ve ona bir de tabii kılıf giydirmek. Bunun markası kim? CHP. CHP'nin geçmişinden bugüne kadar bütün işi hep engellemek olmuştur. Hiçbir zaman teşvik olmamıştır. Milletin gönlünü kazanarak alamadıkları desteği ülkenin çöküşünü sağlayarak elde etme hesabı içerisindeki bu anlayış giderek pervasızlaşıyor.

Uluslararası yatırımcılara adeta savaş açanlar bunu 'ülkenin ve milletin çıkarlarını korumak' kılıfıyla gizlemeye çalışıyorlar. Halbuki uluslararası yatırımların bir ülkenin gelişmesindeki, kalkınmasındaki önemi tartışılmazdır. Bugün dünyanın 'gelişmiş' diye tarif edilen ülkelerinin hemen hepsi aynı zamanda en çok uluslararası yatırımı çekmeyi başarmış ülkelerdir. Çünkü hiçbir ülke sadece kendi geliri ve kaynaklarıyla büyük bir kalkınma hamlesini hayata geçiremez. Türkiye'de de durum farklı değildir." 

"Ülkemizi hedeflerinden koparmayı başaramadılar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de son 18 yılda cari fiyatlarla yaklaşık 508 milyar dolar kamu yatırımı gerçekleştirildiğini, buna karşılık aynı dönemde Türkiye'ye gelen uluslararası yatırım miktarının 220 milyar olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin yaptığı yatırımın neredeyse yarısı kadar uluslararası yatırım çektiğini belirten Erdoğan, "Tabii bu yeterli bir rakam değildir. Keşke bu rakam 2 kat, 3 kat, 10 kat fazla olsaydı. Çünkü uluslararası yatırımcının getirdiği her kuruş sizin kalkınma hedeflerine yapılmış ilave bir katkıdır. Diyelim ki bu yatırımlarla yeni fabrikalar kuruldu veya mevcut tesisler satın alındı, üretim ve ihracat yapıldı. Hiç kimse bu yatırımları sırtına yükleyip başka bir yere götürecek değildir. Yatırımcı sadece karına bakar. İşi bittiğinde de o yatırımı bir başka yatırımcıya devredip gider. Türkiye'yi işte bu imkandan mahrum bırakmak istiyorlar." diye konuştu. 

"Ülkemizin son 7 yılda uğradığı her saldırıya, ekonomimize yönelik tuzaklar da eşlik etmiştir." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Buna rağmen ülkemizi hedeflerinden koparmayı başaramadılar. Elbette sıkıntı çektik, çekiyoruz. Elbette kayıplarımız oldu, oluyor ama hamdolsun hala istiklalimizi ve istikbalimizi koruyacak güce, dirayete, kararlılığa sahibiz. Biz sağlam durdukça birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktıkça Allah'ın izniyle bu ülkeye kimse diz çöktüremez. Ülkemize dışardan düşmanlık edenler de içerden onların kılıcını çalanlar da hüsrana uğramaya mahkumdur. Bu mücadelede en büyük güç ve destek kaynağımız, bizatihi milletimdir. Çünkü bu millet, hayatları boyunca bu ülkenin ve milletin hayrına yaptıkları tek bir somut hizmetleri bulunmayanlara itibar etmez. Bu millet, bugüne kadar tuğla üstüne tuğla koydukları vaki olmayanları dikkate almaz. Bu millet, siyaset yaptıkları süre boyunca tek bir insanın dahi hayatına dokunmayanları hak ettiği sona maruz bırakır. İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak dışarıda ve içeride Türkiye'nin pes etmesini bekleyenleri hep beraber bir kez daha hüsrana uğratacağız. Ülkemizi daha büyük projelerle daha büyük eserlerle daha büyük yatırımlarla buluşturmak için gece gündüz çalışmayı sürdüreceğiz. Yurt dışından ve içinden önümüze çıkan hiçbir engel bizi yolumuzdan döndüremeyecektir."

"Avrupa Birliği içine çekildiği cendereden kurtulmalıdır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir hususun altını çizmek istediğini ifade ederek, "Avrupa Birliği'yle olan ilişkimizde her zaman iyi niyetli ve diyalogla çözüm bulma yönünde yoğun çabalar sarf etmemize rağmen gösterdikleri tutumu doğru bulmuyoruz. Köklü Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin bir iki devletin ayak oyunlarına esir edilmesi son derece yanlıştır. Avrupa Birliği, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rumları tarafından kasıtlı olarak içine çekildiği cendereden bir an önce kurtulmalıdır. Türkiye'yi dışlayarak, Türkiye'yi ötekileştirerek, haklı davasından dolayı Türkiye'yi cezalandırmaya çalışarak hiçbir yere varılamaz. Her ne karar alınırsa alınsın Türkiye, küresel ölçekte dünya barış ve huzuruna katkı sağlamaya devam edecektir." dedi. 

Son 18 yıldır olduğu gibi Türkiye'nin demokratik standartlarını, çok daha ileri götürmeyi sürdüreceklerini belirten Erdoğan, "Hukuk ve ekonomi alanındaki reform hazırlıklarımızı tamamlamak üzereyiz. Yatırım ortamının daha da iyileştirileceği, öngörülebilirliğin artırılacağı, yatırımcıların tereddütlerinin giderileceği bir iklim oluşturacağız. Biz, kendimize inanıyoruz, milletimize inanıyoruz. Potansiyelimize güvenerek alınan yanlı, kararlı ve taraflı kararlara takılıp kalmadan hedeflerimize doğru kararlılıkla yürüyeceğiz." ifadelerini kullandı. 

Açılışı yapılan yolun şehre ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, yolun yapımında emeği geçen bakanlığı, genel müdürlüğü, yüklenici firmayı, mühendisinden mimarına ve işçisine kadar herkesi tebrik etti. 

Erdoğan, tören alanında açılış kurdelesini kesen yetkililerden, günün anısında kurdele ve makasların kendilerinde kalmasını istedi. 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.