Dolar
39.87
Euro
46.96
Altın
3,337.20
ETH/USDT
2,576.10
BTC/USDT
109,200.00
BIST 100
10,275.75
Gündem, arşiv

Çalışanlarımıza zam yapmamızı TGS engelliyor

Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk, çalışanlarımıza toplu iş sözleşmesi ile sosyal haklarını vermek ve zam yapmak istiyoruz; TGS engelliyor'' dedi.

27.02.2013 - Güncelleme : 27.02.2013
Çalışanlarımıza zam yapmamızı TGS engelliyor

İSTANBUL

Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, Anadolu Ajansı'nın emekçileriyle, çalışanlarıyla, işçileriyle toplu iş sözleşmesi yapmak istediğini belirterek, ' Ama buna bir sendika engel oluyor. TGS, mahkemeye başvurduğu için, ajansımızda zam yapamıyoruz. Sendikanın bundan vazgeçmesi gerekiyor, mahkemeden geri çekilmesi gerekiyor. Çünkü bir karşılığı yok'' dedi.

Öztürk, İletişim Platformu Derneği tarafından Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde düzenlenen programda, ''Anadolu Ajansı ve Yeni Nesil Gazetecilik'' konulu bir konferans verdi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın (TGS) 40 yıldır faaliyet gösterdiğini hatırlatan Öztürk, göreve geldiğinde ajansın zarar ettiğini dile getirerek, bir sendika olarak TGS'den ne yapılabileceği konusunda kendilerine yol gösterecek görüş, proje istediklerini anlattı.

Öztürk, TGS'nin önerisini, ''Devletten daha fazla para isteyin'' şeklinde açıkladı.

TGS mahkemeye başvurduğu için zam yapamıyoruz

Anadolu Ajansı'nda TGS'ye üye olan kişilerin kendi içlerinde yaptıkları tartışmalarda, sendikanın mesleği anlayamadığı, geleceği de kontrol edemediğinin ortaya çıktığını kaydeden Öztürk, şöyle dedi:

''Bu sendikaya üye olanlar istifa ettiler ve yeni bir sendika kuruldu: Medya-İş Sendikası. Bana göre sendika tarihinde ve basın sektöründe ilk defa yaşanan bir olaydan bahsedeceğim size. Anadolu Ajansı'nda Medya-İş Sendikası'nın üye sayısı 553, TGS'nin üye sayısı 17. Çoğunluk kimse biz muhatap olarak toplu iş sözleşmesini ve görüşmelerini onlarla yaparız. Şu anda bir işveren pozisyonundayım ben. Anadolu Ajansı'nın emekçileriyle, çalışanlarıyla, işçileriyle toplu iş sözleşmesi yapmak istiyorum. Ama buna bir sendika engel oluyor. TGS, mahkemeye başvurduğu için, ajansımızda zam yapamıyoruz. Çok tersine bir durum. Hep işverenler kaçarlar, zam yapmak istemezler, toplu iş sözleşmesi yapmak istemezler. Sendikalar bunu bastırır. Burada da tam tersi, Anadolu Ajansı çalışanlarına toplu iş sözleşmesi ile sosyal haklarını vermek istiyoruz, zam yapmak istiyoruz. Bunu engelleyen TGS var. Son derece çarpık bir şey, son derece mantıksız bir durum. Bütün arkadaşlarımız bundan dolayı mağdur oldular. Bunu çözemiyoruz mahkeme sürecinde olduğu için. Sendikanın bundan vazgeçmesi gerekiyor, mahkemeden geri çekilmesi gerekiyor. Çünkü bir karşılığı yok.''

Türk basın tarihinin en dramatik hali yaşanıyor

Konuşmasında, tanzimat döneminden başlayarak, Türk basın tarihinin en dramatik halinin yaşandığını belirten Kemal Öztürk, ''Dünyanın en büyük 17. ekonomisi, Avrupa'nın 6. büyük ekonomisi haline geldik ama gazetelerimiz, televizyonlarımız zarar ediyor. Sebebi, dijital devrim ve onun bütün izlerini görmelerine rağmen hala önlem almayan, stil değiştirmeyen reklam verenler'' dedi.

Dijital bir devrim yaşıyoruz

Öztürk, gazeteciliğin evrimleştiğini belirterek, ''Mesajın taşıyıcısı değişiyor. Mesajlarınızı, kağıda basmadan göndereceksiniz. Yani dijital bir devrim yaşıyoruz. Bunun en büyük örneklerinden bir tanesi, The Huffington Post isminde Amerika'daki bir internet gazetesi'' diye konuştu.

Dünyada gazetelerin dijital ortama geçtiğine değinen Kemal Öztürk, Newsweek'in internet ortamında yayına geçtiğini, New York Times'ın en başarılı dijital uyarlama olarak kabul edildiğini, The Guardian'ın da dijital ortama geçtiğini örnek olarak verdi.

Sosyal medya sitesi Twitter'ın da gazeteciliği etkilediğine işaret eden Öztürk, Twitter'ın bireysel iletişim aracı olarak adlandırılabileceğini, kişiye özel bir mesaj verildiği için çok etkili olduğunu söyledi.

Anadolu Ajansı Haber Akademisi

Öztürk, Anadolu Ajansı Haber Akademisi'nde, yeni nesil gazeteci olmanın eğitimini verdiklerini dile getirerek, akademide hızlandırılmış ve konsantre bir program sunulduğunu, derslerin bir kısmının İngilizce yapıldığını söyledi.

İletişim fakültesi öğrencilerinin yabancı dil bilemediği takdirde iş bulmasının zorluğuna dikkati çeken AA Genel Müdürü Öztürk, şöyle devam etti:

''Diplomasi muhabiri yetiştiriyoruz. Diplomasi ve finans muhabirliğine, 1500 kişi başvurdu, maalesef 200 kişi mülakata kalabildi. En önemli standardımız, iyi bir yabancı dil bilmek. Otomatik olarak yüzde 50'si elendi. Geriye kalan 200 kişiyi mülakata çağırdık. Bunların arasında iletişim fakültesi mezunları da var. Ben de bu fakülteden mezunum ve ben de bu mesleğin çok sıkıntısını çektim, iş bulamadım. Ama sebebinin kendimde olduğunu anladım. 30 yaşımda, 2 çocuğum varken Amerika'ya gittim, İngilizce öğrendim, sonra geri geldim ve iş bulabildim. Genel kültürünüz olmazsa, yabancı diliniz iyi olmazsa bu sektörde iş bulamazsınız. Torpille iş bulabilir misiniz? Onu bilmiyorum, ama AA'da bulamazsınız.''

Farkı hızla kapatıyoruz

AA'nın Batılı kurumlara göre geriden gelmesinin dezavantaj olduğunu ancak aynı zamanda kamçılayıcı etkisi bulunduğunu kaydeden Öztürk, şunları söyledi:

''Bizim 'Bisiklet teorisi' diye bir çalışma modelimiz var. AFP de bisiklet sürüyor, biz de bisiklet sürüyoruz. Aynı hızla gittiğimize göre, fiziksel olarak onu yakalamamız mümkün değil. Dolayısıyla bizim başka bir şey daha yapmamız gerekiyor. Bisikleti sürerken, kitap okumamız lazım, tweet atmamız lazım, fotoğraf çekmemiz lazım. Tüm bunları yaparken de düşmememiz lazım. Bu, AA'nın çalışma teorisi. Bu yüzden, böyle çalıştığımız için farkı hızla kapatıyoruz.''

Kemal Öztürk, konuşmasının ardından Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nin Marmara Radyosu'nun ''Eskici'' programına katıldı. Öztürk, daha sonra Marmara Medya Merkezi'ni gezdi.

 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.