Dolar
41.41
Euro
48.89
Altın
3,782.16
ETH/USDT
4,193.20
BTC/USDT
112,956.00
BIST 100
11,385.53
Kültür, Portre

Türk düşünce dünyasında milli birliğin kilometre taşlarından: Gaspıralı İsmail

Rusya'daki Türkçülük ve yenileşme hareketinin öncülerinden Gaspıralı, Türk ve Müslüman üst kimliği çerçevesinde bir milli bilincin oluşması için büyük çaba sarf ederek fikirleriyle Türk dünyası üzerinde önemli etkiler bıraktı.

Ümit Aksoy  | 23.09.2025 - Güncelleme : 23.09.2025
Türk düşünce dünyasında milli birliğin kilometre taşlarından: Gaspıralı İsmail

İstanbul

Kırım'da Türkçülük ve yenileşme hareketinin öncü isimleri arasında yer alan eğitimci, düşünür ve yazar İsmail Gaspıralı'nın vefatının üzerinden 111 yıl geçti.

Kırım Hanlığı'nın başkenti Bahçesaray yakınlarındaki Avcıköy'de 20 Mart 1851'de dünyaya gelen Gaspıralı, babasının Yalta şehrine bağlı Gaspıra köyünde doğmasından dolayı "Gasprinskiy" (Gaspıralı) soyadını/lakabını kullandı.

Başarılı yazar çocukluk yıllarını geçirdiği Bahçesaray'da Müslüman mektebinde eğitimine başladı. On yaşındayken girdiği Akmescit Rus Okuluna iki yıl devam eden Gaspıralı, nakil yoluyla geçtiği Moskova Askeri Lisesinde (Milyutin Gimnazyumu) 1864-1867'de üç yıl öğrenim gördü.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

İsmail Gaspıralı, Rusya'da yaşadığı yıllarda Moskovskie Novosti ve Russkiy Vestnik gazetelerinin redaktörü Slavofil M. N. Katkov'la evinde konaklayacak kadar yakın bir ilişki kurdu. Bu dostluk vesilesiyle daha genç yaşlarda Rus dili ve kültürünü yakından müşahede etme imkanı buldu.

Rus yazar Ivan Turgenyev'in yanında çalıştı

Yakın arkadaşı Litvanya Tatarlarından Mustafa Davidoviç ile Gaspıralı, Girit’teki Yunan ayaklanmasını bastırmak üzere gönderilen Osmanlı ordusuna katılma girişiminde bulundu fakat ikili Odesa Limanı'nda Rus polisi tarafından yakalanıp sınır dışı edildi.

Gaspıralı, 1872'de Paris'e giderek hem Fransızca öğrendi hem de Batı fikir akımları hakkında kaynağından bilgi edindi.

Paris'teyken Rus yazar Ivan Turgenyev'in yanında çalışan usta kalem, 1874'ün sonunda İstanbul’a döndü.

Usta edebiyatçı, 1880'de İstanbul'da dönemin önemli isimleri Şemseddin Sami, Ahmet Mithat ve Mehmet Emin ile tanıştı. Namık Kemal, Şinasi ve Ziya Paşa'nın önderliğindeki Genç Osmanlılar'dan etkilenen yazar, 1881'de memleketi Kırım'a döndü.

Osmanlı aydın çevreleriyle ilişkileri çok yoğunlaşan Gaspıralı, çeşitli İstanbul dergilerine makaleler yazmaya başladı. Aydın çevreler tarafından gayet iyi tanınır ve saygı görür oldu.

Büyük fikir adamı, 1878'den 1884'e Bahçesaray Belediye Başkanlığı görevini üstlendi.

Rusya Müslümanları ile ilgili birçok esere imza attı

Rusya Müslümanlarıyla ilgili çok sayıda yazı kaleme alan Gaspıralı, Türk ve Müslüman toplumlarında eğitim reformu gerçekleştirilmesi için büyük çaba sarf etti.

Gaspıralı'ya göre okullarda Türkçe eğitim verilmeli ve ortak Türk edebi dilinin oluşmasına vasıta olunmalıydı. Bunun yanı sıra Türk dili konuşan toplumların birbirinden haberdar olması için milli basına da ihtiyaç vardı. Bu amaçla uzun uğraşlar sonucu Rus yetkililerden izin alarak 22 Nisan 1883'te Tercüman gazetesini çıkaran Gaspıralı, Osmanlı Türkçesi ile hazırlanan gazetede, Tatarca ve diğer Türk dillerinden de kelimeler kullandı. Önce haftada bir gün çıkan gazete, 1903'te haftada iki gün basıldı, 1912'de günlük hale geldi.

Tercüman, Kırım'daki ilk, Rusya Müslümanları arasında ise üçüncü Türkçe gazete oldu. Diğer gazeteler kısa sürede kapanınca Tercüman, uzun süre Çarlık Rusyası'ndaki tek Türk ve Müslüman gazetesi olarak faaliyet gösterdi.

Gazete, sınırlı tirajına rağmen Rusya'nın yanı sıra Osmanlı, İran, Balkanlar ve Kafkaslar'da aydınların devamlı okuduğu yayınlardan biri oldu, Türk dünyasında büyük bir etkinlik kazandı.

"Umumi lisan, edebi Türkçe dilidir"

Gaspıralı, 1884'te Bahçesaray'ın Kaytaz Ağa Mahallesi'nde yeni yöntemlerle eğitim veren bir okul açtı. Okuma, yazma ve diğer derslerin daha kolay ve pratik bir yöntemle verilmesi, Çarlık Rusya'sı Müslüman okulları için bir devrim niteliği taşıyordu.

Eğitim sisteminin her şeyden önce ana dilin öğretimine hizmet etmesi ve dini bilgilerin yanı sıra dünyevi bilgileri de içermesi gerektiğini savunan yazar, Tercüman gazetesinden önce çıkardığı Tonguç'un mukaddimesinde şunları kaydetmişti:

"Umumi edebi bir dili olmayan millet, millet sayılmıyor. Türk evlatlarından olan Tarançı, Sart, Özbek, Kırgız, Kazak, Kumuk, Nogay, Azerbaycan vesair tayfalar, Türkçe konuştukları halde, şiveleri başkadır. Birbirlerini güçlükle anlarlar. Bu hal birleşmeye, birliğe, bilgilerin, ilimlerin herkese duyurulmasına, terakkiye, edebiyata, dostluğa ve kaynaşmaya engeldir. Binaenaleyh, en evvel, en ziyade, hepimiz için ihtiyaç ve lüzumlu olan, umumi lisan, edebi Türkçe dilidir. Bu iş pek o kadar hafif değilse de çaresi bulunmaz müşkül değildir. Tercüman gazetesi, Bahçesaray'dan ta Kaşgar'a kadar okunduğu yani anlaşıldığı lisanen birleşmenin mümkün olduğuna büyük delildir. "

İsmail Gaspıralı'nın "Usul-ü Cedid" ismini verdiği bu sistem, daha sonra yaygınlaştı. Müslüman Türk kızlarının eğitiminde de öncülük yapan Gaspıralı, ilk Usul-ü Cedid kız mektebini, ablası Pembe Bolatukova'ya 1893'te Bahçesaray'da açtırdı.

Rusya Türklerinin tarihindeki ilk kadın dergisi "Alem-i Nisvan", Bahçesaray'da 1905'te Gaspıralı'nın himayesinde, kızı Şefika Gaspıralı'nın idaresinde yayın hayatına başladı.

Rusya'daki Türkler için hazırlanan ilk çocuk dergisi "Alem-i Sıbyan" ise Bahçesaray'da, Mart 1906'da Tercüman'a ek olarak okurlara sunuldu.

Yoğun faaliyet temposu nedeniyle sağlığı giderek bozulan İsmail Gaspıralı, 24 Eylül 1914'te Bahçesaray'da vefat etti. Cenazesi, Rusya İmparatorluğu'nun dört bir tarafından gelen binlerce kişinin katılımıyla Kırım Hanlığının kurucusu Hacı Giray Han'ın türbesi yakınlarına defnedildi.

En önemli meselesi milli birliğin oluşmasıydı

İsmail Gaspıralı, Tercüman gazetesinde, bütün dünya Türklüğünün anlayabileceği ortak bir edebi dil geliştirmeye çalıştı, bu edebi dilin de Osmanlı Türkçesi olmasını istedi.

İstanbul'daki hamal ve kayıkçıyla Doğu Türkistan'daki deve sürücüsü ve koyun çobanının dahi anlayabileceği bir dil hayal eden Gaspıralı, dil birliğinin gerekliliğine dair, "İnsanları tefrik eden (ayıran) üç şey vardır. Biri mesafe, biri din başkalığı, biri de dilsizliktir. Dinimiz hep bir ise de mesafe ile dilsizlik, bizleri tefrik ediyor." ifadelerini kullanmıştı.

Türk-İslam coğrafyasında Türk ve Müslüman üst kimliği çerçevesinde bir milli bilincin oluşması için büyük emek veren Gaspıralı, millet olmaya dair bu bilincin, dağınık ve birbirinden kopuk halde yaşamını sürdüren Rusya sınırları içinde yaşayan Türklerin tek bir millet olmasının önünü açması için büyük çaba sarf etti.

Gaspıralı'nın başlıca eserleri arasında, "Russkoe Musulmanstvo" (1881), "Salname-i Türki" (1882), "Mirat-ı Cedid" (1882), "Hace-i Sıbyan" (1884), "Avrupa Medeniyetine Bir Nazar-ı Muvazene" (1885), "İslamlara dair Nizamlar ve İmtiyazlar" (1885), "Rusya Coğrafyası" (1885), "İki Bahadır" (1886), "Kıraat-i Türki" (1886) ve "Maişet Muharebesi" (1886) bulunuyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.