Dolar
42.85
Euro
50.65
Altın
4,470.43
ETH/USDT
2,914.10
BTC/USDT
86,906.00
BIST 100
11,340.10
Politika

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun görev süresinin 2 ay daha uzatılmasına karar verildi

"Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusunda TBMM'de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun görev süresinin 2 ay daha uzatılmasına oybirliğiyle karar verildi.​​​​​​​

İsa Toprak, Huzeyfe Tarık Yaman, Gazi Nogay  | 24.12.2025 - Güncelleme : 24.12.2025
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun görev süresinin 2 ay daha uzatılmasına karar verildi

TBMM

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında 20'nci toplantısını gerçekleştiren Komisyon'da, Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Havva Kök Arslan ile Dr. Murat Sevencan, Komisyon tutanaklarının içerik analizinin bulgularını paylaştı.

Komisyon tutanaklarında yer alan söylemleri, çatışmanın tanımı, barışın nasıl kavramsallaştırıldığı, çözüm önerilerinin hangi ortaklık ve ayrışma noktalarında şekillendiği üzerinden sistematik, kapsamlı ve karşılaştırmalı bir değerlendirme yapıldığını bildiren Arslan, çalışmanın disiplinler arası bir ekip tarafından yürütüldüğü söyledi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Hazırladıkları sunumdan öne çıkan bazı başlıkları paylaşan Arslan, Komisyon'un klasik yasama faaliyetlerinin ötesine geçen özgün bir kurumsal deneyim sunduğunu aktardı.

Komisyon'un Türkiye'nin yarım asrı aşan çatışma dinamiklerini doğrudan millet adına ele almak üzere tasarlanmış nevi şahsına münhasır bir yapı olarak kurgulandığını ifade eden Arslan, ilk oturumlarda Komisyon'un temel önceliğinin "yeni bir anayasa yazımından ziyade silah bırakma sürecinin Meclis zemininde ve millet adına takibi" şeklinde tanımlanmasının bu özgünlüğün önemli bir göstergesi olduğunu dile getirdi.

Hazırlanan analizin Komisyon çalışmalarında "güçlü bir ortaklık zemininin oluştuğunu" ortaya koyduğunu belirten Arslan, "Özellikle çözüm sürecinin güvenlik bürokrasisinin dar alanından çıkarılarak Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altına taşınması, farklı aktörler tarafından açık biçimde bir meşruiyet kazanımı olarak görülmektedir. Bu işin Meclis'ten yönetilmesi gerektiği ya da bu Komisyon'un bu çatı altında toplanmış olmasının tarihe düşülen bir not olduğu yönündeki ifadeler bu mutabakatın sembolik olduğu kadar siyasal bir anlam da taşıdığını göstermektedir." diye konuştu.

Komisyon tutanaklarında "kardeşlik, bir arada yaşama iradesi ve toplumsal bütünleşme" kavramlarına son derece güçlü vurgu bulunduğuna dikkati çeken Arslan, şunları söyledi:

"Barışın yalnızca şiddetin sona ermesiyle sınırlı olmadığı, barışın sonrasında yapılacak hukuki, toplumsal ve ekonomik düzenlemelerin sürecin kalıcılığı açısından hayati olduğu konusunda da geniş bir uzlaşı mevcuttur. Bununla birlikte bu düzenlemelerin nasıl, hangi önceliklerle ve hangi araçlarla hayata geçirileceği konusunda farklılaşan yaklaşımlar da dikkati çekmektedir. Tam da bu nedenle bu çalışma yalnızca bir durum tespiti değil, aynı zamanda uzlaşı alanlarını görünür kılan, ayrışma noktalarını ise yönetilebilir hale getirmeyi amaçlayan analitik bir çerçeve sunmaktadır. Kardeşliği ortak bir değer, barışı ise ortak bir gelecek tahayyülü olarak ele alan bu söylem evreni, tüm farklılıklarına rağmen Türkiye'de toplumsal barışın mümkün zeminlerine dair önemli ipuçları barındırmaktadır."

Dr. Murat Sevencan'ın hazırladıkları tutanak analizlerinin detaylarına yönelik sunumunun ardından milletvekilleri görüşlerini dile getirdi.

"Raporun hazırlanması ve icrası sürecinde milletimizin vicdanı esas alınacaktır"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Kürşad Zorlu, sunumu yapılan çalışmanın sadece Komisyon toplantılarında dinlenilenlerin ortak görüşünü yansıttığını, buradan "mutlak bir sonuç ya da irade çıkararak bazı yorumlara varmanın doğru olmayacağını" belirtti.

Terör örgütünün yurt içinde ve yurt dışındaki bütün unsurlarıyla silahlarını bırakmasının "temel ve ön koşul" olduğunu vurgulayan Zorlu, "Bu bakımdan önümüzdeki raporun hazırlanması ve bu raporun icrası sürecinde bu vazgeçilmez unsurların takibi ve hayata geçirilmesinde milletimizin vicdanı esas alınacaktır ve millet vicdanında kabul görüp görmeyeceğini, toplumsal rızayı bir kez daha check etme fırsatımız olacaktır." diye konuştu.

Barış kavramıyla da ilgili görüşlerin paylaşıldığını anımsatan Zorlu, şunları söyledi:

"Burada bir 'savaş' ve 'barış' kavramından söz etmek doğru olmayacaktır. Çünkü savaş, devletler arasında süregelen, barış da bu savaşlar neticesinde ortaya çıkabilecek bir neticedir. Burada ortaya çıkan netice ve tarihsel birikim göstermektedir ki terörle mücadele, terörün sonlandırılması ve devletimizin terörü ortadan kaldırarak tüm milletimizin, 86 milyonun ve tüm coğrafyamızın toplumsal huzur ve güvenini inşa edecek bir süreci beraberinde getirecek bir adımlar bütünü olarak değerlendirilebilir. Bu kavramları doğru kullandığımızda, birbirimize bu açıdan yaklaştığımızda hem kavramsal dünyasını raporun çok daha milletimizin istediği noktaya getirebiliriz hem de neticesine çok daha doğru bir biçimde varabileceğimize inanıyorum."

"Geciktirmeden yapmak zorundayız"

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, Komisyon'da tüm dinlemelerin yapıldığını, "Sözüm var" diyen herkesin dinlendiğini söyledi.

Toplantıda, Komisyon'un hazırlayacağı rapora ilişkin görüşlerin alınacağını dile getiren Yıldız, "Hazırlayacağımız rapor konusunda arkadaşlarımızın fikirlerine başvuracağız. Söylenecek sözü olanlar son olarak söylesin, sonra da partilerin görevlendirdiği arkadaşlar bir araya gelerek müşterek raporu hazırlasın. Bunu da geciktirmeden yapmak zorundayız." diye konuştu.

MHP'nin raporu hazırlarken belirli ölçü, kıstas ve kriterleri olduğunu anlatan Yıldız, "Terörsüz Türkiye" idealinin askeri operasyonların ötesinde hukukun üstünlüğü, ekonomik refah, demokratik katılım, toplumsal dayanışma ilkeleriyle temellendirilmiş bir devlet vizyonunu ifade ettiğini, bu vizyonun başarısının, yalnızca iç güvenliğin sağlanmasına değil, Türkiye'nin bölgesel barış mimarisi içerisindeki konumuna da doğrudan katkı yapacağını vurguladı.

Türkiye'de beka kavramının yalnızca siyasal literatürde değil, toplumsal hafızada da tarihsel derinliği bulunan bir güvenlik paradigmasını ifade ettiğini aktaran Yıldız, şöyle konuştu:

"Beka kavramı 82 Anayasamızın ilk dört maddesinde açık olarak tarif edilmiştir. Bu maddeler devletin dini, bayrağı, başkenti, üniter yapısı gibi unsurların değiştirilmemesi hüküm altına alınarak ulusal bütünlüğümüz hukuki güvenceye bağlanmıştır. Türkiye'nin üniter devlet yapısı, toprak bütünlüğü, Türkçenin resmi dil statüsü, Türk milleti üst kimliği ve laik cumhuriyet ilkesi hiçbir siyasi pazarlığa konu edilemeyecek temel değerlerdir. MHP'ye göre demokratik adımlar ancak bu çizgiler korunarak, mevcut anayasal çerçevede içinde yapılabilir. Terörle mücadelede kararlılıktan taviz verilmeden, hukukun üstünlüğü ilkesinden sapılmadan ve ulusal güvenlik kayıpları göz ardı edilmeden yapılacak reformlar, hukuki düzenlemeler elbette ülkemizin geleceği için faydalı olacaktır."

"Terörsüz Türkiye" hedefinin, Türk milletini kucaklayan, toplumsal barışı ve huzuru tesis eden kutlu bir hedef olduğunun altını çizen Yıldız, "Bu hedefe ulaşma yolunda atılacak adımlar devletin temellerini sarsmayacak, üniter yapıyı bozmayacak, terör örgütlerine yeni hareket alanları açmayacak şekilde planlanmak zorundadır." ifadesini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Komisyon raporlarını hazırlarken Türkiye'nin temel sorunlarına değinmeyi bir görev bildiklerini söyledi.

Ortak Komisyon raporunun yazımı aşamasına gelindiğini belirten Emir, "Artık helva yapılacak. Bu çalışmayı da başarılı bir şekilde bitirip Türkiye'nin önüne uzun yıllarca kullanılacak, atıflar yapılacak, değerlendirilecek hem barışı inşa edeceğimiz hem de her bir vatandaşımızın kendini birinci sınıf vatandaş olarak hissettiği Türkiye'yi kurmak için bir yol haritası üzerinden çalışma yürüttüğümüz bir süreç." dedi.

Raporun sadece bir konuya sıkıştırılmaması, demokrasi ve adaletle ilgili sorunları da cesaretle tespit eden ve çözüm yollarını öneren ortak bir rapor olması gerektiğini savunan Emir, "Raporumuz sade olsun, varsın biraz geniş olsun ama sonuçta hem Meclisimize hem Adalet Komisyonumuza hem de önümüzdeki yıllarda ne yapmışlar diye bakacak olanlara bir umut, bir demokratikleşme perspektifi ve Meclisimize bir ödev bıraksın diye düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, raporun ortak mutabakatla çıkarılmasının önemli olduğuna dikkati çekerek, "Ortak mutabakatla herkesin uzlaşabileceği bir rapor çalışması Türkiye'ye de güçlü bir siyasi mesaj verecektir." diye konuştu.

EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, "Eğer biz demokratikleşme ve silahların bırakılması sürecinin ilişkisini 'önce sahada her şey bitecek, sonra demokratikleşme olup olmayacağına bakacağız' diye kurarsak, atı arabanın arkasına bağlamış oluruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Soyut kavramlar rapora ve sürece zarar verir"

AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, her şeyden önce kamuoyunun nelerin tartışmaya kapalı olduğu konusunda netliğe ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.

Kamuoyunun rızasının oluşması noktasında bunun önemli bir etken olduğunu vurgulayan Böhürler, "Bu konu eğer yapılmaz, nelerin tartışmaya kapalı olduğu ortaya konulmazsa bu konu kamuoyu içinde tartışmaya açık hale gelecek ve bu sürecin devamını da etkileyecektir. Sürecin nihai gayesinin adının, bu raporda mutlaka konulması gerektiği kanaati içerisindeyim. Bölgesel barış, PKK ve onunla ilgili tüm unsurların bölgede silah bırakması konusu daha net ifade edilmeli." dedi.

Herkesin farklı anlamlar çıkarabileceği soyut kavramların raporun içinde çok fazla yer almamasının önemine değinen Böhürler, "Soyut kavramların rapora ve sürece zarar vereceği kanaatini söylemek istiyorum." diye konuştu.

Konuşmaların ardından yapılan oylamada, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun görev süresinin 2 ay daha uzatılması oybirliğiyle kararlaştırıldı.​​​​​​​

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.