İsrail ordusu, son 24 saatte Gazze'ye 170'ten fazla hava saldırısı düzenledi
İsrail ordusunun soykırımını sürdürdüğü Gazze Şeridi'den son 24 saatte 170'ten fazla hava saldırısı düzenlediği bildirildi.

Ankara
Gazze kentini işgal için kara saldırılarına başlayan İsrail ordusu, bölge genelinde hava bombardımanlarını da artırarak sürdürüyor.
Saldırılar, açlık ve katliamlara rağmen topraklarını terk etmek istemeyen Filistinlilerin sığındığı Gazze kentinde yoğunlaşıyor.
Gazze kenti, havadan ve karadan düzenlenen saldırılarla bombalanıyor. Bu saldırılara rağmen yüzbinlerce Filistinli Gazze kentinde kalmaya devam ediyor.
İsrail ordusu, açlığa ve saldırılara rağmen topraklarında kalmayı sürdüren Filistinlileri katliamlarla güneye göç etmeye zorluyor.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Öte yandan İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, son 24 saatte Gazze Şeridi'ne 170'ten fazla hava saldırısı düzenlendiği belirtildi.
Açıklamada, İsrail ordusunun Gazze kentine yönelik saldırılarını da yoğunlaştırdığı ifade edildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 65 bin 419 Filistinli hayatını kaybetti, 167 bin 160 kişi de yaralandı.
Son saldırılarda 19 Filistinli hayatını kaybetti
Hastane kaynakları ve görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail'in hedefinde yine siviller, yerinden edilenlerin sığındığı çadırlar, araçlar ve binalar vardı.
Gazze Şeridi'nin Zevayde beldesinde içinde insanların barındığı bir eve İsrail ordusu tarafından düzenlenen hava saldırısında aralarında kadın ve çocukların da olduğu 11 Filistinli hayatını kaybetti, 9 kişi yaralandı.
Güneydeki Han Yunus kentinde İsrail savaş uçaklarının Vadi Ailesi'nin evine düzenlediği saldırı sonucu ikisi kadın, 4 Filistinli can verdi, 13 kişi de yaralandı.
Yine kentin doğusunda Beni Suheyla beldesinde bir evin hedef alınmasıyla Filistinli bir genç hayatını kaybetti.
Gazze kentinde Tünel bölgesinde 2 kişi, Han Yunus'ta da 1 kişi daha İsrail askerlerinin saldırıları sonucu yaşamını yitirdi.
Tuffah Mahallesi'nde bir evin hedef alınması sonucunda aralarında 4'ü çocuk, 15 Filistinli yaralandı. Kentin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan Göleti çevresindeki evlere İsrail dronları tarafından bombalar atıldı.
Gazze kentinin kuzeyi ve batısındaki bölgeler İsrail topçularının atışlarının hedefi oldu.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında can kaybı son 24 saatte 83 artarak 65 bin 502'ye çıktı
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere 83 ölü ve 216 yaralının getirildiği aktarıldı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 12 bin 939 Filistinlinin öldüğü, 55 bin 335 kişinin yaralandığı belirtildi.
İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 27 Mayıs'tan bu yana öldürülenlerin sayısının 2 bin 538'e, yaralananların sayısının da 18 bin 581'e ulaştığı ifade edildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 65 bin 502'ye, yaralıların 167 bin 376'a yükseldiği kaydedildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
Gazze'deki hastanelerde kan bankası hizmetleri durma noktasına geldi
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, yaralı sayısının 167 bini aştığı Gazze'de kan ünitelerindeki eksikliğin laboratuvar malzemelerinin yokluğunda daha da karmaşık bir hale geldiği belirtildi.
Açıklamada, "Hastanelerdeki kan bankası hizmetleri; laboratuvar malzemeleri ve kan nakli ekipmanlarının yetersizliği nedeniyle tamamen durma tehlikesiyle karşı karşıya." ifadesi kullanıldı.
Laboratuvar malzemelerinin yokluğunda kan alımı ve naklinin mümkün olmadığı vurgulandı.
İsrail ordusunun devam eden saldırıları nedeniyle yaralı sayısının her geçen gün arttığına işaret edilen açıklamada, malzeme sıkıntısının hastanelerdeki hayati önem taşıyan bölümlerin acil ihtiyaçlarının karşılanmasını ve laboratuvar testlerinin yapılmasını engellediğine dikkati çekildi.
İsrailli Bakan, Batı Şeria'da gasbedilen Filistin topraklarını ilhak etmeyi değerlendiklerini söyledi
İtalya'nın Corriere Della Sera gazetesine konuşan Saar, Batı Şeria'daki bazı bölgelerin İsrail'e ilhakı ve Gazze'deki durum ile gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Saar, İngiltere, Fransa ve Kanada'da başta olmak üzere bazı ülkelerin Filistin Devleti'ni tanımasının "yanlış bir karar" olduğunu savunarak, "Hamas'ın Batı Şeria'nın kontrolünü ele geçireceğini" iddia etti.
Bazı ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıma kararına karşı nasıl bir adım atacaklarını Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyareti dönüşünde ele alacaklarını dile getiren Saar, bu konuda "farklı seçenekleri olduğunu" söyledi.
Saar, Batı Şeria'da gasbedilen Filistin toprakları üzerinde yer alan yasa dışı yerleşim birimlerinin İsrail'e ilhakını değerlendirdiklerini ancak bu konuda henüz karar vermediklerini kaydetti.
Batı Şeria'daki Filistin yönetiminin kontrolündeki bölgeleri ise İsrail'e ilhak etmeyi düşünmediklerini dile getiren Saar, "Filistin Yönetimi topraklarının ilhakını tartışmaya bile niyetimiz yok çünkü Filistinlileri kontrol etmek istemiyoruz.” ifadesini kullandı.
Sumud Filosu'nun Gazze'ye ulaşmasını engelleme tehdidinde bulundu
Saar, İsrail'in saldırıları ve sıkı ablukası altındaki Gazze Şeridi'ne insani yardım götürmek için yola çıkan ve Akdeniz'deki seyrini sürdüren Küresel Sumud Filosu'nun Gazze'ye girmesini engelleyecekleri tehdidinde bulundu.
"Onları (Sumud Filosu'nu) durdurmalıyız. Şiddetle değil, ama durdurmalıyız." ifadesini kullanan Saar, 50'den fazla teknenin bulunduğu filoyu şiddete başvurmadan nasıl durduracaklarına ilişkin ise değerlendirme yapmadı.
İngiltere, Fransa ve Kanada başta olmak üzere bazı ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıyacağını duyurması üzerine Tel Aviv yönetimi Batı Şeria'yı ilhak tehdidini masaya sürmüştü.
İsrail basını, Dışişleri Bakanı Gideon Saar'ın, geçen ay sonunda Washington'da görüştüğü ABD'li mevkidaşı Marco Rubio'ya, Tel Aviv yönetiminin gelecek aylarda işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhaka hazırlandığını ilettiğini aktarmıştı.
Başbakan Netanyahu ise İngiltere, Kanada ve Avustralya'nın Filistin Devleti'ni tanıma kararı sonrası yaptığı açıklamada, bu adıma ABD'den döndükten sonra yanıt vereceğini belirterek, "Bekleyin ve görün." sözleriyle üstü örtülü Batı Şeria'yı ilhak tehdidinde bulunmuştu.
Filistin, Batı Şeria ile Ürdün arasındaki sınır kapısının kapatılmasının sonuçlarına karşı uyardı
Filistin Ekonomi Bakanlığı, İsrail'in "Kerame" ismiyle de bilinen sınır kapısını kapatma kararının yansımalarına ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, "İsrail'in Kerame Sınır Kapısı'nı ikinci bir duyuruya kadar kapatma kararı, Filistin'deki ekonomik, sosyal ve insani durum üzerinde ciddi sonuçlar doğuracaktır." ifadesi kullanıldı.
Kral Hüseyin Köprüsü'nün işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin dünyaya açılan tek kapısı olduğuna dikkati çekilen açıklamada, Filistin halkının ürünlerini dünya pazarına bu sınır kapısından ulaştırdığı ve Filistin'e yönelik ithalatın da yine bu sınır kapısı üzerinden gerçekleştirildiği belirtildi.
Açıklamada, "Bu sınır kapısının kapalı tutulması, Filistin sanayisi, tarım ürünleri, gıda güvenliği ve ithalat-ihracat hareketleri üzerinde ciddi etkilere yol açacaktır. Ayrıca, dış dünyaya açılan tek kapı olması nedeniyle önemli insani sonuçlar doğuracaktır ve Gazze Şeridi'ne insani yardım girişinin önemli bir kısmının durmasına da yol açacaktır." ifadeleri kullanıldı.
İsrail’in sınır kapısını kapatma kararının, Filistin halkına baskı uygulama ve onlar için yaşanmaz bir ortam oluşturma çabasının parçası olduğuna dikkat çekildi.
Filistin yönetimine ait vergi fonlarına el koyan İsrail'in "siyasi şantaj ve cezalandırıcı politikalar" uyguladığı vurgulandı.
Açıklamada İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da gerçekleştirdiği ihlallere de dikkati çekildi.
Batı Şeria'da İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, 1200 kontrol noktası ve demir kapı koyduğu, Filistinlilerin kendi bölgeleri arasında hareket özgürlüğünü kısıtladığı, bu şekilde ekonomiye zarar verdiği kaydedildi.
Filistin hükümeti ve Ekonomi Bakanlığının, sınır kapısının en kısa sürede açılması için uluslararası düzeyde çalışmalar yürüttüğü ve Tel Aviv yönetimine baskı yaptığı kaydedildi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 24 Eylül itibarıyla işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan Filistinlilerin ülke dışına çıkabilmesinin tek yolu olan Kral Hüseyin (Allenby) Köprüsü Sınır Kapısı'nı ikinci bir emre kadar kapatma talimatı vermişti.
İsrail basını, Başbakan Netanyahu'nun bu talimatını çok sayıda ülkenin Filistin Devleti'ni tanımasına verilen ilk cevap olarak yorumlamıştı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.