İsrailli uzmanlara göre, iki devletli çözüm için Filistin'i tanımaktan daha fazla adım gerekiyor
İsrailli uzmanlar, çok sayıda ülkenin tanıma kararının önemli ama yetersiz olduğuna işaret ederek Filistin Devleti'nin sahada inşa edilmesi için somut adımlar atma sırasının geldiğini belirtiyor.

Kudüs
İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamlar nedeniyle artan uluslararası baskı çok sayıda ülkenin Filistin Devleti'ni resmen tanımasına yol açtı.
Bu hafta Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi daimi üyeleri İngiltere ve Fransa'nın da içinde olduğu çok sayıda ülkenin Filistin'i tanıması İsrail'de tepkilere yol açarken Tel Aviv yönetiminden işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhak etme tehditleri geldi.
İsrailli eski diplomat Ilan Baruch ile Filistinlilere yönelik sistematik ayrımcılıkla mücadele için kurulan ve iki devletli çözümü savunan sivil toplum kuruluşu Zazim Direktörü Raluca Ganea, çok sayıda ülkenin Filistin Devleti'ni tanıma adımını ve bunun sahada değişikliğe neden olup olmayacağını AA muhabirine değerlendirdi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
"Netanyahu'nun Washington'a yapacağı ziyarette Trump'tan ne duyacağına bağlı"
Eski diplomat Baruch, tanımanın özellikle Avrupa ülkeleri tarafından geç alınmış bir karar olduğunu belirterek, Filistin daha erken tanınsa birçok çatışmanın ve 7 Ekim'in yaşanmamış olacağını, buna rağmen şimdi Gazze'deki Filistinlilere karşı 2 yıl süren acımasız saldırıların arka planında yeni bir sayfa açıldığını kaydetti.
Tanımanın bir değişim olduğuna işaret eden Baruch, "Bu, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun Washington'a yapacağı ziyarette (ABD Başkanı Donald) Trump'tan ne duyacağına bağlı ancak Amerikalıların bu harekete karşı çıkmayacağını ve yeni bir ufuk göreceğimizi düşünüyorum." ifadesini kullandı.
Baruch, şimdi yeni bir durumun ortaya çıktığını ve kararlı bir Batı müdahalesinin yakında yeni bir barış sürecinin başlamasını sağlayacağını savunarak, Filistin ve İsrail'in eşit şartlarda müzakere masasına oturacağına inandığını söyledi.
İsrail ile Batı ülkeleri arasındaki ilişkilerin hızla kötüleştiğini belirten Baruch, şunları kaydetti:
"İsrail, Avrupa tarihinde derin kökleri olan ve Holokost'u arka planında barındıran bir Yahudi devleti olarak, koşulsuz bir destek ve hatta dokunulmazlık görüyordu. İsrail yıllarca uluslararası insancıl hukuka aykırı davrandı ve Filistinlilere karşı ayrımcılık yaptı, fakat hiçbir tepki görmedi. Ancak şimdi bu durum değişiyor."
"İsrail, yanında bir Filistin kurulma olasılığını engellemek için sahada değişiklikler peşinde"
Baruch, İsrail'in Filistin'i tanıma adımlarına karşı ilhak tehdidini kullanması hakkında "İlhak, Birleşik Arap Emirlikleri ve belki de Abraham Anlaşması'nın diğer ortaklarının anlaşmadan çekileceği anlamına gelir ve bu Netanyahu için büyük bir darbe olur. Abraham Anlaşması imzalandığında BAE'nin, İsrail'in ilhak planlarından vazgeçmesi halinde anlaşmaya katılmayı taahhüt ettiğini hatırlatmak isterim. Şu anda Orta Doğu'nun en önemli aktörü olan Suudiler de İran ve diğer ülkelerle birlikte olumsuz tepki verecektir. Yani İsrail hükümeti istediği her adımı atma özgürlüğüne sahip değil." yorumunda bulundu.
Buna karşın Netanyahu'nun hükümetindeki aşırı sağcılardan ilhak konusunda yoğun baskı göreceğini dile getiren Baruch, Tel Aviv yönetiminin İbranice yeni bir tanımlamayla ilhaka gizli bir şekilde yöneleceğini ifade etti.
Baruch, "İsrail, yanında bir Filistin kurulma olasılığını engellemek için sahada değişiklikler peşinde. Zorlu bir soru da Oslo Anlaşması. Oslo, Filistin Yönetimi ile İsrail hükümeti arasındaki geçici ilişkileri düzenliyor." dedi.
İsrail'in Filistin'i tamamen reddetmesinden dolayı anlaşmanın belirtildiği gibi nihayete erdirilemediğini aktaran İsrailli diplomat, şimdi yeni bir fırsat doğsa da Tel Aviv'in işgal altındaki topraklarda somut bir Filistin Devleti kurma girişimlerini engellemek için elinden geleni yapacağını, uluslararası toplumun Filistin Devleti fikrini somutlaştırmak için pratik adımlar atması gerektiğini belirtti.
Baruch, ABD'nin İsrail'e koşulsuz desteğine işaret ederek, "BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri olan Fransa ve Birleşik Krallık'ın büyük bir adım attığını unutmayın. Ayrıca Rusya ve Çin uzun zaman önce Filistin'i tanıdı. Bu da ABD'yi izole ediyor." ifadelerini kullandı.
"Şimdi herkes, Trump yönetiminde ABD'nin İsrail-Filistin meselesinde asla çekimser kalmayacağını düşünüyor, ancak ben bunun böyle olacağından pek emin değilim." diyen Baruch sözlerini şöyle sona erdirdi:
"Bence İsrail, Filistinlilere yönelik politikalarının uluslararası alanda eleştirilmesinden oldukça endişeli. Çünkü İsrail yıllardır böyle bir durumla karşılaşmamıştı. Şimdi yeni bir sayfa açıyoruz ve bu tanımanın önemi burada yatıyor."
"Sembolik bir jest, önemli, ancak yeterli değil"
Zazim Direktörü Ganea, Filistin Devleti'ni tanıma kararını "Sembolik bir jest, önemli, ancak yeterli değil." ifadeleriyle yorumladı.
"Avrupa ülkeleri ve uluslararası toplum, Gazze'deki savaşı durdurmak, Gazze'yi yeniden inşa etmek ve iki devletli çözümü uygulamamıza yardımcı olmak için çok daha fazlasını yapmalıdır. Ancak bu önemli bir ilk adımdır." diyen Ganea, sembolik de olsa bu adımın çok önemli olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Çünkü Filistinlilere insanlıklarını geri kazandırıyor. Özellikle Gazze'de... ama son iki yıldır Batı Şeria'da da ellerinden alınan insanlıklarını... Filistin halkını bir ulus, egemen bir ulus, diğer uluslar gibi tanımak."
"Filistinlilerin kendi devletlerine sahip olmaları gerekiyor"
Ganea, Tel Aviv'in Batı Şeria'yı ilhak tehdidine değinerek, "İsrail hükümeti attığı adımlarla irrasyonel bir aktör olduğunu kanıtladı. Netanyahu ve Smotrich'i dinlerseniz evet ilhak edecekler. Daha fazla yerleşim yeri inşa edecekler. Bu onların vizyonu. Ancak bunun Filistin Devleti'nin ilanından kaynaklanmadığını belirtmek önemlidir." ifadelerini kullandı.
"Batı ülkeleri Filistin'i tanımamış olsaydı, İsrail ilhak etmezdi." düşüncesinin yanlışlığını vurgulayan Zazim Direktörü, Netanyahu'nun 1996'dan beri ana hedefinin Filistin Devleti'nin kurulmasını engellemek olduğuna dikkati çekti.
Ganea, "Ama aslında Filistin Devleti'nin tanınması, uluslararası topluma ilhakla ve yerleşim yerleri inşasıyla mücadele etmek için daha fazla araç ve önlem sağlayacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Bazı ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıma kararını açıklarken "Gazze'ye saldırıların durdurulması" gibi şartlar koşmasını eleştiren aktivist Ganea, "Bunu, savaşı durdurmadığı için İsrail'e bir ceza olarak sunuyor ve bu her açıdan yanlış. Çünkü İsrail savaşı durdurursa, Filistin Devleti'ni tanımayacaksınız. Filistinlilerin kendi devletlerine sahip olmaları gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Sivil toplum kuruluşu Zazim olarak, İsraillilerden, Filistin Devleti'nin tanınması için 10 bin imza toplayıp bunu New York'ta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a teslim ettiklerini belirten İsrailli aktivist, "İsrail hükümeti, Filistin Devleti'ni destekleyen herkesin İsrail karşıtı, antisemitik olduğunu iddia ediyor. Biz, bu propagandaya inanmıyoruz; bunun doğru olmadığını biliyoruz." dedi.
İsrail'de ana akım medyanın Gazze'de olanları haberleştirmediğini ve ortalama bir İsraillinin Gazze'de neler olduğu konusunda Tel Aviv yönetiminin propagandalarından beslendiğini dile getiren Ganea, İsraillilerin Filistin Devleti fikrinden korktuğunu ve liderlerin bu korkunun yenilmesine yardımcı olması gerektiğini kaydetti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.