Dolar
39.88
Euro
46.79
Altın
3,276.46
ETH/USDT
2,435.00
BTC/USDT
107,404.00
BIST 100
9,404.89
Dünya, İsrail-Filistin çatışması

İsrail'in Gazze'de son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 72 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 72 artarak 56 bin 331’e yükseldi.

Ekip  | 27.06.2025 - Güncelleme : 27.06.2025
İsrail'in Gazze'de son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 72 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler verildi.

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucu son 24 saatte 72 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, 174 kişinin yaralandığı aktarıldı.

Gazze'de, 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in düzenlediği saldırılarda can kaybının 56 bin 331’e, yaralı sayısının da 132 bin 632’ye yükseldiği kaydedildi.

İsrail'in ateşkesi bozduğu 18 Mart'tan itibaren Gazze'ye saldırılarında ise 6 bin 8 kişinin yaşamını yitirdiği, 20 bin 591 kişinin yaralandığı belirtildi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

İsrail ordusunun Gazze’deki saldırılarında 40 Filistinli hayatını kaybetti

Hastane kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Gazze kentinin doğusundaki Tuffah Mahallesi'nde Şaban er-Riys Okulu yakınlarında bir grup sivilin insansız hava aracıyla (İHA) hedef alınması sonucu 10 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

Aynı saatlerde, Gazze kentinin batısında bulunan Şati Mülteci Kampı açıklarında ise İsrail Deniz Kuvvetlerinin açtığı ateş sonucu 1 Filistinli balıkçı hayatını kaybetti, biri yaralandı.

İsrail ordusunun, Netzarim Koridoru yakınlarındaki İsrail-ABD güdümlü sözde insani yardım merkezlerinde bekleyen Filistinlilere açtığı ateş sonucu 1 Filistinli öldü, 43’ü yaralandı.

Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinin El-Mevasi bölgesinde, sabaha karşı bir İHA'nın yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırlara düzenlediği saldırıda 3, aynı bölgeye düzenlenen 2 bombardımanda 3 ve Şeyh Nasır Mahallesi’ne yapılan topçu saldırısı sonucu 1 kişi daha hayatını kaybetti.

Han Yunus’taki sözde insani yardım merkezi yakınında toplanan sivillere açılan ateş sonucu 2 Filistinli daha yaşamını yitirirken, çok sayıda kişi yaralandı.

Yerel kaynaklar, Gazze’nin kuzeyinde, Cibaliya beldesindeki Mesud Caddesi çevresinde ise gece boyunca İsrail ordusunun bina ve evleri patlattığı ve yıktığını aktardı.

İsrail ordusunun, Gazze kentinin kuzeyindeki Saftavi bölgesinde yerinden edilmiş kişilerin barındığı Usame bin Zeyd Okulu'na düzenlediği saldırıda 5'i çocuk 8 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya'da bir evi hedef aldığı saldırıda 2 Filistinli, Gazze'nin güneybatısındaki Nabulsi kavşağında yardım bekleyenleri hedef aldığı saldırıda da 3 kişi yaşamını yitirdi.

İsrail ordusunun Gazze'nin orta kesimindeki Bureyc Mülteci Kampı'nda sivillerin toplandığı bir mekanı hedef aldığı bombalı saldırıda da 6 kişi hayatını kaybetti, 11 kişi yaralandı.

Han Yunus’taki sözde insani yardım merkezi yakınında toplanan sivillere açılan ateş sonucu 2 Filistinli daha yaşamını yitirirken, birkaç kişi de yaralandı.

Yerel kaynaklar, Gazze’nin kuzeyinde, Cibaliya beldesindeki Mesud Caddesi çevresinde ise gece boyunca İsrail ordusunun bina ve evleri patlattığı ve yıktığını aktardı.

Filistin: İsrail hükümeti, Batı Şeria’daki katliamlardan ve Gazze'deki açlıktan sorumlu

Filistin resmi ajansı WAFA’ya göre, Başkanlık Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne yaptığı açıklamada, İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü "soykırımla" eş zamanlı olarak Batı Şeria’da da "organize yerleşimci terörü"nü tırmandırdığını ifade etti.

Ebu Rudeyne, Ramallah’ın kuzeyindeki Kefr Malik ve Turmus Ayya beldelerine düzenlenen son saldırıların, İsrail hükümetinin Batı Şeria’yı topyekün çatışmaya sürükleme planının bir parçası olduğunu kaydetti.

İşgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere yönelik saldırılardan ve Gazze’de uygulanan aç bırakma politikaları ve katliamlardan İsrail hükümetinin sorumlu olduğunu vurgulayan Sözcü Ebu Rudeyne, ABD’ye İsrail’in saldırılarını durdurması için acil müdahale çağrısı yaptı, bölgede daha büyük bir tırmanışın eşiğinde olunduğu uyarısında bulunuldu.

Filistin yönetimi, çözümün tek yolunun uluslararası kararların uygulanması ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması olduğunu vurguladı.

DSÖ: Batı Şeria'da Ekim 2023'ten bu yana sağlık hizmetlerine yönelik 844 saldırıyı belgeledik

Peeperkorn, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısına katılarak değerlendirmelerde bulundu.

İşgal altındaki Batı Şeria'da sağlık krizinin arttığını kaydeden Peeperkorn, "DSÖ, Ekim 2023'ten bu yana Batı Şeria'da sağlık hizmetlerine yönelik 844 saldırıyı belgeledi. Bu saldırılar sonucunda 31 kişi öldü ve 168 kişi yaralandı." dedi.

Peeperkorn, saldırıların 65 sağlık tesisi, 24 mobil klinik ve 567 ambulansı etkilediğini belirtti.

Batı Şeria'daki hastanelerin bütçe sıkıntısı nedeniyle malzeme ve personel eksikliği yaşadığına işaret eden Peeperkorn, birçok ilaç ve diğer tıbbi malzeme sıkıntısı yaşandığını söyledi.

AA muhabirinin Batı Şeria'nın Ramallah kentinde İsrail ordusu ve Filistinlilerin topraklarını gasp eden İsraillilerin neden olduğu şiddet olaylarına ilişkin sorusunu yanıtlayan Peeperkorn, bu olayların bölgedeki 3 Filistinlinin ölümüne sebep olduğunu hatırlattı.

Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerden bir grup, 25 Haziran'da, Ramallah'ın doğusundaki Kefr Malik kasabasında Filistinlilere saldırmış, evleri ve araçları ateşe vermişti.

Saldırıya karşı koymaya çalışan Filistinlilere ateş açan İsrailli saldırganlar, 3 Filistinliyi öldürmüş, 7 Filistinliyi de yaralamıştı.

"Gazze'de İsrail ve ABD destekli yardım noktalarında 500 kişi öldürüldü"

İsrail ve ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfının Gazze’de yürüttüğü insani yardım dağıtım planını eleştiren Peeperkorn, "27 Mayıs ile 22 Haziran arasında dağıtım noktalarının yakınlarında gıda almaya çalışırken yaklaşık 500 kişi öldü." dedi.

BM ve ortaklarının yardım dağıtımına yönelik bir sistemlerinin olduğunu ve bu sistemin daha önce başarılı olduğunu belirten Peeperkorn, sistemin devam etmesi ve insani yardımların engelsiz şekilde Gazze’ye ulaşması çağrısında bulundu.

Peeperkorn, "İnsanlar açlıktan ölüyor, insanlar hasta, Gazze'de her gün insanlar ölüyor. Tıbbi yardım almaya çalışırken yolda öldürüldüler, hastanelerde öldürüldüler. Şimdi ayrıca, neredeyse hiç sağlanmayan gıda maddelerini almak için yolda öldürülüyorlar." dedi.

"Yardım taleplerimizin yüzde 44'ü reddedildi"

Pigozzi ise Gazze Şeridi'ndeki tıbbi stokun neredeyse yüzde 50'sinin tamamen tükendiğini hatırlatarak, DSÖ'nün son iki günde Gazze Şeridi'ne ulaştırdığı 9 tır yardımın "okyanusta sadece bir damla" olduğunu kaydetti.

Mart ile Haziran arasında ulaştırmak istedikleri yardım taleplerinin yüzde 44'ünün reddedildiğini bildiren Pigozzi, bunun gerçekten endişe verici olduğunun altını çizdi.

Pigozzi, "Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından kurulan yardım dağıtım noktalarına ulaşmaya çalışan kişiler silahla vuruldu." dedi.

"Gazze'de her gün ortalama 112 çocuk akut yetersiz beslenme tedavisi için hastaneye kaldırılıyor"

İsrail'in yoğun saldırıları ve ablukası altında bulunan Gazze'deki durumun, felaketin ötesinde olduğunu kaydeden Ghebreyesus, "Gazze Şeridi'ndeki 36 hastaneden sadece 17'si kısmen hizmet verebiliyor. Gazze'nin kuzeyi ve Refah'ta hizmet veren bir hastane yok." dedi.

Ghebreyesus, İsrail ve ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından Gazze'de kurulan ve Birleşmiş Milletlerin (BM) dahil olmadığı insani yardım dağıtım noktalarında 500 kişinin gıdaya ulaşmak isterken öldürüldüğünü söyledi.

Yardıma ulaşmaya çalışanlara yönelik saldırıların, yaralanmalarda artışa ve yakıt, su ve tıbbi malzemelerin hızla tükenmesiyle hastanelerde ciddi yüke yol açtığını dile getiren Ghebreyesus, "Gazze'deki açlık kimsenin peşini bırakmıyor, herkesi daha zayıf, hasta ve savunmasız hale getiriyor. Bu yılın başından bu yana her gün ortalama 112 çocuk akut yetersiz beslenme tedavisi için hastaneye kaldırıldı." ifadelerini kullandı.

Ghebreyesus, DSÖ'nün 2 Mart'tan sonra ilk kez bu hafta Gazze'ye yardım ulaştırabildiğini ancak bunun çok sınırlı olduğunu vurguladı.

DSÖ'nün, Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ndeki 7 bin 300'den fazla hastanın tıbbi tahliyesini desteklediğini anımsatan Ghebreyesus, "Ancak Gazze'nin 18 Mart'ta İsrail'in ablukası altına girmesinden bu yana yalnızca 294 hastayı tahliye etmemize izin verildi. Bu rakam, tıbbi tahliyeye ihtiyaç duyan 10 binden fazla kişinin çok küçük bir kısmı." diye konuştu.

DSÖ, İran ile İsrail arasındaki ateşkesten memnun

Ghebreyesus, İran ile İsrail arasında varılan ateşkesi memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayarak bunun, kalıcı olması temennisinde bulundu.

Karşılıklı saldırılar nedeniyle İran'ın 600'den fazla can kaybı ve 5 binden fazla yaralı; İsrail'in 28 ölüm ve 3 bin 200'den fazla yaralı rapor ettiğini aktaran Ghebreyesus, "DSÖ, 13-25 Haziran tarihlerinde İsrail'de sağlık hizmetlerine yönelik 9 saldırı, İran'da ise sağlık çalışanları ve hastalar arasında ölümler ile yaralanmalara neden olan 5 saldırı belgeledi. DSÖ, radyolojik ve nükleer riskleri izlemek de dahil İsrail ve İran ile çalışmaya devam edecek." dedi.

İsrail basını, ordunun Gazze'de yardım bekleyenlere ateş açmayı "oyuna benzettiğini" yazdı

Haaretz gazetesinin haberine göre, sözde insani yardım dağıtım noktalarında yüzlerce Filistinlinin öldürülmesi üzerine askeri savcılık, İsrail Genelkurmay Başkanlığının ilgili birimine savaş suçlarının incelenmesi çağrısı yaptı.

Aralarında subayların da bulunduğu İsrail askerleri, tehdit oluşturmadıkları açıkça belli olmasına rağmen dağıtım bölgelerinin çevresinde yardım almak için bekleyen Filistinlileri dağıtmak amacıyla "doğrudan ateş açma emri verildiğini" doğruladı.

"Burası bir ölüm tarlası"

Bir İsrail askeri, "Burası bir ölüm tarlası. Görev yaptığım yerde her gün 1 ila 5 kişi öldürüldü. Onlara düşman gibi davranılıyor. Göz yaşartıcı gaz ya da başka toplumsal olaylara müdahale yöntemi yok, sadece ağır makineli tüfekler, bomba atarlar, havan topları gibi akla gelebilecek her türlü silahla ateş açılıyor." ifadelerini kullandı.

Kendilerine ateşle karşılık verildiği tek bir örnek görmediğini dile getiren asker, yardım noktalarında Filistinlilere ateş açmanın popüler "Squid Game" dizisiyle meşhur olan "yeşil ışık-kırmızı ışık" oyununun İsrail versiyonu, "salamura balık" şeklinde adlandırdıklarını söyledi.

İsrailli subaylar da Tel Aviv'in yardım dağıtım alanlarında neler olup bittiğine ilişkin görüntülerin yayılmasını engellediğini ve GHF'nin uluslararası meşruiyetin çökmesinin önlenmesinden memnun olduğunu kaydetti.

Bir yedek askerin Gazze'de ölümlerin bir şey ifade etmediği bir alana dönüştüğünü söylediği aktarılırken, yardım dağıtım noktasında görevli bir subayın ise "İnsanların tank ateşi, keskin nişancılar ve havan topları altında yardıma ulaşmak zorunda kalması veya ulaşamaması, ne etik ne de ahlaki olarak kabul edilebilir." dediği belirtildi.

İsrail ordusunun Gazze'de silahlandırdığı işbirlikçi Yasir Ebu Şebab milisleriyle yardım dağıtım merkezleri çevresinde birlikte çalıştığını kaydeden subay, ordunun yardım almaya çalışan halka yaklaşmamaları için ateş açarak çok sayıda Filistinliyi vurduğunu da itiraf etti.

Bir ev yıkana 1500 dolar ödeme yapılıyor

Haaretz'in haberinde, İsrailli özel şirketlere, Gazze'de yıktıkları her bir ev başına 5 bin şekel (yaklaşık 1500 dolar) ücret ödendiği bildirildi.

Deneyimli bir İsrail askeri, bu nedenle şirketlerin Gazze'de gördükleri tüm yapıları kendi inisiyatifleriyle yıktığını, yardım dağıtım noktaları yakınlarındaki yıkımlarda taşeronların kendilerini korumak bahanesiyle ateş açması sonucu Filistinlilerin hayatını kaybettiğini aktardı.

Aynı komutan daha önce Türk-Filistinli Dostluk Hastanesi'nin yıkılması emrini de vermişti

Yardım bekleyen Filistinlilere ateş açılmasını emreden komutanlardan birinin İsrail ordusu 252. Tümen Komutanı Yehuda Vach olabileceği belirtildi.

Bir İsrail ordusu subayı, birçok subay ve askerin, daha önce Türk-Filistinli Dostluk Hastanesi'nin kendi inisiyatifiyle havaya uçurulması emrini de veren Vach'ın Filistinlilere ateş açılması talimatını sorgulamadan yerine getirdiğine dikkati çekti.

Bir yedek askerin, iddiaları doğruladığı ve Filistinlilere top ile ateş açtıklarını şu sözlerle anlattı:

"Son zamanlarda, top mermisi ateşlemek standart bir uygulama haline geldi. Her ateş ettiğimizde yaralananlar ve ölenler oluyor. Biri neden top mermisi gerekli diye sorduğunda, hiçbir zaman iyi bir cevap verilmiyor. Bazen, sadece bu soruyu sormak bile komutanları rahatsız ediyor."

Top mermisi ateşlendikten sonra Filistinlilerin kaçmaya başlamasına rağmen ardından üzerlerine ateş açılması emri verilerek kaçmalarının da imkansız hale getirildiği kaydedildi.

Hafta başında 252. Tümen askerlerinin verilen emirle Filistinli sivilleri insani yardım kamyonlarını beklediği bölgeye doğru ateş açtığı ve bölgede 8 Filistinlinin öldüğü, tümen komutanı Vach'tan olaya ilişkin açıklama talep edilmediği aktarıldı.

Askeri Savcılık, inceleme talep etti

İsrail Askeri Savcılığının yardım dağıtım noktalarında Filistinli sivillerin ölümleri nedeniyle uluslararası tepkinin yükselmesinden dolayı Genelkurmay Başkanlığının ilgili biriminden inceleme talep ettiği belirtildi.

Gazze Şeridi'nde görevli İsrail ordusu üst düzey subaylarının, askerlerin karşıdan gelen tehdit nedeniyle ateş açtığına yönelik iddialarının ise sahadaki gerçeklikle uyuşmadığına vurgu yapıldı.

İsrail ordusunun Güney Komutanlığı Komutanı Yaron Finkelman'ın, emirlerin ve savaş hukukunun açık ihlaline rağmen sivillere zarar veren askerler ve emirleri veren subaylar hakkında disiplin cezası uygulamadığı ifade edildi.

AB, Batı Şeria'da "yerleşimci şiddeti"nin sona ermesini istedi

EEAS'tan yapılan açıklamada, Batı Şeria'da İsraillilerin yürüttüğü gasp faaliyetlerinin uluslararası hukuka göre yasa dışı olduğu ve barışın önünde engel olarak durduğu vurgulandı.

Açıklamada, Ramallah kenti yakınlarındaki Kefr Malik köyünde 3 Filistinlinin öldürülmesi dahil son günlerde yerleşimci şiddeti, gözdağı verme, ev ve mülklerin tahrip edilmesinde ciddi bir artış yaşandığı kaydedilerek, bunun sona erdirilmesi çağrısı yapıldı.

İsrail'in Filistinlilere yönelik "yerleşimci şiddetini" önlemek ve faillerden hesap sorulması adına somut adımlar atmaya davet edildiği açıklamada, "Mevcut zor durumda tüm çabalar gerilimin azaltılmasına yönelik olmalı." ifadesi kullanıldı.

Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerden bir grup, 25 Haziran'da, Ramallah'ın doğusundaki Kefr Malik kasabasında Filistinlilere saldırmış, evleri ve araçları ateşe vermişti. Saldırıya karşı koymaya çalışan Filistinlilere ateş açan İsrailli saldırganlar, 3 Filistinliyi öldürmüş, 7 Filistinliyi de yaralamıştı.

Filistin verilerine göre, Gazze'deki soykırım savaşına paralel olarak İsrail ordusu ve yerleşimcilerin Doğu Kudüs ve Batı Şeria'daki saldırılarını artırması sonucu en az bin Filistinli yaşamını yitirirken, yaklaşık 7 bin kişi de yaralandı.

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'nın kuzeyinde kaçak yerleşim yeri kuruyor

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, bir grup İsrailli, Kefr Kaddum kasabasının kuzey kesimini bastı ve buraya yaklaşık 10 konteyner ev ve çadır yerleştirdi.

Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesi Batı Şeria Sorumlusu Murad Şitivi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsraillilerin konteyner evleri gece saatlerinde ve İsrail askerlerinin koruması altında yerleştirdiğini söyledi.

Kefr Kaddum kasabası sakinlerinden olan Şitivi, saldırgan İsraillilerin birkaç ay önce silah zoruyla kasabanın kontrolünü ele geçirdiğini ve yolları tahrip ettiğini dile getirdi.

İsrailliler, kaçak yerleşim kuracakları bölgelere önce farklı malzemelerden baraka evler kurup etrafına çit örüyor ve yol yapıyor. Böylece bölgeyi, kaçak yerleşimlere hazırlıyorlar.

Uluslararası hukuka göre, Batı Şeria ve Doğu Kudüs, işgal toprağı sayılıyor ve buralardaki tüm yerleşim faaliyetleri yasa dışı kabul ediliyor.

İsrail'in işgali altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te gasbedilen Filistin toprakları üzerinde 250'ye yakın yasa dışı yerleşim birimi bulunuyor.

Filistin kentlerini hatta köylerini bile birbirinden ayıran bu yasa dışı yerleşim birimleri, bölgedeki işgali daha da derinleştiriyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın