Dolar
42.79
Euro
50.17
Altın
4,339.57
ETH/USDT
2,990.20
BTC/USDT
88,510.00
BIST 100
11,341.90
Politika

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: 2026'da enflasyonu yüzde 20'nin altına indirmeyi hedefliyoruz

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Arz tarafını güçlendiren reform adımları ve talep yönetimindeki kararlılığımızla 2026 yılında enflasyonu yüzde 20'nin altına indirmeyi, 2027 yılında ise tekrar tek haneli rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz." dedi.

Gazi Nogay  | 21.12.2025 - Güncelleme : 22.12.2025
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: 2026'da enflasyonu yüzde 20'nin altına indirmeyi hedefliyoruz Fotoğraf: Ahmet Okur/AA

TBMM

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde TBMM Genel Kurulunda konuştu.

17 Ekim'de TBMM'ye yapılan sunuşun ardından Genel Kurulda 14 gün boyunca yoğun ve titiz mesailerle yürütülen 2026 Yılı Bütçe Kanunu Teklifi görüşmelerinde sona gelindiğini belirten Yılmaz, bu süreçte yoğun mesai harcayan ve katkı sağlayan herkese teşekkür etti.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

AK Parti hükümetlerinin 24'üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin 8'inci, Türkiye Yüzyılı'nın ise 3'üncü bütçesini Meclis'in takdirlerine sunduklarını ifade eden Yılmaz, "Ekonomik çerçevesi sağlam, mali duruşu net 2026 bütçemiz, defaatle ifade ettiğimiz üzere bir istikrar ve refah bütçesidir. Mali disiplinden taviz vermeden oluşturduğumuz bu bütçe, Türkiye'nin istikrar içinde büyüme hedefine olan bağlılığımızın ve refahı tabana yayma sözümüzün nişanesidir." diye konuştu.

Dünyada dijitalleşme odaklı teknolojik dönüşümün, artan siyasi anlaşmazlıkların, çatışmaların ve ticarete getirilen kısıtlamaların, belirsizliğin hakim olduğu "yeni bir normal”i ortaya çıkardığını, dünyanın, salgın hastalıklar, iklim değişikliği, göç, enerji ve kritik mineraller, demografik dönüşüm gibi birçok meydan okuma ile karşı karşıya olduğunu dile getiren Yılmaz, bu zorlu dönemde, öngörülebilir ve dengeli politika izleyen ülkelerin, dış şoklara karşı daha dirençli kalacağını, ekonomik dalgalanmaların bu denli yüksek olduğu bir ortamda bütçe disiplini ve sağlam bir mali yapının, ekonomiyi ve sosyal yapıyı koruyan en önemli kalkan haline geldiğini belirtti.

Yılmaz, mali planlamaları yaparken sadece bugünü değil, gelecekteki riskleri de hesaba katarak, çok daha temkinli ve stratejik bir yaklaşım benimsendiğini vurguladı.

Türkiye ekonomisinin, dünya genelinde risk ve belirsizliklerin hakim olduğu 2025 yılında, dengeli ve sürdürülebilir bir zeminde istikrar içerisinde büyümeye devam ettiğini anlatan Yılmaz, "2026 yılında dış konjonktürün büyüme ve enflasyonla mücadele bakımından nispi olarak daha olumlu olmasını bekliyoruz." dedi.

"Ocak enflasyonu ile oranın 20'li rakamları görmesini bekliyoruz"

Orta Vadeli Program hedeflerine uyumlu olarak yıl sonunu dezenflasyon sürecini destekleyecek şekilde yüzde 3,3 seviyelerinde tamamlamayı öngördüklerini bildiren Yılmaz, 2024 yılının Haziran ayında devreye aldıkları enflasyonla mücadele stratejisinin küresel konjonktürdeki belirsizliklere rağmen planlı bir şekilde ve istikametinde ilerlediğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, şöyle konuştu:

"Uygulanan programın başarısı Kasım 2025 verilerine de net bir şekilde yansımış durumdadır. Yıllık tüketici enflasyonunun yüzde 31,1'e, mal grubu enflasyonunun ise yüzde 18,6'ya kadar gerilemesi, programımızın meyvelerini vermeye başladığını açıkça göstermektedir. Aralık ayında da bu düşüş trendinin sürmesini ve 2025 yılını yüzde 30'un biraz üzerinde bir rakamla kapatacağımızı tahmin ediyoruz. Ocak enflasyonu ile enflasyon oranının yüzde 30'un altını, yani 20'li rakamları görmesini bekliyoruz."

Enflasyona ilişkin Yılmaz, "Arz tarafını güçlendiren reform adımları ve talep yönetimindeki kararlılığımızla 2026 yılında enflasyonu yüzde 20'nin altına indirmeyi, 2027 yılında ise tekrar tek haneli rakamlara ulaşmayı hedefliyoruz. Kararlı bir şekilde de bu istikamette devam ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Güven ve huzur ortamı yatırım ve ticareti güçlendirecek"

İstikametlerinin daha istikrarlı bir ekonomi, daha güçlü makroekonomik temeller ve kapsayıcı büyüme olduğunu söyleyen Yılmaz, tek haneli enflasyon hedefine varıncaya dek, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı destekleyen yapısal reformlarla, bu mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürüleceğini dile getirdi.

Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin 2025 yılında 1,5 trilyon doları aşan bir büyüklük ile nominal bazda dünyanın 16'ncı, satın alma gücü bazında ise dünyanın 11'inci ekonomisi olacağını ifade etti.

Orta ve uzun vadeli büyüme perspektifinde Türkiye Yüzyılı Vizyonu kapsamında "Terörsüz Türkiye" ve "Terörsüz Bölge" sürecinin de son derece olumlu katkılar yapacağını vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Güven ve huzur ortamı, yatırım ve ticareti güçlendirecek, başta Doğu ve Güneydoğu illerimiz olmak üzere, ülkemizin genel olarak potansiyeli daha yüksek oranda harekete geçirilmiş olacaktır. Irak'tan geçecek olan Kalkınma Yolu, Türk Cumhuriyetleriyle aramızdaki doğrudan bağlantıyı kuracak Zengezur Koridoru, tarihten bize miras kalan Hicaz Demiryolunun yeniden canlandırılması gibi stratejik projeler ile bölgemizde de refah artacak, istikrar güçlenecektir."

"Hiçbir şekilde bu ithamınızı kabul etmiyorum"

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir'in, büyüme rakamlarına ilişkin sözlerini anımsatan Yılmaz, "İstatistiklerle yalan söylediğimizi ifade etti. 'Eksik söylenmiş' diyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama bir grup başkanvekilinin 'yalan söylediniz' demesi, size yakıştıramadığım bir söz oldu." dedi.

"Yalan, dünyada yapabileceğiniz en büyük kötülüklerdendir." ifadesini kullanan Yılmaz, "Hiçbir şekilde bu ithamınızı kabul etmiyorum. Size de aynı sözü söylemeyi kendime yakıştıramıyorum. Kim hazırladıysa gösterdiğiniz kağıtları, ekonomist olmadıkları çok belli." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Merkez Bankamızın brüt rezervleri 12 Aralık itibarıyla 190,8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Brüt rezerv geçen yıla göre 27,3 milyar dolar arttı." diye konuştu.

"Merkez Bankamızın brüt rezervleri, 12 Aralık itibarıyla 190,8 milyar dolar seviyesine ulaştı"

Yılmaz, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, uygulamaya koydukları programla ülkenin kredi risk priminin gerilediğini, kur oynaklığının azaldığını, rezervlerinin güçlendiğini ve finansman koşullarının iyileştiğini belirtti.

Rezervlerdeki artış ve kurun istikrarlı seyrinin enflasyonla mücadeleyi desteklediğini vurgulayan Yılmaz, şunları söyledi:

"Merkez Bankamızın brüt rezervleri, 12 Aralık itibarıyla 190,8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Brüt rezerv geçen yıla göre 27,3 milyar dolar arttı. Geçici bir süre için hayata geçirdiğimiz kur korumalı mevduat uygulamasını sonlandırmış bulunuyoruz. Ülkemizin kredi risk priminin de ciddi seviyede düşmeye devam ettiğini görüyoruz. Bu rakam en son 207 baz puan seviyesine kadar düşmüştür. Yakın gelecekte 200'ün altında görmeyi ümit ediyoruz. Önümüzdeki dönemde de riskleri düşürmeye, finansal istikrarımızı güçlendirmeye devam edeceğiz."

Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2026 yılında 1 trilyon 944 milyar liraya yükselttiklerini, yükseköğretimi de dahil ettiklerinde, bu tutarın 2 trilyon 896 milyar liraya çıktığını kaydetti.

Önümüzdeki dönemde erişim sorununu çözmüş bir ülke olarak kaliteye, teknolojik dönüşüme, mesleki eğitime yoğunlaşarak eğitim politikalarını sürdüreceklerini vurgulayan Yılmaz, "1 milyonu aşan yurt kapasitemiz, devlet okullarında bedelsiz eğitim, burs ve kredi imkanlarımız ile fırsat eşitliğini güçlendirmeye devam edeceğiz. Buradaki temel kavram, yaklaşımımızın temeli fırsat eşitliğidir. Anadolu'nun her tarafına bu eğitim altyapısını taşıyan bir hükümet olarak fırsat eşitliğini güçlendirmiş bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.

Sosyal politikalar

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, sosyal devlet ilkesini çok önemsediklerini, "insanı yaşat ki devlet yaşasın" düsturuyla hareket eden bir parti olduklarını dile getirdi.

Uyguladıkları sosyal politikaların zayıf olduğunu hiç kimsenin iddia edemeyeceğine işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Kendisine 'sosyal demokratım' diyenlerden çok daha sosyal demokrat politikalar izlediğimizi ifade edebilirim. Dar bir sosyal politika anlayışımız yok. Üç aşamadan oluşuyor. Birincisi makro, ikincisi sektörel, üçüncüsü doğrudan destekler. Büyüme ve istihdam sağlayamazsanız, makro politikalarınız istikrarlı olmazsa sosyal politikanın zemini de olmaz. Eğitime, sağlığa yaptığınız yatırım, köylere yaptıklarımız, bütün bunlar aynı zamanda sosyal politikayı da destekleyen unsurlardır. 'Yoksulluğun kendini yeniden üretmesi' dediğimiz bir kavram var. Aynı sosyo-ekonomik gruptan doğan çocukların önceki nesillere benzeme oranının yüksek olduğunu biliyoruz. İşte bu kısır döngüyü kıracak şekilde eğitime, sağlığa büyük harcamalar yaptık ve o yoksulluk kısır döngüsünü kurduk."

Muhalefetin "yoksulluk sınırı" ve "açlık göstergesi" gibi rakamları çok kullandığına dikkati çeken Yılmaz, "Böyle bir resmi istatistiğimiz yok. 97 bin lira ilan edilen yoksulluk göstergesi var. Bu ay herhalde 100 bin lirayı aşar. Bakın size bir tavsiye. Gerçekten 97 bin liranın, 100 bin liranın yoksulluk göstergesi olduğuna inanıyorsanız önce kendi genel merkezinizden ve belediyelerinizden başlayarak tüm çalışanlarınızın maaşını bu yoksulluk seviyesinin üstüne çıkarın. Bunu yapın gelin, bize hesap sorun o zaman." değerlendirmesinde bulundu.

Sulama projeleri

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bütçede tarıma 938 milyar lira kaynak ayırdıklarını, sulama konusuna öncelik verdiklerini belirtti.

Sulamayla ilgili oluşturdukları komisyonda kapsamlı bir yol haritası hazırladıklarını anlatan Yılmaz, "Suyu getiriyorsunuz bir şehre, yüzde 50'si kayıp kaçak olarak gidiyor. O kadar yatırım yapıyorsunuz baraja, isale hattına şehre gelince kaybolup gidiyor. Tarlalar için de bu geçerli. Tarlaya götürdüğünüz suyu vahşi sulamayla kullanırsanız elbette verimsiz olur. Dolayısıyla birinci öncelik suyun verimli kullanılmasıdır." ifadelerini kullandı.

Reel sektör destekleri

Yılmaz, reel sektörü desteklemeye devam ettiklerini, 493 milyar lirayı reel sektör desteği için ayırdıklarını vurguladı.

İzledikleri programın, özellikle emek yoğun sektörlerde bazı sorunlar doğurduğunun farkında olduklarını anlatan Yılmaz, "Özellikle tekstil, konfeksiyon, deri, mobilya gibi sektörleri desteklemem için bu sene 2 bin 500 lira işçi başı destek vermiştik. Gelecek yıl bu desteği 3 bin 500 lira çıkarıyoruz. Sadece KOBİ'ler değil büyük ölçekli işletmeleri de bu kapsama alıyoruz." dedi.

Savunma sanayii

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, en çok ve haklı olarak övündükleri alanlardan birinin de savunma sanayii olduğunu söyledi.

Demokrasinin ve kalkınmanın temelinde güvenliğin yer aldığını işaret eden Yılmaz, "Güvenliğin olmadığı bir yerde ne özgürlüklerinizi yaşayabilirsiniz ne de yatırım ortamı gelişebilir. Elbette güvenli bir ortam olacak. Bizim güvenlik anlayışımız insan odaklı bir güvenlik anlayışı. Devlet güvenliği ile millet güvenliğini ayıran bir anlayış değildir. Bu anlayışla tüm vatandaşlarımızın, 86 milyonun güvenliğini sağladığımız bir ortamda hem demokrasimizi hem de kalkınmamızı daha ileriye taşımaya devam edeceğiz." diye konuştu.

"Ankara'da yol yapılmayınca trafik azalmadı, arttı"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, mahalli idareleri de ihmal etmediklerini, büyükşehir ve diğer belediyeler ile il özel idarelerimize ayrılan toplam kaynağın 1 trilyon 657 milyar lira olduğunu aktardı.

Hiçbir şekilde mahalli idarelerin önünü kapatan, engel olan bir anlayışla hareket etmediklerini vurgulayan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kimse bahanelere sığınmasın, rakamlar ortada. Dolayısıyla, buradan bir kez daha belediye başkanlarına seslenmek istiyorum. Belediyeler, öncelikle kaynakları asli işlerine harcamalı, önceliklerini belirlemeli. Temiz, sağlıklı, yeterli içme suyu sunmadan başka şeylerin peşinde koşuyorsa bir belediye doğru yapmıyordur. Trafik çilesini azaltmak, çözüm getirmek yerine başka işlerin peşinde koşuyorsa sorgulanması, tartışılması gerekir. Afetlere karşı dirençli şehirler oluşturmak yerine başka işlerle uğraşıyorsa tartışılması gerekir. Hangi partiden olursa olsun kaynakları verimli, etkili kullanmalarını, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını gözetmelerini bekliyoruz. Ankara'yı görüyorsunuz. Ankara'da yol yapılmayınca trafik azalmadı, arttı. Bunu gündelik hayatımızda yaşıyoruz. Böyle laflarla bu işler olmaz. Yatırım yapacaksınız. Belediyelerin toplam harcamalarında yatırımların payı düşüyor. Lütfen, belediye bütçeleriyle daha çok yatırım yapın, insanımızın çilesine çare olun."

Yılmaz, hükümet olarak ülkeyi her alanda ileri taşımaya devam edeceklerini, ülke insanını hak ettiği standartlara kavuşturmak için gece gündüz durmadan planlı ve programlı şekilde çalışacaklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bütçenin hazırlanması ve Meclis'teki görüşmeleri sürecinde emek verenlere teşekkür ederek, AK Parti'nin 24'üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin 8'inci bütçesinin hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını diledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.