Dolar
41.58
Euro
48.86
Altın
3,815.41
ETH/USDT
4,167.00
BTC/USDT
112,997.00
BIST 100
10,991.58
Teknoloji

Askerlerin "başını ağrıtan" dronlara sivil alanlara özgü çözüm geliştirildi

Son dönemde yaşanan savaş ve çatışmalarda casusluk ve sabotaj amacıyla etkin olarak kullanılan, gündelik hayatı da olumsuz etkileyen dronlara karşı sivil alanlara özgü çözüm geliştirildi.

Göksel Yıldırım  | 30.09.2025 - Güncelleme : 30.09.2025
Askerlerin "başını ağrıtan" dronlara sivil alanlara özgü çözüm geliştirildi Fotoğraf: Abdullah Güçlü/AA

Ankara

Danimarka'da Aalborg Havalimanı ve diğer havalimanlarında dronların görülmesi ve son dönemde Avrupa’da artan dron tehditleri, karşı tedbir arayışlarını gündeme getirdi. Dronlar, özellikle kritik altyapı olan havalimanlarında uçuşları engelleyerek ciddi güvenlik riskleri oluşturdu.

Böyle bir ortamda Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanı Danimarka, 1-2 Ekim'de AB ve Avrupa Siyasi Topluluğu zirvelerine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Fransa, Almanya ve İsveç, Danimarka hava sahasında artan dron görülmeleri nedeniyle ülkeye asker, radar ve dron karşıtı sistemler gönderdi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Türk savunma sanayisi bünyesinde faaliyet gösteren Boğaziçi Savunma, bu tehdide karşı İHA/dron tespit ve engelleme sistemleri geliştirerek İLTER ürün ailesiyle hem güvenlik güçlerine hizmet veriyor hem de ihracat başarılarına imza atıyor. Şirket, askeri alandaki bu yetkinliğini sivil ihtiyaçlara yönelik de çözüme dönüştürdü.

Boğaziçi Savunma Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dron tehdidinin tüm dünyada "kanayan bir yara" olduğunu söyledi.

Her ne kadar anti-dron sistemleri asker alanında kullanılıyor gibi görünse de risklerin artık sivil alana da sıçradığına işaret eden Aslan, şöyle konuştu:

"Özellikle havalimanı güvenlikleri konusu son zamanlara dikkati çekmeye başladı. Askeri alanlarda üs bölgelerine ya da farklı konjonktürel yapılara saldırılar daha farklı şekillerde olurken sivil havacılığı tehdit eden durumlar çok daha farklı şekilde olmaya başladı. Normal bir sivil uçuş, herhangi bir hobi uçuşu, habercilik niteliğindeki çalışma, düğün çekimleri bile tehdit olmaya başladı. Tüm bu faaliyetlerin havacılık şirketi açısından bambaşka bir önemi var. Çünkü böyle bir tehdit oluşması durumunda mecburen uçuşlar iptal edilmek durumunda kalınıyor. İptaller çok ciddi maddi zararlara yol açıyor. Maddiyatın dışında insanların zamanı da kıymetli. Uçuş aksamalarından kaynaklı ciddi sorunlar da yaşanıyor."

Sivil alanlar ve havacılık uygulamalarına yönelik olarak birden fazla ülkeyle görüşmelerinin çok sıcak şekilde devam ettiğini bildiren Aslan, şunları kaydetti:

"Gizlilikten kaynaklı bunların isimlerini açıklayamayacağım ama büyük Avrupa ülkeleri de var bunların içerisinde. Afrika, Asya ülkeleri de var. Bunlarla havalimanı güvenliği konusunda demo faaliyetlerimiz devam ediyor. Sadece havalimanı güvenliği değil aynı zamanda kendi envanterimize de giren cihazla bunun çözümünü 1,5 yıl öncesine oluşturmuş durumdaydık. Test ve denemeleri devam ediyordu. Yaklaşık 4 ay önce ürünün AR-GE sürecini bitirip seri üretime başladık. Ürünümüz Deniz Kuvvetlerimizin envanterine girmiş durumda. Birden fazla gemimizde kullanılıyor. Bu dronsavarların gelmiş olduğu son nokta asla olmadı, olmayacak. Çünkü dronlar sürekli gelişme eğilimi içerisindeler. Bu işler biraz kedi-fare oyunu gibi, fare kaçıyor biz kovalıyoruz. Sistemler sürekli gelişiyor. Geliştikçe de bunların çözümlerini üretiyoruz. Bizim avantajımız çözüm üretimi noktasında son derece hızlı reaksiyon alıp sonuca ulaştırabilme kabiliyetimiz. Bugüne kadar hiçbir ürünümüz AR-GE süreci 6 ayı geçmedi. Geldiğimiz noktada çok üst seviyede sistemler üretiyoruz. Bu sistemler sahada çok ciddi başarılar gösteriyor.

Son kullanıcıların geri bildirimleri de bizim için önemli. Buradan gelen sonuçlar da bizi memnun ediyor. Daha da ötesinde tuttuğumuz arıza kayıtları var. Dörtlü hanelere ulaşmış sayıdaki sistemlerimiz 7/24 aktif şekilde çalışıyor ve arıza oranımız yüzde 1'in altında şu anda. Sahadan tamir ya da bakım için gelen cihazlarımız oluyor 4 bin gün hiç kapanmadan çalışan cihazları görüyoruz. Çok mutlu oluyoruz. Hiç arızaya düşmemiş, kesintiye uğramamış ve görevini yapmış. Askeri standartlarda ürün üretince bunları gözetmemiz gerekiyor. Sivil tarafta çalışma tamamladık. Artık ihracat odaklı çalışıyoruz. Kendi ülkemizin ihtiyaçları elbette ön planda. Savunma sanayisine devletimizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın vermiş olduğu önem ortada. Biz de Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu vizyon doğrultusunda ülkemiz için de en iyilerini devam edeceğiz."

Pilot bölgede deneniyor

Fatih Aslan, askeri ve sivil alan için geliştirdikleri ürünlerde çok büyük farklılık bulunmadığını ancak ayrışan ihtiyaçlara yönelik özelleştirmelere gittiklerini söyledi.

Askeri alanda daha çözüm odaklı ürünlere ihtiyaç duyulurken sivil alanda işlerinin görece daha kolay olduğunu dile getiren Aslan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Karıştırma teknolojisi olarak çok farklılığımız yok. Çok uzun menzillerde görev yapan, 150 kilometreye kadar etki alanı, 40 kilometreye kadar radar kapsam alanı, 10 kilometreye kadar optik algılayıcısı olan sistemlerimiz var. Bunlar tamamen askeri alanlar, sınır ötesi operasyonlar için geliştirilmiş ve buralarda test edilmiş, kendisini kanıtlamış sistemler. Ancak bir havalimanında 150 kilometre alanı koruma altına almak gibi amacımız olmadığı için çıkış güçleri daha düşük. Oradaki diğer çalışan sistemlere de zarar vermeden çünkü orada bir iletişim altyapısı, farklı linkler var, bunları bozmadan havalimanının gidişatını etkilemeyecek sistemler yapmanız gerekiyor. Burada sadece a​​​skeri ürünlere kıyasla biraz daha teknoloji farklı olan, mevcut sistemleri bozmadan sivil uçuşları tehdit edecek dronları etkileyebilecek ürünleri geliştiriyoruz. Bu noktada ürünlerimiz hazır. Şu anda bir pilot bölgede deneniyor. 3 aydır çok iyi sonuçlar aldı. İzinsiz uçuşları engellediğini gördük."

Ürün ailesindeki sayı 10'u geçti, sırada yatlar var

Fatih Aslan, Boğaziçi Savunma olarak her yerleşkede, şehir içi ya da şehir dışında görev yapabilecek, her sahanın korunma şekline özgü çözümler oluşturduklarını vurgulayarak, şu bilgileri paylaştı:

"Bazı ürünlerimiz 2 kilometreye, bazı ürünlerimiz 150 kilometreye kadar etkili. Havalimanı konseptinde de büyüklüklerine göre çeşitlerimiz hazır. Aynı ürünlerin biraz daha değişik versiyonu yatlar için de söz konusu, orası da bir tehdit alanı oluşturmaya başladı. Avrupa'dan bir çok büyük bir yat üreticisi bizimle iletişime geçti. Yatların üzerinde orijinal bir ürün olarak yer almasını istiyorlar. İnşallah ülkemiz için iyi bir ihracat kapısı olacak. Şu ana kadar ürün ailemiz 10'u geçti. Her birinin ayrı kullanım alanı var. İnsansız deniz araçlarına, insansız hava araçlarına, sınır ötesi operasyonlara, şehir merkezi faaliyetlerine yönelik ürünlerle göreve hazır bekliyoruz."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.