Gündem, Grand Kartal Otel yangını davası

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel yangını davası sürüyor

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davanın ikinci gününde sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.

Emre Ayvaz, Zafer Göder, Şahin Oktay, Ömer Ürer  | 08.07.2025 - Güncelleme : 15.07.2025
Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel yangını davası sürüyor Fotoğraf: Ömer Ürer/AA

Bolu

Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin spor salonunda özel olarak oluşturulan salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, yangında yaralananlar ile hayatını kaybedenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Salonun içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı, yerleşke etrafındaki cadde ve sokaklar trafiğe kapatıldı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) kayıt altına alınan duruşmanın ikinci günü, eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü tutuklu sanık Mehmet Özel'in savunmasının alınmasıyla başladı.

Savunmasına, vefat edenlere Allah'tan rahmet dileyerek başlayan ve 2010-2016 arası görevi yaptığını belirten Özel, "Ruhsat verildiği 2007'de görevde değildim. 2016'dan sonra ruhsat ve denetim sorumluluğum bulunmamaktadır. Otelin bulunduğu bölge turizm alanıdır. Otel, 2002'de işletme belgesini alarak faaliyete geçmiştir. 2007'de iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilmiştir. İl Özel İdarenin denetim yetkisi bulunmamaktadır, yönetmelikte yangınla ilgili denetim yapılacağına dair hüküm yoktur. Uygun İtfaiye raporu alındıysa iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verilir. Turizm işletme belgeli tesisler, sadece bakanlık tarafından denetlenir." diye konuştu.

Tahliyesini ve beraatini isteyen Özel, müşteki avukatının otelde denetleme yapılıp yapılmadığı sorusuna, "Burayı Kültür ve Turizm Bakanlığı denetler. Turizm alanı dışındaki tesislere denetim yapılırken buraya da yetki aşımı olarak bakılmıştır. Oteldeki müstecirler var, onları denetlemek için gidilmiştir. Yetkinliklerine göre yapılan denetimlerdir bunlar." yanıtını verdi.

"İtfaiye eri eksiklikleri tespit etti"

Otelin muhasebe personeli tutuklu sanık Cemal Özer, yiyecek ve içecek bölümünün tedariği konusunda görevli olduğunu, gelen faturaları işlediğini söyledi.

İtfaiyeden denetime geldiklerinde muhasebe müdürü tutuklu sanık Kadir Özdemir'in talimatıyla itfaiye eri tutuksuz sanık İrfan Acar'a refakat ettiğini anlatan Özer, "Acar, koridorların mevzuata uygun olmadığını, davlumbazda sensör ve acil çıkış kapısı bulunmadığını, acil çıkış yönlendirmelerinin ışıklarının yanmadığını söyledi." diye konuştu.

Özer, Acar'ın hazırladığı formun rapor haline geleceğini ve "Bizim müdürler sizin müdürlerle konuşacak" dediğini aktararak, "Aldığım notları şirketin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras'a götürdük, eksiklikleri anlattık. Emir bey baktı, inceledi ve 'Tamam ben Kadir Özdemir'le görüşürüm.' dedi. Hatta biz odadan çıkarken 'Başımıza iş çıkarttınız.' diye kızdı. O gün aynı zamanda bakanlığın müfettişlerinin de denetimi olduğu için yangın denetimine ben refakat ettim. Daha sonra muhasebe işlerime devam ettim, sonraki süreçten bilgim yok." ifadelerini kullandı.

Yangında 10'uncu katta olduğunu belirten Özer, "Koku ve seslere uyandım, yanımda muhasebe müdür yardımcısı tutuksuz sanık Mehmet Salun vardı, onu uyandırdım. Kapıyı açtık fakat dumandan çıkamadık. Camdan itfaiye ekiplerince kurtarıldım. Yangın esnasında alarm duyulmadı. Yangın eğitim verilmedi, tatbikatı yapılmadı." dedi.

Bu arada mahkeme başkanı, "olası kastla öldürme" ile "olası kastla kasten yaralama" suçundan yargılanan sanık Özer'e, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan ek savunma hakkı verdi.

LPG tesisatı bakım görevlileri, çalıştıkları dönemde yaptıkları kontrollerde sorun olmadığını savundu

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) kayıt altına alınan duruşmanın ikinci gününde, şirketin muhasebe müdürü tutuklu sanık Kadir Özdemir, verilen aranın ardından çapraz sorguda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.

Mutfak personeli Reşat Bölük'ün, kendisine gönderdiği mailde yeni elektrikli ızgara alınmasını istemesine rağmen neden mevcut ızgaranın tamir edildiğinin sorulması üzerine Özdemir, bununla ilgili kararı şirketin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras'ın verdiğini söyledi.

Özdemir, muhasebe biriminde çalışan personelin kış döneminde dönüşümlü, kendi aralarında anlaşarak Grand Kartal Otel'e gittiğini anlatarak, Mehmet Salun'un ön muhasebe elemanı olduğunu, karar alma yetkisinin olmadığını, işlerin Emir Aras'ın talimatıyla yapıldığını kaydetti.

İşe alımları kimin yaptığına ilişkin soru üzerine Özdemir, "Personel alımlarına Emir bey karar verir. İşe başlama evraklarını ben imzalarım. Mülakatları Emir bey yapar. Birim amirleri, altlarında çalışacak personeli Emir beyin onayıyla işe alır." ifadelerini kullandı.

Sanık Özdemir, iş güvenliği uzmanı alımı gündeme geldiğinde otel sahibi tutuklu sanık Halit Ergül'ün, "gerek yok" dediğini söyledi.

Savunmasını yapması için söz verilen LPG tesisatı bakım görevlisi tutuksuz sanık Doğan Aydın da 2014 yılında bir LPG firmasında işe başladığını, 2018 yılından itibaren yanan otele hizmet vermeye başladığını belirtti.

LPG firmasındaki işinden 2021 yılında ayrıldığını ve bir daha otele hizmet vermediğini dile getiren Aydın, "Benim çalıştığım zamanda tesiste herhangi bir sorun yoktu. Gaz tesisatı standartlara uygundu. Muharrem Şen'i tanıyorum. 2022 yılı itibarıyla otele hizmet vermeye başladığını duydum." diye konuştu.

Aydın, kendisinin kontrol ettiği dönemde mutfaktaki gaz vanalarının yerinin uygun olduğunu belirterek, "İki vana vardı. Binanın dışarısında da gazın kesilmesini sağlayan bir vana vardı." dedi.

LPG tesisatı bakım görevlisi tutuklu sanık Muharrem Şen ise aynı LPG firmasında sözleşmeli olarak bakım ve kontrol servis elemanı olarak çalıştığını kaydetti.

Toplam 13 ilde yüzlerce tesisin bakım ve kontrolünü yaptığını aktaran Şen, sadece LPG firmasının talimatlarıyla çalıştığını, neleri kontrol etmesi gerekiyorsa onları kontrol edip rapor tuttuğunu anlattı.

Şen, kendisinin LPG tesisat projesi sorgulama görevinin olmadığını savunarak, "Gittiğim dönemde yetkim ve görevim dahilinde yaptığım kontrollerde herhangi kusur görmedim. Ben sadece bana verilen talimatlarla bakım ve kontrol yapan servisim." dedi.

Grand Kartal Otel'e sadece 2022 yılında gittiğini aktaran Şen, "Tesisata, vanalara, tanka, gaz alarmına ve gaz kaçağı olup olmadığına bakarım. 2022 yılında yaptığım kontrollerde standart dışı bir şey görmedim. Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum." ifadesini kullandı.

Şen, gaz alarmının devreye girmemesinin LPG kaçağı olmadığını gösterdiğini belirterek, bağlantı borularının profesyonellik gerektirmeden değiştirilebilecek borular olduğunu dile getirdi.

Otel çalışanlarını ve yöneticilerini tanımadığını, sadece LPG firması ile sözleşme yapmış servis elemanı olduğunu söyleyen Şen, "Benim LPG projesi çizme, onaylama, imal etme gibi görevim yoktur. Olaydan çok üzgünüm ama bir kusurlu varsa o ben değilim." savunmasını yaptı.

Sanık Şen'in çapraz sorgusunun ardından ara verilen duruşma, sanıkların savunmasının alınmasıyla devam ediyor.

Muhasebe müdüründen "hesaplar boşaltıldı mı" sorusuna "bilgim yok" savunması

Şirketin muhasebe müdürü tutuklu sanık Kadir Özdemir de savunmasında vefat edenlerin yakınlarına başsağlığı dileyerek, olaydan dolayı üzgün olduğunu söyledi.

Özdemir, Gazelle Otel'in muhasebe müdürü olduğunu, sezonda 2-3 gün Grand Kartal Otel'e çıktığını, oradaki işleyişin otel sahibi tutuklu sanık Halit Ergül ve şirketin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras'ın ilerlettiğini savundu.

Sezon başında otelin altındaki kafenin kiraya verildiğini duyduğunu, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilisi tutuksuz sanık İsmail Karagöz'ün kendisini arayarak itfaiye raporu alınması gerektiğini söylediğini aktaran Özdemir, şöyle devam etti:

"Bolu Belediyesine giderek müracaat ettim. Kafenin ismi yabancı diye otelin ismini verdim. Kontrol sonrası Emir bey beni aradı, 'Bu eksiklikleri yapamayız, zaten iş yeri açma ve çalışma ruhsatımız var. Belge otelle ilgili değil kafeyle ilgili.' dedi. Belediyeye başvurarak iptal dilekçesi verdim. Dilekçeyi Emir bey vermemizi söyledi. Tutuklu sanık Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir'i aradım ve Emir beyin belgenin iptal edilmesini istediğini söyledim. Sonra Ahmet bey beni aradı, belgenin iptal edileceğini, tekrar kontrol edileceğini söyledi. Daha sonra Bolu Belediyesine giderek tekrar müracaat yaptım, kafeyi kontrol etmişler."

Özdemir, mahkeme başkanının yangın eğitimi ve tatbikatla ilgili sorusuna, "Yangın eğitimi verilmedi, tatbikat yapıldığını bilmiyorum, tahminen yapılmamıştır." cevabını verdi.

Müşteki avukatının, "Yangından sonra şirket hesabından para gönderilmiş, hesaplar boşaltılmış, araç satışları yapılmış, bilginiz var mı?" sorusuna karşı Özdemir, bilgisinin olmadığını iddia etti.

Özdemir, bir müşteki avukatının, "Savcılıktaki ifadenizde Cemal Özer'in sizi aradığını ve Emir Aras'ın tespit edilen eksiklikleri yaptıramayacağını, belgenin iptal edilmesini istediğini söylediğine dair ifadeniz var. Cemal Özer sizi aradı mı?" sorusunu, "Savcılıkta yazım hatası ya da yanlışlığı olabilir. Ben Cemal Özer'le görüşmedim. Şu anki ifadelerim geçerlidir." şeklinde cevapladı.

Sanığın çapraz sorgusuna duruşmaya verilen aranın ardından devam edilecek.

Öte yandan, duruşmaya ara verildiği esnada bazı müştekiler sanıklara tepki gösterdi.

Duruşmayı, AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Baha Öğütken ile siyasi parti temsilcileri de izliyor.

İş güvenliği uzmanlarının savunması

Duruşmanın ikinci gününde saat 16.30'da verilen 10 dakikalık aranın ardından dinlenilen iş güvenliği uzmanı tutuksuz sanık Ece Kayacan, normalde ziraat yüksek mühendisi olduğunu ancak 2012’den beri de iş güvenliği uzmanlığı yaptığını belirtti.

"Davada sanık olarak yargılanmasının nedeninin, 2021’de yapıldığı görülen 10 dakikalık atama" olduğunu öne süren Kayacan, Gazelle Otel’de 2021’de işe başladığını, 2025’te gözaltına alındıktan sonra ise istifa ettiğini aktardı.

Kayacan, "Ben Grand Kartal Otel’e hayatımda gitmedim, hiçbir şekilde çalışmadım. Grand Kartal Otel’e ne turistik amaçlı ne de çalışma amaçlı hiçbir zaman gitmedim. 1 gün dahi sigortam yok. Oranın hiçbir zaman iş güvenliği uzmanı olmadım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Hayatımda gitmediğim bir otel." ifadelerini kullandı.

"Grand Kartal Otel’de iş güvenliğiyle ilgili hiçbir zaman tespitte bulunmadım"

İş güvenliği uzmanı tutuksuz sanık Kübra Demir, 2014-2020 yılları arasında Gazelle Otel’de iş güvenliği uzmanı olarak çalıştığını söyledi.

Grand Kartal Otel’de iş güvenliğiyle ilgili hiçbir zaman tespitte bulunmadığını savunan Demir, Gazelle Otel’de iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili eğitimler yaptığını, bunların geçerliliğinin de 3 yıl olduğunu kaydetti.

Demir, Grand Kartal Otel’e iş güvenliği uzmanı sıfatıyla hiçbir zaman gitmediğini öne sürerek, "Ben hiçbir şekilde Grand Kartal Otel’de bulunmadım. Tüm eğitimlerimi Gazelle Otel’de verdim. Bir tek gün bile Grand Kartal’dan sigortam yatmamıştır.” dedi.

Mahkeme Başkanının, "Grand Kartal Otel isimli işletmede sadece 1 kere görevlendirildim. Risk değerlendirmesi amacıyla gittim." şeklindeki savcılık ifadesini sorması üzerine Demir, "Gazelle Otel’de risk değerlendirme çalışmalarına katıldım. Grand Kartal’la ilgili hiçbir işin içinde bulunmadım." yanıtını verdi.

Ara verilen duruşma, otelin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras'ın savunmasıyla devam ediyor.

Şirketin genel müdürü savunma yaptı

Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) kayıt altına alınan duruşmanın ikinci gününde savunma yapan, otelin sahibi Halit Ergül'ün damadı ve şirketin genel müdürü tutuklu sanık Emir Aras, yaşanan facia nedeniyle üzgün olduğunu söyledi.

Bu sırada bazı müştekiler tepki gösterince araya giren mahkeme başkanı, "Tarafsız ve bağımsız şekilde bu yargılamayı yapacağız." dedi.

Savunmasına devam eden Aras, evlendikten sonra 2012'de şirkette çalışmaya başladığını belirterek, "Fiilen genel müdürlük yetkilerim yoktur. Görevim network, bilgisayar güvenliği, internet güvenlik duvarı, kamera sistemi, grup satış, menülerde değişiklik, konaklama fiyatlarında aksiyon almaydı. Otelde bulunduğum zamanlarda bana devamlı bir şeyler danışılır, bir şeyler sorulur. Benim alanımla ilgiliyse cevap veririm, daha önce sormadığım bir şeyse kayınpederime sorarım. Otelde yarı zamanlı duruyordum. Tatil dönemlerinde uzun süreli durduğum oluyordu." ifadelerini kullandı.

Aras, 16 Aralık 2024'te otele gelen Kültür ve Turizm Bakanlığı denetçilerine kayınpederinin isteğiyle eşlik ettiğini dile getirerek, "12'nci kattan aşağıya kadar odalarda duman dedektörü, yangın merdivenleri dahil hepsine baktılar, katlardaki yangın tüplerine baktılar. 7'nci kata beraber indik, çok uzun denetim oldu, boş odaların hepsine, personel odalarına bakıldı. 7'nci katta ben ayrıldım. Ondan sonra otel müdürü tutuklu sanık Zeki Yılmaz ve muhasebe müdür yardımcısı tutuksuz sanık Mehmet Salun eşlik etti." diye konuştu.

Denetimi gerçekleştirenlerin bazı eksikliklerden bahsettiğini aktaran Aras, "Hatırladığım birkaçı çamaşırhanede halının değişmesi, engelli odasının 2'nci kattan 3'üncü kata taşınması gibi. Bu hususları kayınpederime WhatsApp'tan attım. Basit eksiklikleri söylediler." dedi.

"Yangında 7'nci katta kalıyordum"

Aras, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin otelin altındaki kafeyi kiralamasına ilişkin itfaiye denetimi gerçekleştirildiğini ve eksikliklerin yer aldığı kağıdın kendisine verildiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Hayatımda ilk defa itfaiye raporuyla karşılaştım, hiç vakıf olmadığım bir konu. Listeye baktım, arkadaşlar anlattılar. Ben de hızlıca yapılabilir olanların yanına 'yapalım' yazdım. Diğerlerini bilmediğim için şirketin muhasebe müdürü tutuklu sanık Kadir Özdemir'e attım. Sonra kendisini arayarak 'Bunları 15 gün içerisinde nasıl tamamlayacağız?' dedim."

Aras, bunun üzerine Özdemir'in kendisine denetimin yanlış yapıldığını ve geri çekilebileceğini, sadece kafe için itfaiye raporu başvurusu yapılacağını söylediğini belirterek, "Kayınpederime sordum, o da (otelin) itfaiye raporunun olduğunu, açılışta alındığını, olmazsa iş yerinin açılamayacağını söyledi. Ben de Kadir Özdemir'e raporumuzun olduğunu söyleyince o da 'Var.' dedi. 'Öyleyse geri çekelim.' dedim. Bundan sonraki sürecin ne olduğunu bilmiyorum." ifadelerini kullandı.

Olay günü 7'nci katta 727 numaralı odada eşi şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Elif Aras ve çocuğuyla kaldığını, saat 03.32'de eşinin "Dışarıdan sesler geliyor." demesiyle uyandığını belirten Aras, "O sırada telefonum titredi ama açmadım. Odanın kapısını açtım, karşıdan merdiven tarafından dumanlar geliyordu. O sırada eşime 'Koş, kızı al yangın var.' galiba dedim. Tekrar telefon titredi, arayan (otel çalışanı) İdris Erol'du, 'Yangın var.' dedi. Nerede olduğunu sorduğumda '4'üncü katta" cevabını verdi." diye konuştu.

Aras, eşini beklerken kendisini otelde kalan ve yangında hayatını kaybeden Sözcü gazetesi yazarı Nedim Türkmen'in aradığını, ona hemen çıkmaları gerektiğini söylediğini aktararak, "1 dakika içinde eşim geldi, ağzımızı ve burnumuzu kapatarak 'Yangın var.' diye bağırarak koşarak indik. O sırada ne yaptığımızın farkında değildik. Önce 6'ncı kata indik. Orada bir çocuk gördük, çocuğu da eşim kaparak hep birlikte 5'inci kattan dışarı çıktık." dedi.

Tekrar içeri girmek istediğini fakat dumandan giremediğini, gördüğü Zeki Yılmaz'a "Alarm neden çalmadı?" diye sorduğunu ve "Bilmiyorum." cevabını aldığını anlatan Aras, söylediklerinin ve kimin nerede kaldığının kamera görüntüleriyle ortaya çıkacağını savundu.

Aras, otelin açık otopark kısmına bakan sundurmaya çıktığını, o sırada camda gördüğü kayınvalidesi şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Emine Murtezaoğlu Ergül'ün "İyiyim." demesinden sonra kurtarma çalışmalarına yardım ettiğini dile getirerek, "Yukarılara bağırmaya başladık, 'İtfaiye geliyormuş lütfen atlamaya çalışmayın.' diye. Çok üzücü bir olay oldu, bir kişi atladı. O sırada ben sinir krizi geçirdim." ifadelerini kullandı.

Diğer sundurmaya çıktığını ve 6'ncı katta baldızı şirketin yönetim kurulu üyesi tutuklu sanık Ceyda Hacıbekiroğlu'nun kaldığı odanın camının kırık olduğunu görünce içeriye girdiğini anlatan Aras, "Odada kimse yoktu. Odaya girme sebebim diğer odalara ulaşma çabasıydı. Koridordan duman geldiği için odadan çıkamadım. Sonra aşağıya indik." diye konuştu.

Aras, itfaiye ekiplerine binanın yapısını anlatmaya çalıştığını, kamera kayıtlarının nerede olduğunu bildiğini söylediğini ve kurtarılan görüntülerin bunlar olduğunu dile getirerek, olay yerinden hiç ayrılmadığını savundu.

Üzerine atılı "olası kast" suçlamasını kabul etmediğini belirten Aras, "Böyle bir şeyi bilebilsem, aklımın ucundan geçse ne orada kalırım ne de eşimin, çocuğumun orada kalmasını kabul ederim." dedi.

"Arabamın çıkarıldığını cezaevinde öğrendim"

Aras, mahkeme başkanının "İtfaiye eri tutuksuz sanık İrfan Acar'ın tespit ettiği eksiklikler size bildirildi mi?" sorusuna, "Eksiklikleri bana otelin muhasebe personeli tutuklu sanık Cemal Özer ve otel çalışanı İdris Erol bildirdi. Bu otelde herkes herkesin görevini biliyor. Şimdi herkes 'genel müdür.' diyor, bana kimse genel müdür demiyordu, kartvizitim bile yoktu." cevabını verdi.

Mahkeme başkanının "Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras yönetimde bulundu mu, toplantılara katıldı mı, işleyişle ilgili kararlarda yer aldı mı?" sorusunu Aras, "Burası aile şirketi, Yönetim Kurulu Başkanı Halit Ergül. Ceyda ve Elif zaten İstanbul'da yaşıyor, sadece tatil zamanlarında gelirlerdi ki her tatil değil. Yönetim kurulu her zaman olmazdı çünkü yönetim kurulu işlevsiz bir kurul, orada kayınpederim ne derse o olur. Kayınvalidem şirket işlerine katılmazdı." şeklinde cevapladı.

Aras, müşteki avukatının "Kültür ve Turizm Bakanlığının raporunda yangınla ilgili bir kusur bulunmaması, kayınpederinizin bakanlıkla olan ilişkilerinden mi yoksa bakanlık personelinin yetersizliğinden mi?" sorusu üzerine, "Demek ki denetimlerde yanlışlık var." dedi.

Müşteki avukatının "Araçların otoparktan çıkarılması talimatını kim verdi?" sorusunu Aras, "Yangının başından hiçbir zaman ayrılmadım. Ne arabayı ne başka bir şeyi düşündüm. O an kendi aracımın çıkıp çıkmadığını bilmiyordum, çıkarıldığını cezaevinde öğrendim." şeklinde yanıtladı.

Aras, başka müşteki avukatının "Etstur'la sözleşme ne zaman yenileniyordu, Mehmet Nuri Ersoy'u tanıyor musunuz, Grand Kartal Otel'de konakladı mı?" sorusuna, "Sözleşme her yıl başında yenilenirdi. Mehmet Nuri Ersoy'u bakan olarak tanırım, tanışmadım, karşılaşmadım, otelde kaldığına şahit olmadım." cevabını verdi.

Sanık ve avukatının savunması sırasında müştekiler zaman zaman tepki gösterdi.

Bu arada duruşma bitiminde söz alan müşteki avukatı, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri tutuksuz sanıklar İbrahim Polat ile İsmail Karagöz'ün delil karartma şüphelerinin bulunduğunu belirterek, tutuklanmalarını talep etti.

Görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, talebin reddine karar verilmesini istedi.

Sanıklar ve avukatları da tutuklama talebinin reddine karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, talebin celse sonunda değerlendirilmesini kararlaştırdı.

Dün ve bugün tutuklu ve tutuksuz 17 sanığın savunma yaptığı duruşma, sabah sanık savunmalarıyla devam edecek.

Süreç

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetmiş, 133 kişi yaralanmıştı.

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 98 sayfalık iddianamede, otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Mürtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve itfaiye eri İrfan Acar hakkında 78 kez "olası kastla öldürme" ile "olası kastla kasten yaralama" suçlarından toplam 1998'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Otelin teknik görevlileri Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ve Muharrem Şen, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ile eski İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel'in de "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi talep ediliyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın