Dolar
32.37
Euro
34.96
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,564.10
BTC/USDT
70,745.00
BIST 100
9,079.97
Dünya, Koronavirüs

Latin Amerika ülkelerinin Kovid-19 sınavı

Dünyada en çok Kovid-19 vakası görülen 12 ülkeden 6'sı Latin Amerika ülkesi.

Emre Aytekin  | 22.09.2020 - Güncelleme : 22.09.2020
Latin Amerika ülkelerinin Kovid-19 sınavı

Ankara



KORONAVİRÜS HABERLERİ



Dünyada yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından en yoğun etkilenenler arasında yer alan Latin Amerika ülkeleri, artan vaka ve ölüm sayılarını kontrol altına almak konusunda zorlu bir sınavla karşı karşı bulunuyor.

Kovid-19 vakalarının derlendiği "Worldometer" internet sitesine göre, dünyadaki toplam vakaların yüzde 46,8'i, ölümlerin ise yüzde 33,5'i dünya nüfusunun yaklaşık 8,4'ünün yaşadığı Orta ve Güney Amerika, Karayip ülkeleri ile Meksika'da görüldü.

Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde Aralık 2019’da ortaya çıktıktan sonra ocak ve şubat aylarında etkileri yoğun olarak bu ülkeler ile Uzak Doğu ülkelerinde hissedilen salgının yayılma odağı mart ayı başında önce İran’a, ardından İtalya ve Batı Avrupa ülkelerine doğru kaymıştı.

Mayıs başında, vaka, ölüm ve tedavi gören hasta sayılarının kıtalar arasındaki dağılımı, Avrupa ve Kuzey Amerika'nın salgından en fazla etkilenen bölgeler olduğunu gösteriyordu. Ancak mayıstan itibaren başta Brezilya olmak üzere Güney Amerika ülkelerinde ve Asya’da Hindistan'da görülen vaka artışları bu iki bölgeyi virüsün yeni yayılma odakları haline getirdi.

En çok vaka görülen 12 ülkenin 6'sı Latin Amerika ülkeleri

Bugün itibarıyla dünyada en çok Kovid-19 vakası görülen ilk 12 ülke arasında 6 Latin Amerika ülkesi bulunuyor.

Brezilya, Peru, Kolombiya, Meksika, Arjantin ve Şili’deki vaka sayıları, dünyadaki toplam vaka sayısının yüzde 25'ini oluştururken, Kovid-19’a bağlı ölümlerin yüzde 30’u bu ülkelerde gerçekleşti.

Brezilya devlet başkanının umursamaz tavrından muzdarip

Brezilya, en çok vaka ve ölü sayısıyla Latin Amerika'da Kovid-19 salgınının "merkez üssü" olarak öne çıkarken, Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun virüsle mücadele kapsamında alınan önlemlere karşı önemsemez tutumu salgını kontrol altına almaya yönelik çabalara zarar verdi.

Brezilya Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ülkede ilk vaka 26 Şubat'ta görülürken, mayıs başında 10 bini aşan günlük vaka sayısı, 29 Temmuz'da 70 bini geçti. Kovid-19 kaynaklı ilk ölümün 16 Mart'ta görülmesinin ardından günlük ölüm sayısı 19 Mayıs'ta ilk kez 1000'in üzerine çıktı, 29 Temmuz'da ise 1554'e ulaşarak zirve yaptı.

Devlet Başkanı Bolsonaro, virüsün ortaya çıkmasından itibaren uzmanların ve uluslar arası sağlık kuruluşlarının uyarılarına rağmen salgının önemini azımsayan bir tutum takındı. Kovid-19'u "küçük bir grip" olarak niteleyen Bolsonaro, ülkede karantina ve sosyal izolasyon uygulanmasının ekonomiyi çökerteceğine işaret ederek, hem halkı sokağa çağırdı hem de defalarca kendisini desteklemek için toplananlarla bir araya gelerek fotoğraf çektirdi.

Bolsonaro'nun umursamaz tavrının sonucu olarak 7 Temmuz'da önce kendisi, ardından 30 Temmuz'da eşi ve 25 Ağustos'ta oğlu Kovid-19'a yakalandı.

Nüfusu 211 milyonu aşan Brezilya, ABD ve Hindistan'ın ardından dünyada en fazla vakanın görüldüğü 3'üncü, ABD'nin ardından en fazla ölümün görüldüğü 2'nci ülke konumunda bulunuyor.

Meksika Kovid-19'a bağlı ölümleri önlemekte zorlanıyor

Kovid-19 vaka sayısı 700 bini aşan Meksika ise mayıstan bu yana artan ölümlerle ABD, Hindistan ve Brezilya'nın ardından Kovid-19'a bağlı en fazla can kaybının yaşandığı ülke konumunda bulunuyor.

İlk vakanın 28 Şubat'ta, virüse bağlı ilk ölümün 19 Mart'ta görüldüğü ülkede Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin günlük sayısı ilk kez 27 Mayıs'ta 500'ü aşarken, 4 Haziran'da 1092'ye ulaşarak "tepe noktasını" gördü.

Nüfusu 129 milyonu aşan ülkedeki ölüm sayıları eylülün ortasından bu yana 500'ün altına geriletilmiş görünse de rapor edilemeyen ölümlere ilişkin bazı veriler, can kaybı sayısının gerçekte daha fazla olabileceğine işaret ediyor.

Ülkenin en büyük kenti başkent Meksiko'da gerçek ölüm sayısının resmi rakamların üç katına yakın olabileceği iddia edildi.

Meksiko Dijital İnovasyon Ajansı Başkanı David Moreno, 17 Eylül'de kişisel Twitter hesabında, kentte nisan ve ağustos aylarını kapsayan dört aylık dönemdeki ölüm sayısının geçen yılın aynı dönemine göre 30 bin 462 fazla olduğunu bilgisini paylaştı. Sağlık Bakanlığı ise aynı dönemde kentte Kovid-19'a bağlı 11 bin 318 ölüm kaydedildiğini bildirdi.

Peru ve Kolombiya nüfuslarına oranla ağır vaka yüküyle karşı karşıya

Öte yandan 33 milyon nüfuslu Peru ve 51 milyon nüfuslu Kolombiya, Kovid-19 vaka sayısı 1 milyonu aşan ABD, Hindistan, Brezilya ve Rusya'nın ardından dünyada en fazla vaka görülen ülkeler oldu.

Bugüne dek 772 bin 896 vakanın tespit edildiği Peru beşinci, 770 bin 435 vakanın görüldüğü Kolombiya ise altıncı sırada yer alıyor. Vaka sıralamasında kendilerinde önce gelen ilk dört ülkenin ve kendilerinden sonra gelen Meksika'nın nüfus büyüklükleriyle kıyaslandığında, iki ülke nüfuslarına oranla vaka sayısı bakımından ciddi bir yükle karşı kaşıya bulunuyor.

İki ülkenin sağlık sistemlerinin böyle bir yükü kaldırıp kaldıramayacağından endişe ediliyor.

Peru'da mayıs itibarıyla yalnızca 1000 yoğun bakım ünitesi vardı ve ülke, elindeki solunum cihazı sayısını 40'tan 540'a çıkarmak için üretim faaliyetine başlamıştı. Ülkede haziran başında solunum cihazlarında kullanılan oksijen stokunda sorun yaşandı.

Kolombiya Ulusal Sağlık Enstitüsü verilerine göre, ülkede 29 Şubat'ta 5 bin 346 olan yoğun bakım ünitesi sayısı 13 Ağustos'ta 9 bin 483'e kadar çıkarıldı. Zaman içinde artan vakalarla şubatta yüzde 10 olan doluluk oranı ağustosta yüzde 70,9'a ulaştı.

Arjantin vaka artışı nedeniyle karantina tedbirlerini sürdürüyor

Bugüne dek 640 bin 147 Kovid-19 vakasının görüldüğü ve virüse bağlı 13 bin 482 can kaybının yaşandığı Arjantin de bölgede salgından en fazla etkilenen ülkeler arasında yer aldı.

Dünyada en fazla vaka görülen 10. ülke olan 45 milyon nüfuslu Arjantin'de, 3 Mart'ta ilk vakanın, 7 Mart'ta ise virüse bağlı ilk ölümün görülmesinin ardından 19 Mart'ta ülke genelinde sokağa çıkma yasağı ve ulaşım kısıtlaması ilan edildi. Yasak önce nisan ortasına, ardından ay sonuna kadar uzatıldı.

Sokağa çıkma yasağı, ülke nüfusunun yaklaşık üçte birinin yaşadığı Buenos Aires ve çevresindeki metropol bölgelerde 28 Haziran'a, ulaşım kısıtlaması ise 17 Temmuz'a kadar devam etti.

17 Temmuz'da 2 Ağustos'a kadar aşamalı olarak kaldırılması planlanan karantina tedbirleri vaka sayısının artması nedeniyle önce 30 Ağustos'a, ardından 20 Eylül'e ve son olarak 11 Ekim'e kadar uzatıldı.

9 Haziran'da ilk kez 1000'in üzerine çıkan günlük vaka sayısı, 28 Ağustos'ta 10 bini aştı, 12 Eylül'de ise 12 bin 701'e ulaşarak "tepe noktasını" gördü.

Şili vaka sayısındaki artışa rağmen kontrol almada başarılı oldu

Bölgede 19 milyon nüfuslu Şili de nüfusuna oranla salgından yoğun şekilde etkilenen ülkelerden biri oldu. Ülkede bugüne dek 447 bin 468 vaka tespit edilirken, virüs nedeniyle 12 bin 298 kişi hayatını kaybetti.

Şili, komşuları Arjantin ve Peru'nun aksine mart ayında ilk vakaların ortaya çıkmasının ardından gece yasakları ve farklı şehirlerdeki bazı karantina bölgeleri dışında genel sokağa çıkma yasağı ilan etmedi. Ancak mayıs ayında vakaların artması üzerine başkent Santiago ve bazı büyük şehirler karantinaya alındı.

İlk kez 30 Nisan'da 1000'i aşan günlük vaka sayısı 14 Haziran'da 8 bin 120'ye kadar çıkarak "tepe noktasına" ulaştı. Vaka sayıları istikrarlı şekilde azalarak 21 Eylül'de 1194'e kadar geriledi.

Günlük ölüm sayısı da 7 Haziran'da daha önce test yapılmayan ölümlerin ilave edilerek bildirilmesi nedeniyle yüksek olduğu gün dışında, en yüksek seviyeye 316 ölümün kaydedildiği 27 Haziran'da çıktı.

Kovid-19'a yakalanan 421 bin 111 kişinin iyileştiği Şili'de, halen 14 bin 59 hasta tedavi altında bulunuyor.

Ülke, sağlık sisteminin etkinliğinin yanı sıra diğer bölge ülkelerine kıyasla test oranlarının yüksek olmasıyla dikkati çekiyor.

Şili'de her 1 milyon nüfusa test yapılanların sayısı 159 bin 512 iken, bu sayı Peru'da 112 bin 193, Brezilya'da 70 bin 508, Kolombiya'da 67 bin 142, Arjantin'de 38 bin 973 ve Meksika'da 12 bin 303.

Ekonomide "kayıp on yıl"

Salgının halihazırda yolsuzluk, işsizlik ve gelir dağılımındaki eşitsizlik gibi sorunların yaşandığı bölge ülkelerinin ekonomilerine ağır darbe vuracağı tahmin ediliyor.

Birleşmiş Milletler Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu (ECLAC), 17 Temmuz'da yayımladığı raporda, Kovid-19 salgınının etkisiyle bölge ülkelerinin ekonomilerinin 2020 yılında yüzde 9,1 küçülmesinin beklendiğini bildirdi.

Raporda, küçülmenin bölge ülkelerinin toplam Gayrisafi Yurt İçi Hasılasını (GSYH) 2010 seviyesine gerileteceği, bunun Latin Amerika ekonomisi açısından "kayıp on yıl" anlamına geleceği değerlendirmesine yer verildi.

Rapora göre, bölgede 2019 sonunda ortalama yüzde 8,1 olan işsizlik oranının, yıl sonunda yüzde 13,5'e çıkacağı, 2019 sonunda 26,1 milyon olan işsiz sayısının 2020 sonunda 44,1 milyon olmasının beklendiği belirtildi.

Öte yandan bölge ülkelerinin ihracat hacminin de önceki yıla göre yüzde 23 daralacağı öngörülüyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.