Dünya, İsrail-Filistin çatışması

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda son 24 saatte 87 kişi hayatını kaybetti

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 87 artarak 53 bin 573'e yükseldi.

Ekip  | 20.05.2025 - Güncelleme : 21.05.2025
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda son 24 saatte 87 kişi hayatını kaybetti Fotoğraf: Abed Rahim Khatib/AA

Gazze/Kudüs/Ramallah/Cenevre/Ankara

Gazze Şeridi'ne aralıksız ve yoğun saldırılarını sürdüren İsrail ordusunun hedefinde, yerinden edilen Filistinliler, bu kişilerin sığındığı okullar, çadırlar ve evleri bombalanan siviller vardı.

Sağlık alanındaki kaynaklardan ve görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu, 2 kamikaze insansız hava aracıyla (İHA), Gazze kentinin merkezindeki ed-Derec Mahallesi'nde bulunan ve yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Musa bin Nasir Okulu'nu bombaladı.

İsrail saldırısında 12 Filistinli hayatını kaybetti, büyük bir kısmı ağır çok sayıda kişi yaralandı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda İsrail ordusunun hedef aldığı "Mukayyed" ailesine ait evde aynı aileden 9 kişi yaşamını yitirdi.



Fotoğraf:Dawoud Abo Alkas/AA

Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda yerinden edilen Filistinlilerin barındığı benzin istasyonunun İsrail ordusunca hedef alınması sonucu 15 Filistinli öldü, çok sayıda kişi de yaralandı.

İsrail ordusunun Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde "Ebu Semra" ailesine ait evi bombalaması sonucu 13 Filistinli hayatını kaybetti, saldırıda yaralananlar oldu.


Fotoğraf:Dawoud Abo Alkas/AA

Gazze kentinin Zeytun Mahallesi'nde İsrail ordusunun Sıkke Caddesi'ne düzenlediği saldırıda 1 kişi hayatını kaybetti.

Filistin Kızılayı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gazze'nin güneyindeki Han Yunus kentinin doğusunda bulunan Menara bölgesinde İsrail ordusunun İHA ile düzenlediği saldırıda 3 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini belirtti.

İsrail ordusuna ait topçu birlikleri, Gazze'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya beldesinde yüzlerce yerinden edilmiş Filistinlinin barındığı bir okulu bombaladı ve saldırıda en az 4 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail ordusunun yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bir çadıra düzenlediği saldırıda 4 Filistinli yaşamını yitirdi, 9 kişi yaralandı.

İsrail'in Gazze'ye sabah düzenlediği saldırılarda 33'ü çocuk, kadın ve yaşlı en az 50 Filistinli öldü

Gazze'deki Filistin hükümetinin Medya Ofisi, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği şiddetli saldırılara dair açıklama yaptı.

Açıklamada, "İşgalci İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde savunmasız sivillere karşı sürdürdüğü kanlı katliamları en güçlü şekilde kınıyoruz." ifadeleri kullanıldı.


Fotoğraf:Ashraf Amra/AA

İsrail'in sabah saatlerinde Gazze'ye saldırılarını şiddetlendirdiği vurgulanan açıklamada, bu saldırılarda İsrail ordusunun aşevlerini, sivillerin evlerini, yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı barınma merkezlerini ve hastaneleri doğrudan hedef aldığı kaydedildi.

Gazze Şeridi'nde İsrail'in soykırım suçu işlediğine dikkat çekilen açıklamada, İsrail ordusunun bu sabah düzenlediği saldırılarda 33'ü çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere 50'den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği aktarıldı.

İsrail'in Gazze'de "sivil halka karşı öldürme ve aç bırakma silahını" kullandığı belirtilen açıklamada, uluslararası hukukun ve sözleşmelerin açık ve sistematik şekilde ihlal edildiğine dikkati çekildi.


Fotoğraf:Ashraf Amra/AA

Açıklamada, "İşgalci İsrail'in dünyanın gözü önünde organize terör suçu işleyen bir sömürge rejimi olduğu" vurgulandı.

Gazze'de işlenen soykırım suçundan İsrail ve ABD'nin yanı sıra İsrail'e siyasi, askeri ve diplomatik destek veren "İngiltere, Almanya ve Fransa" gibi ülkeler de sorumlu tutuldu.


Fotoğraf: Abdalhkem Abu Riash/AA

Uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve insan hakları kuruluşlarına seslenilen açıklamada, "utanç verici sessizliği bozma ve İsrail'in iğrenç katliamlarına son verilmesi için acil ve derhal harekete geçme, İsrailli liderlerin savaş suçlusu olarak yargılanması çağrısında bulunuldu.

Açıklamada, İsrail ordusunun Gazze'de işlediği katliamlara ilişkin, İsrail muhalefetinden Demokratlar Partisi lideri ve eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı Yair Golan'ın açıklamaları hatırlatıldı.


Fotoğraf:Abed Rahim Khatib/AA

Gazze hükümeti: İsrail'in 80 gündür devam eden ablukası nedeniyle Gazze'de 326 kişi öldü ve 300 düşük vakası yaşandı 

Gazze'deki hükümet, İsrail’in 80 gündür sınır kapılarını kapalı tutup, yardımların girişini engelleyerek uyguladığı aç bırakma politikasının, 326 Filistinlinin hayatını kaybetmesine, 300’ü aşkın hamile kadının düşük yapmasına sebep olduğunu belirtti.

Hükümete bağlı Medya Ofisi tarafından yapılan açıklamada, "İşgalci İsrail'in Gazze Şeridi’ne uyguladığı aç bırakma politikası, 80 gün içinde yetersiz beslenme, gıda ve ilaç eksikliği nedeniyle 326 kişinin hayatını kaybetmesine, ayrıca 300’ü aşkın düşük vakası yaşanmasına yol açtı." denildi.

"İşgalcilerin sistematik açlık politikasını uygulamaya devam etmesi sonucu Gazze Şeridi'nde giderek kötüleşen insani felaketten dolayı derin endişe duydukları" belirtilen açıklamada, yaşananların "soykırım niteliğinde olduğunu ve abluka altındaki Gazze Şeridi'nde 2,4 milyondan fazla Filistinlinin hayatını tehdit eden büyük bir insani felaketin habercisi olduğu" vurguladı.

Açıklamada, "İsrail işgalinin 2 Mart’tan bu yana tam olarak insani, tıbbi yardım ve yakıt taşıyan tek bir tırın bile Gazze’ye girişine izin vermediği" belirtildi.

Gazze’nin bu dönemde temel ihtiyaçların asgari düzeyde karşılanabilmesi için en az 44 bin yardım tırına ihtiyaç duyduğu kaydedilen açıklamada, 80 günlük abluka süresince yaşanan ölümlerle ilgili, 58 kişinin yetersiz beslenme, çoğunluğu yaşlılar olmak üzere 242 kişinin gıda ve ilaç eksikliği, 26 böbrek hastasının da gerekli beslenme ve sağlık hizmetlerinin sağlanamaması nedeniyle yaşamını yitirdiği ifade edildi.

Açıklamada, "Hamile kadınlarda gebeliğin devamı için gerekli besin maddelerinin eksikliği nedeniyle 300'den fazla düşük vakası kaydedildi." ifadesi kullanıldı.

Filistin halkının zayıf düşen bedenlerinin kan bağışı kampanyalarının başarısız olmasına yol açtığı, hastanelerin ise artan yaralı ve acil operasyona ihtiyaç duyan hastalar karşısında kan stoklarında ciddi sıkıntı yaşadığı vurgulanan açıklamada, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletlere, "sınır kapılarını acilen açmak, gıda, ilaç ve yakıtın Gazze’ye girişini sağlamak ve yüzbinlerce sivilin hayatını kurtarmak için derhal harekete geçme" çağrısı yapıldı.

Açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki hayati ve sağlık tesisleri için günlük olarak en az 500 yardım, 50 yakıt tırının girmesi gerektiği vurgulandı.

Can kaybı 53 bin 573'e yükseldi

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 87 ölü ve 290 yaralının getirildiği kaydedildi.


Fotoğraf:Abed Rahim Khatib/AA

İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 3 bin 427 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 9 bin 647 kişinin de yaralandığı belirtildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 53 bin 573'e, yaralıların sayısının da 121 bin 688'e yükseldiği bildirildi.

Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

İsrail ordusu, son 24 saatte Gazze'ye 100'den fazla hava saldırısı düzenledi

İsrail ordusu, halkı açlığa mahkum ettiği ve sakinlerini zorla yerinden ettiği Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını artırıyor.

Kara saldırılarıyla bölgedeki halkı bir kez daha göçe zorlayan İsrail ordusu, hava saldırılarını da sürdürüyor

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, son 24 saatte Gazze'de farklı bölgelerdeki 100'den fazla noktaya hava saldırısı düzenlendiği belirtildi.

Açıklamada, hedef alınan yerlerin Filistinli gruplara ait olduğu iddia edildi.

Öte yandan Gazze'deki kaynakların aktardığına göre, İsrail ordusunun hava saldırılarında, yerinden edilen Filistinliler, bu kişilerin sığındığı okullar, çadırlar ve sivillere ait evler hedef alındı.

Hedef alınan yerler arasında Gazze kentinin merkezindeki Derec Mahallesi'nde bulunan ve yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Musa bin Nasir Okulu da yer alıyor.

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun son 24 saatte düzenlediği saldırılarda Gazze'deki hastanelere 87 ölü ve 290 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrailli muhalif Milletvekili Cassif: "Gazze'de 48 saat içinde 200'den fazla Filistinli katledildi"

İsrail Meclisindeki muhalif Ortak Liste Partisi Milletvekili Ofer Cassif, X hesabından açıklamada bulundu.

Sol eğilimli Hadaş Koalisyonu milletvekili Cassif paylaşımında, "Son 48 saatte 200'den fazla Filistinli katledildi, yüz binlercesi yerinden edildi." ifadelerini kullandı.

Dün İsrail Meclisi'nde yaptığı konuşmaya işaret eden Cassif, "İsrail'deki çoğunluk için ölen Filistinlilerin bir adı veya kimliği yok. Dün, birinin hikâyesini anlatmaya çalıştım; Gazze’de bir halk kütüphanesini yöneten Abdullah Mikat’ın hikâyesini. Kendisi, tüm ailesiyle birlikte yakılarak öldürüldü." dedi.

Meclisteki milletvekillerinin Filistinli Mikat'ın hikayesine tahammül edemediğini belirten Cassif, "Savaş suçluları için, tek bir Filistinliye bile insanlık atfetmek yasak. Ancak, bu durum beni her iki halk için de daha iyi bir gelecek mücadelesinden vazgeçiremeyecek." ifadelerini kullandı.

Cassif ayrıca Başbakan Binyamin Netanyahu'nun partisi Likud Milletvekili Tali Gottlieb'in pazartesi günü İsrail Meclisi'ndeki konuşmasını kesmeye çalıştığını ve "Bu adam deli. Onu salondan çıkarın." dediğini kaydetti.

Yine Likud'dan Ofir Katz de, Cassif'i "terörizm ve Hamas destekçisi" olarak niteledi.

Cassif, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'e karşı açtığı davaya katıldığı için İsrail Meclisi'nin Etik Komitesi'nin 2024 Kasım'da ayında 6 ay süreyle görevden uzaklaştırılması ve 2 hafta boyunca maaşından mahrum bırakılmasına karar verilmesinin ardından dün İsrail Meclisi'ne geri dönmüştü.

Gazze'deki hükümet: Gazze'ye gerçek bir yardım ulaşmadı

Gazze'deki hükümetin medya ofisinden yapılan açıklamada, "80 günden fazla süren sıkı abluka ve giderek kötüleşen kıtlık altında, Gazze Şeridi'ne gerçek bir yardımın ulaşmadığını açıkça teyit ediyoruz. İşgalci İsrail, üç aya yakın bir süre boyunca tüm sınır kapılarını kapatmış ve tek bir buğday tanesinin bile girişine izin vermemiştir." ifadesi kullanıldı.

İsrail'in sivilleri hedef alan saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde "2,4 milyon kişiye sistematik açlık politikası uyguladığı" vurgulandı.


Fotoğraf:Abed Rahim Khatib/AA

İsrail'in Gazze'ye çocuklar için besin takviyeleri taşıyan 9 yardım kamyonunun girişine izin vereceğini iddia ettiği aktarılan açıklamada, bunun "acil ihtiyaçlar denizinde sadece bir damla olduğu ve temel yaşam gereksinimlerini kapsamadığı" kaydedildi.

Gazze'deki Filistinlilerin ihtiyaç duyduğu günlük 500 yardım ile 50 yakıt tırı olmak üzere İsrail'in 80 günde 44 bin tırın girişini engellediği bildirildi.


Fotoğraf:Abed Rahim Khatib/AA

Söz konusu izin verilen yardım tırı sayısının, mevcut ihtiyacın "yüzde 0,02'sini geçmediğine" dikkati çekildi.

Açıklamada, "Bu devam eden insanlık suçundan tamamen işgalci İsrail'i ve uluslararası toplumu sorumlu tutuyoruz.Sınır kapılarının koşulsuz olarak açılması ve çok geç olmadan insani ihtiyaçların tam karşılanması için acil uluslararası eylem çağrısında bulunuyoruz." ifadelerine yer verildi.

İsrail, 2 Mart'ta Gazze Şeridi'ne gıda, insani yardım, yakıt ve tıbbi malzeme girişini durdurmuştu.


Fotoğraf:Abed Rahim Khatib/AA

İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Biriminden (COGAT) 19 Mayıs'ta yapılan açıklamada, İsrail’in "kıtlık yaşanmaması için temel miktarda gıda geçişine izin vereceğini" duyurmasının ardından 5 yardım tırının Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan giriş yaptığı bildirilmişti.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, de İsrail'in 11 hafta süren tam abluka uygulamasının ardından Gazze'ye "geçici olarak, sınırlı sayıda" yardım ulaştırılmasına izin verildiğini duyurmuştu.


Fotoğraf:Abed Rahim Khatib/AA

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de dünkü basın toplantısında, Gazze'ye temel gıda malzemelerinden oluşan sadece 9 tırın geçişine izin verildiğini ancak bu yardımların az da olsa yarın devam etmesinin beklendiğini söylemişti.

UNRWA, Gazze'deki açlığın yaşanan dehşetin sadece bir parçası olduğunu bildirdi

Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) Kıdemli İletişim Görevlisi Louise Wateridge, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısına çevrim içi katılarak değerlendirmelerde bulundu.

UNRWA'nın Ürdün'ün Amman kentindeki deposunda 200 bin kişiyi bir ay boyunca doyurmaya yetecek kadar gıda olduğunu belirten Wateridge, tıbbi malzeme ve eğitim malzemelerinin de bulunduğunu, ancak İsrail'in engellemeleri nedeniyle Gazze'ye hiçbir yardım ulaştırılamadığını söyledi.

Wateridge, Gazze'deki durumun absürt, korkunç ve affedilemez olduğunu dile getirerek, "Yardımlar Gazze Şeridi'ne tam 3 saat uzaklıkta. Yine de yetersiz beslenen çocukların görüntülerini görmeye ve en kötü yaşam koşullarının hikayelerini duymaya devam ettik. Bu malzemelerin şimdi Gazze'de olması gerekiyordu vakit kaybetmeye gerek yoktu." dedi.

Gazze'deki açlığın, orada yaşanan dehşetin sadece bir parçası olduğunu vurgulayan Wateridge, "Dün UNRWA tesisine yapılan saldırıda çocuklar ve 2 öğretmen dahil 7 kişi öldü. Bu, son günlerde ve haftalarda tesislere yapılan birçok saldırıdan biriydi." diye konuştu.

Waterigde, İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukayı 11 haftanın ardından "geçici" ve "sınırlı" olarak yeniden kaldırmasının ardından sadece 5 yardım tırının giriş yaptığını ancak bunun yeterli olmadığını söyledi.

İsrail'de muhalefet lideri Golan, ordularının çocukları "hobi olarak" öldürdüğünü söyledi

İsrail devlet televizyonu KAN'a konuşan Demokratlar Partisi lideri ve eski Genelkurmay Başkan Yardımcısı Yair Golan, hükümetin son dönemde Gazze Şeridi'nde başlattığı şiddetli kara saldırıları, Filistinlileri Gazze'nin güneyine ve buradan başka ülkelere sürme hedefine değindi.

Hükümetin "intikamcı, ahlaksız insanlarla dolu, güçsüz olduğunu" ve İsrail'in varlığına bir tehdit oluşturduğunu belirten Golan, "Normal bir devlet sivillere karşı savaş yürütmez, hobi olarak çocukları öldürmez, bir halkı yerinden etmeyi kendisine hedef olarak belirlemez. İsrail milletler arasında bir parya devleti olmaya doğru ilerliyor." ifadesini kullandı.


Fotoğraf: Mostafa Alkharouf/AA

İsrail'de Golan'ın açıklamalarına iktidar ve muhalefetten tepkiler yükseldi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Golan'ın "çocukları öldürmeyi hedeflediğini söylemesine" karşın, Gazze'ye saldırılarıyla "buradaki esir askerleri kurtarmayı ve Hamas'ı yenmek için savaştıklarını" iddia etti.

Ana muhalefet partisi Gelecek Var lideri Yair Lapid de "askerlerin hobi için çocuk öldürdüğünü söylemenin yalan ve düşmanlara bir hediye olduğunu" savunarak, Golan'ın açıklamalarını kınadı.

İsrailli doktor, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri "hamam böceğine" benzetti

Maccabi Sağlık Hizmetlerinde doktor olarak çalışan Sabo Amos, X hesabından pazar günü yaptığı ancak daha sonra sildiği paylaşımda, Gazze Şeridi’nde çok sayıda sivilin yaşamını yitirmesine neden olan saldırılara "önleyici tıp çerçevesinde" katılmak istediğini yazdı.

İsrail ordusunda daha önce yedek askeri cerrah olarak görev yaptığı taburun onlarca Filistinliyi öldürmesini öven Amos, bir doktor olarak Filistinlileri "yok etmek" için yürütülen saldırılara katılmayı istediğini söyledi.

Bir meslektaşının kendisine Gazze Şeridi'nde saldırılara katılmasının "halk sağlığı" meselesi olduğunu belirttiğini aktaran Amos, "Bir kez daha düşündüm de haklı. Sonuçta, hamam böceklerini ve diğer iğrenç haşereleri yok etmekten bahsediyoruz." ifadelerini kullandı.

İsrailli doktor Amos daha sonra bu paylaşımını sildi.

Amos, aynı gün hesabından, Gazze'nin kuzeyindeki bir camiye baskın düzenledikten sonra İsrail askerlerinin burada Yahudi ritüelleri gerçekleştirdiğini gösteren fotoğraf da paylaştı.

İsrail'in Gazze'ye 20 aydır düzenlediği şiddetli saldırılarda 53 binin üzerinde Filistinli yaşamını yitirirken yaralıların sayısının da 121 bini aştığı bildiriliyor.

İsrail sosyal medyasında, gerek siyasetçiler, gerekse kamuoyunda kanaat önderleri tarafından "Gazze'de masum sivil yok" biçiminde Filistinlilere yönelik nefret söylemi öne çıkıyor.

Uzmanlar, İsrail içinde Filistinlilere yönelik artan ırkçı ve soykırıma yol açan söylemlere karşı uyarı yapıyor.

Ateşkesi bozan İsrail ordusu, Gazze'yi kalıcı işgal için harekete geçti

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 19 Ocak'ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.


Fotoğraf: Mostafa Alkharouf/AA

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.

Plana göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi'ni kalıcı olarak işgal edecek, Filistinliler Gazze'nin güneyindeki "toplama kamplarına" sürülecek. İsrail burada toplama kamplarında Filistinlilere, "hayatta kalacakları" kadar insani yardım verecek.


Fotoğraf: Mostafa Alkharouf/AA

İsrailli bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını dile getirmişti.

BM, 100 kadar yardım tırının daha Gazze'ye ulaşması için onay alındığını belirtti

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Sözcüsü Jens Laerke, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

İsrail'in Gazze'ye 100 kadar yardım tırının girişini onayladığını belirten Laerke, bunun, 2 Mart'tan sonra ilk kez dün giriş yapması için onay alınan 9 yardım tırına kıyasla önemli bir artış olduğunu kaydetti.


Fotoğraf: Mostafa Alkharouf/AA

Laerke, "Bugün daha fazla kamyonun girmesi için talepte bulunduk ve onay aldık. Dün onaylanandan çok daha fazla." dedi.

Bu onayın ardından yardım tırlarının hepsinin bugün Gazze'ye giriş yapmasını beklediklerini aktaran Laerke, yardım malzemelerinin bir an önce dağıtılmasının önemine işaret etti.

Laerke, dün Gazze'ye giriş yapan 5 kamyonun bile İsrail yetkililerinin devam eden kontrol önlemleri nedeniyle henüz teslimat için serbest bırakılmadığını hatırlattı.

"Bu 9 kamyondan 5'i aslında Gazze'ye giriş yaptı. Lojistik nedenlerle diğer 4'ü giremedi." ifadelerini kullanan Laerke, geçişlerin karmaşık bir transfer sürecini içerdiğini söyledi.


Fotoğraf: Mostafa Alkharouf/AA

İsrail, Gazze'ye yardımların girişini durdurmuştu

İsrail, 2 Mart'ta Gazze Şeridi'ne gıda, insani yardım, yakıt ve tıbbi malzeme girişini durdurmuştu.

İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Biriminden (COGAT) 19 Mayıs'ta yapılan açıklamada, İsrail’in "kıtlık yaşanmaması için temel miktarda gıda geçişine izin vereceğini" duyurmasının ardından 5 yardım tırının Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan giriş yaptığı bildirilmişti.


Fotoğraf: Mostafa Alkharouf/AA

BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher da İsrail'in 11 hafta süren tam abluka uygulamasının ardından Gazze'ye "geçici olarak, sınırlı sayıda" yardım ulaştırılmasına izin verildiğini duyurmuştu.

BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric de dünkü basın toplantısında, Gazze'ye temel gıda malzemelerinden oluşan sadece 9 tırın geçişine izin verildiğini ancak bu yardımların az da olsa yarın devam etmesinin beklendiğini söylemişti.

DSÖ Filistin Temsilcisi Peeperkorn'dan "Gazze'ye daha fazla yardım girişine izin verilmeli" çağrısı

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Filistin Temsilcisi Rik Peeperkorn, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında, İsrail'in yoğun saldırıları ve ablukası altında bulunan Gazze'deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail'in 15 Mayıs'tan bu yana Gazze'de sürdürdüğü saldırılar nedeniyle birçok kişinin yaşamını yitirdiğini ve 34 binden fazla kişinin tekrar yerinden edildiğini kaydeden Peeperkorn, "Genel olarak mart ortasından bu yana Gazze Şeridi'nde yaklaşık yarım milyon insan yerinden edildi. Bu dökülen kan durdurulmalı." dedi.

Peeperkorn, İsrailli yetkililerin, 11 haftalık ablukanın ardından Gazze'ye sınırlı yardım teslimatını geçici olarak yeniden başlatmalarına izin verdiğini kaydetti.

"Bu dönemde gıda ve sağlık bir öncelik olacak." diyen Peeperkorn, bunun devam etmesi gereken ve olumlu bir gelişme olduğunu kaydetti.

Peeperkorn, "Dün, Kerem Ebu Salim (Kerem Şalom) Sınır Kapısı üzerinden bazı BM yardım tırlarının girişine izin verildi. Bunların 5'i BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) tarafından, 4'ü ise BM Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından yönetildi. Bu, okyanusta bir damla. Gazze'ye önemli ölçüde daha fazla yardım girişine izin verilmeli. İsrailli yetkilileri, Gazze'ye en az iki sınır geçişi açmaya, prosedürleri basitleştirme ile hızlandırmaya, erişim engellerini kaldırmaya ve diğer temel adımları atmaya çağırıyoruz." diye konuştu.

Gazze'deki sağlık sisteminin ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Peeperkorn, devam eden saldırılar ve akut malzeme kıtlıklarının durumu daha da zorlaştırdığını belirtti.

Peeperkorn, "DSÖ, Ekim 2023'ten bu yana, Gazze Şeridi'nde 697 sağlık saldırısını kayıtlara geçirdi. DSÖ aktif koruma sağlık hizmetini talep ediyor. Hastaneler asla militarize edilmemeli veya hedef alınmamalı." dedi.

İsrail, Gazze'ye bugün 93 yardım tırının girdiğini duyurdu

İsrail ordusuna bağlı Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Biriminden (COGAT) yapılan açıklamada, İsrail'in "kıtlık yaşanmaması için temel miktarda gıda geçişine izin vereceğini" duyurmasının ardından 93 yardım tırının Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan Gazze'ye geçiş yaptığı bildirildi.

Gazze'ye yardım tırlarının girişinin ordu yetkilileri ve siyasi kademenin direktifleri doğrultusunda gerçekleştirildiği, tırların geçiş öncesi İsrailli yetkililerce incelendiği aktarıldı.

İsrail'in dün geçişine izin verdiği 5 yardım tırıyla beraber Kerem Ebu Salim Kapısı'ndan Gazze Şeridi'ne girmesine izin verdiği yardım tırlarının sayısı iki günde yalnızca 98'de kaldı.

Uluslararası kuruluşlar, kıtlık tehlikesi altındaki Gazze'ye girişine izin verilen insani yardım miktarının ihtiyacın çok altında olduğu uyarısını yapıyor. Bunun yanı sıra insani yardımların bölgeye girmesi, Filistinlilere ulaştırılabildiği anlamına da gelmiyor.

Birleşmiş Milletlerden (BM) yapılan açıklamada, Gazze'ye giren yardım tırlarının hiçbirinin trafik, lojistik ve güvenlik sorunları nedeniyle varış noktasına ulaşamadığını belirtildi.

Yardım tırlarının Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'nın Filistin tarafında mahsur kaldığı aktarılıyor.

İsrail, Gazze'ye "temel miktarda gıda geçişine izin vereceğini" duyurmuştu

İsrail, 2 Mart'tan bu yana insani yardım ambargosu uyguladığı Gazze Şeridi’nde "kıtlık yaşanmaması için temel miktarda gıda geçişine izin vereceğini" açıklamıştı.

İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada, "İsrail, Gazze Şeridi'nde bir kıtlık krizinin ortaya çıkmamasını sağlamak amacıyla halka temel miktarda gıda sağlayacaktır." ifadesine yer verilmişti.

İsrail devlet televizyonu KAN ise Gazze'ye insani yardım geçişinin derhal başlatılmasına ilişkin kararın ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Tel Aviv'e uygulanan siyasi baskı nedeniyle alındığını bildirmişti.

Kabine kararının oylama yapılmaksızın alındığı, daha önce böyle bir karar alınırsa hükümeti dağıtmakla tehdit eden aşırı sağcı bakanlar Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich'in itirazlarının göz ardı edildiği ve kararın oylamaya açılması önerilerinin reddedildiği aktarılmıştı.

İsrail yeni "insani yardım" mekanizmasıyla Gazze'nin kuzeyini tamamen boşaltmayı amaçlıyor

İsrail Ordu Radyosu muhabiri Daron Kadoş, "İsrail’in Gazze’nin kuzeyini boşaltma planı: Yeni insani yardım dağıtım mekanizması Gazze'nin kuzeyini nasıl tamamen insansız bir bölgeye dönüştürecek?" başlıklı haberinde, bu mekanizmanın ayrıntılarına yer verdi.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah bölgesinde, Refah ile Han Yunus'u ayıran Morag Koridoru'nda ve Gazze Şeridi’ni kuzey-güney hattında ikiye bölen Netzarim Koridoru’nda ABD'li şirketler aracılığıyla yardım dağıtmak üzere 4 merkez kuracağı belirtilen haberde, Netzarim Koridoru'nda inşa edilen merkezin Selahaddin Caddesi üzerinde yer aldığı, bununla Gazze'nin kuzeyi ve orta kesiminde yaşayan Filistinlilerin, güneydeki Refah'a gitmelerine gerek kalmadan dağıtım merkezlerine daha rahat ulaşmalarının sağlanacağı öne sürüldü.

"Netzarim Koridoru'nun güneyinde bir merkez kurulmasının amacının, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden merkeze gelen hiç kimsenin Netzarim Koridoru'nun kuzeyine geri dönememesi ve koridorun güneyinde kalmaya zorlanması" olduğuna işaret eden Kadoş, bunun "Filistinliler için tek yönlü bir bilet" anlamına geleceğini ifade etti.

İsrail'in "Gazze sakinlerinin kuzeyden güneye yerinden edişi hızlandırmayı" planladığını aktaran Kadoş, İsrail'in bu planının Gazze'nin kuzeyinin "tamamen" tahliyesine katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi.

İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyini tamamen boşaltmayı hiçbir zaman başaramadığını belirten Kadoş "Onlarca tahliye bildirimine rağmen, 200 bin ila 300 bin Filistinliden oluşan dirençli bir grup, Netzarim ekseninin güneyinden ayrılmayı reddederek, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kaldı. İsrail bu kez bu planın Gazze halkına başka seçenek bırakmayacağını ve onları güneye tahliye etmeye zorlayacağını düşünüyor." değerlendirmesinde bulundu.

ABD ve İsrail destekli "yardım"

ABD ve İsrail destekli "Gazze İnsani Yardım Vakfı" ilerleyen günlerde Gazze Şeridi'nin güneyinde yoğunlaşacak şekilde 4 dağıtım merkezi kuracağını duyurmuştu.

ABD yönetiminin desteğiyle Gazze Şeridi'ne "yardım akışını sağlamak üzere" kurulan kuruluşu, mayıs sonuna kadar "bölgedeki operasyonlarını" başlatmak için İsrail ile anlaşmaya vardığını bildirmişti.

Açıklamada, İsrail'in, "Gazze'nin her bölgesine yardım ulaştırılabilmesi için daha fazla yardım noktası kurulmasına da onay verdiği" aktarılmıştı.

İsrailli Yedioth Ahronoth gazetesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff tarafından kurulan bir "insani yardım fonuna" bağlı bir şirketin, gelecek hafta İsrail'in boğucu ablukası altında Gazze'deki Filistinlilere silahlı ve savaş eğitimi almış personel aracılığıyla yardım dağıtacağını şeklinde habere yer vermişti.

Gazete, yardımların 24 Mayıs'a kadar "eski yöntemle", yani Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan geçecek tırlarla ulaştırılacağını, içindekilerin Birleşmiş Milletler ve yardım kuruluşları tarafından dağıtılacağını iddia etmiş bu tarihten sonra da "yeni yöntemin" başlayacağını öne sürmüştü.

Söz konusu şirketin, BM kuruluşları ve uluslararası yardım kuruluşları yerine, İsrail ordusunun koruduğu belirli bölgelere "yardım dağıtmayı" amaçlaması tartışmalara yol açıyor.

BM ve uluslararası örgütler, mevcut kanallar, yani BM kuruluşları ve uluslararası yardım örgütleri aracılığıyla yardımların yeniden başlatılması ve sürdürülmesi çağrısında bulunuyor.

BM Sözcüsü Stephane Dujarric, 23 Nisan'da İsrail'in BM'nin Gazze'ye yardım dağıtma planını reddettiğini açıklamıştı.

ABD'nin İsrail'e baskı yaptığı aktarılmıştı

İsrail, 2 Mart'ta Gazze'ye insani yardım geçişini durdurarak bölgede insani bir felaket yaşanmasına neden olmuştu.

ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu turu dönüşünde Gazze'ye insani yardım girişi konusunda ilerleyen günlerde gelişmeler yaşanacağını kaydetmişti.

İsrail basını, ABD'nin gerek ateşkes gerekse de insani yardım geçişine izin verilmesi konusunda İsrail'e baskı yaptığını öne sürmüştü.

Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Mescid-i Aksa'ya baskınları devam ediyor

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, işgal altındaki Doğu Kudüs'te yer alan Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, fanatik Yahudiler baskını, İsrail polisinin sıkı koruması altında gerçekleştirdi.

Gruplar halinde Mescid-i Aksa'nın avlusuna giren İsrailliler burada provokatif turlar attı.

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, polis koruması altında avluda talmudik ayinler düzenledi.

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.

İsrailliler, 2003'ten bu yana idarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabet Mescid-i Aksa'ya giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.

İsrailliler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra'nın yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.

İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyaret edebileceği" tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.

Ancak fanatik Yahudilerin, İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüeller icra etmeleri sıkça kameralara yansıyor.

Filistinli STK'lar: İsrail hapishanelerindeki Filistinli liderler tasfiye edilmeye çalışılıyor

Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti, sivil toplum kuruluşlarından Filistin Esirler Cemiyeti ve Damir Esirleri Koruma Kurumu, İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutukluların durumlarına ilişkin ortak açıklama yaptı.

Açıklamada, "İşgal güçleri Esir Hareketi'nden lider kadrolarının öldürülmesi ve tasfiyesini hedefleyen üslup ve yollar üretmeye sistematik olarak devam ederken buna açık bir plan dahilinde işgalcilerin tüm kurumları da katılıyor." ifadeleri yer aldı.

Filistinli tutukluların koğuşlarına baskın düzenleyen İsrail güçlerinin her türlü silahı kullandığı belirtilen açıklamada, 7 Ekim 2023'ten bu yana benzeri görülmemiş "terör ve işkence" operasyonları düzenlendiği kaydedildi.

Açıklamada, Filistinli tutukluların yaşadığı insanlık dışı durumlar şu ifadelerle aktarıldı:

"Hapishanelerdeki esirler, tasavvur sınırlarının üstünde saldırılara maruz kalıyor. İsrail baskın ekipleri kan çıkana kadar tutukluları darbetmekte ısrar ediyor. Demirden başlıklar giydirilmiş polis köpeklerinin yanı sıra sopalar ve palaların yanı sıra her türlü silah işkence ve darp için kullanılıyor."

İsrail hapishanelerindeki Filistinli Esirler Hareketi liderlerinin çoğunun çeşitli yara, şiş ve eziklerden büyük sıkıntı çektikleri bunun yanı sıra vücutlarındaki ağrı ve acıdan dolayı uyuyamadıkları kaydedildi.

Ayrıca açıklamada, Esirler Hareketi lider kadrolarının geçen mart ayında bulundukları Rimon Hapishanesinden işkence ve saldırıların yapıldığı tecrit hücreleri bulunan Megiddo Hapishanesine nakledildiğine dikkat çekildi.

Ortak açıklamada hapishanelerdeki binlerce Hareket üyesi ve sembol isimlerin hayatından İsrail'in sorumlu olduğu kaydedildi.

İsrail askerlerinin saldırılara maruz kalan Filistin beldelerinde güvenlik kameralarını tahrip ettiği ortaya çıktı

İsrail merkezli insan hakları kuruluşu "Sivil Haklar Derneği"nden yapılan yazılı açıklamaya göre, İsrail askerlerinin Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarının sık gerçekleştiği bölgelerdeki özel güvenlik kameralarını kullanılmaz hale getirdiği aktarıldı.

İsrail askerlerinin, evler, kamu binaları ve tarım arazilerindeki özel güvenlik kameralarına zarar vermesinin Filistinlilerin, topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarını belgeleme hakkını ihlal ettiğini ve failleri adalete teslim etme çabalarını engellediği vurgulandı.

İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria'da yürüttüğü "rahatsız edici ve hukuksuz" uygulamaya derhal son verilmesi çağrısı yapılan açıklamada, son iki ay içinde Batı Şeria'da özel güvenlik kameralarının sökülmesi ve tahrip edilmesine yönelik çok sayıda olayın kayıtlara geçirildiği vurgulandı.

Ürdün Vadisi'ndeki Muajarat köyündeki bir ilkokula Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırı gerçekleştirmesinin ardından askerlerin okuldaki güvenlik kameralarını söktüğü hatırlatıldı.

Sık sık İsrailli yerleşimcilerin saldırılarına maruz kalan Ürdün Vadisi'ndeki Ayn el-Hilve köyündeki kameralara da 11 Mart'ta bir askeri birlik tarafından zarar verildiği aktarıldı.

Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarılar düzenlediği Güney El Halil Tepeleri'ndeki Jinba köyüne yapılan bir baskın sırasında askerlerin evlere ait kameraları tahrip ettiği de belirtildi.

Batı Şeria'daki Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, belde ve köylere saldırıyor

İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria'da 451 bin, Doğu Kudüs'te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarından gasbedilen yerleşimlerde yaşıyor.

Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki toprak gasbı ve buraya İsraillilerin yerleştirilmesi yasa dışı sayılıyor.

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'da sık sık köylere ve beldelere saldırıp işgal altında yaşayan Filistinlilerin canları, evleri ve mülklerini hedef alıyor ve Filistinlilerin işgal altındaki yaşamını daha da zor hale getiriyor.

İsrail’in Gazze'ye giriş yaptığını söylediği 93 tır insani yardım Filistinlilere ulaştırılmadı

Birleşmiş Milletlerden (BM) yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ne 11 haftadır insani yardım ambargosu uygulayan İsrail'in 93 tırın girişine izin verdiğini duyurmasına rağmen Filistinlilere yardımın ulaştırılmadığı bildirildi.

Açıklamada yardım tırlarının Filistin tarafına geçmesine rağmen dağıtılamadığı aktarıldı.

Gazze'ye giren yardım tırlarının hiçbirinin trafik, lojistik ve güvenlik sorunları nedeniyle İsrail ambargosuyla insani krize sürüklenen Filistinlilere ulaşamadığı belirtildi.

Uluslararası kuruluşlar, kıtlık tehlikesi altındaki Gazze'ye girişine izin verilen insani yardım miktarının ihtiyacın çok altında olduğu uyarısını yapıyor.

Euro-Med: Gazze'de son 24 saatte 26 Filistinli açlıktan veya tedavi olamadığı için öldü

Euro-Med yaptığı yazılı açıklamada, İsrail hükümetinin açlık ve tedaviden mahrum bırakmayı "sivilleri öldürmek amacıyla kasıtlı olarak bir silah olarak kullandığını" kaydetti.

Gazze'de insanlık krizinin felaket seviyesine ulaştığı uyarısı yapılan açıklamada, açlığın yalnızca zayıf gruplara yönelik olmayıp tüm grupları etkisi altına aldığı vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Abluka ve doğrudan hedef alarak İsrail'in sağlık altyapısını sistematik olarak yıktığı bir süreçte yaşlılar, hastalar ve çocuklar, ölüme en çok maruz kalan gruptur. Bu durum, uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası ceza kanununa göre, yasaklı kasten öldürme türlerinden birini oluşturuyor."

Denizde bir damla

Euro-Med, İsrail'in pazartesi günü Gazze'ye bazı insani yardımların girişine izin verdiği iddialarının henüz gözle görünür bir etkisinin ortaya çıkmadığı, bazı gıda tamamlayıcılar ve kefen taşıyan birkaç kamyonun girişiyle sınırlı geçişlerin olduğu söylenmekle birlikte uluslararası örgütler tarafından halka dağıtımı ve ulaştırıldığının kesinlik kazanmadığı belirtildi.

"Söz konusu izin verildiği söylenen miktar oldukça zaruri günlük ihtiyaç denizinde bir damladan fazlası değil" denilen açıklamada, zoraki göçün yanı sıra, barınma merkezleri ve evlerin hedef alan şiddetli bombardımanın açlık dramını artırdığı kaydedildi.

Açıklamada bu türden eylemlerin, katliam suçu unsurlarını bir araya getirdiği ve Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü gereğine göre en tehlikeli suçlar içinde yer aldığı belirtildi.

"İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik yürüttüğü abluka hukuksuzdur." ifadesine yer verilen açıklamada, Gazze'ye yardımlara ilişkin planlama yapıldığına ilişkin ABD-İsrail mekanizması olarak sunulanın yalnızca kapsamlı bir ablukanın daha da uzatılması için yapılan bir manevra olduğu vurgulandı.

Açıklamada ayrıca, Tel Aviv'in geçen pazar günü güvenlik kabinesi tarafından onaylanan plan gereği insani yardımların Gazze Şeridi'nin kuzeyinden insanların güneye göç ettirilmesine bir vesile olarak kullanılmasının söz konusu olduğu belirtildi.

Öte yandan İsrail ordu radyosu da salı günü yaptığı duyuruda insani yardımların dağıtılmasına dair mekanizmanın Gazze'nin kuzeyinin tamamen insanlardan arındırılmış bir bölgeye dönüştürülmesinin hedeflendiği ifade edildi.

İnsani yardımların ABD şirketleri aracılığıyla dağıtımının kurulacak 4 merkezden yapılacağı duyurulmuştu.

İsrail'e yaptırım uygulama çağrısı

Euro-Med yaptığı açıklamada, tüm ülkelerden yaşananların sorumluluğunu yüklenmeleri ve Gazze'de toplu soykırımın durdurulması için acilen harekete geçmelerini istedi.

Ayrıca, Euro-Med, ülkelerden İsrail'e yönelik askeri diplomatik ve ekonomik yaptırım uygulamaları çağrısı yaptı. Tüm siyasi, mali ve askeri durdurmaları suça karışmış olan yetkililerin mal varlıklarını dondurmaları ve sefer yasağı getirmeleri çağrısında bulundu.

Örgüt İsrail'e sunulan imtiyazların durdurularak yapılan tüm ticari anlaşmaları askıya almaları istendi.

Gazze Şeridi'nde uluslararası suça karışmış İsrailli yetkililer aleyhinde tutuklama kararlarının bir an önce çıkarılması için de Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne incelemelerini hızlandırmaları çağrısı yaptı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın