İsrail'in Gazze'de çekildiği bölgelere yerinden edilen Filistinliler dönmeye devam ediyor
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden kısmi çekilmesi ve ateşkesin devreye girmesiyle beraber yüz binlerce Filistinli, Gazze Şeridi'nin orta kesimi ve güney bölgelerinden kuzeyine dönmeye devam ediyor.

Gazze
İsrail saldırıları nedeniyle yerinden edilen binlerce Filistinli, Gazze Şeridi’nin orta kesimi ve güney bölgelerindeki sığındıkları merkezlerden eşyalarını toplayarak, Gazze kenti ile kuzey vilayetlerindeki evlerine doğru yola çıktı.
Filistinlilerin Gazze Şeridi'nin güneyinden kuzeyine geçmek için Reşid ve Salahaddin caddeleri üzerinden yaptığı zorlu yolculuk, saatler sürüyor.
- Gazze’de ateşkes devreye girdi
- İsrail'in Gazze'deki soykırımında dikkatler, ateşkes planı ve uygulamasına çevrildi
- Gazze'de ateşkesin yürürlüğe girmesiyle binlerce Filistinli kuzeydeki evlerine dönmeye başladı
Yakıt sıkıntısı nedeniyle az sayıda aracın çalıştığı Gazze'de, birçok kişi yaya, bazıları ise hayvanların çektiği arabalar, bisikletler veya motosikletlerle yolculuk yapıyor.
Evlerine dönen yüzlerce kişi, İsrail saldırılarında tamamen yıkılan evlerinin enkazı üzerine çadır kurmak zorunda kaldı.
Mısır'da varılan anlaşma sonrası Gazze Şeridi'nde ateşkes dün yerel saatle 12.00'de devreye girmişti.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin "sarı hat" olarak tanımlanan noktalara doğru kısmi çekilmesinin tamamlandığı belirtilmişti.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Gazze'deki İçişleri Bakanlığına bağlı birimler İsrail'in çekildiği bölgelere konuşlanmaya devam ediyor
Gazze Şeridi'ndeki İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanlığına bağlı güvenlik güçleri, İsrail ordusunun çekildiği bölgelerde dünden bu yana yerleşerek faaliyet göstermeye başladı.
Güvenlik birimlerinden ismini vermek istemeyen bir yetkili, "ateşkesin ikinci gününde, İçişleri Bakanlığına bağlı birimlerin, İsrail güçlerinin olmadığı tüm bölgelerde konuşlandığını" aktardı.
Yetkili, böylece Filistinlilere güvende oldukları ve hiç kimsenin kanunun üstünde olmadığı hissinin verilmeye çalışıldığını belirtti.
Bölgedeki bazı kavşaklar ve halk pazarları başta olmak üzere konuşlanma faaliyetlerinin yürütüldüğü bilgisini veren yetkili, ayrıca Bakanlığın, "Gazze Şeridi'nin her yerinde güvenlik temin edilene ve işgal sona erene kadar çalışmalarını sürdüreceğini" vurguladı.
Gazze Şeridi'nde hayatı yeniden canlandırmak için 24 saatte 5 bin faaliyet tamamlandı
Gazze Şeridi'ndeki Filistin hükümeti, Gazze Şeridi'nde gündelik yaşamı kademeli şekilde yeniden inşa etmek için hükümet birimlerinin 24 saat içerisinde en az 5 bin saha, hizmet ve insani görevi tamamladığını belirtti.
Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nden kısmi çekilmesi ve ateşkesin devreye girmesinin ardından bakanlıklar ve kamu kurumlarınca yürütülen kapsamlı bir acil durum planı kapsamındaki çalışmalara değinildi.
Hükümetin, bölgede gündelik yaşamın kademeli şekilde yeniden tesis edilmesini öngören olağanüstü plan kapsamında çalışmalarına devam ettiği belirtilen açıklamada, son 24 saatte 5 binden fazla saha, hizmet ve insani görevin tamamlandığı kaydedildi.
Açıklamaya göre, bunlar arasında Sağlık Bakanlığı personeli, hastaneler ve saha merkezleri tarafından yürütülen cerrahi operasyonlar, yaralı ve hastalara ilk müdahale, yaralılar ile kronik hastaları takip gibi 1200'den fazla tıbbi ve sağlık faaliyeti bulunuyor.
Sivil Savunma ekipleri, polis ve belediye personeli tarafından ise cenazelerin çıkarılması, enkazın kaldırılması ve yıkılan bölgelerin güvenliğinin sağlanması gibi 850'den fazla arama-kurtarma ve yardım faaliyeti gerçekleştirildi.
Belediyeler ile su ve elektrik müdürlükleri de su ve kanalizasyon hatlarını yeniden çalıştırmak, enkaz ve atıkları temizlemek ve bazı sokakları yeniden trafiğe açmak gibi 900'den fazla görevi yerine getirdi.
❝Her yer silinmiş, hiçbir şey kalmamış❞
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) October 11, 2025
Gazze’de ateşkesin ikinci gününde Filistinlilerin güneyden kuzeye dönüşü sürüyor https://t.co/Vytm5A3eHf pic.twitter.com/81OCgHpiYA
Ayrıca gıda paketlerinin dağıtımı, yemek dağıtım noktalarının ve barınma malzemelerinin tedariki gibi 700'den fazla insani ve yardım görevinin yanı sıra barınma merkezlerinde 650'den fazla toplumsal görev; yardımların ulaştırılması ve çeşitli faaliyetlerin belgelenmesi ile ilgili 700'den fazla lojistik, organizasyon ve medya görevi tamamlandı.
Hükümetin iki yıl süren soykırım boyunca 8 binden fazla personel ve çalışanını kaybetmiş olmasına rağmen çalışmalarını sürdürdüğü vurgulandı.
Açıklamada ayrıca uluslararası topluma ve insani yardım kurum ve kuruluşlarına hükümetin çalışmalarını sürdürebilmesi için saha desteğinin artırılması, acil lojistik malzeme sağlanması çağrısında bulunuldu.
Bunun da bölgedeki ablukanın kaldırılması ve tüm sınır kapılarının siyasi kısıtlama olmaksızın derhal açılmasıyla mümkün olabileceği vurgulandı.
Mısır'da varılan anlaşma sonrası Gazze Şeridi'nde ateşkes 10 Ekim'de yerel saatle 12.00'de devreye girmişti.
Ordudan yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin "sarı hat" olarak tanımlanan noktalara doğru kısmi çekilmesinin tamamlandığı belirtilmişti.
Han Yunus Belediyesi: İsrail, kentin yüzde 85’ini yok etti
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinin Belediye Başkanı Alaaddin el-Batta kentteki yıkılmış belediye binası yakınında basın toplantısı düzenledi.
Batta, "Gazze Şeridi'nin en büyük kentlerinden olan ve 110 kilometrekare ile bölgenin üçte birini oluşturan Han Yunus'un yüzde 85’inden fazlası İsrail tarafından yok edildi." dedi.
Bu yıkımların evler, yapılar, kamu ve özel kurumlar, yollar, altyapı ile hizmet ve eğlence tesislerini kapsadığını kaydeden Batta, yıkımın yüzlerce ton enkazın birikmesine neden olduğunu belirtti.
Batta, "Yerinden edilmiş kişilerin evlerine veya evlerinin yıkıntısına dönmelerinin önünü açmak için sadece Han Yunus'un sokaklarından 400 bin ton molozun kaldırılmasının acilen gerekli olduğunu" vurguladı.
İsrail'in iki yıldan uzun süren saldırıları süresince "kentteki yolların yüzde 85'ine tekabül eden 210 kilometrelik yol ağını" yok ettiğini aktaran Batta, şunları söyledi:
"İsrail, 400 kilometre olan su şebekesinin 300 kilometresini ve 200 kilometrelik kanalizasyon şebekesinin 150 kilometresini tamamen yok etti."
Filistinli yetkili, İsrail'in kentteki 136 park, dinlenme alanı ve yeşil alan ile belediyeye ait tesisleri de yok ettiğini aktardı.
Batta, ayrıca atıkların birikmesi sorununa dair ise "İlk tahminlere göre Han Yunus kentinin sokaklarında 350 bin tondan fazla atık birikmiş durumda." diye konuştu.
Belediyenin atıkların toplanmasında gerçek bir krizle karşı karşıya olduğunu ifade eden Batta, İsrail saldırıları başlamadan önce ana atık merkezinin sınırdaki Fahura beldesinin doğusunda yer alan Sufa bölgesinde olduğunu, İsrail ordusunun ise bu bölgeden çekilmediğini vurguladı.
Bu krizin çözümü için acilen resmi bir girişimde bulunulması gerektiğini belirten Batta, soykırım etkilerinden çıkarak iyileşme aşamasına ulaşmak için çabaların birleştirilmesi gerektiğini, bölgedeki enkazın kaldırılması için de yakıt ve modern araçlarla jeneratörlerin temin edilmesi çağrısında bulundu.
Han Yunus'a dönen Filistinliler, gördükleri manzarayı tsunamiye benzetti
İsrail ordusunun Han Yunus'un merkezi ile doğusundan çekilmesinin ardından evlerine kavuşma heyecanıyla yola çıkan Filistinliler, göz alabildiğine uzanan yıkımı görünce dehşete kapıldı.
Zira İsrail ordusu, işgal ettiği bölgelerde taş üstünde taş ve yaşama elverişli yer bırakmadı. Yeni yerlerine çekilen İsrail ordusundan geriye ise askeri araçların kalıntıları kaldı.
Han Yunus'un Ketibe bölgesine dönen aileler, evlerinin yıkıldığını görmenin verdiği ilk şoku atlattıktan sonra çok tabii bir "yaşama" iç güdüsüyle enkaz altında eşya ve giysi aramaya koyuldu. Ancak büyük iş makinelerinin olmaması ve moloz yığınlarını kaldıramamaları nedeniyle bu çabaları da sonuçsuz kaldı.
Hal böyle olunca Filistinliler, kendi tabirleriyle "yurtlarına" dönmüş olsalar da yaklaşan kışla birlikte kendilerini bekleyen zorlu koşulları düşünmeye başladı.
Abdulmalik el-Fera (63), kendilerine ait 4 katlı ve 11 ailenin yaşadığı bir evlerinin olduğunu ancak geri döndüklerinde bu evi bulamadıklarını söyledi.
"Başımızı sokacak yerimiz olur umuduyla geri döndük ama her yer yıkılmış. Altyapı yok, okul yok, cami yok, yol yok, su, elektrik yok. Çadır kuracak bir yer buluruz dedik ama o bile yok." diyerek Han Yunus'un bir nevi hayalet şehre döndüğünü anlattı.
Fera, "Nerede yaşayacağız söyleyin bize. Deniz suyu yükselecek olsa boğulur gideriz. Önümüzde deniz, ardımızda düşman sıkışıp kalmışız. Kış da geliyor. Dünyadan çok bir şey istemiyoruz. Biraz olsun merhametli olsunlar, yaşamak için çadır ve gıda maddeleri göndersinler. Bunlar yaşam için gerekli en temel ihtiyaçlar. Fazlasını istemiyoruz. Bunları yollasınlar yeter." diyerek dünyaya seslendi.
Gazze'de insanlar dahil her şeyin yaşayan ölüler olduğunu kaydeden Fera, 2 yıldır yaşadıkları savaşa ve yıkıma rağmen, "yeniden ekecek ve ürün alacağız. Çocuklar büyüyecek ve yeniden Gazze'yi imar edeceğiz." diyerek ne kadar umut dolu olduğunu gösterdi.
Bölgede sanki 10 şiddetinde deprem olmuş
Ketibe bölgesinden 5 ay önce göç eden ve ateşkesle birlikte yaşadığı yere geri dönenlerden biri de Muhammed Ebu er-Riş (60) oldu.
Evinden geriye kalan enkazları kaldırmaya çalışan Riş, gördükleri manzara karşısında yaşadıkları şoku şöyle anlattı:
"Burada sanki tsunami ya da 10 şiddetinde bir deprem olmuş. Taş üstünde taş kalmamış. Yürünecek yol, oturulacak ev yok. Kanalizasyon ve su şebekesi, camiler, okullar hepsi gitmiş. Burada yaşamak çok zor olacak çünkü yaşam için gerekli hiçbir şey kalmamış."
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.