Dolar
42.85
Euro
50.65
Altın
4,479.58
ETH/USDT
2,914.00
BTC/USDT
87,396.00
BIST 100
11,336.18
Dünya

İsrail ordusunun Suriye'nin güneyine düzenlediği baskında 13 kişi öldü, en az 24 kişi yaralandı

İsrail ordusunun Suriye'nin güneyinde Şam kırsalı ili Katana bölgesine bağlı Beyt Cin köyüne düzenlediği baskında 13 kişiyi öldürdüğü ve en az 24 kişiyi yaraladığı, çıkan çatışmada 3'ü ağır olmak üzere 6 İsrail askerinin yaralandığı bildirildi.

Ömer Koparan, Muhammet İkbal Arslan, Muhammed Karabacak, Mustafa Deveci, Ahmet Karaahmet, Büşranur Keskinkılıç  | 28.11.2025 - Güncelleme : 28.11.2025
İsrail ordusunun Suriye'nin güneyine düzenlediği baskında 13 kişi öldü, en az 24 kişi yaralandı

Ankara/Şam

Suriye basınında yer alan haberde, İsrail askerlerinin Şam kırsalı ili Katana bölgesine bağlı Beyt Cin köyüne baskın düzenlediği belirtildi.

Beldedeki bazı kişileri zorla alıkoymaya çalışan İsrail askerlerinin baskını sırasında çatışma çıktığı ifade edildi.

İsrail ordusunun baskın sırasında helikopterlerle saldırıyı düzenleyen askerlere destek verdiği aktarıldı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Ayrıca İsrail ordusunun Beyt Cin'deki bazı bölgeleri topçu atışıyla da hedef aldığı belirtildi.

AA muhabirinin yerel kaynaklardan aldığı bilgiye göre, çıkan çatışmada ikisi çocuk, ikisi kadın olmak üzere en az 13 kişi öldü, en az 24 kişi yaralandı.

Suriye resmi haber ajansı SANA’ya açıklamada bulunan Sağlık Bakanlığı Yönlendirme, Ambulans ve Acil Durumlar Müdürü Nejib Ennasan, "Şimdiye kadar Şam kırsalındaki Beyt Cin kasabasına yönelik İsrail saldırısında 13 şehidin cesedi ve 24’ten fazla yaralı hastanelere nakledildi; bu rakamlar kesin olmayan ilk belirlemelerin bilançosudur." ifadelerini kullandı.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, saldırıda kullanılan İsrail ordusuna ait araçlardan birinin birliklerin çekilmesinin ardından bölgede kaldığı görüldü. Aracın kullanılamaz hale geldiği görüntülere yansıdı.

İsrail ordusu yaptığı yazılı açıklamayla saldırıyı doğruladı.

Açıklamada, "Cemati İslami" üyesi olduğu iddia edilen 2 kişinin alıkonması için Beyt Cin'e baskın düzenlendiği belirtildi.

Baskında çatışma çıktığı ve üçü ağır olmak üzere 6 İsrail askerinin yaralandığı ifade edildi.

Saldırıda silahlı oldukları öne sürülen çok sayıda kişinin öldürüldüğü ve bazı kişilerin de alıkonduğu iddia edildi.

AA ekibi, İsrail ordusunun Suriye'de 13 kişiyi öldürdüğü köydeki son durumu görüntüledi

İsrail ordusunun sivillerin yaşadığı bölgeye yönelik hava ve topçu saldırıları, köyde ciddi tahribata yol açtı.

AA muhabirleri, İsrail güçlerinin geride bıraktığı askeri araç ile saldırı sonucu zarar gören caminin minaresini ve yıkılan evleri görüntüledi.

Sivil savunma ekiplerinin arama-tarama çalışmalarını sürdürdüğü köyde yaşayan sivillerin büyük tedirginlik yaşadığı, İsrail’e ait insansız hava araçlarının da bölge üzerinde uçuşlar gerçekleştirdiği görüldü.

Oğlu daha önce İsrail tarafından öldürülen Suriyeli kadın dünkü saldırıda yaşananları anlattı

Saldırıya tanık olan Feyziye Akkaşa, "İsrail’e ait askeri araç geldi ve burada durdu. Camdan onları izliyordum. Bir kısmı aşağıya, bir kısmı yukarıya gitti. Bana yere yatmamı söylediler ve etrafa ateş açtılar." dedi.

Akkaşa, saldırı anını "İnsanların bağırdığını ve öldürüldüğünü duydum. Sabaha kadar etrafa saldırdılar." sözleriyle anlattı.

Oğlunun bir sene önce İsrail askerleri tarafından öldürüldüğünü belirten Akkaşa, "Oğlumun şehit olmasından gurur duyuyorum. Bugün ölenler de bizim evlatlarımız, onlar şehitler, bundan mutluyuz. Ancak bölgemize gelmelerini istemiyoruz. Bizden ne istiyorlar? Gençlerimizi, çocuklarımızı öldürdüler." diye konuştu.

Beldenin sakinleri yaşananları AA'ya anlattı

İsrail’in sabah saatlerinde Şam kırsalı iline bağlı Beyt Cin beldesine düzenlediği saldırının görgü tanıkları yaşananları Anadolu Ajansı (AA) muhabirine anlattı.

Beyt Cin’e bağlı Zekan köyünden Muhammed Hammadi, günlerdir süren yoğun askeri hareketlilik ve hava saldırıları nedeniyle bölge halkının zor günler geçirdiği belirtti.

Hammadi, her gün İsrail’e ait helikopter, savaş uçağı ve insansız hava araçlarının (İHA) köy üzerinde uçuş yaptığını kaydederek, “Sokaklarda, mahallelerde, evlerin arasında hareket edecek alan kalmadı. Gece saatlerinde biz çocuklarımızla uyurken köy sakindi. Ancak saat 03.00’den sonra İsrail İHA’ları sokakların içine kadar girmeye başladı.” dedi.

"İsrail askerleri sivilleri hedef aldı"

Gece saat 03.30 sıralarında paletli araçlar ve ağır zırhlıların seslerini duyduklarını aktaran Hammadi, “Büyük İHA’ların yanı sıra helikopterler ve topçu atışlarıyla bombardıman başladı.” diye konuştu.

Köyde herhangi bir silahlı grubun bulunmadığını vurgulayan Hammadi, İsrail askerlerinin sivilleri hedef aldığını söyledi.

“Biri gelip kardeşini veya oğlunu evinden almaya kalksa ne yaparsın?” diyen Hamadi, dört ay önce de aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 7 kişinin İsrail güçleri tarafından alıkonulduğunu ifade etti.

"Düğün arifesinde olan nişanlı genci öldürdüler"

Aynı uygulamaların tekrarlandığını belirten Hammadi, “Yine gelip insanları kaçırmak istediler. Düğün arifesinde olan genci, bu baskında öldürdürler. Bu olay ne İslam tarihinde ne de dünyanın herhangi bir ülkesinde görülmüştür.” ifadelerini kullandı.

Hammadi, saldırılar sırasında kendi evinin de tamamen yıkıldığını aktararak, “Amcamın oğlu, onun beş çocuğu, kızlarım ve eşim hepsi yaralandı. Şu an hastanede tedavi görüyorlar.” dedi.

Bölge halkının güvenlik, özgürlük ve istikrar talep ettiğini ifade eden Hammadi, “Biz halkımızla birlikteyiz, ülkemizle birlikteyiz. Suriye bizim vatanımız, toprağımız.” sözleriyle saldırılara tepki gösterdi.

"Ne çocuk dediler ne kadın"

Köy sakinlerinden Esad Kablan, bölgede herhangi bir askeri grubun olmadığını ancak buna rağmen İsrail saldırısına uğradıklarını vurguladı.

İsrail’in rastgele saldırılar düzenlediğini belirten Kablan, “Ne çocuk dediler ne kadın. Bu, acımasız bir bombardımandı. Evimizin önündeki ceviz ve zeytin ağaçları dahi yok oldu.” diye konuştu.

"Köyümüz bir anda savaş alanına döndü”

Diğer köy sakini Muhammed Haşim Zabli de, saldırının cuma gecesi sabaha karşı başladığını ifade ederek, İsrail güçlerinin zırhlı araçlar ve askerlerle köye girerek çok sayıda evi aradığını söyledi.

Zabli, baskın sırasında üç gencin evlerinden alınarak zorla götürüldüğünü kaydederek, “Herkes uykudaydı, kimsenin haberi yoktu. Sessizce geldiler ve gençleri alıp gittiler.” dedi.

Zorla alıkonmaların ardından köy halkından altı kişinin, sadece hafif silahlarla İsrail güçlerine karşı koymaya çalıştığını dile getiren Zabli, bunun üzerine İsrail güçlerinin saldırılarını ağırlaştırdığını belirtti.

Zabli, “Savaş uçakları, helikopterle, füzeler ve havanlarla köyü hedef aldılar. Köyümüz güvenli ve sakin bir yer bir anda savaş alanına döndü.” ifadelerini kullandı.

Saldırıları “zulüm ve baskı” olarak nitelendiren Zabli, şöyle devam etti:

“Biz savaş değil, barış isteyen bir halkız. Kimseye saldırmıyoruz; fakat biri bize saldırırsa, kadınlarımız ve çocuklarımız için canımızla kendimizi savunuruz.”

Suriye’nin güvenli ve huzurlu bir ülke haline gelmesini temenni eden Zabli, “Vatanımızın tüm insanlarıyla birlikte yeniden güven içinde yaşamasını Allah’tan diliyoruz.” dedi.

Suriye Dışişleri Bakanlığı: İsrail savaş suçu işledi

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, İsrail işgal güçlerine bağlı bir devriyenin Beyt Cin bölgesine içeriden yaptığı saldırıda sivillerin ve mülklerinin hedef alındığı, bunun da Suriye topraklarını hedef alan tehlikeli saldırılar zincirinin yeni bir halkası olduğu ifade edildi.

Açıklamada, İsrail güçlerinin bölgedeki hedeflerine ulaşamamasının ardından kasıtlı ve geniş çaplı bir savaş suçu işlediği vurgulandı.

Saldırının çoğu kadın ve çocuk olmak üzere çok sayıda sivilin yaşamını yitirmesine neden olduğu, yoğun bombardımanın ise büyük çaplı bir kitlesel yerinden edilme durumuna yol açtığı kaydedildi.

Saldırıdan tümüyle İsrail'in sorumlu olduğu vurgulanan açıklamada, "Bu saldırılar bölgeyi yeni bir şiddet ve istikrarsızlık döngüsüne sürüklüyor." ifadesine yer verildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ile BM ve Arap Birliğine, İsrail'in Suriye halkına yönelik tekrarlanan saldırı ve ihlallerini durdurmak için "acilen caydırıcı adımlar atılması" çağrısında bulunuldu.

Suriye'nin topraklarını ve halkını koruma konusundaki meşru hakkını uluslararası hukukun sunduğu tüm araçlarla kullanmaya devam edeceği belirtilen açıklamada, "Bu suçlar yalnızca Suriye'nin hak ve egemenliğini savunma kararlılığını güçlendirecektir." ifadesi kullanıldı.

BM, İsrail'in Suriye'de sivillerin ölümüne yol açan saldırılarını kınadı

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilci Yardımcısı Najat Rochdi, İsrail'in Suriye topraklarını hedef alan saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

"İsrail'in Şam kırsalındaki Suriye topraklarına yönelik ve sivillerin ölümüne yol açtığı bildirilen saldırısını kınıyoruz." ifadelerini kullanan Rochdi, baskın ve beraberindeki saldırıların, Beyt Cin kasabasında ailelerin yerlerinden edilmesine ve güvenlik arayışıyla yakındaki bölgelere kaçmalarına neden olduğunu kaydetti.

Rochdi, "(Saldırılar) Bu tür eylemler, Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik ciddi ve kabul edilemez bir ihlal teşkil ederken, halihazırda kırılgan olan ortamı daha da istikrarsızlaştırıyor." ifadelerine yer verildi.

BM'nin, Suriye'nin egemenliğine, birliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne olan sarsılmaz bağlılığını yineleyen Rochdi, tüm bu ihlallerin derhal durdurulması ve 1974 tarihli Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması'na tam anlamıyla uyulması çağrısında bulundu.

Sözcü Keçeli: İsrail'in Suriye’deki saldırıları sona ermeli, uluslararası topluma sorumluluk düşüyor

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından, İsrail'in Şam kırsalındaki Beyt Cin kasabasına yönelik saldırılarına ilişkin paylaşım yaptı.

Sözcü Keçeli, Suriye halkının özgürlüğüne kavuştuğu 8 Aralık'ın yıl dönümüne yaklaşılırken ve uluslararası toplumun Suriye'nin istikrarı paydasında buluştuğu bu dönemde İsrail'in, Şam kırsalındaki Beyt Cin kasabasına yönelik saldırılarıyla yıkıcı bir gündem izlediğini bir kez daha gösterdiğini belirtti.

İsrail'in, Suriye'den kendisine yönelen herhangi bir tehdit bulunmamasına rağmen giriştiği askeri hareketlilik ve operasyonlarla Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğünü ihlal ettiğine, sivil halka ve bölgenin istikrarına tehdit oluşturduğuna dikkati çeken Keçeli, "Suriye hükümeti ve halkının ülkede güvenlik, refah ve toplumsal barışı tesis etme gayretlerine engel olma amacı taşıyan İsrail'in saldırıları bir an evvel sona erdirilmelidir. Bu hususta uluslararası toplumun sorumluluk sahibi tüm üyelerine vazife düşmektedir." değerlendirmesinde bulundu.

Arap ülkeleri ile kurumlarından tepki

Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "İsrail güçlerinin Şam kırsalına girmesini ve bununla eş zamanlı gerçekleşen sivillerin hayatını kaybetmesine yol açan bombardımanı en sert ifadelerle kınadıkları" belirtildi.

Bu saldırıların "Suriye’nin egemenliğinin yanı sıra uluslararası ve insani hukukun açık bir ihlali" olarak nitelendirildiği açıklamada, İsrail'in bu şekildeki tehlikeli saldırılarının devam etmesinin bölgedeki gerilimi artırdığı, güvenlik, barış ve istikrarın tesisine yönelik çabaları baltaladığı vurgulandı.

Uluslararası toplumun "bu ihlallerin durdurulması, sivillerin korunması ve faillerinin hesap vermesi için derhal harekete geçmeye" çağrıldığı açıklamada, Doha’nın "Suriye halkı ve hükümetiyle tam dayanışma içinde olduğu, saldırıların sona erdirilmesi ve Suriye’nin güvenliği, istikrarı, birliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik tüm çabaları desteklediği" de ifade edildi.

Ürdün

Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırısı "tehlikeli ve kışkırtıcı bir tırmanış" olarak nitelendirilerek, bunun bölgede gerilimi ve çatışmayı artırmaktan başka bir işe yaramayacağı belirtildi.

Açıklamada, "Ürdün, onlarca Suriyelinin hayatını kaybetmesine ve yaralanmasına yol açan bu saldırı ve bombardımanı en sert ifadelerle kınamaktadır." denildi.

"Bu pervasız saldırının Suriye’nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü açıkça ihlal ettiği, uluslararası hukukun da bariz bir şekilde çiğnenmesi anlamına geldiği" vurgulanan açıklamada, "İsrail'in Suriye topraklarında Birleşmiş Milletler Antlaşması ve 1974’te imzalanan Kuvvetlerin Ayrıştırılması Anlaşması kapsamındaki yükümlülüklerine aykırı olan tüm saldırılarını derhal durdurması gerektiği" ifade edildi.

Öte yandan Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, İspanya'nın Barselona kentinde düzenlenen Akdeniz için Birlik 10. Bölgesel Forumu'nun akabinde düzenlenen ortak basın toplantısında, Suriye'nin yeniden devlet inşa etmeye çalıştığı bir dönemde İsrail'in bu ülkenin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saldırdığını ve halk arasında fitne çıkarmaya çalıştığını vurguladı.

Safedi, söz konusu saldırının uluslararası hukuk ile normların ihlali ve tansiyonun sebepsiz yere tırmandırılması olduğunu dile getirdi.

İsrail'in Batı Şeria'daki baskınlarına ve Filistinlilerin topraklarına el koyarak yerleşim birimlerini genişletme çalışmalarına da değinen Safedi, "Yerleşimci terörizminin her geçen gün arttığını görüyoruz. Akdeniz için Birlik olarak, ilkelerimiz ve uluslararası hukuka uygun olarak sesimizi yükseltmeli, bölgenin güvenlik ve barış içinde yaşama hakkını baltalayan, uluslararası hukuku ve uluslararası insancıl hukuku ihlal eden tüm bu fiillere hayır demeliyiz." dedi.

Safedi, İsrail askerlerinin dün Cenin'de, ellerini havaya kaldırarak teslim olan 2 Filistinliyi öldürmesini ise "cezasız kalmaması gereken bir savaş suçu" olarak nitelendirdi.

Kuveyt

Kuveyt Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarının, bölge istikrarını sarsma amacı taşıyan politikalarının bir devamı olduğu ve tansiyonu düşürmeyi hedefleyen bölgesel ve uluslararası çalışmaları baltaladığı kaydedildi.

Saldırıların, Suriye'nin egemenliğine yapılmış açık bir saldırı, uluslararası insancıl hukuk ve ilgili Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarının açık ihlali olduğu aktarıldı.

Körfez İşbirliği Konseyi

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim el-Budeyvi, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, İsrail'in Suriye'deki ihlallerinin, tansiyonu yükselttiğini ve bölgede güvenlik ve istikrarı tesis etme çabalarını baltaladığını belirtti.

Arap Birliği

Arap Birliği'nden yapılan yazılı açıklamada da söz konusu saldırının uluslararası hukukun açıkça çiğnenmesi anlamına geldiği ifade edildi.

Açıklamada uluslararası topluma, "İsrail'in Suriye'ye ve tüm bölgeye yönelik saldırganlığını ve nifak tohumları ekme ve çatışmaları körükleme politikalarını dizginleme konusunda sorumluluk alma" çağrısı yapıldı.

Hamas

Hamas'tan yapılan açıklamada da İsrail'in Suriye, Lübnan, Batı Şeria ve Gazze'de saldırılara devam etmesinin, bölgedeki saldırganlığını genişletme planını ortaya koyduğu belirtildi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın