Dünya, İran-İsrail gelişmeleri

Gazze'de İsrail'in saldırılarından kaçanlar, insan onuruna yakışmayan şartlarda yaşamaya çalışıyor

İsrail ordusunun hava bombardımanlarının ardından işgal için kara saldırılarını başlattığı Gazze kentindeki Filistinliler, "bir ölümden diğerine ve bir bilinmeze doğru" göç ediyor.

Gülşen Topçu, Adam Bilal, Hani Alshaer  | 19.09.2025 - Güncelleme : 19.09.2025
Gazze'de İsrail'in saldırılarından kaçanlar, insan onuruna yakışmayan şartlarda yaşamaya çalışıyor

Gazze

İsrail'in 7 Ekim 2023'te başladığı saldırılarla birlikte 365 kilometrekarelik Gazze'deki 2,3 milyon Filistinli defalarca oradan oraya sürüldü. Şu an ise İsrail ordusunun işgal planını bilfiil hayata geçirdiği Gazze kentinden güneye doğru kitlesel bir göç yaşanıyor.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

İnsanların gece gündüz demeden, araç bulabilenlerin araçlarla bulamayanların ise yürüyerek çıktığı göç yolculuğu milattan sonra 350-800 yılları arasında Batı'ya doğru yaşanan kavimler göçünü andırıyor.

İsrail'in saldırıları nedeniyle yaklaşık 2 yıldır eğitim, sağlık, barınma, beslenme gibi en temel insan haklarından mahrum edilen Filistinliler sadece ve sadece hayatta kalabilmek için çalışıyor.

İsrail'in çıkardığı sözde "tahliye emirleri", gerçekleştirdiği katliamlar ve yaşanan açlık nedeniyle Filistinliler istemeye istemeye de olsa kendilerini "sözde güvenli" mekanlara atmaya çalışıyor.

Burada da Filistinlilerin fiziksel ve maddi durumları devreye giriyor. Dayanabilenler güneydeki Han Yunus gibi kentlere kadar giderken imkanı olmayanlar ya da hastası olanlar orta kesimde duraklıyor.

Can korkusuyla yerlerini terk etmek zorunda kalıyorlar

Şucaiyye'den Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarına göç eden Munis el-Bahtıti (48), 25 günde 6-7 defa bir yerden bir yere göç ettiğini söyledi.

Göç ettikleri yerler arasında Şeyh Rıdvan, Tel el-Heva, Zikim, Nablusi, Şucaiyye, Sidra, Maamil'i sayan Munis, bir yerde çadır kurduktan birkaç gün sonra üzerlerine bomba yağmaya başladığını ve mecburen bölgeyi terk etmek zorunda kaldıklarını ifade etti.

Ailesinin 13 kişiden oluştuğunu aktaran Munis, ulaşım vasıtası kiralayacak paraları olmadığı için yürüyerek Netzarim'e geldiklerini dile getirdi.

Gazze'de hayat yok

Artık tükendiklerini vurgulayan Munis, "7 aydır zaten ölüyüz ama yine ölüyoruz. Hastane yok, ilaç yok, başımızı sokacak çadır yok. Biraz olsun dinlenebilmek ve sonrasında devam edebilmek burada durmaya karar verdik. Biz yaşayan ölüleriz. Güvenli yer diye bir şey yok Neden bunları yaşıyoruz ve daha ne kadar yaşayacağız. Dünyada bizim çektiklerimizi kim çekebilir. Sokakta uyuyorum, köpekler yanıma geliyor, eşim kronik bir hasta ve ona ilaç bulamıyorum, ne yapacağımı bilmiyorum. Gazze'de hayat yok." diye konuştu.

Okula gitmesi gerekirken, oradan oraya göç eden ve kurdukları çadırda ailesine ekmek yapımına yardım eden küçük Leyan el-Bahtiti ise "Gazze'de sadece ölüm ve korku yaşadıklarını" anlattı. Leyan, çocuk masumluğuyla doktor olmak ve insanları tedavi etmek istediğini ifade etti.

"Evlerimizin enkazında çadır kurmaya bile razıyız"

Necva el-Bahtıti ise "Hiçbir yer güvenli değil. Kimse bizimle ilgilenmiyor. Evlatlarımız öldü, açılık çekiyoruz. Evimiz yıkıldı, birikimlerimizi harcadık. Evlerimizin olduğu yere dönmeye, evlerimizin olduğu yere çadır kurmaya bile razıyız." diye konuştu.

Kendisinin hasta olduğunu ve uzun yol yürüyemediğini kaydeden Necva, "Kimse bizim yanımızda durmuyor. Biz Arap değil miyiz. Onlardan değil miyiz?" diye sordu.

Güneyde çadır kuracak yer bulamayanlar açıkta kalıyor

Yollarına devam edip güneye ulaşabilenler de çadır kuracak yer bulamadıkları için güneşin altında ve enkazın arasında oturmak zorunda kalıyor.

Gazze kentinin kuzeyindeki Sudaniyye bölgesinden Han Yunus'a gelen Vefa Ebu Ude, kucağında uyuyan bir çocuk ve yanında da 2 küçük çocukla yere attıkları bir sünger parçasının üzerinde oturuyor.

Ebu Ude, "Kuzeyden güneye, güneyden kuzeye göç ederek sersefil olduk. Yiyecek yok, içecek yok. Bombalar, kurşunlar üzerimize yağıyor. Buraya geldik ama burada da sokakta kalıyoruz. Sadece biz değil, tüm Filistin halkı böyle." ifadesini kullandı.

Son 2 gündür yolda yürüdüklerini aktaran Cemile el-Mecdelavi ise "Para yok, araç yok. Nereye gittiğimi bilmiyorum. Burada tanıdıklarım var, onların yanına gidiyorum. Orada biraz kalacağız, sonra gidecek başka yer arayacağız. Gece yere yatağı serdik ve sokakta uyuduk." dedi.


Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın