Evlerini, sağlıklarını, yakınlarını ve bayram sevinçlerini yitiren Gazze’deki çocuklar artık bayramı değil, hayatta kalabilecekleri bir yarını umut ediyor.

Bayramın yaklaşmasıyla birlikte acı daha da görünür hale geliyor. İsrail’in bombardımanları, ekonomik kaynakların yok edilmesi ve yardımın engellenmesi, bayramı bir kutlamaya değil, hayatta kalma mücadelesine dönüştürüyor.

AA muhabirine konuşan Gazzeli çocuklar, saldırıların sevdiklerini ellerinden alıp onları öldürmesinin ardından bayramın anlamını yitirdiğini dile getirdi.

İsrail’in yoğun bombardımanlarının neden olduğu şiddetli patlamalar yüzünden günlerini sürekli korku içinde geçirdiklerini aktaran çocuklar, saldırıların yaşam, eğitim, güvenlik ve oyun gibi en temel haklarından kendilerini mahrum bıraktığını ifade etti.

❝Ne demek bayram? Hangi bayramdan bahsediyoruz? Bayram eskiden ne güzeldi, savaştan önce. Ama şimdi ne kıyafet, ne bayram, ne de yemek var. Allah bize yeter, O ne güzel vekildir❞

Gazze’de çocuklar, bayram sevinci yerine, "hayatta kalma umudu" taşıyor https://t.co/3BgFi0zr3s pic.twitter.com/xTLSxrUrPZ

— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) June 6, 2025

“Ne sevinç kaldı ne ziyaret edecek kimse”

İsrail'in 2 Mart’tan bu yana insani yardım girişlerini engellemesi nedeniyle Gazze’de benzeri görülmemiş bir kıtlık da yaşanıyor.

Gazzeli çocuklar, geceleri aç karna ve bombardıman korkusuyla uyuduklarını anlattı

Filistinli 11 yaşındaki Ritac Şamiye, Gazze’deki zorlu koşullar nedeniyle bayramın gelişine dair hiçbir sevinç hissedemediğini söyledi.

"Bayramı hissetmiyorum, ne yeni kıyafetimiz var ne de paramız" diyen Ritac, saldırıların etkileri, su sıkıntısı ve temizlik malzemelerinin yokluğu nedeniyle çocukların görünüşünün bile değiştiğini ifade etti.

Çocukların artık bayram sevincini ya da bayram havasını hissetmiyor

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya beldesindeki evinden 2 gün önce göç etmek zorunda kalan 16 yaşındaki Farah Mukbil ise soykırım nedeniyle yaşamın daha da zorlaştığını dile getirdi.

Mukbil, soykırım başlamadan önce bayramların neşe dolu olduğunu ancak bugün yaşanan insani kriz ortamında çocukların artık bayram sevincini ya da bayram havasını hissedemediğini anlattı.

“Önceki bayramlarda dedemin ailesini ziyaret ederdik. Bugün hepsi şehit oldu. Kimi ziyaret edeceğiz?” diyen Mukbil, yaklaşan Kurban Bayramı'nın büyük bir açlık ve derin bir hüzün ortamında geldiğini vurguladı.

Mukbil, “Bu bayram kan ve korku dolu. Bombardıman, şehitler ve kanla uyuyup aynı haberlerle uyanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Gelecek bayramın ateşkesle gelmesini ve bu soykırım ile zorunlu göçün sona ermesini dileyen Mukbil, Arap dünyasına da sessizliğini bozması ve Filistin halkının yanında durması çağrısında bulundu.

Çocuklarda korku ve açlık hakim

Adil Mukbil de İsrail saldırılarının hayatından bir buçuk yıldan fazlasını çaldığını söyledi.

Bayramın yaklaştığını hissetmediğini ifade eden Mukbil, kurbanlıkların bulunmadığını, bayram günlerinin neşesini ve kendilerini mutlu eden yeni kıyafetleri de özlediğini dile getirdi.

Mukbil, bugünlerin büyük bir üzüntü ve kesintisiz bir korku içinde geçtiğini belirterek, “Her gün yoğun İsrail bombardımanı nedeniyle korkarak uyuyorum” dedi.

Gıda maddelerinin, özellikle unun bulunamaması nedeniyle tüm gününü aç geçirdiğini anlatan Mukbil, “Her gün aç karnına uyuyorum” diye konuştu.

Arap dünyasına Filistinlilerin yanında durma çağrısı

Filistinli çocuk Mukbil, İsrail saldırılarının çocukların en temel haklarını, oyun, eğitim ve bayram sevincini ellerinden aldığını söyledi. Okula gitmenin, kitap okumanın ve öğrenmenin artık hayal olduğunu ifade eden Mukbil, “İsrail, bayramı da elimizden aldı.” dedi.

Soykırımın sona erdirilmesini ve yardımların bölgeye ulaştırılmasını talep eden Mukbil, Arap dünyasına da Filistinlilerin yanında durma çağrısı yaptı.

Yaşadıkları zorlu koşullar karşısında duyduğu üzüntüyü dile getiren Filistinli çocuk; yiyecek, meyve ve sebze bulamamanın yanı sıra içtikleri suyun da tuzlu olduğunu paylaştı.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre, 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden İsrail ablukası nedeniyle yetersiz beslenmeden kaynaklı en az 60 Filistinli çocuk yaşamını yitirdi.

İsrail’in kasıtlı aç bırakma politikası

Birleşmiş Milletlere (BM) göre, işgalci İsrail’in insani yardımlara, özellikle gıda malzemelerine kapılarını kapatarak uyguladığı bilinçli aç bırakma politikası, Filistinlileri zorunlu göçe zorluyor ve Gazze’yi kitlesel açlığa sürüklüyor.

BM Gıda Hakkı Özel Raportörü Michael Fakhri, 27 Mayıs'ta, İsrail’in Gazze’yi “aç bırakmanın en tehlikeli aşamasına” sürüklediğini açıklamıştı.

Fakhri, açlığın etkilerinin nesiller boyunca süreceği uyarısında bulunarak yaşananları “soykırım, aç bırakma, insanlığa karşı işlenen bir suç ve ciddi bir insan hakları ihlali” olarak nitelendirmişti.