Meyer-Landrut, çeşitli açılış ve ziyaretlerde bulunmak için geldiği Samsun'da, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Rusya'nın, Ukrayna'dan tahıl sevkiyatını sağlayan anlaşmayı askıya almasıyla ilgili soru üzerine Meyer-Landrut, "Bu anlaşmanın Rusya tarafından bloke edilmesi haklı gerekçeleri olmayan bir karar. Çünkü bu karar Birleşmiş Milletler tarafından Türkiye'nin de katkılarıyla yapılmıştı. Gerçekten de çok önemli bir katkıydı krizin çözümü yönünde." diye konuştu.

Türkiye'nin süreçteki rolüne işaret eden Meyer-Landrut, "Türkiye'nin bu anlaşmanın devamı yönünde gösterdiği çabalardan dolayı da gerçekten çok mutluyuz. Umuyoruz ki başarıya ulaşır çünkü gerçekten ihtiyaç duyulan bir koridor." değerlendirmesini yaptı.

Meyer-Landrut, "Rusya'nın tahıl koridorunu askıya alması Avrupa'da buğday krizine yol açar mı?" sorusuna da şu yanıtı verdi:

"Avrupa Birliği'nin şu anda işleyen bir sistemi var, o da kara yolundan tahıl ithalatı ile ilgili. Şu anda bu koridor işliyor. Dolayısıyla da bu koridordan deniz yoluyla yapılan ithalat kadar da tahıl ithal ediliyor ve bu koridor devam ediyor. Dolayısıyla ben Avrupa için sorun olacağını görmüyorum. Asıl sorun daha düşük gelirli ülkeler. Özellikle Ukrayna'dan tahıl ithal eden ve bu ithalata bağımlı ülkeler açısından sorun olacak. O yüzden böyle bir gıda krizinden bu ülkeler için kaçınmak gerekiyor. Türkiye de bu yönde çaba gösteriyor. Biz de büyük takdirle karşılıyoruz bu yönde yaptığı çalışmaları."

Meyer-Landrut, Samsun'da tren yolculuğu yaptı

Öte yandan Meyer-Landrut ve beraberindeki heyet, Çukurbük İstasyonu'na geldi. Burada hareket memurunun şapkasını takan Meyer-Landrut, makiniste "hareket" ya da "dur" emrinin verildiği diskle komut verdi.

Raylar üzerinde bir süre koşan Meyer-Landrut, Kavak-Samsun arasında tren yolculuğu gerçekleştirdi.

Yolculuk sırasında trenin komuta edildiği bölüme de geçerek makinist Süleyman Önal'dan bilgi aldı.

Meyer-Landrut, Samsun Garı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, AB olarak Samsun-Sivas Kalın demir yolu hattı projenin bir parçası olmaktan çok büyük bir gurur duyduklarını söyledi.

Bu yönde başka projelerin de olduğunu belirten Meyer-Landrut, "Trenler yeşil dönüşüm açısından çok önemli. Çünkü karbon emisyonlarını azaltıyorlar. Çünkü ulaşım sektörü karbon emisyonlarının en fazla arttığı sektör. O yüzden trenler kullanıldığında bu emisyonların düşürülmesinde gerçekten önemli bir rol oynuyorlar." dedi.

Söz konusu hattın modernizasyonuyla büyük bir kapasite artışı da gerçekleştiğini, kapasitenin günde 21 trenden 54 trene çıktığını anlatan Meyer-Landrut, şöyle devam etti:

"Konfor, güvenlik ve bunun yanı sıra yeni sinyalizasyon sistemi modernizasyonun ve bu projenin olumlu katkılarından. Ulaştırma alanındaki iş birliğimiz, çevre, karbondioksit emisyonlarının düşürülmesi açısından gerçekten öneli bir unsur bu tür projeler. Bu büyük projelerden bir tanesini burada bitirdik ama başka bir projenin uygulanması devam ediyor. O da İstanbul-Bulgaristan sınırı arasındaki demir yolu hattı. Aynı zamanda trenlerin inşası, rehabilitasyonuna yönelik projeler de var. Bütçesi de oldukça fazla. Ulaşım, Avrupa Birliği-Türkiye arasındaki iş birliğinin çok önemli bir faktörü."

Molada trenin yanında koştuğunu dile getiren Meyer-Landrut, "Bunu, özellikle bu değişimin ne kadar dinamik, bu alana yatırımın ne kadar önemli olduğunu, bu alana ne kadar yatırım yapmamız gerektiğini vurgulamak için yaptım. Yani daha da hızlanmalıyız bu alandaki çalışmalarda." diye konuştu.

Meyer-Landrut'a UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı Paolo Marchi, büyükelçiler ve maslahatgüzarların yanı sıra TCDD Modernizasyon Daire Başkanı Selim Bolat ile TCDD 4. Bölge Müdürü Hasan Arı da eşlik etti.