15 Temmuz gazisi muhtar vücudunda unutamadığı geceden izler taşıyor
Çengelköy Polis Merkezi'nde çıkan olaylarda kasığından vurulan muhtar Can Cumurcu, "O gece sokağa mukaddesat için çıkan herkes gözümde şehit adayı ve gazidir. O kurşunu yemek bize ve şehit kardeşlerime nasip oldu." dedi.

Istanbul
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde, Çengelköy Polis Merkezi'nde çıkan olaylarda kasığından vurulan Çengelköy Mahallesi Muhtarı Can Cumurcu, o gece mukaddesat için sokağa çıkan herkesin gözünde şehit adayı ve gazi olduğunu belirtti.
FETÖ'nün hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçerken canı pahasına vatanı savunmak için gazi olanlar o gecenin izlerini hala vücutlarında taşıyor.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
15 Temmuz gazilerinden biri olan 62 yaşındaki Cumurcu, AA muhabirine, darbe girişiminin yaşandığı gecede görevinin başındayken vurulduğunu, o gece çok şehit verildiğini ve birçok kişinin gazi olduğunu söyledi.
Cumurcu, görevi gereği not aldığı şikayetleri, hafta sonu yerinde gözlemleyip belediye veya kaymakamlığa talepte bulunduğunu dile getirerek, "Yine o gece eşimle mahalle sakinlerini ziyaret ediyordum. Saat 21.00 civarı Çengelköy'ün merkezinden evimize giderken vatandaşlar koşarak yanıma geldi. 'Muhtarım, aşırı şekilde askeri araçlar geçiyor. Askerler durmadan oraya buraya doğru gidip geliyor.' şeklinde telkinde bulunmaya başladı." dedi.
❝O gece sokağa mukaddesat için çıkan herkes gözümde şehit adayı ve gazidir❞
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) July 13, 2025
FETÖ'nün hain darbe girişiminde Çengelköy Polis Merkezi'nde çıkan olaylarda kasığından vurulan 15 Temmuz gazisi muhtar Can Cumurcu, o gece yaşadıklarını anlattı https://t.co/9JgRbDZ3sI pic.twitter.com/D3L80m2Y90
Kuleli Askeri Lisesi'ne yakın oldukları için bu geçişlerin normal olabileceğini düşündüğünü aktaran Cumurcu, şöyle devam etti:
"Ardından bir vatandaşın 'Muhtarım, askeri itfaiye aracının üzerinde bile silahlı askerler geçti demesi üzerine kafamda şimşekler çaktı. Akabinde bir mahalle sakinimiz koşarak gelip, 'Muhtarım, ne olur yardım et, kızımı köprüde alıkoymuşlar.' dedi. Kimsenin birbirinden haberi yok, olaylar daha haberlere düşmemiş. Eşime eve gitmesini söyledim ve karakola koşmaya başladım. Karakoldan içeri girerken polis telsizinde o zamanki Emniyet Müdürümüz Mustafa Çalışkan'ın FETÖ elemanlarıyla köprü üzerindeki sözlü atışmasını duydum. Ardından komiserin odasına girdim. Televizyonu açtığımda tankı köprünün üstünde görünce 'Eyvah, askeri ayaklanma var.' dedim."
Karakol ile askeri lise arasındaki geçişi kapatmak için barikat kurdu
Can Cumurcu, Çengelköy'ün akil insanlarını karakola çağırarak burada bazı kararlar aldıklarını, karakolun önü ile Kuleli Askeri Lisesi arasındaki geçişi kapatmak için araç barikatı kurduklarını belirtti.
Yaklaşık yarım saat sonra kendilerini vuran yüzbaşının silahlı iki çevik kuvvet polisiyle karakolun önünde kendilerini durdurduğunu anlatan Cumurcu, ne yaptıklarını sorduğunda ise "Çabuk sokakları boşaltın, askeri idare." dediğini aktardı.
Cumurcu, Çengelköy gençliğinin arkasında barikat kurduğunu görünce yüzbaşının silahını ateşledikten sonra yan taraftaki büfeye girdiğini, milletin tepkisiyle karşılaşınca da o korkuyla Kuleli Askeri Lisesi yönüne kaçmaya başladığını dile getirerek, "Arkasından 'Ya Allah, Bismillah, Allahu Ekber' nidalarıyla yürüdük. Orada arkadaşları durdurdum. O ara Kuleli Askeri Lisesi'nin karşısındaki kafenin sahibi geldi. 'Can Ağabey, benim orası olduğu gibi asker kaynıyor. Hepsi silahlı, bizi dövdüler, mekanımızdan attılar.' dedi. Bunun üzerine sabahın zor olacağını, gecenin uzun geçeceğini anladık. 'Ne oluyor?' diye beklemeye başladık. Burada araç barikatını kurduktan sonra bir de köprü tarafına doğru beton direkleri yığarak ve yere beton saksıları çekip barikat kurduk ki ön tarafa geçişler iyice zorlaşsın." diye konuştu.
Saat 23.30'da silah seslerinin kendilerine yaklaşmaya başladığını, 23.40'ta bunu iyice hissetmeye başladıklarını aktaran Cumurcu, "Saat 00.00 civarı artık silah seslerini çok yakın hissetmeye başladık. O sırada karakolun önündeki projektör yanıyordu. Orada canlı hedeftik, karakoldan içeri girerek projektörü kapattırdım. Dışarı çıktığım anda G3 kurşununa hedef oldum. Bundan sonra benim için o gecenin oraya kadar olan sahnesinin sonuydu. Ondan sonra hastane serüvenleri, büyük sıkıntılar... Uzun süre tedavi gördüm, çok şükür hayattayız." ifadelerini kullandı.
Çengölköy'ün 15 Temmuz şehitleri
Semtlerinde FETÖ'cüler tarafından büyük bir katliam yapıldığına dikkati çeken Cumurcu, şehit olan yeğeni Osman Yılmaz, üniversite öğrencisi Burak Cantürk, gazeteci Mustafa Cambaz, Halil Kantarcı ile Kader Sivri'nin Çengelköylü olduğunu dile getirdi.
Türk bayrağının gönderde durmasının ve ezanların okunmasının kendileri için en büyük şeref olduğunun altını çizen Cumurcu, "Devletimiz her konuda arkamızda durdu. O gece sokağa mukaddesat için çıkan herkes gözümde şehit adayı ve gazidir. O kurşunu yemek bize ve şehit kardeşlerime nasip oldu. Sonuçta bizden sonra vatandaşlar direnişlere devam etti. Onların sayesinde o sabaha aydınlık uyandık. Milletimize, vatanımıza canımız feda." dedi.
Cumurcu, 15 Temmuz gazisi olmanın kendisi için büyük gurur, onur ve şeref olduğunu, Çengelköy'de mahkeme kayıtlarına giren 22 şehit ile 84 gazi bulunduğunu anlattı.
Gazilik unvanını Allah'ın verdiği şeref ve onur diyerek taşıdığına işaret eden Cumurcu, "Rabb'im, böyle bir olayı bir daha yaşatmasın. Çok zor bir akşamdı, kötü zamanlardı. Hangi makamda olursak olalım, öncelikle vatanı, bayrağı, devleti severek hizmet etmek zorundayız. Bayrağımızı daha yukarılara nasıl çıkartırız, bunun derdinde olmamız gerekir. Daha çok çalışmalı ve üretmeliyiz, birbirimizi sevmeliyiz." diye konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.