Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Bugün terörsüz Türkiye diyebiliyorsak 15 Temmuz sonrası yaşadıklarımızın bir sonucudur
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bugün terörsüz Türkiye diyebiliyorsak ve bu yönde adımlar atılıyorsa işte bu 15 Temmuz sonrası yaşadıklarımızın bir sonucudur." dedi.

Ankara
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nda düzenlenen "15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek Paneli"ne katıldı.
- İletişim Başkanı Duran: Terörsüz Türkiye hedefi bir dönüşümün parçasıdır
- Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından, "Demokrasiye Sahip Çıkmak: Sivil Direnişin Gücü" paneli
Burada konuşan Yılmaz, panelin ana başlıkları olan "hafıza, adalet ve gelecek" kavramlarının çok iyi tespit edildiğini vurguladı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Yılmaz, hafızanın, o gece neler yaşandığını, adalet kavramının FETÖ terör örgütü ve arkalarındaki karanlık güçlerden hukuk çerçevesinde nasıl hesap sorulması gerektiğini, geleceğin ise bu acı tecrübeden çıkarılacak derslerle nasıl daha sağlıklı, sağlam bir zeminde inşa edileceğini gösterdiğini aktardı.
Uzun bir tarihi geçmişin de hafızanın bir parçasını oluşturduğuna işaret eden Yılmaz, "Haşhaşi kavramı önemli bir unsur diye düşünüyorum. Selçuklu'dan Osmanlı'ya, Cumhuriyet'e devam eden bu çizgimizde tarihi bir tecrübemiz var. Bu da hafızamızın bir parçasını oluşturuyor. Aslında bu tarihimizi daha iyi kavrasak, buradaki yaşanmışlıkları, tarihi yaşanmışlıkları daha iyi anlasak inanıyorum ki FETÖ ihanetini de daha iyi bir şekilde anlamlandırabiliriz. Daha güçlü bir şekilde analiz edebiliriz. Haşhaşi kavramı bu anlamda bu uzun tarihi hafızamızın bize sağladığı önemli bir kavram." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nda düzenlenen "15 Temmuz: Hafıza, Adalet ve Gelecek Paneli"nde konuştu
— Anadolu Ajansı (@anadoluajansi) July 16, 2025
— Hiçbir darbe yaşadığımız tarihte tamamen içsel dinamiklerle ifade edilemez, izah edilemez
— Geleceğimizi üzerinde inşa… pic.twitter.com/Og7CqH5gCV
"Düşman, düşman orduları bile meclislere saygı gösterir"
Yılmaz, darbeler tarihinin de çok iyi analiz edilmesi gerektiğini belirterek, 1960 ile başlayan darbeler parantezinin 15 Temmuz ile birlikte kapandığını ancak darbelerle ilgili özellikle milli irade düşmanlığının üzerinde durulması gerektiğini söyledi.
15 Temmuz gecesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bombalandığına dikkati çekerek, bunun bir tesadüf olmadığının altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti:
"Niye bu iki mekan seçildi? Çünkü bunlar milli iradeyi temsil ediyorlardı. Biri yasama alanında, diğeri yürütme alanında halkın seçtiği Meclis ve Cumhurbaşkanı'nı ifade eden, onları sembolize eden kurumlar. Bu bir tesadüf değil. Düşman, düşman orduları bile meclislere saygı gösterir. Ama FETÖ zihniyeti onun da ötesine geçerek Meclisimizi bombaladı, Külliyemizi bombaladı.
Bu milli irade düşmanlığının en açık göstergesidir ve başından itibaren de vardır bu, 1960 darbesinden 15 Temmuz'a kadar. Darbe dediğiniz şey, demokratik bir ülkede yapılan bir darbe, tabiatı gereği gayrimillidir çünkü milli iradeyi hedef alır. Bu da darbelerin dış bağlantılarını işaret ediyor. Hiçbir darbe, yaşadığımız tarihte, tamamen içsel dinamiklerle ifade edilemez, izah edilemez. FETÖ başta olmak üzere, çeşitli emperyalist güçlerin, uluslararası güç odaklarının, istihbarat kuruluşlarının aracı haline dönüşmüş odakların, milli iradeye karşı kalkışmalarıdır bunlar ve bunu hiçbir zaman unutmamalıyız, çok iyi analiz etmeliyiz."
"Demokratik dünya, 15 Temmuz gecesi ve sonrası kendisine yakışanı yapmamıştır"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, hain darbe girişiminden sonra birçok FETÖ'cünün gözaltına alındığını, tutuklandığını ve yargılandığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olarak adaleti tecelli ettirmiştir, ettirmeye de devam etmektedir. Çünkü FETÖ maalesef hala gündemimizde, içeride ve dışarıda. Biz tabii sadece içeride değil, dışarıda da adaletin tecelli etmesini istiyoruz. Ama maalesef demokratik dünya 15 Temmuz gecesi ve sonrası kendisine yakışanı yapamamıştır, yapmamıştır. Bunun da altını çizmemiz lazım.
Bir başka ülkede halk sokağa çıkıp bu direnişi gösterse, herhalde tüm dünyada, demokrasi kitaplarında örnek olarak anlatılırdı. Ama 15 Temmuz gecesi maalesef 'demokratik' dediğimiz dünya, Türkiye'deki bu eşsiz direnişi görmemezlikten gelmiştir. Uzun süre böyle bir tavırla yaklaşmıştır. Bu da onların ayıbı. O kadarını söyleyeyim. Hakikaten burada farklı niyetlerle yaklaşıldığının, FETÖ arkasındaki güç odaklarının da ifadesi aynı zamanda bu tavır. Uluslararası medya için de aynı şeyi söyleyeceğim. Uluslararası medya da adil davranmamıştır. Bizim medyamıza şükran duyuyoruz. O istisnaları, tabii ki FETÖ'cü zihniyetleri bir kenara bırakacak olursak, ulusal ve yerel medyamızın büyük bir kısmı çok onurlu, çok doğru bir tavır göstermiştir. Demokrasiden, vatandan, milletten, milli iradeden yana bir tavır göstermiştir."
Türk Silahlı Kuvvetlerinin 15 Temmuz'dan 40 küsur gün sonra Suriye'de operasyon yaptığını anımsatan Yılmaz, "Yıllar yılı yapılamayanlar, FETÖ'nün tasfiyesinden sonra yapılabilir hale gelmiştir. Kurumlarımız daha fazla güç kazanmıştır. Belki geçici olarak eleman kayıpları olmuştur, operasyonel birtakım meseleler yaşanmıştır ama kurumlarımız yeniden ruh kazanmıştır. Gerçek misyonlarını icra etmeye başlamışlardır. Yargı için de bu geçerli, güvenlik güçlerimiz için de istihbarat kurumlarımız için de geçerli." diye konuştu.
"Kalıcı bir şekilde terörü ülkemizin gündeminden çıkarmaya çalışıyoruz"
Gelecek kavramına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, ülkenin geleceğinin çok daha güçlü, sağlam zeminlerde oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
FETÖ'süz bir Türkiye'nin bu anlamda çok kıymetli olduğunu vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"FETÖ'nün olduğu bir ortamda bugün Terörsüz Türkiye'den bahsedebilir miydik acaba? Ben bunu sadece bir soru olarak soruyorum. Bugün Terörsüz Türkiye diyebiliyorsak ve bu yönde adımlar atılıyorsa işte bu 15 Temmuz sonrası yaşadıklarımızın bir sonucudur. 15 Temmuz gecesi sokaklarda oluşan, halkın oluşturduğu ittifak, Cumhur İttifakı bugün ülkemizde çok farklı birtakım çabalar içinde, kalıcı bir şekilde terörü ülkemizin gündeminden çıkarmaya çalışıyoruz. Yıllar yılı ülkemize pranga olmuş terörü, ülkemizin gündeminden çıkarıp, kaynaklarımızı, enerjimizi refah, kalkınma, daha güçlü, büyük bir Türkiye için harcayalım diyoruz. Geçmişte de bu yönde çabalar sarf edildi ve sabote edildiler biliyorsunuz. İşte orada FETÖ'nün rolünü de çok iyi anlamamız, araştırmamız gerekiyor."
Bugün Terörsüz Türkiye süreci için çok daha güçlü bir şekilde, kurumlarla, toplumla bu çabanın içinde olunduğunu vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye sürecinde, 'Türkiye bu bağlarından, bu yüklerinden kurtulmasın' diye düşünen çeşitli çevrelerin provokasyonlarına, dezenformasyonlarına karşı çok dikkatli olmamız lazım. Bu anlamda İletişim Başkanlığımıza da ben büyük görevler düştüğüne inanıyorum. Vatandaşımızın kafasını karıştırıp, hiç olmayan şeyler varmış gibi göstermeye çalışanlar, diğer taraftan birtakım olaylarla, hadiselerle bütün bu süreçleri provoke etmeye çalışanlar oldular, bundan sonra da olabilirler. Dolayısıyla çok uyanık olmamız gerekiyor." diye konuştu.
Ülkenin, milletin menfaatinin çok iyi görülüp, arkasında çok sağlam durulması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, Türkiye Yüzyılı'nın önemine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Köklü tarihimiz ve Cumhuriyet'imizin kazanımlarıyla, birikimleriyle Türkiye Yüzyılı'nı inşa ediyoruz. 15 Temmuz sonrası, işte bize bu atmosferi sağladı. Nedir Türkiye Yüzyılı? Huzurun yüzyılıdır, kardeşliğin, milli birliğin yüzyılıdır. Türkiye Yüzyılı, daha müreffeh bir Türkiye'nin yüzyılıdır, uluslararası alanda çok daha etkin, çok daha güçlü bir ülkedir. Büyük ve güçlü Türkiye demektir. Biz bu yüzyılı inşa etmeye kararlıyız ve bu sürecin içindeyiz zaten. Dolayısıyla geleceğimizi bu perspektifle inşa ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı ve iç cepheyi güçlendirme vizyonunun çok kıymetli olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Geleceğimizi üzerinde inşa edeceğimiz ruh, 15 Temmuz gecesi sokaklara çıkıp vatanı, milleti koruyan insanımızın ruhudur. Bu yeterince bize güç vermektedir ve Cumhuriyet'imizin kazanımları, medeniyetimizin değerleri, bütün bunlarla birlikte bu yüzyılı inşa etmeye kararlıyız." şeklinde konuştu.
Yeni anayasa çalışmaları
Milli iradenin güçlendirilmesi gerektiğini, bu kapsamda yeni anayasa tartışmalarının çok kıymetli olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin darbe sonrası dönemlerde yapılmış, dış birtakım odakların perspektifiyle eklemlenmiş anayasalardan kurtulmak durumunda olduğunu söyledi.
Yılmaz, şunları kaydetti:
"Halkın kendi anayasasını yapması, milletin kendi anayasası yapması çok önemli. Bunu söylerken bir partiden bahsetmiyorum, yanlış anlamayın. Anayasa bir partinin tek başına yapabileceği bir iş değil. Bir ittifakın da yapabileceği bir iş değil. Anayasada daha geniş bir toplumsal mutabakat gerekiyor. Olabilecek en geniş toplumsal mutabakatla yeni bir anayasanın şekillendirilmesi, sivil, özgürlükçü, kapsayıcı kurumları daha sade bir şekilde ifade eden, kurumlar arası ilişkileri çok daha sağlıklı bir şekilde tarif eden, devletin işleyişini kolaylaştıran bir anayasaya ülkemizin ihtiyacı var. Önümüzdeki dönemde iktidarıyla muhalefetiyle bu konuda da çalışmamız gerektiğine inanıyorum. Demokratik standartlarımızı yükseltmek, daha iyi noktalara getirmek durumundayız. Yeni Anayasa ve onunla bağlantılı diğer çalışmalarla inanıyorum ki Türkiye gelecekte çok daha güçlü bir demokrasi olacaktır. Milli iradeye hiç kimse saldırmayı aklının ucundan dahi geçiremeyecektir."
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.