Kültür

Yazar Muammer Karadeniz, Anadolu'nun kültürel zenginliğini efsanelerle anlatıyor

Yazar Muammer Karadeniz, Türkiye'nin geçmişinde barındırdığı zengin kültürel birikimine işaret ederek, "Anadolu'muzda çözülemeyen, esrarıyla meraklılarını bekleyen o kadar eser var ki bu öykülerin mutlaka paylaşılması gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Fatih Türkyılmaz  | 16.07.2025 - Güncelleme : 16.07.2025
Yazar Muammer Karadeniz, Anadolu'nun kültürel zenginliğini efsanelerle anlatıyor Fotoğraf: AA

İstanbul

Son olarak "Kutsal Taç" romanına imza atan Karadeniz, çalışmalarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Karadeniz, Anadolu coğrafyasının dünyanın hiçbir yeriyle mukayese edilemeyecek ölçüde zengin tarihi ve kültürel özellikleri olduğunu belirterek, "Bu coğrafyada hüküm sürmüş kadim medeniyetlerin izlerinin korunması, yaşatılması ve geleceğe aktarılmasının hepimizin ortak mesuliyeti olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin dört bir yanı adeta 'Açık Hava Müzesi' ama biz bu tarihi ve kültürel varlıklarımızın inşasından bugüne geçirdiği evrelerin, tarih içinde üstlendiği misyon ve günümüzdeki değerinin yeterince farkına varamıyoruz maalesef. Oysa Anadolu'da bulunan her taşın, her yapının ve her iz bırakmış uygarlığın anlattığı sessiz bir hikaye var." diye konuştu.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Karadeniz, tarihi ve kültürel mekanları ziyaret ederek bu topraklarda hüküm süren uygarlıkların geride bıraktığı izleri takip etmekten ve o zamanın atmosferini bugüne taşımaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.

Antik Maya Takvimi'nden yola çıkarak ortaya atılan 21 Aralık 2012'de dünyanın yok olacağına ilişkin bazı kehanetler doğrultusunda hareket eden insanların Şirince Köyü'ne akın etmesinin kendisini roman yazma konusunda harekete geçirdiğini kaydeden Karadeniz, şunları aktardı:

"Anadolu, antik çağlardan günümüze uygarlıkların yaşam izlerini barındıran kadim coğrafya. İnsanlığın günümüze kadar kat ettiği evrelerin hemen hemen hepsini, adeta bir laboratuvar olan Anadolu'da görebiliyoruz. Bunu, kil tabletlerden tutun da o tarihlerdeki imkanlarla inşasını anlamakta güçlük çektiğimiz nice ihtişamlı esere kadar birçok tarihi varlık sayesinde elde ediyoruz. Birçok eserin sözlü kültüre, hikaye ve rivayetlere yansıyan özellikleri, çok daha enteresan ve heyecan verici boyutta. Anadolu'muzda kimi zaman savaşlarla yakılıp kül edilmiş bir şehrin, kimi zaman bir mağaraya sığınanların, kimi zaman da çözülemeyen esrarıyla meraklılarını bekleyen o kadar eser var ki bu öykülerin mutlaka paylaşılması gerektiğini düşünüyorum. Bu da bu romanımızın mistik ve antolojik yönünü öne çıkarıyor diyebiliriz."

"Farkındalık oluşturmayı istedim"

TK Yayınlarından okurla buluşan "Kutsal Taç" romanına da değinen Karadeniz, romanda mekansal yolculuğu duygusal bir yolculuğa dönüştürdüğünü vurguladı.

Karadeniz, şöyle devam etti:

"Kahramanımızın içimizden biri olması, 'kendimizi kendimize anlatmak' olur diye düşündüm. Bir yabancının gözüyle bakıldığı takdirde daha farklı bir bakış açısı ve farkındalık oluşturmayı istedim. Zaman zaman karşılaştığı çelişki ve çatışmalar romana renk kattı diye düşünüyorum. Mekansal planlamanın kültürel boyutu nedeniyle kahramanımızın da arkeolojik araştırmalar yapan bir bilim insanı olmasının faydalı olacağını düşündüm. Arkeolog dostlarımın katkısını da burada anmadan geçemeyeceğim. Çünkü bu eserlerin dilinden en iyi anlayan meslek grubu olarak, her zaman bizden bir adım öndeler. ABD'li olmasını da şöyle izah edebilirim. Araştırma safhasında arkeolojik araştırmalar konusunda en çok bilimsel makale yayımlayan üniversitelerin başında Yale geliyordu. Bu konuda tercih sebebi Yale Üniversitesi olunca, akademisyenin Amerikalı olmasının oradaki yaşam örgüsünü kurgularken daha doğru olacağını düşünmüştüm.​​​​​​​ Asistanı da Yale'de okuyan bir Türk öğrencimiz oldu. Bence de çok güzel oldu."

Bir yazarın zihninde kurguladığı durumu ya da sahneyi kaleme almak için en çok ihtiyacı olan şeyin zaman olduğunun altını çizen Karadeniz, "Klavyenin tuşlarına dokunmaya başladığınızda araya giren zorunluluklar, sizi o an konudan uzaklaştırıp yazının yarım kalmasına belki ilerde o yazdığınızı da çöpe atmanıza neden olabiliyor. O nedenle bilgisayarımda ilk belgeyi oluşturma tarihiyle kitap olarak elime alıncaya kadar altı yıldan fazla zaman geçmiş. Bu konuda en büyük desteği ailemden aldığımı belirterek, bu vesileyle sevgili eşime ve çocuklarıma teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Muammer Karadeniz, romandaki tarihi mekanların ve oralara atfedilen efsane ve öykülerin referansları yaygın şekilde akademik kaynaklarda yer aldığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Belki bazı okurlarımız üzülecek ama bir macera romanı değil maalesef. Burada aksiyon ve macera enstrümanlarını kurgusal manada okurlarımızla daha güçlü bir bağ kurmak amacıyla kullandığımızı söylemek isterim. Malumunuz, öğrenmenin en önemli anahtarı merak etmektir. Merak olmazsa öğrenme ihtiyacının kapısı aralanmıyor. Bütün keşiflerin temelinde bu var. Heyecan, aşk ve ihtiraslı serüvenler daha çok ilgi görebiliyor. Ancak burada amacımız kültürel varlıklarımızı, manevi zenginliğimizle birlikte ele alarak okurlarımızı kitabın sayfalarında merak, heyecan ve keyif dolu bir seyahate çıkarmak olunca, felsefi zeminleri de olan Kutsal Taç yolculuğu başlamış oldu."

Okurların​​​​​​ sürükleyici bir dil ve anlatımla Türkiye'nin en batısından; Ege, Akdeniz ve Güney Doğu Anadolu güzergahına uzanan keyifli bir seyahat yaptıklarını dile getirdiklerini aktaran Karadeniz, "Daha çok, binlerce yıllık eser ve anıtların, kitabelerin, antik şehirlerin efsane ve öyküleriyle geçmişe yapılan tarihi bir yolculuktan duyulan memnuniyet ifadeleri öne çıkıyor. Bu serüvenin, bir gün kendi şehirlerindeki kültür mirası eserleri de kapsaması dileğinde bulunan çok okurumuz oldu. Kahramanımız Prof. Dr. Fischer belki bir gün onları da ziyaret edecektir, kim bilir..." dedi.

Karadeniz, ziyaret ettiği kültürel ve tarihi mekanların bir gün roman konusu olacağını hiç düşünmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Mekansal ziyaretlerin doğal bir neticesi olarak manevi bir yolculuk da beraberinde geldi. Bu seyahatlerin öğrettikleriyle kültürel mirasımıza ilgi ve hayranlığım katbekat arttı diyebilirim. Bundan sonra gezeceğim yerlerdeki bakış açımın roman öncesine göre çok değiştiğini söylemeden edemeyeceğim. Kutsal Taç, aslında bir tükenmişlikten yeniden doğuşa uzanan bir seyahat gibi. Günümüzde Batı toplumlarındaki tükenmişliğe karşın, Anadolu'muzda bu tükenmişliği bertaraf edebilecek yenilenme, dostluk, kardeşlik ve hayat var. Buradaki medeniyet harmanında boy veren kültürel değerlerin, daha huzurlu ve barış içindeki bir yaşam için keşfedilmeyi beklediğini söylemek isterim."

Kitapseverleri Anadolu'nun kadim kültür ve medeniyet izlerini yakından tanımaya davet eden Karadeniz, yazarlık yolculuğunun üzerinde çalıştığı başka bir tarihi serüven ile devam ettiğini de sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın