Dolar
38.52
Euro
43.68
Altın
3,235.75
ETH/USDT
1,801.60
BTC/USDT
94,673.00
BIST 100
9,078.43
Kültür

Mustafa Kutlu'nun "Rüzgarlı Pazar" eseri "tabii" ekranlarına taşınıyor

Oyuncu Ayça Ayşin Turan, "Karakter duygusu haricinde, görme engeli olduğu için Nimet, daha ayrıcalıklı çalıştığım, görme engellilerin dünyasına dair aslında benim de farkındalığımı arttıran bir karakter oldu." dedi.

Ömer Mirza Şeker  | 20.04.2025 - Güncelleme : 22.04.2025
Mustafa Kutlu'nun "Rüzgarlı Pazar" eseri "tabii" ekranlarına taşınıyor Fotoğraf: Cem Tekkeşinoğlu/AA

İstanbul

Yapımcılığını ve senaristliğini Uğur Uzunok'un üstlendiği, usta hikayeci Mustafa Kutlu'nun aynı isimli eserinden uyarlanan "Rüzgarlı Pazar" dizisi, TRT'nin dijital platformu "tabii"de izleyicilerle buluşmaya hazırlanıyor.

Başrollerde İsmail Hacıoğlu ve Ayça Ayşin Turan yer alırken, dizide ayrıca Özgür Cem Tuğluk, Uğur Arslan, Melis Babadağ, Hakan Boyav, Sude Zulal Güler, Turgay Aydın, Yonca Şahinbaş, Almıla Uluer, Erman Saban, Zeynep Özyağcılar ve Mehmet Oğuz Dinçer oynuyor.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Çekimleri Kemerburgaz'da kurulan bir platoda devam eden "Rüzgarlı Pazar" dizisinde, 11 yaşındaki Duran'ın hayat mücadelesi bir üst geçitte kurulan pazarın hikayesiyle anlatılırken, görme engelli Nimet ve Cesur'un aşkları da ekranlara taşınacak.

Pazarların, işportacı tezgahlarının, gecekondu mahallelerinin görmezden gelinen insanlarının hikayesinin işlendiği dizinin yönetmen koltuğuna ise Berat Özdoğan oturuyor.

"Nimet, farkındalığımı arttıran bir karakter oldu"

Dizide "Nimet" karakterini oynayan Ayça Ayşin Turan, karakterinin görme engeli olduğunu ve daha önce oyuncu olarak böyle bir rolü deneyimlemediğini söyledi.

Turan, dizide kitaptan uyarlama hikayenin yanı sıra yakın geçmiş dönemi işlediklerini belirterek, "Heyecanlı başladık, güzel gidiyor. Kitabı daha önce okumamıştım ama senaryoyu okurken kitabı da aynı anda okudum. Kitaba bağlı gidiyoruz. Güzel, keyifli geçiyor." dedi.

Dizinin hazırlık süreçlerinin uzun sürdüğünü aktaran Turan, şöyle devam etti:

"Karakter duygusu haricinde, görme engeli olduğu için Nimet, daha ayrıcalıklı çalıştığım, görme engellilerin dünyasına dair aslında benim de farkındalığımı arttıran bir karakter oldu. Çok cahil olduğumu fark ettim. Etrafımızdaki görme, işitme engelliler için bir noktada bazen biz onlara engel yaratıyormuşuz gibi hissettim. Bu süreç beni duygusal olarak ayrıca etkileyen bir süreç oldu."

Turan, en büyük isteklerinden birinin de farkındalık yaratmak olduğunu dile getirerek, "Engeli olan insanlarımıza nasıl yaklaşmamız gerektiğini, bilmeden onlara yardım etmek isterken aslında onlara ne kadar kötülük yaptığımızın bilincinde olmamız gerektiğini insanların bilmelerini isterim." ifadelerini kullandı.

"Görsel olarak sanat ekibimiz, yönetmenlerimiz, senaristimiz, yapım ekibimiz çok iyi çalışmışlar"

Oyuncu Özgür Cem Tuğluk, dizide sonradan görme engelli olan "Cesur" karakterine hayat verdiğini söyleyerek, "Engeli Cesur'un bütün hayatını bir şekilde değiştiriyor. Hayatının bir kısmını da bir kazadan sonra yetimhanede geçiriyor. Sonrasında bir ailenin yanında büyüyor. Cesur'un karakterini bütün bu zorluklar etkiliyor." diye konuştu.

Hikayeden etkilendiğinden bahseden Tuğluk, "Kitabı okuduğumda hayal ettiğim bir şeyler oluşmuştu ama izleyici sıcak, samimi bir şeyle buluşacak. Set, benim tahmin ettiğimin çok üstünde bir şekilde ilerliyor. Görsel olarak da sanat ekibimiz, yönetmenlerimiz, senaristimiz, yapım ekibimiz çok iyi çalışmışlar." görüşünü paylaştı.

Tuğluk, ilk kez kitaptan uyarlanan bir yapımda çalıştığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Araştırması, okuması üzerine daha fazla kafa patlatacağım bir şey olduğu için, çok daha heyecanlı. Okuduğum, hayal ettiğim, hocanın, senaryo ekibimizin hayal ettiği şeyin nasıl çıkacağı merak uyandırıcı. Yazarımız ne hayal ediyordu, bu karakterin ete kemiğe bürünmüş halini gördüğünde veya kitabı okuyan bir seyirci izlediğinde 'ne düşünecek' soruları da benim için heyecanlı geliyor. O dünyanın içinden çok çıkmamak adına kitap sürekli yanımda."

"Rolümü, kendi hikayemi sevdim"

Oyuncu Hakan Boyav ise dizide 2000'lerde geçen bir pazar yerinde dramatik bir hikayenin ele alındığını aktararak, canlandırdığı karaktere ilişkin, "Mahallede çeşitli karakterler var. Bir kahve, o kahvede de Kahveci Hasan Dayı diye biri var. O rolü de bana uygun gördüler. Başrollerdeki arkadaşlarımıza biz de gerekli desteği vermeye çalışıyoruz. Ben de rolümü, kendi hikayemi sevdim. Seve seve oynuyoruz." dedi.

Dizide asıl başrolün çocuk oyuncu Mehmet Oğuz Dinçer olduğuna dikkati çeken Boyav, "Mehmet Oğuz, 10 yaşında bir kardeşimiz ve çok yetenekli. Bütün çocuklar aslında çok yeteneklidir. Çünkü onlar rolü bizim gibi profesyonel olarak üstlenmez, doğuştan inanırlar. Mehmet Oğuz'un bir de fazladan bir oyunculuğu var. O kadar yetenekli ki hepimizi ağlattı." şeklinde konuştu.

Boyav, daha önce de kitaptan uyarlama dizilerde bulunduğunu belirterek, "Senaryo kitaptan olunca, sanki işler daha güzel gidiyor. Çünkü elinizde başı sonu belli bir hikaye oluyor. Bu hikayede de Uğur Uzunok yola çıktı ve iyi de bir senaryo oldu. Bence dizi başarılı olacaktır." değerlendirmesini yaptı.

Yaklaşık 31 senedir setlerde olduğunu anlatan Hakan Boyav, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz set bağımlısıyız. Çok yorucu bir iş. İnsanlar iki saat seyrediyor televizyonda ama biz iki saatte çekmiyoruz. Haftanın altı günü 14-15 saat çalıştığımız günler oluyor. Benim rolüm bittiği zaman iki gün çalışıp, bir gün bir boşluğum olabiliyor ama sette çalışan arkadaşlarımız o kadar yoğun ve ağır bir iş üstleniyorlar ki onların da hakkını vermek lazım. Kolektif bir sanat bu. Oyuncusuyla, yönetmeniyle, senaristiyle, sette çalışan arkadaşlarla hep birlikte bir yükün altına giriyoruz. Tek amacımız, seyirciye o iki saati güzel geçirtebilmek."

"En büyük hayalim Altın Kelebek"

Çocuk oyuncu Mehmet Oğuz Dinçer ise dizide "Duran" karakterini canlandırdığını dile getirerek, "Duran, fakir bir ailenin çocuğu ya da fakir bir aileyi geçindiren bir çocuk desek daha iyi olur. Bir pazarımız var ve bu pazarda bir şeyler satarken çocuğun başına gelen olayları anlatan bir dizi çekiyoruz. Karakterim günlük hayatında pazara gelip satış yapıyor. Mendil, kalem, çakmak tarzı şeyler satıyor. Çok iyi oyuncularla çalışıyorum. Benim için çok eğlenceli geçiyor. Ünlü isimlerle çekim yapmak çok eğlenceli bir şey." dedi.

Ekran başındaki izleyicilerin üzüleceğini düşündüğünü söyleyen Dinçer, "Böyle bir hayatı onlar da olsun istemezler. Set ortamında çok mutluyum. Çekimlerde çok mutlu oluyorum. Çünkü 5 yaşımdan beri bu hayali kuruyordum ve 10 yaşına geldiğimde oldu çok şükür. En büyük hayalim Altın Kelebek ödülü almak." ifadelerini kullandı.

Dijital platform tabii ekranlarında izleyicilerin beğenisine sunulacak dizi, 8 bölümden oluşacak.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.