Henüz 15 yaşındayken ilçede sergilenen plakları görerek kasetçiliğe merak duyan 63 yaşındaki Akbulut, boş zamanlarını plaklardan kasetlere şarkı aktararak geçirdi.

Akbulut, plakların kullanımdan kalkmasıyla birlikte neredeyse her evin baş köşesinde yer alan kasetçalarlar için dönemin en popüler sanatçılarının eserlerini içeren kasetleri 2000'li yılların başına kadar satışa sundu.

Bir yakının verdiği stüdyo mikseri ile iş yerinde ayrı bir bölüm oluşturan Akbulut, genellikle kemençe sanatçılarının eserlerinden oluşan 200 albümü de yöresel müzikseverlerle buluşturdu.

Emekli olmasına rağmen kasetlerden vazgeçemeyen Akbulut, arşiv oluşturmak isteyen ya da geçmişe ilgi duyan az sayıda kişiye satış yapıyor.

Akbulut, AA muhabirine, ilçede 47 yıl önce ilk kasetçi dükkanını kendisinin açtığını söyledi.

Plaklar ile tanışmasının ardından mesleğine başladığını ifade eden Akbulut, "1978 yılında şimdiki iş yerimin karşısındaki motor tamircisinde plaklar sergileniyordu. Rahmetli ağabeyime kendisinden o plakları almasını rica etmiştim o da almıştı. Bu müessesenin ilk adımlarını atmış oldum o yıllarda. Liseye giderken bu işe başladım. Tonya lisesinde okuyordum. Cuma akşam buraya gelip pazar akşama kadar plaktan kaset dolduruyordum." diye konuştu.

"Genelde arşivci arkadaşlar gelip alıyor"

Zamanla bir araya getirdiği plakları bir koleksiyoncuya sattığını, bundan dolayı daha sonra pişman olduğunu dile getiren Akbulut, şöyle devam etti:

"Satışlarda yoğunluk söz konusu değil. Dijital bir çağdayız. Yöremizde nostalji yaşamak isteyen, 'teybim var onu değiştirmek istemiyorum, onu yaşamak istiyorum diyenler' oluyor. Onlara satış yapıyoruz. İş yerimde 1970 ve 1980'li yıllardan birçok kaset var. Bunları da genelde arşivci arkadaşlar gelip alıyor, onlara sunuyoruz. Arada gençler nostalji yaşamak için eski pop veya arabesk albümlerden alıyorlar."

Plaklardan başlayan ve dijital ortamlarda devam eden müzik piyasasındaki değişime değinen Akbulut, "Plak işine talep 1980'li yıllardan sonra daha az olmaya başladı. Hem plaktan kasete dolum yapıyorduk hem de plak satıyorduk. Daha sonra ağırlıklı olarak kaset çıkmaya başladı. Plak yavaş yavaş ortadan kalktı. 2000'li yılların başına kadar da kaset popüler oldu." dedi.

"Nostalji oldu burası, burada huzur buluyorum"

Emekli olmasına rağmen mesleğinden vazgeçemediğini aktaran Akbulut, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ben emekli olup evde oturabilecek ya da gününü boş boş dışarıda geçirebilecek biri değilim. Burasının benim için iş olup olmaması önemli değil. Nostalji oldu burası, burada huzur buluyorum. Komşularım, arkadaşlarım birçok çevrem var burada. Oturup çay sohbeti yapıyoruz. Bu bile huzur veriyor bana. Yaşadığım ömrün bir bölümü burada, diğer bölümü de içerideki stüdyoda geçti. Onun için burayı seviyorum, burada rahat ediyorum. Bu eski kasetlerin içerisinde ayrı bir haz alıyorum. Çünkü onlarla gençliğimden bugüne geldim, mutluyum burada."

"Yaklaşık 100'e yakın sanatçıya 200 albüm yaptım"

Bir tanıdığının kendisine verdiği stüdyo mikseri sayesinde yöre sanatçılarının çok sayıda albümünü satışa sunduğunu ifade eden Akbulut, şunları kaydetti:

"Bir mikrofon ayaklığım yoktu. Marangozda ağaçtan yapmış ve öyle başlamıştım. İlk albümümü kendisini rahmetle anıyorum Tonya'lı Muhammet Yakupoğlu için yapmıştım. Sebahattin Yanık, Necmi Öksüz gibi isimlerle başladık albümlere. Yaklaşık 100'e yakın sanatçıya 200 albüm yaptım. Kimine bir, kimine 26-27 tane albüm yaptım. Bu bölgedeki otantik müziğin birçok mimarı var. Eskilerden bugüne gelen sanatçılarımıza birçok albüm yaptım."