AA Genel Müdürü Karagöz: Yalnızca ödül vermek için değil, meslektaşlarımızın hakkını teslim etmek için buradayız
Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, Anadolu Ajansı Haber Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada, "Burada yalnızca ödül vermek için değil, meslektaşlarımızın hakkını teslim etmek için bulunuyoruz." dedi.
TBMM
Karagöz, Anadolu Ajansı tarafından Türkiye'de habercilik sektörünün gelişimini desteklemek, etik değerlerin korunmasını sağlamak, güvenilir ve kaliteli içerik üretimini teşvik etmek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) himayelerinde gerçekleştirilen yarışmanın TBMM Tören Salonu'nda düzenlenen ödül töreninde konuştu.
Anadolu Ajansı'nın Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla Meclis'in açılmasından 17 gün önce, 6 Nisan 1920'de kurulduğunu anımsatan Karagöz, "Milli Mücadele, emperyalizmin propagandası karşısında ancak doğru bilgi ve haberle örgütlenebilirdi. Ajansımız tam da bu sebeple Milli Mücadele'nin sesini millete ve dünyaya net ve güçlü bir biçimde duyurmak için kuruldu. Bugün araçlar değişti, mecralar değişti, devir değişti fakat hakikatin önemi hiçbir zaman değişmedi." diye konuştu.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Doğru bilgi ve hakikatin olmadığı yerde ortak aklın zayıflayıp toplumsal güvenin aşındığını dile getiren Karagöz, şunları söyledi:
"Habercilik sadece bir meslek değil, ortak akıl ve toplumsal düzeni ayakta tutan temel bir sütundur. Artık yalnızca bilgi çağında değil, hakikatin de sınandığı bir dönemde yaşıyoruz. Bilgi akışının baş döndürücü hız kazandığı, yanlış bilginin dolaşımının arttığı, algoritmaların gündemi ve algıları şekillendirdiği bu dönemde dezenformasyon küresel bir tehdide dönüşmüş durumda. Bu nedenle dezenformasyon çağında nitelikli habercilik, uluslararası barışın, kamu düzeninin ve toplumsal istikrarın en kritik unsurlarından biri haline gelmiştir. Anadolu Ajansı olarak 105 yıldır bu sorumluluğun tam merkezindeyiz. Milli Mücadele'de milletimizin sesini dünyaya duyuran Ajansımız bugün de savaş bölgelerinde, afet alanlarında, diplomasi masalarında ve insanlığın kaderini ilgilendiren her yerde görevini aynı kararlılıkla sürdürüyor."
Sorumluluklarının en ağır ve hayati örneklerinden birinin Gazze olduğunu vurgulayan Karagöz, şöyle konuştu:
"Gazze'de tarihin gözleri önünde yaşanan insanlık suçlarını Ajansımız kayıt altına aldı. 'Kanıt', 'Tanık' ve 'Sanık' kitap üçlemesiyle Anadolu Ajansı'nın Gazze'de yürüttüğü haberciliğin sadece bir içerik derlemesi değil, geleceğin hukuk mekanizmalarına bırakılmış kapsamlı bir delil seti olduğunu düşünüyoruz. Gazze'deki soykırımı, sorumluluk sahibi gazeteciler, her alandan, mecradan, uluslararası gazeteciler büyük riskler altında belgelediler, görüntülediler ve insanlığın hafızasına kaydettiler. Bu yalnızca gazetecilik faaliyeti değil, insanlık vicdanı adına üstlenilmiş tarihi bir görevdi. Bu görev esnasında hayatlarını kaybeden meslektaşlarımızı saygı ve rahmetle anıyoruz. Onlar hakikati tarihe düşmek için canlarını veren büyük kahramanlardır. Habercilik hakikatin her yerde ve her koşulda savunulması ve kayda geçirilmesi işidir. Bu çabanın gerçek kahramanları da sahadaki haber emekçileridir."

"Hakikat mesleğimizin ortak değeridir"
Haberciliğin cesaret, haberi doğrulamanın ise titizlik ve özen istediğini aktaran Karagöz, "İnsana temas ederken habercide vicdan olmasını ararız ama en önemlisi her zaman habercinin hakikate sadık olmasını isteriz. Bugün sosyal medya çağının hız ve bilgi kirliliği, gazeteciliğin itibarını yeniden inşa etmemizi zorunlu kılıyor." dedi.
Haberciler olarak görevlerini mesleğin değerini yükseltmek, nitelikli haberleri ve habercileri teşvik etmek olarak nitelendiren Karagöz, "Hakikat mesleğimizin ortak değeridir ve biz bu teşviki yapmazsak hakikate sahip çıkmamış oluruz." diye konuştu.

Medya patronlarının yanı sıra dünyadaki yönetici elitinin de gazetecilere hak ettiği değeri vermediğini üzülerek gördüklerini aktaran Karagöz, şunları kaydetti:
"Oysa güçlü bir medya, toplumun dengesini ve gelişimini destekleyen çok stratejik bir alandır. Siz bunu zayıflatırsanız ve hak ettiği değeri vermezseniz toplumun o tarafı zayıf kalır, terakki ve ilerleme olmaz. Bu nedenle bugün burada yalnızca ödül vermek için değil, meslektaşlarımızın hakkını teslim etmek için bulunuyoruz. Bu, medya patronajının ve bazı yönetici elitlerin ihmal ettiği ama biz gazetecilerin meslektaş dayanışması içerisinde asla ihmal etmememiz gereken bir sorumluluktur."
"Hakikatin savunusunu yaparken başımız dik olsun isteriz"
"Anadolu Ajansı Haber Ödülleri"nin 8 farklı kategoride sahiplerini bulduğunu belirten Karagöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her bir kategori haberciliğin farklı bir sorumluluk alanını temsil ediyor. Ödül alan tüm meslektaşlarımızı yürekten tebrik ediyorum. Bu ödülü vermek üzere saatlerce çok titiz bir çalışma yapan jüri üyelerimize de şükranlarımı sunuyorum. Bu töreni himaye eden, gazetecilere hak ettikleri değeri veren Sayın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Numan Kurtulmuş'a hassaten şükranlarımı sunuyorum. Biz gazeteciler hakikatin savunuculuğunu yaparken cesaretlendirilmek, saygı ve itibar görmek isteriz. O yüzden yılmaz bir şekilde hakikatin savunusunu yaparken başımız dik olsun isteriz. Kimseye boyun eğmek istemeyiz, Allah'tan başka. O yüzden bu ödülleri hakikati savunan, doğru, kaliteli, nitelikli haberciliği yapmaya çalışan bütün arkadaşlarımıza ithaf ediyoruz."
Karagöz, törene katılımları nedeniyle katılımcılara teşekkür etti.

