İsrail'in Gazze'ye son 24 saatte düzenlediği saldırılarda 105 Filistinli hayatını kaybetti
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 105 artarak 57 bin 523'e yükseldi.

Ankara
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 105 ölü ve 356 yaralının getirildiği kaydedildi.
Hastaneye ulaşanlardan 7 ölünün ve en az 74 yaralının insani yardım almak için bekleyenler olduğu belirtildi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 758'e, yaralıların sayısı da 5 bin 5’e çıktı.
İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 6 bin 964 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 24 bin 576 kişinin yaralandığı belirtildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 57 bin 523'e, yaralıların sayısının da 136 bin 617'ye yükseldiği bildirildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
Hastane kaynaklarının AA muhabirine verdiği bilgiye göre, İsrail ordusu Gazze kentinin batısındaki Rimal Mahallesi'nde yerinden edilen Filistinlilerin barındığı sağlık merkezine hava saldırısı düzenledi. Saldırıda biri bebek 6 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi yaralandı.
İsrail ordusunun Gazze kentinin güneyindeki Tel el-Heva Mahallesi'nde sivillerin yaşadığı bir evi hedef aldığı hava saldırısında 1 kişi hayatını kaybetti, birçok kişi yaralandı.
Gazze kentinin güneyindeki Sabra Mahallesi'nde sivil bir araca düzenlenen saldırıda da 2 Filistinli öldü.
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesinden alınan bilgiye göre, Bureyc Mülteci Kampı'nda bir eve düzenlenen saldırıda 3 kişi yaşamını yitirdi.
Deyr el-Belah'ta yerinden edilen Filistinlilerin barındığı bir çadıra düzenlenen hava saldırısı sonucu 4 Filistinli ağır şekilde yaralandı.
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Refah kentinde sözde yardım dağıtım noktası yakınlarında toplanan vatandaşlara açtığı ateş sonucu en az 5 Filistinli yaşamını yitirdi, 40'tan fazla kişi yaralandı.
Gazze kentinin doğusunda İsrail ordusunun sürdürdüğü bombardımanda da biri çocuk 5 kişi hayatını kaybetti. Kentteki Tuffah Mahallesi'nde bir eve düzenlenen hava saldırısında 2 Filistinli öldü.
Kuzeydeki Beyt Lahiya beldesinde ise İsrail'in sivil bölgelere düzenlediği saldırılar sonucu 2 kişi yaşamını yitirdi.
Güneydeki Han Yunus kentinde yer alan Hamed bölgesinde düzenlenen hava saldırılarında da 4 Filistinlinin cansız bedenine ulaşıldı.
Han Yunus'un diğer bölgelerinde İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılarda 5 kişi yaşamını yitirdi.
Sabahın erken saatlerinden itibaren Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve Gazze kentinin doğu bölgelerine yoğun saldırılar düzenleyen İsrail ordusu, bazı bölgelere de karadan operasyonlar gerçekleştirdi.
İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerden, 6 ayda Batı Şeria'da, 11 bin 200 saldırı
İsrail ordusu ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, işgal altındaki Batı Şeria'da 2025'in ilk 6 ayında en az 11 bin 200 saldırı gerçekleştirdiği belirtildi.
Ayrım Duvarı ve Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komisyonu Başkanı Mueyyid Şaban, düzenlediği basın toplantısında, Gazze Şeridi'nde devam eden soykırımla eş zamanlı şekilde Batı Şeria'da bu yılın ilk altı ayında gerçekleştirilen saldırılara ilişkin bilgi verdi.
İsrail ordusu ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Batı Şeria'da 2025'in ilk yarısında 11 bin 200'den fazla saldırı gerçekleştirdiğini söyleyen Şaban, bu saldırılar kapsamında Filistin topraklarında İsraillilerin yayılması ve Filistinlileri zorla yerinden etme, saha infazı, arazileri tahrip etme; buldozerle yıkma, ağaçları sökme, mallara el koyma, Filistin topraklarını bölmek için bölgede bariyer inşa etme; yolları kapatma eylemleri gerçekleştirildiğini aktardı.
Tel Aviv'in Filistin topraklarına saldırı düzenlemek için son 6 ayda "zamanla yarıştığını" dile getiren Şaban, şöyle devam etti:
"İsrail sadece yerleşim birimleri inşa etmek ya da yerleşim yerlerini büyütmekle kalmıyor aynı zamanda Filistin coğrafyasının temelini ve statüsünü hedef alan benzeri görülmemiş bir dizi yasa ve hükümet kararıyla, bizi Filistin meselesinin şimdiye kadar geçirdiği en tehlikeli aşamayla, mülksüzleştirme, ilhak ve egemenlik dayatma girişimleriyle karşı karşıya bırakıyor."
Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin bu zaman zarfında 2 bin 153 saldırı düzenlediği ve bu saldırılarda 4 Filistinlinin hayatını kaybettiğini kaydeden Şaban, İsraillilerin en çok, Filistin köylerine ve sivil halka saldırma, evleri sakinleri içinde iken kundaklama, silahla ateş açma, yerleşim karakolları kurma, toprakları istila etme, yollara ve araçlara saldırma, organize ve tehlikeli saldırılar düzenleme gibi eylemlerde bulunduğunu ifade etti.
Şaban, İsrail yönetiminin ise yerleşim yerlerini genişletmek ve yeni yerler kurmak için 124'ü Batı Şeria'da, 41'i Kudüs'te 165 plan üzerinde çalıştığına dikkati çekti.
İsraillilerin, 2025'in başından bu yana çoğu "çoban karakolu" olmak üzere 23 yerleşim yeri kurduğunu belirten Şaban, "İsrail makamları çeşitli iddialarla Filistin topraklarına ait 800 dönümden fazla araziye el koydu. İsrail makamları ayrıca ruhsatsız olduğu iddiasıyla Filistinlilere ait 556 yapı hakkında yıkım kararı verdi. Bunlardan 322'si meskun, 18'i boş, 151'i tarım tesisi ve 97'si geçim kaynağı olarak sınıflandırıldı." bilgisini paylaştı.
Filistinli yetkili, İsrail ordusu ve İsraillilerin, 6 bin 144'ü zeytin olmak üzere 12 bin 67 ağacı kestiğini veya zarar verdiğini da aktardı.
İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere ait bir binayı yıktı
İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentine bağlı Harbasa el-Misbah beldesinde, "ruhsatsız olduğu" gerekçesiyle Filistinlilere ait bir binayı yıktı.
Harbasa el-Misbah Belde Belediye Meclis Üyesi Fayiz Harfuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin beldeye baskın düzenleyerek Mahmud el-Habal isimli Filistinliye ait dört katlı binayı yıktığını belirtti.
Harfuş, birkaç yıl önce inşa edilen binanın Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile İsrail arasında imzalanan Oslo Anlaşması kapsamında yer alan C Bölgesi’nde, özel mülkiyete ait bir arazide bulunduğunu söyledi.
1995’te imzalanan II. Oslo Anlaşması uyarınca Batı Şeria, Filistin’in idari ve güvenlik kontrolündeki A Bölgesi, İsrail’in güvenliğinden sorumlu olduğu ancak idaresi Filistin’e ait olan B Bölgesi ve sivil, idari ve güvenlik kontrolü tamamen İsrail’e bırakılan C Bölgesi olarak üçe ayrılmıştı. C Bölgesi, Batı Şeria topraklarının yaklaşık %60’ını kapsıyor.
Öte yandan, İsrail ordusu 21 Ocak’tan bu yana Batı Şeria’nın kuzeyinde Cenin kenti ve mülteci kampından başlayarak Tulkerim ve Nur Şems kamplarına kadar uzanan askeri operasyonlarını sürdürüyor.
İsrail ordusu, Batı Şeria'da Filistinli gazeteci Nasır Lahham'ı gözaltına aldı
İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinli gazeteci Nasır Lahham'ı gözaltına aldı.
Maan Haber Ajansı, ajansın yazı işleri müdürü ve Meyadin Televizyonu Batı Şeria Bölge Müdürü olan Lahham'ın, Batı Şeria'nın Beyt Lahim kentindeki evine bu sabah düzenlenen baskınla gözaltına alındığını bildirdi.
Sabah saatlerinde Lahham'ın evini basan İsrail askerleri, evdeki bilgisayarlara ve cep telefonlarına el koydu, evdeki eşyaları tahrip etti.
İsrail ordusundan, Lahham'ın gözaltına alınmasına ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.
İsrail, işgal altındaki Batı Şeria'da 744 dönüm araziye el koydu
Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Ayrım Duvarı ve Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesinden konuya dair yazılı açıklama yapıldı.
Açıklamada, İsrail'in "devlet arazileri" adı altında yaptığı yeni duyuruya göre Ramallah'ın doğusundaki Mugayyir ile Cebıt köylerinde 744 dönüm araziye el koyduğu ifade edildi.
İsrail'in daha fazla Filistin toprağı işgal etmek için "devlet arazisi" terimini kullandığına dikkat çekilen açıklamada, İsrail'in bu yeni duyuruyla 2015 yılında Mugayyir köyü arazisinde kurulan Malachei Hashalom kaçak yerleşim biriminin bulunduğu araziyi hedef aldığı aktarıldı.
Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, mevcut hükümetini kurduğu dönemde Malachei Hashalom’daki işleri düzene koyacağına dair yaptığı açıklama yeniden hatırlatıldı.
Bu son işgalle, İsrail'deki mevcut hükümetin 2023 başında kurulmasından bu yana "devlet arazisi" iddiasıyla el koyduğu alanın toplam 25 bin 824 dönüme ulaştığı belirtildi.
Komiteye göre, İsrail'in Gazze Şeridi'nde soykırım başlatmasıyla eş zamanlı Batı Şeria'daki saldırılarını da artırdığı Ekim 2023'ten bu yana, Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler ile ordu, yaklaşık 30 Filistinli bedevi topluluğu yerinden etti.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Kudüs'te 25 bedevi aileyi daha göçe zorladı
Bedevi Haklarını Savunma Örgütü (BEYDER) Genel Müdürü Hasan Malihat, yaptığı açıklamada, Kudüs'ün doğusundaki Han el-Ahmer bedevi topluluğundan 25 ailenin, İsrail ordusunun koruması altında Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin düzenlediği bir dizi saldırı neticesinde yerlerinden edildiğini belirtti.
Fanatik Yahudilerin, fiziksel saldırı, korkutma, mülklere zarar verme gibi eylemlerde bulunduğunu hatırlatan Melihat, İsraillilerin meydana getirdiği korku atmosferi sebebiyle bazı Filistinli ailelerin güvenlikleri için topraklarını terk etmek zorunda kaldığını kaydetti.
İsraillilerin saldırılarının uluslararası insancıl hukuku apaçık bir şekilde ihlal ettiğinin altını çizen Melihat, İsrail'in Kudüs çevresindeki bedevileri yerinden etme, yasa dışı yerleşimi genişletme ve sahada yeni "demografik emrivakiler" dayatmayı amaçlayan bir politika izlediğini ifade etti.
Han el-Ahmer bedevi köyünün tamamen yıkılma tehdidi altında olduğu uyarısında bulunan Melihat, İsrail makamlarının, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarına izin vererek bölge halkını baskı altında göçe zorlama atmosferi oluşturduğunu vurguladı.
Melihat, İsraillilerin saldırılarının artması durumunda Han el-Ahmer köyündeki diğer ailelerin akıbetinin ne olacağının bilinmediğinin altını çizdi.
BM: İsrail'in Gazze'de mart ayında ateşkesi ihlal etmesinden bu yana 700 bin kişi yerinden edildi
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında Gazze'deki gelişmelere ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Hafta sonu gıdaya ulaşmaya çalışırken Filistinlilerin yine öldürüldüğünü bildiren Dujarric, sahadaki ortaklarının hastanelerin dolup taştığını ve çoğu hastanın gıdaya ulaşmaya çalışırken vurulduğunu gördüğünü aktardı.
Dujarric, "Sivillerin öldürülmesini net bir şekilde kınıyoruz." diyerek, aynı zamanda Dünya Gıda Programı'nın (WFP), Gazze'de her 3 kişiden 1'inin günlerdir yemek yemediği bilgisini verdiğini söyledi.
Bunun çok daha fazla sayıda kişiyi açlıktan ölüm riskine ittiğine dikkati çeken Dujarric, İsrailli yetkililerin insani yardım dağıtımının sağlanması için tüm geçiş noktalarını açması ve uluslararası insancıl hukuk uyarınca yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini kaydetti.
Mart ayından bu yana 700 bin kişi çok kez yerinden edildi
Dujarric, İsrail'in aynı zamanda 4 aydır Gazze'ye yakıt girişine izin vermediğini anımsatarak, BM'nin elindeki tüm yakıtı hayat kurtarmaya yönelik girişimlere kullandığını ifade etti.
Hizmet sağlayıcıların yakıtlarının tükenmek üzere olduğunun altını çizen Dujarric, "Yakıtın olmaması ambulans olmaması, hastaneler için elektrik olmaması ve kimse için temiz su olmaması anlamına gelir." uyarısında bulundu.
Dujarric, yakıtın Gazze'de "hayatta kalmak için can damarı" işlevi gördüğünü belirterek, gecikme olmaksızın Gazze'ye yakıt girişine izin verilmesi çağrısı yaptı.
İsrailli yetkililerin dün bir "tahliye emri" daha yayımladığını aktaran Dujarric, İsrail'in mart ayında Gazze'de ateşkesi ihlal etmesinden bu yana 700 bin kişinin birkaç kez yerinden edildiğini bildirdi.
Dujarric, bu kişilerin gidecek güvenli yeri olmadığını yineledi.
İsrailli yetkililerin insani yardım girişimlerini de engellemeye devam ettiğini, dün BM'nin 8 yardım girişimden 3'ünü doğrudan reddettiklerini belirten Dujarric, engelsiz yardım erişiminin acilen sağlanması gerektiğini vurguladı.
Gazze'deki Aksa Şehitleri Hastanesinde jeneratör ve yakıt sıkıntısı hastaların hayatını tehdit ediyor
Hastaneden yapılan açıklamada, jeneratörlerin çalışması için gerekli yakıtın "gelecek saatlerde" tükeneceği ve bu durumun hastanedeki yüzlerce hastanın hayatını tehdit ettiği bildirildi.
Deyr el-Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesinin hizmet dışı kalmasının Gazze'nin orta kesimindeki yaklaşık 500 bin Filistinliyi sağlık hizmetinden mahrum bırakacağının altı çizildi.
Hastanenin ana jeneratörünün arızalandığı ve bakımı için gerekli yedek parçanın da bulunamadığı kaydedildi.
Uluslararası toplum ve insani yardım kuruluşlarına seslenilen açıklamada, Aksa Şehitleri Hastanesinin hizmet dışı kalmaması için "acil müdahale" çağrısında bulunuldu.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı, 5 Temmuz'da jeneratörleri çalıştırmak için gereken yakıtın bulunamaması nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki hastanelerinde hayat kurtarıcı bölümlerin faaliyetlerini durdurabileceği uyarısında bulunmuştu.
Gazze Şeridi'nde az sayıda kalan hastanelerde, hasta ve yaralıların tedavi edildiği bölümlerdeki tıbbi cihazlar jeneratörlerin sağladığı elektrikle faaliyet gösteriyor.
İsrail'in insani yardım, ilaç ve yakıt girişini kısıtladığı Gazze'de, hastanelere yakıtın ulaştırılamaması tıbbi cihazlarla bakımı sağlanan hasta ve yaralıların hayatını doğrudan tehdit ediyor.
İsrail ordusu, okul, hastane, yerinden edilenlerin kaldığı çadırları hedef almaya devam ederek Gazze Şeridi'nde insani felakete neden oluyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı: Gazze'deki hastanelere ilaç ve tıbbi malzeme getirilmesi planlanıyor
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Yarın, Dünya Sağlık Örgütü aracılığıyla, ilaç ve tıbbi malzeme taşıyan tırların Gazze Şeridi'ndeki hastanelerine girmesi planlanıyor." ifadelerine yer verildi.
Yardım tırlarında gıda malzemesinin bulunmadığı ifade edilen açıklamada, yardımların "hayat kurtarmak için büyük önem taşıdığı" vurgulandı.
Açıklamada, "yardım konvoyunun korunması ve hastanelere güvenli bir şekilde ulaşması için her türlü çabanın gösterilmesi" çağrısında bulunuldu.
UNICEF: Gazze'de hayat kurtarmak için her dakika önemli
UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, X sosyal medya hesabından Gazze'deki duruma ilişkin paylaşım yaptı.
Russell, Gazze'de binlerce bebeğin gerekli gıdaya erişiminin olmadığını vurgulayarak birçok annenin öldürüldüğünü ya da açlık nedeniyle bebeklerini emziremediğini kaydetti.
Bu nedenlerle birçok bebeğin ölüm ya da kalıcı sağlık sorunlarının oluşması riskleriyle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Russell, "Gazze'de hayat kurtarmak için her dakika önemli." ifadesini kullandı.
UNRWA'dan Gazze için "ateşkes şimdi" çağrısı
UNRWA'nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, İsrail'in Gazze'ye yönelik yardımları engellemesi sebebiyle "Gazze'ye abluka kaldırılsın" ifadelerine yer verildi.
Gazze'deki Filistinlilerin yaşadığı insani felakete dikkati çeken UNRWA, "Gazze'deki insanlar için zaman bitiyor. Gazze'deki insanlar için yemek bitiyor. Gazze'deki insanlar için ilaç bitiyor. Gazze'deki insanlar için güvenli yerler bitiyor." uyarısında bulundu.
UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin el yazısıyla "Gazze ölüyor ateşkes şimdi" ifadeleri paylaşıldı.
Lazzarini, Gazze'de "1500'den fazla sağlık çalışanının" ve "insani yardım almak isteyen 600'den fazla insanın" öldürüldüğünü aktarırken, "iki ölüm arasında zalimce bir seçim" değerlendirmesinde bulundu.
UNRWA, Gazze için "binlerce tır dolusu yardımın beklediğini ve Gazze'nin tamamına yetecek kadar gıdalarının bulunduğunu" duyurdu.
Gazze'de, saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana 57 binden fazla kişinin ölümüne neden olan ve uyguladığı ablukayla 2 Mart'tan sonra bölgeye "bir buğday tanesinin" dahi girişine izin vermeyen İsrail, dünya tarihinin gördüğü en büyük insanlık felaketlerinden birine yol açtı.
Hamas: İsrail Gazze'de aç bırakmanın yanı sıra susuz bırakmayı da silah olarak kullanıyor
Hamas'tan yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze'de savunmasız sivilleri hedef alan suçlarını, ABD'nin himayesinde "ölüm tuzağına" dönüşen yardım mekanizmasıyla sürdürdüğü aktarıldı.
ABD-İsrail güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı"na işaret edilen açıklamada, bu vakfın merkezlerine insani yardım bulmak maksadıyla giden ve hayatını kaybedenlerin sayısının her geçen gün arttığı kaydedildi.
Gazze'de aç bırakma politikası güden ve gıdayı silah olarak kullanan İsrail'in mart ayından bu yana Gazze'deki deniz suyu arıtma tesislerine yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığına dikkat çekildi.
Açıklamada, "İsrail, milyonlarca sivile karşı açlığın yanı sıra susuzluğu da silah olarak kullanıyor ve bu durum Gazze'yi saran insani felaketi daha da derinleştiriyor. Devam eden soykırıma yeni bir suç daha ekliyor." ifadesi kullanıldı.
Gazze Şeridi'ndeki belediyelerin, az sayıdaki aktif kuyuyu işletmek için gereken yakıtın tükenmesi ve su altyapısının İsrail tarafından kasıtlı olarak tahrip edilmesi nedeniyle "felaket boyutunda su krizi yaşanabileceği uyarısında" bulunduğu hatırlatıldı.
İsrail'in Gazze'de okul, yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı merkezler, hastaneler ve sağlık kuruluşlarını kasıtlı ve sürekli şekilde almasının sistematik bir suç olduğu vurgulandı.
Açıklamada, İsrail'in başta insani yardıma ulaşmak isteyenler olmak üzere sivilleri hedef alan saldırıları kınanırken insani yardım dağıtımında Birleşmiş Milletlerin mekanizmasına dönülmesi çağrısı yapıldı.
Gazze'deki insani yardım örtüsü altındaki "ölüm tuzakları"
İsrail, 27 Mayıs'tan bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası yardım kuruluşlarının denetimi dışında, ABD-İsrail güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı"nı devreye sokarak sözde yardım dağıtımı gerçekleştiriyor.
Ancak bu yapı, BM tarafından tanınmıyor ve Filistinli gruplarca reddediliyor. Hamas, bu sistemi "ölüm tuzakları" olarak nitelendiriyor.
İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze Şeridi'ne giriş sağlayan tüm kara sınır kapılarını kapalı tutuyor. Yardım taşıyan yüzlerce tırın Gazze'ye geçişi engellenirken, yalnızca sınırlı sayıda aracın Kerem Ebu Salim Sınır Kapısı'ndan geçişine izin veriliyor.
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de, yoğun bombardıman, aç bırakma, zorla yerinden etme ve altyapının yıkımı sonucu büyük bir insani felaket yaşanıyor.
Uluslararası kamuoyunun ve Uluslararası Adalet Divanı'nın ateşkes çağrılarına rağmen İsrail'in soykırımı aralıksız sürüyor.
"Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu 27 Mayıs'tan bu yana ölenlerin sayısı 758’e, yaralıların sayısı da 5 bin 5’e çıktı.
İsrailli hakim Gazze'de alıkonulan Filistinliye işkence eden askerler için "uzlaşı" önerdi
Haaretz gazetesinin haberinde, İsrail'in güneyinde işkencelerle adını duyuran Sde Teiman Gözaltı Merkezinde görev yapan 5 askerin yargılanmasına ilişkin bilgi verildi.
"Ağır işkence ve bedensel zarar vermekle suçlandığı" ifade edilen ve adları açıklanmayan askerlerin yargılandığı dava duruşmasının henüz "savunma tarafının yeterli delil sunmaması" sebebiyle başlamadığı aktarıldı.
Askeri hakim Mair Wigser'in duruşma yapılmadan "pazarlık yoluyla uzlaşı" seçeneğini taraflara ilettiği kaydedildi.
Sanıkların "yargılamanın uzaması sebebiyle" zorluk yaşadığını ileri süren hakim, savunma tarafına ve savcılık makamına uzlaşıya gitmeleri tavsiyesinde bulundu.
İsrail Savunma Bakanı'ndan, Filistinlileri sürgün amacıyla sözde "insani yardım kenti" talimatı
Basına açıklamalarda bulunan Yisrael Katz, bahsi geçen sözde "insani yardım kenti"ne girenlerin tekrar çıkamayacağını belirtti.
Gazze Şeridi'ndeki Filistinlileri önce güneye ardından diğer ülkelere sürgün etme amacından vazgeçmek istemeyen İsrail'in Savunma Bakanı Katz, İsrail ordusuna Philadelphi ve Morag koridorlarıyla izole edilen Refah'ta sözde "insani yardım kenti" kurmak için bir plan hazırlama talimatı verdiğini açıkladı.
Katz, Filistinlileri Gazze Şeridi'nden diğer ülkelere "gönüllü göç" adı altında sürgün etme hedefine vurgu yaparak, bu planın "gerçekleştirilmesi gerektiğini" savundu.
Bu bölgeye Filistinlilerin bir taramadan geçerek girebileceğini ve ilk etapta 600 bin Filistinliyi buraya sürmeyi hedeflediklerini aktaran Katz, Filistinlilerin bu bölgeye girdikten sonra ayrılmasına izin verilmeyeceğini belirterek, tüm Filistinlileri "uluslararası kuruluşların yönettiği ve İsrail ordusunun güvenliğini sağladığı" bu bölgeye getirmeyi amaçladıklarına işaret etti.
Katz, bölgede 4 ek sözde "insani yardım merkezi" kurulacağını dile getirerek, İsrail'in Hamas ile ateşkes anlaşması sağlansa bile Morag Koridoru'nu elinde tutacağını ileri sürdü.
İsrailli muhalif liderden "Askerlerimiz Gazze'de Netanyahu koalisyonunu korumak için ölüyor" açıklaması
İsrail Evimiz Partisi lideri Avigdor Liberman, İsrail askerlerinin Gazze Şeridi'nde "Tel Aviv güvenliği için değil Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin korunması için öldüğünü" söyledi.
Liberman, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, Gazze'deki duruma ve esir takası müzakerelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Gazze'deki İsrailli esirlerin serbest bırakılması için yürütülen müzakerelere işaret eden Liberman, Netanyahu hükümetinin İsrail ordusunun Gazze'deki işgali sürdürmesinde ısrarcı olduğu belirtti.
Liberman, "Askerler İsrail'in güvenliği için değil (Netanyahu'nun lideri olduğu) koalisyonu korumak için ölüyorlar." ifadesini kullandı.
İsrailli esirlerin tamamının serbest bırakılmasını sağlayacak bir anlaşmadan yana olduğunu söyleyen Liberman, bu adımın ardından İsrail ordusunun yeniden Gazze'ye saldırılara başlayabileceğini kaydetti.
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği son saldırılarda ölen Filistinli sayısı 58'e çıktı
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılara yenileri eklendi.
Görgü tanıkları ile sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nın kuzeyinde bir grup Filistinlinin hedef alındığı saldırıda 11 Filistinli hayatını kaybetti.
Gazze kentinin doğusundaki Et-Tuffah Mahallesi'nde El-Cemasi ailesinin evine düzenlenen saldırıda 2, Han Yunus'un batısındaki başka bir saldırıda da 2 Filistinli yaşamını yitirdi.
Böylece son bir günde ölenlerin sayısı 58'e yükselmiş oldu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.