Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) tutuklama kararına rağmen Macaristan'a resmi ziyarette bulunan Netanyahu'nun Budapeşte'de Macar mevkidaşı Orban'la görüşmesine tepki gösterildi.

Açıklamada, "Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında yakalama kararı çıkarılan Netanyahu'yu kabul etmek, çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve hastalar dahil olmak üzere halkımızın ve Filistinli sivillerin kanı pahasına uluslararası adaleti ve hukuku hafife almaktır." ifadelerine yer verildi.

İsrail'in Filistin halkına karşı yürüttüğü "soykırım, zorla yerinden etme ve ilhak" politikalarını tırmandırdığı bir dönemde gerçekleşen bu görüşmenin, Netanyahu ve hükümetini suç işlemeye, uluslararası adalet sürecini baltalamaya ve cezasızlık politikasını sürdürmeye teşvik ettiği belirtildi.

Orban ve Netanyahu'nun soykırım, zorla yerinden etme ve ilhakın yanı sıra Filistin halkının uluslararası alanda tanınan haklarını hiçe sayan basın toplantısının da kınandığı vurgulandı.

Açıklamada ayrıca bunun uluslararası ilişkilerde tehlikeli bir aksaklığı teşkil ettiği kaydedildi.

Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) tutuklama kararına rağmen Macaristan'a resmi ziyarette bulunan Netanyahu, başkent Budapeşte'de Macar mevkidaşı Orban'la görüşmüştü.

Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Orban, başbakanlık görevine geldiği ilk yıllarda UCM'ye katılma kararı için imza attığını, bugün de ayrılmak için yine bu kararın altına imzasını koyduğunu söylemişti.

Netanyahu da Avrupa'da ülkesini anlayan birkaç ülkeden birinin Macaristan olduğunu ileri sürerek, Orban'ı dostu olarak tanımlamıştı.

UCM, 21 Kasım 2024'te açıkladığı kararda, "Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan ötürü" İsrail Başbakanı Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığını duyurmuştu.

Uluslararası toplum eylemsizliğiyle İsrail'in Gazze'deki katliamlarına suç ortağı oldu

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail savaş uçaklarının, Gazze kentinin doğusunda yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Dar el-Erkam Okulu'nu bombalamasına tepki gösterildi.

Açıklamada, "uluslararası toplumun saldırıyı durdurma ve sivilleri korumadaki başarısızlığı ve Filistin halkının soykırıma tabi tutulması, tehcir edilmesi, topraklarının ilhak edilmesi ve meşru haklarının tasfiye edilmesine tepki göstermemesinin" güçlü bir şekilde kınandığı ifade edildi.

"Uluslararası toplumun eylemsizliği, suç ortaklığı seviyesine ulaştı." ifadesine yer verilen açıklamada, soykırımın devam etmesinin doğuracağı sonuçlar ve bölge ile dünyanın güvenlik ve istikrarı üzerinde oluşturduğu tehlikeye karşı uyarıda bulunuldu.

Filistin Sağlık Bakanlığı, Dar el-Erkam Okulu'na yönelik saldırıda 27 kişinin öldüğünü, en az 70 kişinin de yaralandığını duyururken, Filistin Sivil Savunma Müdürlüğü, 31 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 6 kişinin kaybolduğunu ve onlarca kişinin de yaralandığını belirtmişti.