Deflasyon ve hane halkı tüketimindeki yetersizlik Çin ekonomisine pranga olmaya devam ediyor
Çin yönetiminin ekonomiyi desteklemek için önlem almaya ve hedefler geliştirmesine karşın deflasyon ve hane halkı tüketimindeki yetersizlik ülke ekonomisine pranga olmaya devam ediyor.
İstanbul
AA muhabirlerinin derlediği bilgilere göre, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) Merkez Komitesi ekonomi politikasında hane halkı tüketiminin önemi artmasına karşın hane halkı tüketimi, uygulanan politikalarda teknoloji ve sanayinin gerisinde kalmaya devam ediyor.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Çin'de ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) Merkez Komitesi gelecek 5 yıldaki ekonomik ve sosyal hedeflerini belirleyecek 15. Beş Yıllık Plan'ının ele alındığı 4. Oturumu'nu (plenum) geçen hafta tamamladı.
4 gün süren oturumda, 2026-2030 yıllarını kapsayan 15. Beş Yıllık Plan'ın formüle edilmesine ilişkin parti yönetiminin önerileri görüşülüp onaylandı.
Bu gelişmeyle dünyanın en büyük iki ekonomisinden biri olan Çin'de alınan kararlar ve belirlenen hedeflerin başta ülke ekonomisi olmak üzere bölge ekonomilerine de yansımalarına yönelik değerlendirmeler gündeme geldi.
Belirlenen planda, gelecek dönemde bilimsel ve teknolojik yeterlilik ve ülkenin bu alandaki gücünde önemli iyileştirmeler öngörülürken, ulusal güvenlik kalkanının güçlendirilmesinde daha fazla ilerleme sağlanması hedefleniyor.
Çin'in modern bir endüstriyel sistem kurması ve reel ekonominin temellerini güçlendirmesi gerektiğine işaret edilen planda, ülkenin bilim ve teknolojide daha fazla güce ulaşması hedef olarak belirlendi.
Plan, Mart 2026'da yürürlüğe girecek
ÇKP Genel Sekreteri ve Devlet Başkanı Şi Cinping, partinin en yüksek yönetim organı olan siyasi büronun çalışma raporunu Merkez Komite'ye sunarken 15. Beş Yıllık Plan'a ilişkin öneriler hakkında görüşlerini dile getirdi.
Oturumun ardından yapılan açıklamada, 2026-2030 yıllarını kapsayan 15. Beş Yıllık Plan döneminin, Çin'in 2035 yılında "sosyalist modernleşmeyi tamamlama" hedefi doğrultusunda temelleri güçlendirmek ve her cephede ilerlemeler kaydetmek için kritik olacağı belirtildi.
Çin'in kalkınmasının, stratejik fırsatların yanında risk ve sınamaların bulunduğu, belirsizliklerin ve öngörülemez faktörlerin yükselişte olduğu bir evreden geçildiğine işaret edilen açıklamada, 15. Beş Yıllık Kalkınma döneminde, ÇKP'nin genel önderliğinin korunması, halka öncelik, yüksek kaliteli kalkınma arayışı, reformun kapsamlı olarak derinleştirilmesi, etkin bir piyasa ile iyi işleyen bir yönetim arasında uyum ve kalkınma ile güvenliğin birlikte güvenceye alınması ilkelerinin gözetilmesi gerektiği vurgulandı.
15. Beş Yıllık Plan, Çin Ulusal Halk Kongresi'nin Mart 2026'da yapacağı yıllık toplantısında kabul edilerek yürürlüğe girecek.
"Küresel ekonominin bugün en önemli sorunlarından biri Çin’deki aşırı arz fazlası"
AA muhabirine konuyu değerlendiren Asya Piyasaları Analisti Sadi Kaymaz, "Küresel ekonominin bugün en önemli sorunlarından biri Çin’deki aşırı arz fazlası." dedi.
Bu sorunun kökeninde Çin’in yürüttüğü yatırım politikalarının olduğunu belirten Kaymaz, özellikle Çin Devlet Başkanı Şi Cinping yönetimiyle birlikte sanayi ve imalat yatırımlarının öne çıktığını ifade etti.
Kaymaz, buna karşın talep ayağının aynı dönemde yapısal bir güç kaybı dönemine girdiğini bildirdi. Konut piyasasında bozulma neticesinde ev fiyatlarındaki düşüşün tasarruf eğilimini artırdığını aktaran Kaymaz, konut şirketlerinin sorunlarının güvensizlik yarattığını dile getirdi.
Kaymaz, pandemi döneminde uygulanan radikal kısıtlamaların güven kaybını derinleştirdiğini söyledi.
Çin yönetiminin Alibaba gibi devasa teknoloji şirketlerine ve genel olarak özel sektöre uyguladığı baskıların genç işsizlikte artışlara yol açtığını vurgulayan Kaymaz, neticede kültürel ve geleneksel olarak tasarrufa eğilimli bir coğrafyada hane halkı tasarruflarının hızla yükseldiğini kaydetti.
Kaymaz, "Bugün o tasarrufların etkisiyle banka mevduatı 23 trilyon dolarlık tutarı aşmış durumda. Bu çerçevede iç tüketimin göstergesi sayılan perakende satışlarda artış oranının da potansiyelinin çok altında seyrettiğini, eylül ayında yüzde 3’e kadar gerilediğini belirtmekte fayda var." ifadelerini kullandı.
Bu şartlar altında makro perspektiften bakıldığında hane halkı tüketiminin Çin ekonomisindeki payının yüzde 40’ı zor bulduğuna işaret eden Kaymaz, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Çin Komünist Partisi’nin geçen hafta yapılan Merkez Komitesi toplantısında yeni beş yıllık plana kapalı kapılar ardında son şekli verildi. Toplantı sonrası yapılan açıklamalar ve basın toplantılarında teknoloji ve sanayinin öncelikli konumu yeniden vurgulandı. O bakımdan tüketimin hala arka koltukta oturduğunu belirtmek isterim. Fakat önem katsayısı da artıyor. Bu çerçevede yetkililerin beş yıllık planın temel hedefleri olarak hane halkının GSYH içindeki payını önemli ölçüde artırmaktan bahsetmesi dikkatlerden kaçmamalı."
Buna karşın sanayi ve teknolojinin hala öncelikli olduğunu, dolayısıyla hane halkı tüketiminde dramatik artışlar beklenmemesi gerektiğini dile getiren Kaymaz, dengesizliklerin bir miktar azalma ihtimali olduğunu, buna karşın Çin’in tüketime öncelik vermediğini vurguladı.
Çin'de deflasyon sorununun çözümünün de yine arz ayağında arandığını söyleyen Kaymaz, özellikle yaz aylarından itibaren arz reformuna ilişkin politika adımlarının somutlaştığını kaydetti.
"Çin’de hane halkı tüketiminin küresel dengesizlikleri azaltacak kadar artması için yapısal reformlar şart"
Kaymaz, "Aşırı kapasitenin hafifletilmesi, şirket marjlarının artması ve iskontolara yol açan aşırı rekabetin frenlenmesi gibi adımları bu çerçevede düşünmek lazım. ÇKP yönetimi deflasyonun kökeninde aşırı üretim olduğuna inanıyor." diye konuştu.
Bunun son derece yerinde bir tespit olmakla birlikte tüketim ayağıyla birlikte düşünülmediği müddetçe yapısal dengesizliklerin giderilmesinin oldukça zor olduğunu vurgulayan Kaymaz, şöyle devam etti:
"Çin’de hane halkı tüketiminin küresel dengesizlikleri azaltacak kadar artması için yapısal reformlar şart. Örneğin sağlık sigortası sistemi son derece yetersiz, halkın en büyük endişelerinden biri ağır hastalıklara yakalanmak. Sigorta sistemi tedavi masraflarının önemli kısmını karşılamakla birlikte, hastalara düşen pay ağır olabiliyor. Bu mesele hane halkını tasarrufa yönelten temel faktörlerin başında geliyor. Diğer taraftan demografi bir başka zorluk olarak öne çıkıyor. Nüfus hızla yaşlanıyor, tek çocuk politikasının yarattığı dengesizlikler yıllar geçtikçe belirginleşiyor."
"Genç nesilde işsizlik oranı yüksek, oran resmi verilere göre yüzde 17 civarında. İş aramayanlarla birlikte her 3 gençten birinin işsiz olduğu tahmin ediliyor. " ifadelerini kullanan Kaymaz şunlara vurgu yaptı:
"Tasarruf ve servet sahipleri için konut fiyatları en büyük engeli teşkil ediyor. Konut yatırımı Çin’de son 30 yılda bir tasarruf park yeri olarak kullanıldı. Ev fiyatlarındaki dört senelik düşüş tersine servet etkisi yaratıyor. Çin’in deflasyon girdabından çıkıp çıkamayacağı da aslında demografi, sosyal güvenlik ve konut piyasası gibi alanlarda atacağı adımların başarılı olup olmamasına bağlı."
Kaymaz, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping yönetiminin parasal genişleme silahıyla suni iç talep yaratılmasına soğuk baktığının da bilindiğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
