Yunus Emre Enstitüsü, 2026'da 12 Latin Amerika ülkesinde faaliyet gösterecek
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Aliy, Enstitünün Türkçe ve Türk kültürüne yoğun ilgi duyulan Latin Amerika ve Afrika bölgelerinde açılımını derinleştireceğini söyledi.
İstanbul
YEE Başkanı Aliy, Enstitünün yeni dönemdeki stratejik önceliklerini, Türkçe öğretimi alanındaki yenilikleri ve Latin Amerika’dan Afrika’ya uzanan kültürel diplomasi çalışmalarını AA muhabirine anlattı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Enstitüsünün misyonunun, Türkiye’nin dünyadaki saygınlığını kültür ve dil aracılığıyla güçlendirmek olduğunu vurgulayan Aliy, "Biz Türkiye Yüzyılı'nın en öncü birkaç tane kurumundan birisiyiz. Bütün dünyada faaliyetlerimiz devam etmekte. Yetmişten fazla ülkede faaliyetlerimize devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Türk kültürünün uluslararası alanda bir diyalog dili olarak öne çıktığını belirten Aliy, "Türk milleti kültürünü, tarihini, coğrafi değerlerini, insanlarının üstün niteliklerini dünyaya empoze etmez. Dünyaya tanışmak için gider ve tanışırken de hem kendi kültürümüzü öğretir hem de tanışmak istediğimiz ülkenin kültürünü alıp Anadolu topraklarına getirir." diye konuştu.
"Çok büyük organizasyonlara artık bizi ana aktör olarak davet ediyorlar"
Aliy, bu yaklaşımın Türkiye’nin kültürel diplomasisinde bir fark yarattığını dile getirerek, "Çok büyük organizasyonlara artık bizi ana aktör olarak davet ediyorlar. Bu, ülkemizin gücünün Yunus Emre Enstitüsü özelinde nasıl yansıdığını gösteriyor." yorumunu yaptı.
Yunus Emre Enstitüsünün faaliyetlerinin yalnızca dil öğretimiyle sınırlı olmadığını belirten Aliy, dilin kültürle birlikte öğretilmesi gerektiğini vurguladı.
Enstitünün farklı coğrafyalardaki öğrenciler için özel yöntemler geliştirdiğini anlatan Aliy, Türkçenin öğretiminde bölgesel farklılıkların dikkate alındığını kaydetti. Aliy, "Bir Afrikalıya Türkçe öğretme yöntemimizle bir Doğu Avrupalıya ya da Arapça konuşan birine Türkçe öğretme yöntemlerinin farklı olması gerektiği bilinciyle bilimsel yöntemler geliştiriyoruz." şeklinde konuştu.
Türk kültürü ve diline en yoğun ilgi Latin Amerika'da
Türkiye’nin Latin Amerika’daki kültürel görünürlüğünün son yıllarda hızla arttığını kaydeden Aliy, bölgeyle kurulan ilişkinin tarihi ve duygusal bir bağ içerdiğini söyledi.
Aliy, bunun sahadaki yansımalarını da çok net gördüklerini belirterek, "Latin Amerika ile ilgili herhangi bir faaliyet yaptığımızda ya da Latin Amerika ülkelerinde herhangi bir faaliyet yaptığımızda inanılmaz bir etkisi oluyor. Dünyanın hiçbir bölgesinde Yunus Emre, yani Türk kültürü ve Türk dili bu kadar ilgi görmüyor diyebilirim." görüşüne yer verdi.
Bugün YEE'nin Meksika, Arjantin ve Venezuela’da merkezleri bulunduğunu kaydeden Aliy, "Dokuz Latin Amerika ülkesiyle bütün görüşmelerimizi yaptık. Çok yakın bir süre içerisinde bu sene bitmeden en az üç tane ülkede yeni merkez açıyoruz." bilgisini verdi.
Aliy, 2026 yılı sonuna kadar kıtadaki yapılanmayı tamamlamayı hedeflediklerini aktararak, "2026’da dokuz tane yeni merkez açmış olacağız ve toplamda 12 tane Latin Amerika ülkesinde yerimiz olacak." dedi.
Bölge ülkelerinde Türk kültürüne olan ilginin yüksek olduğunu söyleyen Aliy, "Herhangi bir Latin Amerika büyükelçisiyle görüştüğümüzde çok sıcak bir karşılama görüyoruz ve bize olan ihtiyaçlarını dile getiriyorlar." ifadesini kullandı.
"Latin Amerika’da çay demleme yöntemlerine kadar Türk dizilerinin örnek alındığını görüyoruz"
Latin Amerika’da Türk dizilerinin yarattığı etkinin dikkat çekici olduğunu vurgulayan Aliy, "Bütün dünyada Türk dizilerinin müthiş bir tezahürü var." dedi.
Aliy, dizi ihracatının yalnızca kültürel değil, dilsel etkileşimi de artırdığını belirterek, "Latin Amerika’da çay demleme yöntemlerine kadar Türk dizilerinin örnek alındığını görüyoruz. Gençler Türkçe kelimeleri, cümle kalıplarını öğreniyor." diye konuştu.
Türk dizilerinin toplumsal mesajlarının da dikkati çektiğini anlatan Aliy, Rusya’daki gözlemlerini "(Rusya'da) Dizilerde kadınların çok önemli bir rol oynaması gençler arasında ve kadınlar arasında çok olumlu bir şey olarak görülüyormuş. Türk kadınının güçlü, karakterli olması ilgiyi artırıyor." dedi.
Aliy, Türkiye ile Latin Amerika arasındaki kültürel rüzgarın yön değiştirdiğine dikkati çekerek, "80’lerde Türkiye’de Latin Amerika dizileri izlenirken şimdi tam tersi oluyor. Biz de bu rüzgarı arkamıza alarak Latin Amerika’da Türk kültürünü daha doğru ve uzun vadeli biçimde tanıtmaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Afrika kıtasına yönelik çalışmalar
Afrika’daki çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Aliy, kıtaya yönelik yaklaşımlarında karşılıklı saygının ön planda olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Afrika dediğimiz zaman Türk milleti her zaman bir hüzün hisseder çünkü Afrika sömürülmüş bir kıtadır. İnsanları, coğrafyası, zenginlikleri sömürülmüştür ama Türk milleti insanları sömürmeye gitmiyor."
Aliy, Enstitünün Afrika’da diğer kültür merkezlerinden farklı bir konumda bulunduğunu vurgulayarak, "Yunus Emre orada sadece kendisini üstün kültür ya da üstün dil olarak gören bir enstitü değil. Onlarla her şeyi paylaşmak için gitmiş ve oranın kültüründen de buraya bir şeyler getirmeyi isteyen bir enstitü pozisyonunda." diye konuştu.
Kıtanın genç nüfusuna dikkati çeken Aliy, "Afrika dünyanın en genç nüfusuna sahip kıtası. Bu nedenle Türkiye onlar için nefes alabilecekleri bir kapı haline geliyor. O nedenle çok büyük bir etkimiz var. Değer buluyoruz ve değer veriyoruz." yorumunu yaptı.
"Yapay zeka temelli bir Türkçe öğretim platformu kuracağız"
Aliy, yaklaşık on aydır yapay zeka destekli bir Türkçe öğretim platformu üzerinde çalıştıklarını ve bu konuda önemli aşama kaydettiklerini belirterek, "Yapay zeka temelli bir Türkçe öğretim platformu kuracağız. ve bu, dünyadaki en kapsamlı dil öğretim yöntemleriyle desteklenmiş bir platform olacak." bilgisini paylaştı.
Tamamen çevrim içi olarak kullanılacak sistemin, hiç Türkçe bilmeyen birinin bile sıfırdan ileri seviyeye ulaşmasına imkan tanıyacağını dile getiren Aliy, "Hiç Türkçe bilmeyen bir insanın o siteye girerek en üst seviyeye kadar Türkçe öğrenebileceği ve kendisine bir hoca gibi yardımcı olacak bir site kuruyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Aliy, projenin kamu kurumlarıyla işbirliği içinde yürütüldüğünü vurgulayarak, "Bunu destekleyebilecek, arkasında durabilecek bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla da yakın çalışıyoruz." dedi.
"Önümüzdeki yıl bizim için Afrika ve Latin Amerika açılım yılı olacak"
Enstitünün gelecek yıla ilişkin planlarını da aktaran Aliy, "Bütün dünyada bize gelen talepleri olumlu bir biçimde değerlendiriyoruz. Nerede bizim kültürümüze, tarihimize ilgi varsa koşarak gidiyoruz. Önümüzdeki yıl bizim için Afrika ve Latin Amerika açılım yılı olacak." ifadesini kullandı.
Aliy, Güneydoğu Asya’da da faaliyetlerin genişletileceğini belirterek, "Endonezya’da, Jakarta’da bir merkezimiz var. Yakında Açe'de ikinci yerimizi açacağız." dedi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
