❮❯

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sürüyor

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze'de açlıktan hayatını kaybedenlere ilişkin bilgi verdi.

• Yardım atılan uçaktan çekilen görüntü Gazze'deki yıkımı gözler önüne seriyor
• Gazze'de yetersiz beslenmeden ölen çocuklar insani krizin en acı yüzü oldu

Burş, son 24 saatte biri çocuk 8 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiğini, Gazze'de açlıktan ölenlerin sayısının 94'ü çocuk 188'e yükseldiğini kaydetti.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda ise 29'u insani yardım alabilmek için bekleyenler olmak üzere 53 Filistinli yaşamını yitirdi.

Görgü tanıklarından ve sağlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nde yine insani yardım alabilmek için bekleyen kalabalıkları, yerinden edilenlerin sığındığı çadırları ve aralarında bir taziye evinin de bulunduğu sivillere ait evleri hedef aldı.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim kavşağı yakınlarında kurulu sözde ABD yardım dağıtım merkezinin çevresinde bekleyen kalabalığın hedef alındığı bombardımanda 6 Filistinli yaşamını yitirdi.

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un Tina Caddesi'nde yardım dağıtım alanına ateş açtı. Açılan ateşte 3 Filistinli yaşamını yitirirken, pek çok kişi de yaralandı.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'ya bağlı Zikim bölgesinde yardım bekleyenlere açılan ateşte de 20 Filistinli yaşamını yitirdi, yaralananlar oldu.

İsrail ordusu Han Yunus'un batısında Mevasi bölgesinde bulunan Atyaf kampında yerinden edilenlerin sığındığı çadırlara hava saldırısı düzenledi. Saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti.

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'na bağlı Ebu Mualla bölgesine düzenlenen İsrail'in topçu saldırısında da biri kadın olmak üzere 2 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail güçleri Han Yunus'un batısındaki Yabani Mahallesi'nde bir taziye evini bombaladı. Saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentine düzenlenen iki hava saldırısında ise 4 Filistinli yaşamını yitirdi.

Gazze kentinin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde iki evin hedef alındığı saldırıda da yaralananlar oldu.

İsrail ordusu Gazze kentinin kuzeybatısında sivillerin bulunduğu bir alanı hedef aldı. Bombardımanda 6 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail'in Gazze'nin farklı bölgelerine düzenlediği saldırılarda 4 Filistinli daha yaşamını yitirdi.

İsrail'in Gazze'de tehlikeli yola yönlendirdiği yardım tırı devrildi

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, İsrail'in yardım girişini kısıtladığı Gazze'de insani krizin derinleştirdiği ve kaos ortamı oluşturmayı sürdürdüğü belirtildi.

Gazze'ye girişine izin verilen kısıtlı sayıdaki insani yardım tırını İsrail'in kasıtlı olarak tehlikeye attığı ve açlık çeken Filistinlilere ulaşmasını engellediği ifade edildi.

İsrail'in Gazze'ye giren yardım tırlarını uzun süredir aç olan ve temel ihtiyaçlarına ulaşamayan sivillerle dolu yollara girmeye zorladığı, bu şekilde bilinçli olarak yardım tırlarını saldırılara maruz bıraktığı vurgulandı.

Açıklamada, "İşgalci İsrail'in kasıtlı bir şekilde oluşturduğu kaos ve felaket koşulları altında Deyr el-Belah'ta İsrail ordusunun daha önce bombaladığı, geçişe uygun olmayan ve güvensiz bir yola girmeye zorladığı gıda taşıyan yardım tırının devrilmesi sonucu yiyecek almak isteyen 25 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı." ifadeleri kullanıldı.

İsrail'in kasıtlı bir şekilde oluşturduğu kaos ortamında Gazze'deki Filistinlileri hayatlarını tehlikeye atmaya ittiği vurgulandı.

Açıklamada, "İşgalci İsrail, benzeri görülmemiş bir insani felaketin ortasında 2,4 milyon insana karşı kitlesel aç bırakma suçu işlemeye devam ediyor." ifadesine yer verildi.

İsrail'in aç bırakma amacıyla Gazze'ye insani yardım girişini engellediği ve sınır kapılarını kapalı tutmayı sürdürdüğü de hatırlatıldı.

Medya Ofisi, İsrail'in kaos ve aç bırakma politikasının son aylarda yüzlerce sivilin ölümüne ve yaralanmasına yol açtığını vurguladı.

Açıklamada, uluslararası toplumun sessizliğine dikkati çekilen açıklamada, "İşgalci İsrail güçlerinin uluslararası insancıl hukuka göre tam bir soykırım suçu teşkil eden bu kasıtlı suç siyasetini en güçlü şekilde kınıyoruz." ifadesi kullanıldı.

Gazze'de her geçen gün kötüleşen insani felaketten İsrail ile onun oluşturduğu sisteme başta ABD olmak üzere katılan ülkeler sorumlu tutuldu.

Uluslararası toplum, Birlemiş Milletler ve insan hakları kuruluşlarına seslenilen açıklamada, İsrail'in işlediği suçların durdurulması için acil müdahale çağrısı yapıldı.

Açlığa mahkum edilen Gazze'ye engelsiz ve koşulsuz bir şekilde gıda, tıbbi malzeme ve temel ihtiyaçların girişinin sağlanması, sınır kapılarının güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde açılması çağrısında bulunuldu.

"Gazze Şeridi'ndeki durum tüm kırmızı çizgileri aştı." denilen açıklamada, gerekli müdahalenin yapılmaması, sessiz kalma veya görmezden gelme yoluyla doğrudan ve dolaylı olarak suç ortaklığı yapılması sonucu İsrail'in Gazze'de sistematik suçlarını sürdürdüğüne dikkati çekildi. 

Gazze'deki hükümet: Gazze Şeridi’ne dün sadece 95 yardım tırı girdi

Gazze'deki hükümet, İsrail’in sistematik aç bırakma politikasının yol açtığı insani felaketin derinleştiği Gazze Şeridi’ne dün yalnızca 95 yardım tırının girdiğini belirtti.

Gazze'deki Filistin hükümetinin Medya Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamada, "Pazartesi günü Gazze Şeridi’ne yalnızca 95 yardım tırı girdi. Bu tırların büyük kısmı, İsrail işgalinin kasıtlı olarak yaydığı güvenlik kaosu nedeniyle yağmalandı. Bu durum, toplumun dayanışmasını zayıflatmak ve direnişini kırmak amacıyla yürütülen sistematik bir kaos ve aç bırakma mühendisliği politikasının parçasıdır." ifadeleri kullanıldı.

Altyapının tamamen çöktüğü ve soykırımın devam ettiği Gazze Şeridi'nin, sağlık, gıda ve temel hizmetler açısından asgari ihtiyaçların karşılanabilmesi için her gün en az 600 yardım ve yakıt yüklü tıra ihtiyaç duyduğu kaydedilen açıklamada, "sistematik aç bırakma suçunun sürdürülmesi, sınır kapılarının kapatılması ve yardım girişlerinin engellenmesi" kınandı.

Açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki 2,4 milyondan fazla kişiyi etkileyen insani felaketin derinleşmesinden işgalci İsrail ve müttefiklerinin sorumlu olduğu vurgulandı.

Ayrıca açıklamada, uluslararası toplum ve Arap ülkelerine, sınır kapılarının kalıcı şekilde açılması, gıda, tıbbi yardım ve bebek mamasının yeterli miktarda ulaşımının sağlanması ve sivillere karşı işlediği suçlar nedeniyle işgalci İsrail'in hesap vermesi için fiili adımlar atmaları çağrısı yapıldı.

BM'ye göre Gazze'deki kıtlığı sonlandırmak için her gün yüzlerce yardım tırı ulaştırılmalı

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Sözcüsü Jens Laerke, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

Gazze'ye son dönemde ulaşan küçük miktarda yardımlar için "herkesin alkış tutmasının veya teşekkür etmesinin" beklenmemesi gerektiğine işaret eden Laerke, "İnsanların her gün kelimenin tam anlamıyla öldüğü devasa ihtiyaçlar var. (Yardımlar) Gerçekten orantısız. Gazze'deki ihtiyaç o kadar büyük ki, yüzlerce ve daha yüzlerce tır ulaşmalı. Hem de her gün, her hafta değil; aylarca, belki de yıllarca. Şu anda kıtlığın eşiğindeyiz. Bu, bir gecede bitecek bir şey değil." diye konuştu.

Laerke, yardımların her zaman tek başına sorunu çözemediğini vurgulayarak Gazze'ye ticari yardım malzemelerini taşıyan tırların da ulaşması gerektiğini söyledi.

İnsani yardımların ücretsiz olduğunu hatırlatan Laerke, "Gazze'nin hemen dışında, bağışçılar tarafından parası ödenmiş gıda yardımı dahil, binlerce ton yardımımız var. Bağışçılar bunların ihtiyaç sahiplerine ücretsiz verilmesini bekliyor ve bunu yapmak, bizim görevimiz. Ancak bunu yapmak için ihtiyaç duyduğumuz kolaylığı göremiyoruz." ifadelerini kullandı.

Gazze'de "Guillain-Barre sendromlu" 95 yeni vaka tespit edildi

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail’in açlık politikalarının neden olduğu su kirliliği ve yetersiz beslenme sonucu bölgede nadir görülen Guillain-Barre sendromu (bir tür felç) vakalarının hızla arttığını ve bunun "endişe verici" bir yayılmaya dönüştüğünü bildirdi.

Bakanlık Genel Müdürü Munir el-Burş, yaptığı yazılı açıklamada, aralarında 15 yaş altı iki çocuğun da bulunduğu 95 yeni Guillain-Barre vakasının kaydedildiğini belirtti.

Burş, vakaların 45'inin çocuk olduğunu ve bu sayının normalde yılda yalnızca bir vaka olarak görüldüğünü vurguladı.

Bu sendromda, alt ekstremitelerde başlayan ani kas kontrolü kaybının yukarı doğru yayıldığını, solunum yetmezliğine ve ölüme yol açabileceğini belirten Burş, hastalığın hızla yayılmasının İsrail’in Gazze’ye uyguladığı abluka, temel ilaç ve besin girişinin engellenmesi, su kirliliği ve kronik yetersiz beslenmeden kaynaklandığını belirtti.

Bakanlıktan dün yapılan açıklamada, Guillain-Barre sendromuna yakalanan ikisi çocuk olmak üzere üç kişinin, yetersiz beslenme ve tedaviye erişim eksikliği nedeniyle yaşamını yitirdiği bildirilmişti.

Sağlık Bakanlığı, durumun “gerçek, bulaşıcı ve potansiyel bir felakete” dönüşebileceği uyarısında bulunmuştu.

Bakanlıktan 22 Temmuz’da yapılan yazılı açıklamada ise sadece haziran ve temmuz aylarında 45 akut flask felç vakasının kayda geçtiği açıklanmış, bu artışın kötüleşen çevre ve sağlık koşullarının doğrudan sonucu olduğu kaydedilmişti.

Guillain-Barre sendromu, bağışıklık sisteminin sinirlere saldırması sonucu gelişen, nadir fakat ciddi bir hastalık olarak biliniyor. Hastalık, genel halsizlik, ekstremitelerde karıncalanma, uyuşma ve tam felç gibi belirtilerle seyrediyor.

BM raportörlerinden, ABD-İsrail güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı"nın acilen kapatılması çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM) raportörleri, Gazze'de insani yardım adı altında kurulan ABD-İsrail güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı"nın acilen kapatılması çağrısında bulundu.

BM raportörleri tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın operasyonları konusunda derin endişe duyulduğu bildirilerek, Filistinlilerin uluslararası toplumun hukuki, siyasi ve ahlaki başarısızlığının nihai bedelini ödediği belirtildi.

Açıklamada, "İsrail tarafından Şubat 2025'te ABD desteğiyle Gazze'ye yardım dağıtmak amacıyla kurulan bir sivil toplum kuruluşu olan Gazze İnsani Yardım Vakfı, uluslararası hukuku ciddi şekilde ihlal ederek insani yardımların gizli askeri ve jeopolitik gündemler için nasıl istismar edilebileceğinin son derece rahatsız edici bir örneğidir. Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın derhal kapatılması çağrısında bulunuyoruz." ifadelerine yer verildi.

İsrail istihbaratının, ABD'li taşeronlar ve muğlak sivil toplum kuruluşlarıyla iç içe geçmesinin eleştirildiği açıklamada, bu durumun, BM himayesinde güçlü bir uluslararası denetim ve eyleme acil ihtiyaç olduğunun altını çizdiğine değinildi.

Açıklamada, "Soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla suçlanan bir (İsrail) devleti, soykırımdan etkilenen nüfusu gözetimsiz ve cezasız bir şekilde beslemekle yükümlü bırakıyoruz. Bu apaçık ikiyüzlülük, rahatsız edici." ifadeleri kullanıldı.

İsrail ordusu ve yabancı askerlerin, Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından kurulan sözde "dağıtım merkezlerinde" yardım arayan insanlara ayrım gözetmeksizin ateş açmaya devam ettiği belirtilen açıklamada, Gazze'de yiyecek ararken yaklaşık 1400 kişinin öldürüldüğüne ve 4 binden fazla kişinin yaralandığına vurgu yapıldı.

Açıklamada, "Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın Mayıs 2025 sonlarında faaliyetlerine başlamasından bu yana, kuruluşun merkezlerinin çevresinde en az 859 kişi öldürüldü. Bu merkezlere, kadınlar, çocuklar, engelliler ve yaşlılar gibi en savunmasız durumdaki kişilerin erişimi özellikle zor. Bunu 'insani' olarak nitelendirmek, İsrail'in insani kamuflajına katkıda bulunuyor ve bu, insani girişimlere ve standartlarına hakarettir. Yardımı engellemek veya geciktirmek sadece insanlık dışı olmakla kalmıyor. Bu, aynı zamanda sivilleri aç bırakmayı amaçlayan, iyi belgelenmiş ve küresel olarak kınanmış bir soykırım bağlamında savaş suçudur." ifadelerine yer verildi.

BM sözcüleri, İsrail hükümetinin "Gazze'de açlık yok" açıklamasını Trump'ın ifadeleriyle yanıtladı

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Sözcüsü Jens Laerke, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "Gazze'de açlık yok." ifadesini ABD Başkanı Donald Trump'ın açıklamasıyla yanıtlayarak "Başkan Trump, Gazze'de gerçek bir açlık olduğunu söylemişti. Bunu hatırlıyor musunuz? Bence bunu hatırlamaya değer." dedi.

Laerke ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü James Elder, BM Cenevre Ofisi'nin haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

AA muhabirinin, "İsrail hükümeti, Gazze'de kıtlık olmadığını ve çocukların yetersiz beslenme nedeniyle ölmediğini savunuyor. Buna katılıyor musunuz? Bu konuda neler söylemek istersiniz?" sorusuna Laerke, "Sanırım bugün aynı fikirde olduğum bir kişi var ve o da bir hafta önce aynı şeyi söyleyen ABD Başkanı Donald Trump. Başkan Trump, Gazze'de gerçek bir açlık olduğunu söylemişti. Bunu hatırlıyor musunuz? Bence bunu hatırlamaya değer." yanıtını verdi.

Elder de BM'nin birçok konuda çok güçlü verilere sahip olmasının önemine işaret ederek Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) tarafından geçen hafta yayımlanan ve "Gazze'de kıtlığın en kötü senaryosunun yaşandığı" ifadelerinin yer aldığı raporu hatırlattı.

Gazze'de yaşananlara ilişkin kapsamlı kanıtların ve sahadakilerden alınan verilerin korkunç duruma işaret ettiğini belirten Elder, "Açlıktan öldüğü düşünülen çocuk sayısında büyük bir artış gördük. Şu anda ciddi şekilde yetersiz beslenen çocukların büyük çoğunluğunun zatürre, kızamık veya başka bir hastalık gibi nedenlerden ölme olasılıklarının 10 kat daha fazla olduğunu unutmayalım. Bunlar yaşanıyor ve şu anda bu ölümleri kaydetmek çok zor." diye konuştu.

Sahada gerçeklerin konuşmasına izin verilmesi gerektiğini söyleyen Elder, Gazze'ye yönelik devam eden insani yardım ablukalarına işaret etti.

Elder, "(Gazze'de) Eşi benzeri görülmemiş düzeyde yetersiz beslenme ve düzene erişim eksikliği yaşayan insan nüfusumuz var. Çocuklarda, annelerde, kadınlarda ve yaşlılarda gördüğümüz yoksunluklar ve beslenme durumu nedeniyle birçok hükümetten artan bir baskı olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yani gerçekler kendi adına konuşuyor." değerlendirmesini yaptı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçen hafta X hesabında paylaştığı videoda, "Gazze'de açlık yok, Gazze'de açlık politikası yürütülmüyor." ifadelerini kullanmıştı.

İsrailli Bakan, Gazze'nin tamamını işgal etmeleri gerektiğini savundu

İsrail Kültür ve Spor Bakanı Miki Zohar, Gazze Şeridi'ni "tamamen işgal" etmekten başka seçenekleri kalmadığını iddia etti.

Başbakan Binyamin Netanyahu'ya yakın isimlerden Bakan Zohar, İsrail'de yayın yapan Kanal 12 televizyonuna konuştu.

Zohar, esirlerin hayatını "kesinlikle tehlikeye atacağını" kabul etmekle birlikte yine de Gazze'yi tamamen işgal etmeleri gerektiğini söyledi.

Gazze Şeridi'nin geleceğine kendilerinin karar vermesi gerektiğini savunan Zohar, "Başbakan Netanyahu, nihai kararını verdiğinde kameraların karşısına geçip bunu İsrail vatandaşlarına açıklayacak." diye konuştu.

Gazze'nin tamamının işgal edilmesine karar verdiği aktarılan Başbakan Netanyahu'nun üst düzey güvenlik yetkilileriyle bir araya gelmesi bekleniyor.

İsrailli esirleri tehlikeye atacağı gerekçesiyle Gazze Şeridi'ne saldırıların genişletilmesi ve tamamen işgal edilmesi planına karşı çıktığı öne sürülen Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in tutumuna ilişkin soru üzerine Zohar, "Askeri komuta kademesi operasyonel bir liderliktir, karar alıcı bir liderlik değildir. Kararı veren siyasi liderliktir." dedi.

Zohar, Savunma Bakanı Yisrael Katz'tan yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin "inşası olanağını gözlemlemek için" Gazze Şeridi'nin kuzeyine turlar düzenlenmesine izin vermesini talep eden aşırı sağcı bakan ve milletvekilleri arasındaydı.

İsrail basınında çıkan haberlerde, Netanyahu'nun İsrailli esirlerin de olabileceği düşünülen bölgelere de kara saldırıları başlatılarak Gazze'nin tamamını işgal etme kararı aldığı belirtilmişti.

Genelkurmay Başkanı Zamir'in ise Gazze'nin tamamının işgal edileceği bir plana karşı olduğu öne sürülmüştü.

Netanyahu'nun ofisinden Zamir'e "Gazze'nin tamamının işgali planı size uymuyorsa istifa etmelisiniz" mesajı gönderildiği aktarılmıştı.

UNRWA Genel Komiseri Lazzarini: Açlık, Gazze'de yeni katil haline geldi

Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, açlığın Gazze Şeridi'nde yeni "öldürme aracı" olduğunu belirterek, insani yardımların güvenli şekilde ulaştırılması çağrısını tekrarladı.

UNRWA Genel Komiseri, X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail'in Gazze'de dayattığı açlık felaketine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İsrail'in 4 askeri dağıtım merkezlerini BM'nin koordinasyonunda olacak merkezlerle değiştirmek için 5 aydır çalışmaların sürdüğüne işaret eden Lazzarini, söz konusu çabaların sonuç vermediğini aktararak, "Açlık, Gazze'de yeni katil haline geldi." ifadelerini kullandı.

Lazzarini, Gazze Şeridi'ne dayatılan açlık felaketi öncesindeki süreçte, UNRWA ve sivil toplum kuruluşlarının Gazze'nin farklı bölgelerinde yaklaşık 2 milyon Filistinliye gıda temin etme çalışmalarını yaptığını hatırlattı

BM ve ortaklarının artık Gazze Şeridi'nde çalışmalarını yapmasına izin verilmesi gerektiğinin altını çizen Lazzarini, "Yardımların güvenli, engelsiz ve onurlu bir şekilde ulaştırılmasının zamanı geldi." değerlendirmesinde bulundu.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Netanyahu'nun "Gazze'yi tamamen işgal planı" konusunda sessiz

ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "Gazze'nin tamamını işgal etmek" dahil yeni saldırı planları hazırladığı yönündeki haberler karşısında yorum yapmamayı tercih etti.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Bakanlıkta düzenlediği basın brifinginde, Netanyahu'nun Gazze'ye ilişkin yeni planı hakkındaki soruları yanıtladı.

ABD'li Sözcü, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Gazze'nin tamamını işgale hazırlandığı ve bunun Amerikan politikasıyla uyuşup uyuşmadığı yönündeki ısrarlı sorulara net yanıtlar vermekten kaçındı.

Bruce, "Bu durumda İsrail'in planları ve bu raporlama konusunda sizi İsrail hükümetine yönlendiriyorum. Biz yabancı hükümetlerin açıklamalarını yorumlamakla uğraşmıyoruz." ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın "Gazze'deki savaşı bitirmek istediğini" defalarca dile getirdiğini ve Netanyahu'nun Gazze'ye daha fazla saldırı içeren yeni planlarının Trump'ın politikasıyla uyuşmadığını dile getiren bir muhabirin sorusuna yanıt veren Bruce, şöyle konuştu:

"İsrail'in planları hakkında kesinlikle konuşmayacağım. Birçok haber var. Haberler veya başka bir hükümetin planları hakkında konuşmayacağım. Bildiğim şey, Trump yönetiminin bu konuya odaklandığıdır. O (Trump), bunun sona ermesini istiyor."

İsrail devlet televizyonu KAN'a konuşan konuya ilişkin bilgi sahibi İsrailli kaynak, Netanyahu'nun Gazze Şeridi'ni tamamen işgal etme eğiliminde olduğunu söylemişti.

Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in, Gazze'nin tamamının işgal edileceği bir plana karşı olduğu öne sürülmüştü.

Netanyahu'nun ofisinden Zamir'e "Gazze'nin tamamının işgali planı size uymuyorsa istifa etmelisiniz" mesajı gönderildiği aktarılmıştı.

Kızılhaç'tan, Gazze'de insani yardım çalışmalarını mümkün kılabilmek için taraflara anlaşma çağrısı

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), Gazze'de insani çalışmalarını mümkün kılabilmek için taraflar arasında anlaşma çağrısında bulunarak, Gazze Şeridi genelinde acil ihtiyaç sahibi sivillere hayat kurtarıcı yardımların güvenli şekilde ulaştırılmasını artırmaya hazır olduğunu bildirdi.

ICRC, İsrail'in yoğun saldırıları altında bulunan ve kıtlığa mahkum ettiği Gazze'deki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "Gazze'de insani yardım çalışmalarını mümkün kılmak için taraflar arasında bir anlaşma çağrısında bulunuyoruz." ifadeleri kullanıldı.

ICRC ekiplerinin, Gazze'deki esirler için de ilaç ve gıda getirmeye hazır olduğu belirtilen açıklamada, bunun için İsrail ve Hamas arasında bir anlaşmaya varılması gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, "ICRC ekipleri ayrıca, Gazze Şeridi genelinde acil ihtiyaç sahibi sivillere hayat kurtarıcı yardımların güvenli şekilde ulaştırılmasını artırmaya hazır. Hızlı ve kesintisiz insani yardım akışına izin verilmeli ve kolaylaştırılmalı. Şiddetli gıda kıtlığı durumu her geçen gün kötüleşirken, Gazze'deki sivillerin gıdaya, temiz suya, tıbbi ve hijyen malzemelerine ve hayatta kalmak ve onurlu şekilde yaşamak için ihtiyaç duydukları diğer temel ihtiyaçlara anında ve sürekli erişimi olmalı." denildi.

ICRC ekiplerinin, İsrail'in gözaltında tuttuğu Filistinli esirleri ziyaret etmeye hazır olduğu da kaydedilen açıklamada, Gazze'de hayat kurtarma penceresinin kapandığı ve bir an önce harekete geçilmesi gerektiği ifade edildi.

ICRC Başkanı Mirjana Spoljaric Egger'in, dün İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile insani yardım erişimini güvence altına almak, uluslararası insani hukuka saygıyı sağlamak ve bölgedeki acıları hafifletmek için görüştüğüne de yer verilen açıklamada, "Bu, rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılmasını kolaylaştırmanın yanı sıra insani yardımın ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlama çabalarını da içeriyor." ifadeleri kullanıldı.

İsrail Genelkurmay Başkanı ile Netanyahu'nun Gazze'nin işgali planına ilişkin tartıştığı bildirildi

İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, Genelkurmay Başkanı Zamir'in Başbakan Binyamin Netanyahu'ya Gazze Şeridi'nin tamamının işgal edilmesi planıyla ülkeyi bir tuzağa çektiğini söylediği aktarıldı.

Toplantı sırasında Başbakan Netanyahu'nun oğlu Yair Netanyahu'nun kendisine yönelik "darbe girişimine öncülük ettiği" suçlamalarına atıf yapan Zamir, Gazze'de yürüttükleri "savaşın ortasında" neden bu tür saldırılara maruz kaldığını sordu.

Ayrıca Zamir, Başbakan Netanyahu'nun kendisine gönderdiği basına yansıyan "Gazze Şeridi'nin tamamının işgal edilmesi planı size uymuyorsa istifa etmelisiniz." mesajına da sert tepki gösterdi.

Başbakan Netanyahu ise Zamir'e "Basın karşısında istifa etmekle tehdit etmeyin. Planınızı kabul etmememiz halinde sürekli istifa tehditleri savurmanızı kabul etmiyorum. Oğlum 33 yaşında, yetişkin bir adam." ifadelerini sarf etti.

Gazze'nin tamamını işgal planıyla ülkeyi tuzağa çektiği yönünde Zamir'in kendisine yönelttiği eleştiriye cevaben Netanyahu, kabineye sunacağını söylediği planda iyileştirmeler yapılmasını istedi.

Tartışma sırasında Zamir'in zaman zaman öfkelendiği belirtildi.

İsrail basınına göre Tel Aviv yönetimi Atina'daki büyükelçiliği personelini tahliye etti

Israel Hayom gazetesinin haberinde, İsrail'in Atina Büyükelçiliği personelinin, Gazze'de soykırım yapan İsrail'e karşı yapılan protestolar nedeniyle tahliye edildiği belirtildi.

Yunanistan'da sol görüşlü grupların 10 Ağustos'ta "Gazze Yürüyüşü" düzenleyeceği hatırlatıldı.

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria'da baskınlar yapıp Filistinlileri yaraladı

Filistin resmi haber ajansı WAFA'ya göre, Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Selfit kenti yakınlarında Filistinlilere saldırdı, Eriha kentinin kuzeyindeki Şellal Avce ile Nablus'un kuzeyindeki Sebastıya köylerine de baskın yaptı.

İsrailli gruplar, Selfit'in batısında ve Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) yakınlarındaki Deyr Ballut beldesinde Filistinlilere karşı biber gazı kullandı. Söz konusu saldırılarda birçok Filistinli yaralandı, bazıları da atılan gazdan etkilendi.

Yaklaşık 50 kişiden oluşan İsrailli bir grup ise İsrail ordusunun korumasında bedevi köyü Şellal Avce'ye baskın düzenledi, bölgeye çıkan tüm yolları kapattı.