Dolar
38.44
Euro
43.68
Altın
3,224.97
ETH/USDT
1,830.00
BTC/USDT
95,934.00
BIST 100
9,078.43
Dünya, İsrail-Filistin çatışması

İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 14 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail’in Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 14 Filistinli öldü, çok sayıda kişi yaralandı.

Ekip  | 01.05.2025 - Güncelleme : 01.05.2025
İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 14 Filistinli hayatını kaybetti Fotoğraf: Hani Alshaer/AA

Gazze

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail'in Gazze’nin kuzeyindeki Beyt Lahiya kentine yönelik saldırısında 9 Filistinli yaşamını yitirdi, yaralananlar oldu.

Gazze Şeridi’nin ortasındaki Deyr el-Belah kentinde bir eve düzenlenen saldırıda 1 Filistinli hayatını kaybederken, birkaç kişi de yaralandı.

İsrail’in insansız hava aracı ile Gazze’nin güneyindeki Refah kentinin el-Mevasi bölgesine düzenlediği saldırıda ise 3 Filistinli çiftçi yaşamını yitirdi, bazıları da yaralandı.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Gazze Şeridi'nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinde de İsrail saldırılarında yaralanan bir kız çocuğu hayatını kaybetti.

İsrail'in Gazze'ye saldırılarında can kaybı 52 bin 418'e yükseldi

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 18 ölü ve 77 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 2 bin 326 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 6 bin 50 kişinin de yaralandığı belirtildi.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 52 bin 418'e, yaralıların sayısının da 118 bin 91'e yükseldiği bildirildi.

Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.

Filistinli yetkili: İsrail kuşatması sebebiyle Gazze'de kıtlığın ileri aşamasına girildi

Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye 2 aydan uzun süredir sıkı kuşatma uyguladığını ve sınır kapılarını kapalı tuttuğunu hatırlattı.

"İsrail, Gazze Şeridi'ne gıda ve insani yardım girişini engelliyor. İsrail kuşatması sebebiyle Gazze'de kıtlığın ileri aşamasına girildi" diyen Sevabite, İsrail'in Gazze'de "modern dünyanın tanık olduğu en korkunç sistematik açlık biçimlerinden birini" uyguladığını kaydetti.

Gazze'deki insani felaketten İsrail'in tam sorumlu olduğunu vurgulayan Sevabite, "Gazze'de gıda, ilaç ve su, 2,4 milyondan fazla sivile karşı savaş silahı olarak kullanılıyor. Bu, uluslararası insancıl hukukun en temel ilkelerinin açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Sınır kapılarının kapatılması, zalim abluka, gıda kıtlığı, un eksikliği ve fırınların kapanmaya zorlanması Gazze Şeridi'nde gıda güvenliğini tamamen çökme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı." diye konuştu.

Gazzeli yetkili, Gazze'deki durumun "uluslararası toplumun gerçek bir ahlaki ve hukuki sınavı olduğunun" altını çizdi.

Sevabite, Gazze'ye yardımların engelsiz sağlanması ve "çok geç olmadan Gazze'deki hayata dair geriye kalanların kurtarılması için" acil ve etkili bir uluslararası müdahale yapılması çağrısında bulundu.

BM: Gazze'de savaş nedeniyle yaklaşık 660 bin çocuk okula gidemiyor

UNRWA'dan yapılan açıklamada, Ajans'ın Gazze'deki çocuklara acil durum eğitimi ve psikososyal destek sağlamayı sürdürdüğü, bunun "çocuklara bir umut ışığı" olduğu belirtildi.

İsrail saldırıları altındaki Gazze'de zorlukların son derece büyük olduğu vurgulanan açıklamada, "Gazze'de savaş nedeniyle yaklaşık 660 bin çocuk okula gidemiyor." ifadesi kullanıldı.

Gazze'de İsrail'in 18 Mart'ta ateşkesi bozarak saldırılarını yeniden başlatması sebebiyle geçici eğitim faaliyetlerinin ciddi bir şekilde etkilendiği ifade edildi.

İsrail ordusunun Gazze'de sivilleri yerinden etme eylemlerinin, Gazzeli çocukların acil ihtiyaç duyduğu ruh sağlığı desteği ve eğlence faaliyetlerine erişimi daha da engellediği kaydedildi.

BM'den İsrail'e Gazze'ye 2 aydır uyguladığı "acımasız ablukayı sonlandırma" çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, İsrail'in 2 Mart'tan bu yana insani yardım girişine izin vermediği Gazze'deki duruma ilişkin yazılı açıklama yaptı.

İsrailli yetkililerin, 2 ay önce Gazze'ye tüm yardımları engelleme ve saldırıların mağduru olanları kurtarma çabalarını durdurma yönünde bilinçli bir karar aldığını hatırlatan Fletcher, bu politikanın "Hamas'a baskı yapmak" olduğunun açıkça ifade edildiğini bildirdi.

Fletcher, Gazze'deki rehinelerin serbest bırakılması yönünde çağrıda bulunarak, "Ancak uluslararası hukuk nettir; işgalci güç olarak İsrail, insani yardıma izin vermeli. Yardım ve onun kurtardığı sivil hayatlar asla bir pazarlık konusu olmamalı. Yardımı engellemek sivilleri aç bırakır, onları temel tıbbi destekten mahrum bırakır. Sivilleri onur ve umuttan mahrum eder ve zalimce bir toplu cezaya çarptırır. Yardımı engellemek öldürür." ifadelerini kullandı.

İnsani yardım hareketinin bağımsız ve tarafsız olduğunun altını çizen Fletcher, tüm sivillerin eşit derecede korunması gerektiğine inandıklarını belirtti.

Fletcher, risklere rağmen, ellerinden geldiğince çok sayıda hayat kurtarmaya hazır olduklarını kaydederek, "İsrail yetkililerine ve onları ikna etmeye çalışanlara bu acımasız ablukayı kaldırmaları çağrısını yineliyoruz. İnsani yardım görevlilerinin hayat kurtarmasına izin verin. Korunmasız bırakılan sivillere, hiçbir özür yeterli olamaz. Ancak uluslararası toplumu bu adaletsizliği önlemek için harekete geçiremediğimiz için gerçekten üzgünüm." değerlendirmesinde bulundu.

Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin kurşunuyla bacağını kaybeden Amur, direnişten vazgeçmiyor

İsrail'in Gazze sınırında bulunan Sderot kentindeki Soroka Hastanesi’nde bacağı kesildikten sonra, yaşadığı teneke barakaya geri dönen Filistinli Amur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Bu toprak benim parçam. Tek bacakla da olsa burada kalacağım. Beni yıldıramazlar." dedi.

Amur, İsraillilerin geçen hafta perşembe günü baskın düzenlediğini aktaran söyleyen Amur, "Oğlumu ve arazimi onlardan korumaya çalışırken İsraillilerden biri beni yere itti, ardından M16 tüfeğiyle iki kere havaya bir tane de bacağıma ateş etti. Yaklaşık 40 dakika boyunca kan kaybettim." dedi.

"Bacağım gitti, olsun; toprak için değer"

İsrail sağlık ekiplerinin geç geldiğini, hastanede ise kendisine yaralı gibi değil, suçlu gibi davrandıklarını söyleyen Amur, "Ellerim yatağa kelepçelendi ve ameliyat sonrası bacağımın kesildiğini öğrendim. Nasıl ve neden bilmiyorum. Daha sonra Filistin Kızılayı aracılığıyla El-Halil’deki El-Ehli Hastanesi’ne nakledildim." ifadelerine yer verdi.

Said Amur, olaydan günler önce gaspçı İsraillilerin arazisine saldırıp çevre çitlerini kaldırdığını, şikayetçi olmak için İsrail polisine başvurduğunu, ancak başvurunun işleme alınmadığını belirterek, köyde ailesinden kalma sekiz buçuk dönüm arazisi olduğunu, Osmanlı döneminden kalma tapularının olduğunu bilgisini paylaştı.

Zeytin ağaçları diktiği arazisini ve keçilerini bırakmayacağını vurgulayan Amur, “Saldırıların amacı bizi korkutup buradan göç ettirmek. Ama ben buradayım. Bacağım gitti, olsun; toprak için değer.” ifadelerini kullandı.

Amur’un evinin hemen yanında yer alan yasa dışı "Avigail" yerleşim birimini bağlayan yol boyunca İsrail bayraklarının asıldığını anlatan Amur, “Amaçları bizi tek tek buradan çıkarmak. Ama başarılı olamayacaklar. Ben döndüm ve gitmeyeceğim” dedi.

"Bu toprak benim hakkım ve ne olursa olsun burada kalacağım"

Bacağı kesilmesine rağmen Filistinli Amur, "Bugün evimdeyim, toprağımdayım. Bugün tek bacakla da olsam toprağımda kalacağım. Bu toprak benim hakkım ve ne olursa olsun burada kalacağım. O, benim bir parçam ve asla vazgeçemem." sözlerine yer verdi.

Bu toprakların vatanları olduğunu, karşılaştıkları tüm baskılara rağmen onu terk etmeyecek ve oradan göç etmeyeceklerini vurgulayan Amur, gaspçı İsrailliler ve onların hükümetinin, bölgedeki Filistinlilere baskı yaparak onları topraklarından sürmeye ve bu toprakları yerleşim projelerine açmaya çalıştığını söyledi.

Son olarak da Amur, "Bacağım bu toprak uğruna feda oldu, bu verebileceğim en az şeydi." diye konuştu.

İsrail'in açlığa mahkum ettiği Filistinliler bir tas yemeğe ulaşmak için saatlerini harcıyor

Öte yandan uygulanan tam ambargo sebebiyle bölgedeki "insani kriz" had safhaya ulaştı.

İsrail'in 2 Mart’tan bu yana sınır kapılarını kapatarak yardım malzemesi ve yakıt girişini engellemesiyle açlığa mahkum ettiği Filistinliler, bir tas yemeğe ulaşmak için saatlerini harcıyor.

Uzun mesafeler kat eden Gazze'nin kuzeyindeki Filistinliler için sıcak yemek dağıtımı yapıldı. Yardım kuruşluları aracılığıyla dağıtılan yemekleri almak için bölgeye gelen aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda Filistinli izdiham yarattı.

DSÖ: İlaçlar sınırda beklerken insanlar önlenebilir hastalıklardan ölüyor

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail'in saldırıları ve ablukası altında olan Gazze'nin sınırlarında ilaçlar yardım kamyonlarında beklerken insanların önlenebilir hastalıktan öldüğünü bildirdi.

Ghebreyesus, Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisine Akredite Basın Mensupları Birliği (ACANU) üyesi gazetecilerle bir araya gelerek, küresel sağlık konularına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ACANU üyeleriyle geçen yıl sonunda yaptığı buluşmanın ardından DSÖ üyesi ülkelerin "salgın anlaşması" konusunda uzlaşmaya vardığını hatırlatan Ghebreyesus, üye ülkelerin hükümetler arası müzakere organında 12 binden fazla kelime üzerinde mutabakata vardığını söyledi.

Ghebreyesus, "Üye ülkeleri, dünyayı salgınlardan daha güvenli hale getirme taahhüdünde bulundukları için hepsini kutluyorum. Bir sonraki adım, tüm DSÖ üye ülkelerinin bu ayın sonunda yapılacak 78. oturumunda taslak metni ele alması olacak." dedi.

İsrail'in 2 aydır yardımların ulaşmasını engellediği Gazze'deki durumun felaket seviyede kötü olduğunu kaydeden Ghebreyesus, "Gazze'de 2 milyon insan açlıktan ölürken, 116 bin ton gıda sadece birkaç dakika uzaklıktaki sınırda engelleniyor. Artan saldırılar, tahliye emirleri, daralan insani alan ve yardım ablukası, zaten çökmüş bir sağlık sisteminde çok sayıda can kaybına neden oluyor." dedi.

Temel ilaçlar ve tıbbi malzemelerin tükendiğini belirten Ghebreyesus, yaşananların, zorlukla elde edilen iyileşme ve rehabilitasyon sürecini tersine çevirmekle tehdit ettiğini vurguladı.

Ghebreyesus, "Hastanelere yapılan saldırılar, hastaların kendi güvenlikleri için endişelenerek sağlık hizmeti aramasını engelliyor. Saldırılar tesisleri hizmet dışı bırakarak nüfus için kritik bir yaşam hattını kesiyor. İlaçlar sınırda beklerken insanlar önlenebilir hastalıklardan ölüyor. Dezenfektanlar sınırdaki kamyonlarda beklerken yaraları enfekte oluyor. İnsanların aç olduğunu, çocukların zayıf ve yetersiz beslendiğini ve bunun ömür boyu sürecek sonuçları olduğunu bilmek için zayıflamış çocukların fotoğraflarını görmemize gerek yok." diye konuştu.

Gazze Şeridi'nde rehinelerin serbest bırakılması gerektiğini ifade eden Ghebreyesus, insani yardıma erişim için acil bir ateşkese ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

İsrail ordusu Batı Şeria'da bir askerinin yaralandığı beldenin tüm girişlerini kapattı

AA muhabirinin görgü tanıklarından edindiği bilgiye göre, İsrail ordusuna ait buldozerler, Beyta beldesinin tüm girişlerini toprak bariyerlerle kapattı.

Bölge sakinlerinin beldeye giriş çıkışını engelleyen İsrail ordusu, Beyta'yı çevresinden ayırarak izole etti.

İsrail ordusuna ait birlikler beldenin çevresinde konuşlanırken, diğer birliklerin de Beyta'ya yönelik baskını sürdürüyor.

İsrail askerleri beldedeki çeşitli mahallelerde arama yapıyor.

Ayrıca İsrail ordusu, Beyta'nın yakınındaki Udla beldesinin bazı girişlerini de kapattı.

Filistin topraklarını gasbeden yüzlerce İsrailli, Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi

Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden isminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili, AA muhabirine, İsrail polisinin koruması altında Filistin topraklarını gasbeden 349 İsraillinin Aksa'ya baskın düzenlediğini söyledi.

Filistinli yetkili, öğlen namazının ardından saldırgan İsraillilerin Mescid-i Aksa'ya baskın yapabileceği uyarısında bulundu.

Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Aksa'nın batı duvarındaki Meğaribe Kapısı'ndan gruplar halinde camiye baskın düzenledi.

Aktivistlerin sosyal medyada paylaştığı görüntülerde İsraillilerin Aksa'nın doğu tarafında dini ritüeller yaptığı görülüyor.

İsrailli sağcı gruplar işgalci İsrail devletinin kurulmasının 77. yıl dönümünde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleme çağrısında bulunmuştu.

Filistinliler İsrail'in kurulduğu ve yüz binlerce soydaşının topraklarından sürüldüğü 1948'deki olaylar zincirini Büyük Felaket (Nekbe) olarak isimlendiriyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın