İsrail saldırısında 4 kızını ve bacağını kaybeden Gazzeli anne, çocuklarının mezarını ziyaret edebilmek istiyor
Gazze'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'nda yaşayan Hanin el-Mebhuh (34), Gazze'de 2 yıldır devam eden savaşta 4 kızını ve bir bacağını kaybetti, diğerini de kaybetmemek ve tedavi olup kızlarının mezarını ziyaret edebilmek istiyor.

Gazze
İsrail'in 2 yıldır Gazze'de uyguladığı soykırımda 67 binin üzerinde insan hayatını kaybetti, 39 bini aşkın aile toplu katliamlara maruz kaldı. Bunlardan 2 bin 700 aile tamamen yok olurken (8 bin 574 kişi), 6 bin 20 aileden ise yalnızca bir kişi hayatta kaldı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Nusayrat Mülteci Kampında yaşayan Mebhuh'un hayatı da Gazze'deki binlerce insan gibi soykırımla birlikte altüst oldu.
Hanin el-Mebhuh, savaştan önce istikrarlı ve mutlu bir hayat süren, çocuklarını okula götürüp getirmekle, ev ödevleriyle ilgilenen, ev işlerini yapan mesut bir "anne" iken uğradığı saldırıyla her şeyini kaybetti. Şimdilerde kalan bacağını da ampüte olmaktan kurtarmak ve yürüyerek kızlarının mezarına gitmek istiyor.
Saldırıyla hayatı 180 derece değişti
"2 yıldır soykırıma uğruyoruz, bu basit bir savaş değil. Bizim yaşadıklarımızı hiçbir Arap ve İslam ülkesi yaşamadı." diyen Mebhuh, savaş öncesinde ablukada olmalarına rağmen mutlu ve güzel bir hayatları olduğunu dile getirdi.
Mebhuh, savaşla birlikte Filistinlilerin hayatının tamamen değiştiğini, ateşte yemek pişirir olduklarını, güvenlik denen bir şey kalmadığını ve pek çok kere yer değiştirmek zorunda kaldıklarını aktardı.
Mebhuh, uğradıkları saldırı ve sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı:
"10 Temmuz 2024'te saldırıya uğradık. Saldırı bizi uyurken yakaladı. Ben ağır yaralandım, eşimin bedeninde de ikinci ve üçüncü dereceden yanıklar oluştu. Saldırının etkisiyle eşim, ben ve 5 aylık kızım bir tarafa, diğer kızlarım başka bir tarafa savrulduk. Kol ve bacaklarım kırıldı, leğen ve çene kemiğinden yaralandım, uzun süre gözümde enfeksiyonlarla mücadele ettim, göremedim. Yoğun bakımda 40 gün kaldım.
Bu benim hayatımın en zor dönemiydi. Sağ bacağımda da enfeksiyon oluştu, pek çok kez platin takmayı denediler ama sonunda ampüte etmek zorunda kaldılar. Sol ayak bileğimde de çok ağır yaralanma oldu, bu ayağım ampüte olmaktan mucize eseri kurtuldu. Ama doktorlar pek çok kez platin değiştirmesine rağmen bu ayaktaki kırıklar bir türlü onarılamadı."
Kızlarının gidişiyle hayatının ışığı söndü
Acılı anne Mebhuh, bedeninde ve ruhunda açılan derin yarayı "Hayatım felç oldu, sevineceğim hiçbir şey kalmadı. Hayatım etrafa ışık saçan bir mum gibiydi ama kızlarımı kaybettikten ve ağır şekilde yaralandıktan sonra o mum söndü. Kızlarım Mirna (10), Yasemin (8), Cennet (5) ve 5 aylık Rim'i bir anda kaybettim. Hayatım sıfırlandı." diyerek tarif etti.
Tedavi olmak, kaybettiği bacağın yerine protez taktırmak ve diğerini de ampüte olmaktan kurtarmak istediğini söyleyen Mebhuh, ileriye dönük hayal ve isteklerini şöyle sıraladı:
"Daha fazla geriye değil ileriye gitmek istiyorum. Kaybettiğim çocuklarımın acısını bana unutturacak bir çocuğum olsun, yeniden yürüyeyim, güzel bir ailem olsun, yeni hatıralar biriktireyim istiyorum. Ben kızlarıma veda edemedim, o anı yaşamadım. Bu yüzden her şeyden de önemlisi yürümeyi ve kızlarımın mezarlarını ziyaret edebilmeyi istiyorum."