İnsan hakları avukatı Deek, İstanbul'da Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesince düzenlenen "Gazze'den Sonra Uluslararası Hukuku Yeniden Düşünmek" konferansında, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Konferanstan ve yaşadığımız günlerden çıkarılması gereken sonuca ilişkin konuşan Deek, "Filistinlilere yönelik soykırım, Batı tarafından yönetilen, korunan ve ilerletilen uluslararası bir projedir ve sadece Filistin'deki Filistinlileri değil, tüm dünyadaki Filistinlileri ve destekçilerini öldürmeyi, soykırıma uğratmayı ve susturmayı amaçlamaktadır." dedi.

Deek, "Filistinli aktivistlere ve dünyanın dört bir yanındaki Filistin müttefiklerine yönelik bu baskı projesi, Filistin'deki soykırımın bir uzantısı olarak görülmeli ve bu şekilde muamele görmelidir. Soykırımın kendisi kadar yasa dışı hale getirilmelidir. Filistin dışındaki Filistinlilerin sesinin ve Filistinlilerin yok edilmesine son verilmesini isteyen seslerin tarihi, fiziksel olarak silinmesini amaçlamaktadır. İsrail'in şu anda yürüttüğü soykırım projesi kadar tehlikelidir." ifadelerini kullandı.

Filistin'e destek verenlerin antisemitik olmakla suçlanmasının soykırım yanlısı amaçlar taşıdığını belirten Deek, "'Antisemitizmi durdur' kampanyası aslında antisemitizme odaklanmıyor, İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırımına itirazları durdurmaya odaklanmaktadır. Filistinlileri tehlikeye atmaya ve onları daha fazla baskı ve şiddete maruz bırakmaya odaklanıyor." diye konuştu.

Deek, Filistin'i destekleyenlerin antisemitik olmakla suçlanmasının aslında Yahudi toplumunu tehlikeye attığına ve insanların zihinlerinde "iyi Yahudi" ve "kötü Yahudi" şeklinde iki kategori oluşturduğuna işaret etti.

"ABD hükümeti kendi ayağına kurşun sıkıyor"

ABD'nin İsrail'e koşulsuz desteği bağlamında bugün Nakba'yı 76 yıldır ve soykırımı 10 aydır sürdüren tüm Batı sistemine karşı küresel bir siyasi tepkinin eşiğinde olunduğunu aktaran Deek, "ABD hükümeti kendi ayağına kurşun sıkıyor ve uluslararası sahnedeki konumunu daha da kötüleştirmeye hazırlanıyor." diye konuştu.

Deek, "Bunun bedelini ekonomik ve siyasi olarak uzun süre ödeyecektir. Bence bu şimdiden gerçekleşiyor. Dolayısıyla, ABD hükümet yetkililerinin birçoğunun bireysel olarak önümüzdeki günlerde ve yıllarda birçok gerçek sorumlulukla karşı karşıya kalması beklenmelidir." dedi.

"Küresel güneyde yerel hükümetlere baskı yapmak için bir alan olduğunu düşünüyorum"

İsrail'in Filistinlilere yönelik soykırımını durdurmak için yapılacak en iyi şeyin hükümetleri harekete geçirmek olduğunun altını çizen Deek, "Birincisi, askeri müdahale; İsrail hükümetini durdurmak için çok taraflı bir askeri müdahale yapılmalıdır. İsrail hükümeti durmaya niyetli olmadığını açıkça ortaya koydu." ifadelerini kullandı.

Deek, ikinci olarak ülkelerin İsrail'e yaptırım ve ambargo uygulaması, bunun soykırım sona erene kadar değil, İsrail hükümeti Uluslararası Adalet Divanının (UAD) kararlarına uyarak 1967 sınırlarına gerek asker gerekse de yerleşimciler bakımından çekilene kadar sürmesi ve tüm devletlerin İsrail temel insan hakları yasalarını ve yükümlülüklerini yerine getirene kadar ilişkileri normalleştirmemesi gerektiğini dile getirdi.

Bugüne kadar boykotlar çerçevesinde özel şirketlerin hedef alınmasının önemine işaret eden Deek, "Küresel güneyde yerel hükümetlere baskı yapmak için bir alan olduğunu düşünüyorum. Sendika temsilcilerinin, siyasi partilerin doğrudan harekete geçmesini talep etme konusunda daha aktif bir rol üstlenmeleri gerektiğini düşünüyorum." diye konuştu.

Deek, yeterli insani yardımların ulaştırılamadığı Gazze'ye yönelik ablukanın kırılması gerektiğini belirterek "Diğer bir yol da sivil toplumun kendisinin harekete geçmesidir. Gemilere binin, uçaklara binin, karadan geçin, Ürdün'e gidin, Filistin'e gitmeye çalışın. Bunu yapacak gücün bir parçası olun." dedi.