İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarının başlamasından bu yana bölgede yaşanan yakıt krizi, Filistinlileri alternatif çözümler üretmeye itti.

Hayatın pek çok alanında gerekli olan yakıtı dışardan temin edemeyen Filistinliler, iptidai yöntemlerle de olsa yakıtı kendileri üretmek için kolları sıvadı.

Gazze'nin kuzeyi ile güneyini birbirine bağlayan en önemli yollardan biri olan denize paralel Reşid Caddesi'nde bir nevi "açık hava akaryakıt üretim tesisi" kuran Filistinliler, burada ürettikleri yakıtı hastaneler, elektrik jeneratörleri ve ulaşım araçlarının kullanımına sunmaya başladı.

Plastik gereçler ve araç lastiklerinin yakılması ve damıtma, yoğuşma ve rafine etme gibi temel yöntemlerin kullanılmasıyla üretilen bu yakıt, Filistinlilerin hayatlarını idame ettirebilmeleri açısından kritik bir rol oynasa da sağlık ve çevre açısından da büyük riskler taşıyor.

İnsanlara ekmek kapısı, Gazze'ye yakıt sağlıyorlar

Tesisin sahibi Mahmud Ebu Acve, plastikten yağ çıkardıklarını ve bunu rafine edip benzin ve mazot elde ettiklerini söyledi.

Plastiklerden çıkan siyah dumanla yüzü ise bulanmış olan Ebu Acve, benzin üretirken çıkan dumanın sağlıklarını tehdit ettiğini belirtti.

İsrail saldırılarının son bulmasını isteyen Ebu Acve, ürettikleri akaryakıtla sağlık sektöründe hastanelerin, ulaşımda otomobiller ile tuk-tuk motorların ve tarımda da çiftçinin benzin ve mazot ihtiyacını karşıladıklarını ifade etti.

Ebu Acve, "Ülkenin (Gazze) yüzde 75'inin mazot ihtiyacını biz karşılıyoruz. Biz durursak, Gazze de durur. Hastaneler, araçlar durur. Vatandaşlar bir şey yapamaz olur. Yanımda 30 kişi çalışıyor. Çalışmazsak 30 eve giden rızık kapısı kapanır." dedi.

İlkel tesisteki sağlıksız çalışma koşullarına değinen Ebu Acve, çıkan dumanın çevreye "zehir" saçtığını ve bu nedenle çalışanların hastalandığını dile getirdi.

Yakıt üretimi, sağlık ve çevre sorunlarını beraberinde getiriyor

Üretimde çalışan Ahmed Hazig ise Gazze'de iş bulamadığı için burada çalışmak zorunda kaldığını söyledi.

Hazig, topladıkları plastikleri, kompresör işlevi gören varillere koyduklarını ve hava almayacak şekilde kapattıktan sonra yüksek ısıya maruz bıraktıklarını, bu işlemle elde ettikleri katı yağları, başka varillere aktararak rafine ettiklerini anlattı.

Hazig, "Gazze biz olmadan yaşayamaz. İsrail benzini bulunmuyor, bulunsa bile çok pahalı. İnsanlar bu benzini satın alamaz. Biz daha az maliyetle onlar için mazot üretiyoruz." dedi.

Yaptığı iş nedeniyle sağlığından olduğunu kaydeden Hazig, "Bu iş hem bizim hem de çevredeki insanların kansere yakalanmasına sebep oluyor. 2 aydır bu işte çalışıyorum, geceleri uyuyamaz oldum, sürekli göğsümden hırıltılar geliyor." diye konuştu.

Gazze'de yakıt sıkıntısı büyüyor

Gazze'de 2 Mart'tan bu yana sınır kapılarının kapalı olması nedeniyle artan yakıt sıkıntısı en çok sağlık sektörünü vurdu. Gazze'deki Sağlık Bakanlığından daha önce defalarca yapılan çağrılara bir yenisi 1 Temmuz'da eklendi.

Açıklamada, yakıtın tükenmesi nedeniyle Şifa Hastanesinde diyaliz hizmetinin durduğu, yoğun bakım hizmetinin de bir kaç saatle sınırlandığı belirtildi.

Açıklamada, "Yakıt sıkıntısının sürmesi hastanelerdeki tüm hasta ve yaralıların kaçınılmaz ölümü anlamına geliyor." denilerek yakıtın hastaneler için hayati önemine işaret edildi.