Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 6. yılına giriyor
Dağa kaçırılan çocukları için eski HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 6'ncı yılına giriyor.
Diyarbakır
Terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarına kavuşmak isteyen ailelerin, 3 Eylül 2019'da HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemi, 1826'ncı gününe girdi.
Evlatlarını isteyen annelerin sesini tüm Türkiye duyarken, evlat nöbetine katılım da günden güne artarak 376'ya yükseldi.
Dayanışma ve kararlılıkla 5 yıldır sürdürülen oturma eylemi sayesinde 55 aile, evladını terör örgütünden kurtardı.
Yaz kış, kar yağmur, bayram, salgın demeden aralıksız devam eden evlat nöbetinde anne ve babaların "geri dön" çağrısına kayıtsız kalmayıp terör örgütü PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olanlar, bekleyişi devam eden ailelere de umut oldu.
Yaşadıkları tüm zorluklara rağmen evlat nöbetine kararlılıkla devam eden aileler, eylemlerinde 5. yılı geride bırakıyor.
"9, 10 yaşlarında çocukların dağda ne işi var"
Ellerinde çocuklarının fotoğrafıyla bekleyişini sürdüren annelerden Ayten Elhaman, 5 yıldır oğlunun yolunu gözlediğini söyledi.
Oğluna kavuşmak için her türlü zorluğa rağmen mücadelesini sürdürdüğünü belirten Elhaman, HDP'nin sözde özgürlük bahanesiyle çocuklarını kandırıp dağa götürdüğünü kaydetti.
"9, 10 yaşlarında çocukların dağda ne işi var?" diyen Elhaman, mücadeleleri sayesinde evlatlarına kavuşacaklarına inandığını kaydetti.
Elhaman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm Türkiye'ye çağrımdır, 3 Eylül'de bize destek verin. Bütün annelere ve gençlere sesleniyorum, DEM Parti'ye güvenmeyin, inanmayın. Sizi kandırıp dağlara götürüyorlar. Biz anneler olarak buradayız, yılmayacağız ve başaracağız. Tüm evlatlara sesleniyorum, kaçıp gelin, burada güçlü devletimiz var."
"Eşim, çocuğunu göremeden hayatını kaybetti"
Anne Hatun Yüceyurt da İstanbul'dan kandırılarak dağa götürülen oğlu Serdar için eylemine devam ettiğini bildirdi.
Evlatlarına kavuşmadan eylemlerine son vermeyeceklerini ifade eden Yüceyurt, şöyle dedi:
"Çok zorluklar çektim. Eşim, çocuğunu göremeden hayatını kaybetti. Eylemimizde 6'ncı yılımıza giriyoruz ve her gün kan ağlıyoruz. 7'nci seneyi istemiyoruz, bu sene bitsin artık. Evlatlarımızı HDP'den ve PKK'dan istiyoruz. Bizim gibi anne ve babalara sesleniyorum, 3 Eylül'de buraya gelsinler, bize destek olsunlar."
Yüceyurt, tüm çocuklara terör örgütü PKK'dan kaçıp teslim olmaları çağrısında bulundu.
"Tüm anneler birlik olmalı"
Kızı Ceylan için oturma eylemini sürdüren anne Türkan Mutlu ise evladı için eylemi sonuna kadar sürdüreceğini kaydetti.
Bir anne olarak kızına sağ salim kavuşmak istediğini belirten Mutlu, "Kızım eğer beni görüyorsan veya duyuyorsan çık gel. Orası özgürlük değil, mahkumların yeridir, zindandır. Bir kız çocuğunun yeri annenin yanıdır, dağlar veya mağaralar değil." ifadelerini kullandı.
Anne olarak kızının hayırlı bir evlat olması ve yaşadığı ülkeye faydalı olması için büyüttüğünü anlatan Mutlu, kızının kandırılarak götürüldüğünü dile getirdi.
Mutlu, "3 Eylül'de herkesi buraya davet ediyorum, gelip bize destek versinler. Bugün benim kapımı çaldılar, 10 yıldır bu acıyı çekiyorum, yarın da onların kapılarını çalarlar. Tüm anneler birlik olmalı. Ceylan; ne olur kızım çık gel, senin peşinde çok yoruldum." diye konuştu.
"Biz sadece evladımızı istiyoruz"
Oğlu Mikail için Van'dan gelerek eylemini sürdüren baba Yusuf Erdinç, oğlunun üniversite öğrenimi gördüğü sırada HDP'liler tarafından kandırılarak dağa götürüldüğünü aktardı.
Oğlunu terör örgütü PKK için büyütmediğini ifade eden Erdinç, şöyle konuştu:
"Oğlum sen okudun. Etrafına bak, HDP milletvekillerinin çocukları senin yanında var mı? Onlar Avrupa'da 7 dil okuyorlar. Sen neredesin? Senin elindeki kalemi kırdılar ve yerine silah verdiler. Oğlum senin için sonuna kadar eylemi sürdüreceğim. Tüm anne ve babalara çağrı yapıyorum, 3 Eylül'de bize destek versinler. Gelsinler evlatlarını istesinler, korkmasınlar. Biz sadece evladımızı istiyoruz. Bize destek versinler, evlatlarımızı geri alalım."
"Yatalak annem gece gündüz ağlıyor"
Kardeşi Abdurrahman için eylemini sürdüren Şehmus Çelebi de kardeşinin 2015 yılında 13 yaşındayken okul önünden kandırılarak dağa kaçırıldığını belirtti.
Kardeşi dağa kaçırıldıktan sonra babasının kanser hastalığına yakalandığını, bir süre sonra vefat ettiğini, annesinin de yatalak olduğunu ifade eden Çelebi, şunları kaydetti:
"Bunların evlatları Avrupa'da okul okuyor, benim kardeşim ve diğer çocukların ne günahı vardı da alıp götürdüler? Buradaki ailelere, çocuklara yazık değil mi? HDP, Kürt diyor; ben de Kürdüm. Bu bayraktan, devletten bir zarar görmedim. Olan garibanın çocuklarına oluyor. Bunlar bizim düşmanımızdır. Dostumuz değiller. Evimizde huzur yok, yatalak annem gece gündüz ağlıyor. Kardeşim sesimi duyuyorsan, dön gel. Babanı kaybettin, hiç olmazsa gel anneni gör. Gel devletimize, polisimize teslim ol. 3 Eylül'de 6'ncı yılımıza giriyoruz. Tüm anne, baba, ağabey ve kardeşlere sesleniyorum, gelin sesimize ses olun, belki çocuklarımız geri gelir."
Çelebi, şimdiye kadar evladına kavuşan ailelerin kendileri için bir umut olduğunu sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.