Dolar
41.96
Euro
48.92
Altın
4,264.24
ETH/USDT
4,031.30
BTC/USDT
110,725.00
BIST 100
10,341.94
Analiz

Zelenskiy'nin ABD ziyaretinden Budapeşte'deki Rusya-ABD zirvesine: Rusya-Ukrayna savaşı nereye evriliyor?

Son gelişmeler bir kez daha Ukrayna’da barışın sağlanmasında Rusya ile ABD arasındaki görüşmelerin belirleyici olduğunu gösteriyor.

Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu  | 20.10.2025 - Güncelleme : 20.10.2025
Zelenskiy'nin ABD ziyaretinden Budapeşte'deki Rusya-ABD zirvesine: Rusya-Ukrayna savaşı nereye evriliyor?

İstanbul

Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, ABD Başkanı Donald Trump ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında gerçekleşen görüşmenin arka planını, bu görüşme öncesi Rusya'nın devreye soktuğu diplomatik hamleleri ve tüm bu sürecin savaşa olası etkilerini AA Analiz için kaleme aldı.

***

Rusya-Ukrayna savaşı dördüncü yılına yaklaşırken hala uluslararası gündemin en sıcak ve belirleyici başlıklarından biri olmayı sürdürüyor. Bunun sebeplerinden biri, savaşın çoktandır adeta Rusya ile Batı arasında bir savaşa dönüşmesi ve her an daha da büyük sorunlara yol açma potansiyeline sahip olmasıdır. Diğer taraftan özellikle Donald Trump'ın ABD Başkanı olmasıyla Rusya karşısındaki Batı bloğunda konuyla ilgili önemli fikir ayrılıkları yaşanıyor. Bölgede büyük ölçüde istediklerini elde eden ABD lideri savaşın bir an sonlandırılmasını isterken Avrupalı liderler mevcut şartlarda buna pek olumlu bakmıyorlar. Avrupa’nın bu tutumuna ve Donald Trump'ın çok istediği 2025 Nobel Barış Ödülü'nü alamamasına rağmen ABD lideri iki Slav kardeşi barıştırma konusunda kararlı gözüküyor. Geçtiğimiz hafta sonu da Washington'da bu yönde yoğun diplomatik girişimlerde bulunuldu.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Moskova’nın Zelenskiy'nin ziyaretini gölgede bırakan hamlesi

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, 17 Ekim'de bir kez daha Beyaz Saray'ı ziyaret ederek Donald Trump ile bir görüşme gerçekleştirdi. Geçtiğimiz tüm hafta bu ziyaret sonrasında Beyaz Saray'ın Ukrayna'ya Kiev yönetiminin yıllardır talep ettiği Tomahawk füzelerini nihayet vereceği dile getirilirken Kremlin'den yapılan açıklamalar bunun Rusya-ABD münasebetlerini bozmaktan başka bir işe yaramayacağı yönündeydi.

Ancak Zelenskiy'nin ziyaretinden bir gün önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Donald Trump'ın bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesi, Rusya-Ukrayna hattında dengeleri bir kez daha Moskova'nın lehine çevirdi. Bu telefon görüşmesi Zelenskiy'nin ziyaretini de adeta "boşa çıkarmış" oldu. Zira Trump, bu aşamada Ukrayna'ya istediği teknolojilerin verilemeyeceğini açıkladığı gibi yeni bir Trump-Putin görüşmesinin haberini de verdi. Genel olarak son birkaç aydır cephedeki çatışmaların yanı sıra taraflar arasında diplomasi savaşı da yürütülüyor ve en azından bu alanda dengeler çok sık değişebiliyor.

Her iki görüşmenin gündemi: Tomahawk füzeleri

Her iki görüşmenin de tüm ayrıntıları belli olmamakla birlikte Trump, her iki tarafa da baskıyı ustaca devam ettiriyor. Putin ile yapılan görüşmeden sonra Trump'ın Tomahawk füzelerini Ukrayna'ya vermekten vazgeçmesi de bunu gösterdiği gibi Rusya'nın da ABD'ye yeni tekliflerde bulunduğunu söyleyebiliriz. Telefon görüşmesi hamlesinin Moskova’dan gelmesi de bunun bir kanıtı niteliğinde. Ayrıca atılan bu adım, Moskova'nın diplomatik başarısı olarak da okunabilir.

Görüşmelerle ilgili ABD basınında çıkan haberlere göre Rusya, Ukrayna'nın Donetsk Halk Cumhuriyeti'nin tamamından vazgeçmesini isterken, bunun karşılığında da -güya- Zaporog ve Herson bölgelerinin bir kısmından çekilmeyi kabul etmiş görünüyor. Rus tarafı konuyla ilgili bir açıklama yapmazken Trump, Rusya'nın da barışı istediğini dile getirdi. Diğer taraftan öyle anlaşılıyor ki Putin Trump'ı Ukrayna'ya Tomahawkların verilmesinin iki ülke arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyeceği ve Rusya-Ukrayna gerilimini iyice çıkmaza sürükleyeceği konusunda ikna etmiştir.

Ayrıca Rusya, bunun karşılığında Venezuela ve Küba gibi ülkelere kendi teknolojilerini yerleştirme konusunu bir kez daha gündeme getirmiş, geçtiğimiz hafta Rusya Parlamentosu, Venezuela ile stratejik işbirliği anlaşmasını onaylamıştı. Tüm bunlardan bağımsız olarak Amerikan yetkilileri ayrıca kendilerinin de söz konusu teknolojilere ihtiyaçları olduğunu dile getiriyorlar. Bu da ister istemez Trump’ın birçok uluslararası sorunun çözümüne bir şekilde katkıda bulunmasına rağmen kendisinin hep tetikte kaldığını gösteriyor.

Vladimir Putin "son dakika telefonu" ile Rusya açısından önemli bir hamle yaparken Donald Trump da kendi oyununu sürdürüyor. Nitekim daha önce olduğu gibi Rusya'nın etkisi altında kalma suçlamalarının önünü kesmek için Trump, Tomahawk konusunun önümüzdeki günlerde yeniden gündeme gelebileceğini dile getirdi. Diğer bir deyişle Tomahawklar, şimdilik ABD'nin her iki tarafla da görüşmelerinde önemli kozlardan biri olarak değerlendiriliyor. Kaldı ki Trump, yine Rusya'ya yaptırımlar konusunu da gündeme getirmeye devam ediyor. Trump böyle bir siyaset izleyerek her iki ülkeyi de taviz vermeyi zorluyor.

Trump'tan yeni bir teklif

Ukrayna lideri ile yapılan görüşmeden sonra Donald Trump'ın "oldukları yerde kalıp her birinin zafer ilan etmeleri" teklifini Zelenskiy Trump'a barıştan yana olduğunu göstermek için olumlu değerlendirirken, Moskova'dan resmi bir açıklama gelmedi. Trump'ın "barışa bundan önce hiçbir zaman olmadıkları kadar yakın olduğunu" belirtmesi ise Moskova'nın da buna karşı olmadığını düşündürüyor. Halbuki Rus yetkililer daha önce defalarca "özel operasyon" olarak adlandırdıkları bu savaşı başlıca amaçlarına (dört bölgenin tamamen kontrol altına alınması ve Ukrayna'nın silahsızlandırılması) ulaşıncaya kadar sürdüreceklerini dile getirmişti.

Budapeşte Zirvesi'ne doğru

Tarafların konuyla ilgili kesin tutumlarının ne olduğu konusu önümüzdeki günlerde Budapeşte'de yapılacak görüşme sonrasında daha net ortaya çıkacaktır. Budapeşte'nin görüşme yeri olarak seçilmesi de şüphesiz tesadüf değil. Macaristan, Avrupa Birliği (AB) ülkeleri içerisinde Rusya-Ukrayna savaşının bir an önce sonlandırılmasını isteyen nadir ülkelerden biri. Ayrıca Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın iki liderle kurduğu samimi diyalog da dikkat çekiyor. Yine görüşmenin yeri olarak Budapeşte'nin seçilmesini Trump'ın AB ülkelerini kızdırmak istemesiyle ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca Trump bu seçimle AB ülkelerinin Macaristan'a yönelttikleri eleştirilere karşı Budapeşte'ye destek veriyor olabilir.

Diplomatik hamleler ve tarafların ellerindeki kozlar

Son gelişmeler bir kez daha Ukrayna’da barışın sağlanmasında Rusya ile ABD arasındaki görüşmelerin belirleyici olduğunu gösteriyor. Bununla birlikte her görüşme Ukrayna'da barışın tesisine yaklaşıldığı şeklinde değerlendirilse de bugüne kadar somut bir netice de alınamadı. Nitekim cephede çatışmalar da dron saldırıları da devam ediyor. Özellikle Trump'ın iktidara gelmesinden sonra taraflar Putin'in son dakika telefonu örneğinde görüldüğü gibi diplomatik hamlelerde de bulunmaktan çekinmiyorlar.

Rusya'nın bu süreçte ustaca kullandığı argümanlardan biri de Rusya-ABD ilişkileri ve bu ilişkilerin normalleşmesinin ABD'nin lehine de olduğu konusunu iyi işlemesidir. Nitekim Moskova, ikili ilişkilerde ticaretten uluslararası sorunların ortak çözümüne kadar çok sayıda teklifte bulunuyor. Rus tarafının ABD'nin Alaska eyaletiyle Rusya'yı birleştirecek ve yük taşımacılığında da kullanılabilecek bir tünel inşa etme teklifi de bu çerçevede değerlendirilmelidir.

Söz konusu diplomasi oyununda şüphesiz Ukrayna'nın da ustaca kullandığı kozlar var. Bunlardan biri, Ukrayna'nın arkasına aldığı AB desteğidir. Kiev yönetimi, bir taraftan AB'ye Rusya'nın kendileri için de bir tehdit olduğu konusunu işlemeye devam ederken, Zelenskiy'nin tutumu AB desteğinin devam etmesini ve oyunun içinde kalmasını sağlıyor. Bu husus doğal olarak Moskova ile Washington'un rahatsız olduğu konulardan birisidir. Bu noktada, sonraki görüşmenin ev sahibi olarak Budapeşte seçimini de açıklıyor.

Kış aylarının yaklaşmasıyla cephedeki çatışmaların dozu şüphesiz azalacaktır. Bu süreçte taraflar ellerindeki kozları da kullanarak bir taraftan diplomasi oyunlarını sürdürecek diğer taraftan ise bir netice alınamayacağı varsayımıyla savaşın yeni dönemine hazırlıklarını sürdüreceklerdir. İnsan ve maddi kayıplar arttıkça savaşın sonlandırılması zorlaştığından savaşın dört yılı tamamlamadan bitmesi ve böylece daha fazla kayıp verilmesinin önüne geçilmesi büyük önem arz ediyor. Budapeşte görüşmeleri de bu bağlamda aynı İstanbul ve Alaska zirveleri gibi her şeye rağmen yeni bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.

[Prof. Dr. İlyas Kemaloğlu, Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesidir.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.