Dolar
41.82
Euro
48.59
Altın
4,138.37
ETH/USDT
4,131.70
BTC/USDT
113,350.00
BIST 100
10,316.40
Analiz

MAGA'da siyasi çatlak ve silahlı şiddet sarmalı: Charlie Kirk suikastı ne söylüyor?

Kirk, MAGA tabanının yaşadığı bölünmelerde kanaat önderi olarak etkide bulunabilirdi. Öldürülmesi, kitlesi nezdinde kendisini politik bir sembol haline getirdi.

Bekir İlhan  | 16.09.2025 - Güncelleme : 17.09.2025
MAGA'da siyasi çatlak ve silahlı şiddet sarmalı: Charlie Kirk suikastı ne söylüyor?

İstanbul

​​​​​​​Cincinnati Üniversitesinden Bekir İlhan, ABD’de gerçekleşen Charlie Kirk suikastının arka planını ve ABD'de büyüyen şiddet sarmalını AA Analiz için kaleme aldı.

***

Amerikalı siyasi aktivist ve yorumcu Charlie Kirk, 10 Eylül 2025 tarihinde Utah eyaletinde bir üniversite kampüsünde suikast sonucu öldürüldü. Amerika Birleşik Devletleri’ni (ABD) sarsan bu suikast birçok tartışmayı beraberinde getirdi. Katil zanlısının özelliklerinden hareketle cinayetin hangi motivasyonla işlendiğine yönelik spekülasyonlar ve çıkarımlar yapılmaya devam ediyor. Zaten oldukça polarize durumda olan Amerikan iç kamuoyunda tüm taraflar birbirlerini ilk dakikadan itibaren suçlamaktan geri durmadı. Cinayet üzerinden herkes pozisyonunu tahkim etme yarışına girdi. Aslında daha geniş açıdan bakıldığında, Kirk suikasti ABD’de son dönemde siyasal şiddet meselesini tekrar gündeme getirdi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Charlie Kirk ve MAGA tabanındaki bölünmeler

Charlie Kirk, üniversite kampüslerini ziyaret ederek umuma açık münazaralar gerçekleştiriyor, bu etkinliklerde genelde liberal ve sol görüşlü kişilerle göç, din, ırk ve cinsiyet meseleleri gibi Amerikan siyasetinin hararetli konularını tartışıyordu. Kirk, Amerikan muhafazakar ve sağ kesimlerinde bilhassa gençler arasında popüler bir figür haline gelmişti. Bu anlamda Kirk, ABD Başkanı Donald Trump’ın en büyük destekçilerinden biri olarak MAGA tabanında da büyük bir teveccüh kazanmıştı.

Bu noktada, ABD’de Trump’ın yaslandığı MAGA tabanında son dönemde ciddi ayrışmalar olduğunu ve Kirk’ün de bu ayrışmalarda taraf olduğunu söylemek gerekiyor. Özellikle son dönemde İran’ın nükleer tesislerine yapılan saldırı ve İsrail’e verilen destek en sıkı Trump destekçileri olan Tucker Carlson ve Steve Bannon gibi isimler tarafından sert bir biçimde eleştiriliyordu. Charlie Kirk, İsrail’e açıktan bir eleştiri getirmese de İran’a yönelik saldırıya karşı çıkmıştı.

Fakat bu son tartışmalardan bağımsız olarak Kirk, genç yaşı, bağlantıları ve popülaritesi düşünüldüğünde gelecekte genç muhafazakar kitleler üzerinde oldukça yönlendirici etkisi olabilecek bir isimdi. Bu noktada Kirk, MAGA tabanının yaşadığı bölünmelerde kanaat önderi olarak etkide bulunabilirdi. Silahlı saldırı sonucu öldürülmesi, kitlesi nezdinde kendisini politik bir sembol haline getirdi. Ancak bu suikast, ABD’de artan kutuplaşma da düşünüldüğünde şiddet ve iç terör sorunlarının nereye varacağı konusunda tartışmaları beraberinde getiriyor.

ABD’de nihilist şiddet dönemi mi?

Öncelikle ABD tarihinin politik cinayetler konusunda pek çok örnekle dolu olduğunu söylemek lazım. Yine ABD, özellikle silahlı okul baskınları olmak üzere birçok farklı silahlı şiddet olayından muzdarip bir ülke. Ancak son dönemde gençler tarafından gerçekleştirilen silahlı şiddet eylemlerinin kendine has özellikleri olduğu yönünde görüşler de mevcut. Bu noktada “nihilist şiddetçi aşırıcılık” (nihilist violent extremism / NVE) olarak tabir edilen bir kavramsallaştırma ön plana çıkıyor. Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) da bu kavramı ayrı bir kategori olarak tanımladığı Amerikan medyasına yansıdı.

Buna göre, ideolojik ve politik motivasyonlarla gerçekleştirilen şiddet ve terör eylemlerinden farklı olarak nihilist şiddet, bireylerin toplum ve insanlık karşıtlığından hareketle, sistemde bir değişim yaratmak yerine tüm değer ve yapıların topyekün imhası için şiddet kullanmasını ifade ediyor. Yani kavram, şiddeti politik bir gerekçeye dayandırmaksızın, manasız ve adeta şiddet için şiddet şeklinde özetlenebilecek bir hareket tarzını işaret ediyor. Hayattan kopuk, izole ve mana arayışını kaybeden Amerikalı gençlerin radikalleşip amaçsızca şiddete yönelmesi bu şekilde açıklanmaya çalışılıyor.

Bu noktada nihilist şiddet kavramsallaştırmasının bilerek ya da bilmeyerek şiddetin depolitikleştirilip gerçek nedenlerini saklamaya hizmet edebileceğini söylemek lazım. Örneğin dümdüz ırkçı saiklerle işlenen cinayeti aşırı sağ kesimler, trans kişiler tarafından işlenen cinayetleri de aşırı sol kesimler nihilist şiddet adı altında amaçsız, anlamsız ve apolitik vakalar olarak sunabiliyorlar. Böylelikle bu gruplar, medya ilgisini ve toplumsal odağı kendi üzerlerinden atmaya çalışıyorlar.

Bu durumun bir benzeri yine Batı’da “yalnız kurt” olarak ifade edilen silahlı saldırılarda da görülebilir. Kavramın, özellikle saldırganın beyaz olduğu vakalarda arka planda var olabilecek örgütsel bir bağlılığı perdelemek için kullanıldığına yönelik bir tartışma olduğunu da hatırlatmak lazım. Buna göre beyaz olmayan kişilerin karıştığı suçlar medyada daha kolay biçimde çete, kartel ve terör örgütü bağlamında çerçevelenebiliyor.

ABD’de silahlara erişim ve radikalleşme

Aslında ABD’de son dönemdeki şiddet olaylarına kaynaklık edebilecek düşünsel faktörlerden ziyade daha materyal bir faktörün olduğunun altını çizmek lazım; silahlara erişim. ABD’de bilindiği üzere silah edinimi diğer Batılı ülkelerle kıyaslandığında oldukça kolay. Bu durum, gerçek hayattaki etkileri itibarıyla düşünüldüğünde, radikalleşme sürecinin şiddetle sonuçlanmasının en önemli nedenlerinden biri.

Unutmamak lazım ki radikalleşme ne kadar büyük bir toplumsal sorun olursa olsun, onu hayata geçirecek fiziksel imkanlar ortada yoksa söz konusu radikalleşmenin neden olabileceği yıkıcılık sınırlı kalabiliyor. Bu noktada silaha ulaşımın gayet kolay olduğu bir ülkede, gerekçesi ne olursa olsun radikalizmin eyleme geçmesi daha olası. Bu yüzden ister online mecralarda ister gerçek hayatta her ne sebeple olursa olsun radikalleşmiş birinin elinin altında silah olmasıyla olmaması ya da kolaylıkla silah edinip edinememesi çok ciddi bir fark yaratıyor.

Sonuç olarak, siyasal şiddet bugün Amerikan siyasetinin en önemli gündem maddesi haline geldi. Kutuplaşan toplum ve radikalleşen bireylerle beraber düşünüldüğünde silahlara kolay erişim faktörü de şiddet sarmalı için adeta bir çarpan etkisi yaratıyor. Charlie Kirk suikasti de bunun son örneği olarak kayıtlara geçti.

[Bekir İlhan, University of Cincinnati, School of Public and International Affairs'te Siyaset Bilimi alanında doktora adayıdır.]

*Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın