Dolar
32.39
Euro
35.06
Altın
2,233.04
ETH/USDT
3,538.20
BTC/USDT
70,147.00
BIST 100
9,095.84
Gündem, 15 Temmuz Darbe Girişimi

Darbe girişimi soruşturması kapsamında Osman Kavala ve Henri Jak Barkey'in yargılanmasına başlandı

FETÖ'nün, 15 Temmuz'daki darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanan Osman Kavala ve yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Barkey hakkında, "Anayasa'yı ihlal" ve "siyasal veya askeri casusluk" suçundan açılan davanın ilk duruşması başladı.

Muhammed Enes Can, Başak Akbulut Yazar, Aleyna Sevim  | 18.12.2020 - Güncelleme : 18.12.2020
Darbe girişimi soruşturması kapsamında Osman Kavala ve Henri Jak Barkey'in yargılanmasına başlandı

İstanbul

İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan ilk duruşmaya, tutuklu sanık Osman Kavala bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığı ile katıldı. Kavala'nın avukatlarının bulunduğu duruşmaya, firari sanık Barkey gelmedi.

Duruşmaya, Almanya, Fransa, Hollanda ve İsviçre Başkonsolosları ile ABD, Danimarka, Norveç ve İsveç konsolosluk temsilcileri, Uluslararası Af örgütü temsilcisi ile CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu izleyici olarak katıldı.

Kimlik tespitinin yapılmasının ardından duruşmada iddianamenin özeti okundu. Duruşma, savunma yapan tutuklu sanık Osman Kavala, iddianamedeki suçlamaların hiçbirinin olgusal temellere dayanmadığını iddia ederek, suçlamaların kendi dünya görüşü, etik değerleri ve sorumlu olduğu kuruluşların faaliyetlerine taban tabana zıt olduğunu söyledi.

Gezi olaylarına ilişkin yargılandığı davada beraat ettiğini hatırlatan Kavala, buna rağmen şu an görülmekte olan davanın iddianamesinde, gezi iddianamesinden alıntılar yapıldığını söyledi.

Sanık Kavala, hayatı boyunca askeri darbelere karşı çıktığını savunarak, "Ordunun siyasete müdahale etmesini eleştirdim. Gülenci örgütlenme ağı ile hiçbir ilişkim olmadı. Darbe girişimini desteklemek hayat deneyimime, dünya görüşüme ve etik değerlerime tamamen terstir. İddianamede, Adil Öksüz'ün ABD'ye gitmesi ile benim Almanya seyahatimin aynı zamana rastlamış olmasının aramızda irtibat olduğunun delili olarak sunulması da olağanüstü ölçüde mantıksız bir iddiadır. " dedi.

Diğer sanık Barkey ile 18 Temmuz 2016'da bir lokantada tesadüfen karşılaşmak dışında hiçbir görüşmesi ve telefon konuşması olmadığını öne süren Kavala, Barkey ile HTS sinyallerinin birbirine yakın tespit edilmesinin de çalışma ofisi ile Barkey'in kaldığı otellerin konumu nedeniyle olabileceğini ifade etti.

Sanık Kavala, Türkiye ve Avrupa Birliği arasında 2002 yılında yapılan anlaşma uyarınca, sivil toplum kuruluşlarına Avrupa Birliği'nden fon desteği sağlandığını, Anadolu Kültür Vakfının da bu kapsamda AB'den ve başka kuruluşlardan fon desteği aldığını söyledi.

Vakıf olarak birçok ilde kültürel ve sanatsal etkinlikler yaptığını, atölyeler ve sergiler düzenlediklerini, bazı çalışmalarına da ödül verildiğini belirten Kavala, "İddianamede Açık Toplum Vakfı'nın faaliyetleri kapsamında bana yöneltilmiş olan suçlamalar da temelsizdir. Bu vakıf yasalara ve mevzuata uygun biçimde faaliyet göstermiş ve yasalara uygun biçimde yürütülen projelere destek vermiştir. Açık Toplum Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi olarak ben de vakfın faaliyetlerinden sorumluyum. Ancak hiçbir zaman vakfı temsil etme, vakıf adına karar verme, fon kullandırma konularında özel bir yetkim, görevim olmadı. Gerçeklikten bu kadar kopuk, bu kadar tuhaf suçlamalar gerekçe gösterilerek bir ihlal, bir beraat, iki defa da tahliye kararına rağmen yıllarca tutuklu kalmam, sıradan bir hak ihlali değildir, benim için bir tür manevi, işkence haline gelmiştir. Umarım yurttaşlarımızın özgürlüklerinden mahrum kalmasına yol açan, temelsiz, delilsiz, mantıksız suçlamaların en aşırılarını içeren bu iddianame türünün son örneği olur." diye konuştu.

"Alaton'un darbe girişimini 1 hafta önceden Henri Barkey'den öğrendiğini biliyorum"

Kavala'nın savunmasının ardından tanık ifadelerine geçildi. Tanık Cem Fadıl Bozkurt, Osman Kavala'nın 15 Temmuz darbe girişimiyle bir ilgisi olup olmadığını bilmediğini anlatarak, "Alaton'lar benim ortağımdı. İshak Alaton'un darbe girişimini 1 hafta önce den Henri Barkey'den öğrendiğini biliyorum. Darbeden kısa süre sonra beni İshak Bey'in doktoru aradı. İshak Bey'in dilinin altında tümör olduğunu, bir kısmını aldığını, bir kısmının yurt dışında tedavi edilmesi gerektiğini, ancak İshak Bey'in buna rıza göstermediğini söyledi. Ben de İshak Bey'i aradım. Sağlık durumundan konuştuktan sonra bana 15 Temmuz'da nerede olduğumu sordu. Söyledim. Kendisi de Türkiye'de olduğunu söyleyerek, 'Leyla Amerika'ya gitti çocuklarla.' dedi. 'Siz niye gitmediniz?' diye sordum. 'Beni bu saatten sonra alsalar ne olur' dedi." ifadelerini kullandı.

Bozkurt, ifadesinin devamında şunları söyledi:

"'Sizin hala FETÖ ile irtibatınız var mı?' diye sordum. 'Geçen hafta Hanri buradaydı.' Olayları ondan öğrendik, çocukları da önlem amaçlı Amerika'ya yolladık.' dedi. Bir süre sonra tedaviye gitti, döndü ama bir süre sonra öldü zaten. İshak Bey ile Osman Kavala'nın da yakın ilişkisi vardı. Soros ile İshak Bey, ABD'deki Açık Toplum Vakfının Türkiye'deki şubesi gibi bir şey açmayı düşünüyorlardı 2004'te. Can Paker, Leyla Alaton ve Osman Kavala açık toplum hareketini başlattılar, 2009'da da vakfı kurdular. Vakfın içinde çalışma komiteleri vardı. Leyla Alaton ile Osman Kavala, 'strateji geliştirme' komitesinde birlikte çalışıyorlardı. Bu bilgiler açık kaynaklarda da vardı, 15 Temmuz'dan sonra sitelerden kaldırmışlar." 

Sanık Osman Kavala, tanığa, "Benim Leyla Alaton ile birlikte aynı komitede çalıştığım kanısına nasıl vardınız? Böyle bir şey yok" şeklinde konuşunca tanık Bozkurt, "Web sitelerinde açıkça yazıyordu." dedi.

Duruşmada dinlenilen tanıklardan, Henri Barkey'in Büyükada'da toplantı yaptığı otelin resepsiyon görevlisi Ayhan Ulaş da ifade verdi. Tanık Ulaş, "Kavala'yı tanımıyorum. Barkey çalıştığım otele gelmişti. 15 Temmuz'dan 2 gün sonra otelden ayrıldılar. Ayrıldıklarında resepsiyonda Pensilvanya çanı gördüm. Müdürlüğe teslim ettim, onlar da emniyete teslim etti." dedi.

Duruşma, sanık avukatlarının beyanlarının alınmasıyla sürüyor.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan ve İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, tutuklu sanık Osman Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan firari eski CIA danışmanı Henri Barkey'in Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde oluşturduğu yapılanma ile gerçekleştirme teşebbüsünde bulunduğu darbe girişimi sürecinde de rol aldıkları belirtiliyor.

Sanıkların, devletin güvenliği veya iç dış siyasal yararlar bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin ettiklerine dair bulgulara erişildiği ifade edilen iddianamede, tutuklu sanık Osman Kavala ve Henri Barkey'in, "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etmek" suçundan 20'şer yıla kadar, "Cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan da ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

Sanıkların, darbe girişimini FETÖ/PDY adına sevk ve idare eden mahrem sorumlularıyla paralel bir kısım irtibatlarda bulunarak darbe girişimine hazırlık hareketlerinde bulundukları anlatılan iddianamede, sanıkların darbe girişiminin başarılı olması akabinde oluşturulacak yeni yönetim içerisinde legal veya illegal bir kısım görevler alması muhtemel olan kişi ve gruplarla bu yönde koordinasyon maksadıyla girişimde oldukları aktarılıyor.

Bu kapsamda şüphelilerin yoğun olarak yurt içi ve yurt dışı seyahatlerine çıktıkları belirtilen iddianamede, sanıkların olağan dışı yoğunlukta gerçekleşen irtibatlarının darbe girişiminin hazırlığı kapsamında değerlendirildiği kaydediliyor.

"Cumhurbaşkanının seyahat bilgilerini paylaşmıştı"

İddianamede, Henri Jak Barkey'in darbe girişiminin gerçekleştirilmeye teşebbüs edildiği gün Türkiye'ye geldiği, bu kapsamda da faaliyetini gizlemek maksadıyla bir oturum tertip ettiği belirtilerek, "Dosya kapsamında tanık sıfatıyla beyanı alınanların ifadelerinde de belirtildiği üzere, Henri Jak Barkey'in kendisiyle birlikte kalan oturum katılımcısı diğer şahıslardan farklı biçimde gece boyunca darbe girişimine dair gelişmeleri yakından takip ederek gergin bir karakter yapısı ile sürece dair yönlendirme olarak kabul edilebilecek irtibatlarda bulunduğu, kendisiyle irtibatlı olan yabancı kişi ve kurumların Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın seyahat bilgilerini sosyal medya üzerinden paylaşmasının da bu kapsamda olduğu tespit edilmiştir." deniliyor.

Şüphelilerin, darbe girişiminin yabancı devletler lehine koordinasyon ve sürdürülmesinde aktif görevlerde bulundukları, eylemlerin takibini yerinde gerçekleştirdikleri, kurmuş oldukları koordinasyon ve temaslarla sürece müdahalede bulundukları vurgulanan iddianamede, şu değerlendirmeler yer alıyor:

"Şüpheli Henri Jak Barkey'in tanık beyanlarına yansıdığı üzere ülkemize ziyaretleri esnasında ülkemiz açısından kritik süreçlerin yaşanmasının bir tesadüfle açıklanamayacak olması ve Barkey'in süreci koordine ve takip ettiği otelden ayrılırken darbe girişiminin faillerinin imzası sayılabilecek bir nesneyi buraya bırakmasından da şüpheli Barkey'in vuku bulan darbe girişiminde rolü olduğunu ortaya koymaktadır.

Şüpheli Henri Jak Barkey'in casusluk eylemleri kapsamında yerel işbirlikçisi ve ülkemizdeki faaliyetlerinde iştirak halinde birlikte hareket ettiği şüpheli Mehmet Osman Kavala'nın da darbe girişimi öncesinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü adına darbe girişimini sevk ve idare eden örgütün mahrem sorumluları ile birbirine paralel bir kısım irtibatlarda bulunarak darbe girişimine hazırlık hareketlerinde bulunduğu, bu kapsamdaki eylemlere katıldığı tespit edilmiştir."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.