Kartalkaya'daki otel yangınında 4 yakınını kaybeden anne, oğlunun asker şapkasını yanından ayırmıyor
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında 4 yakınını kaybeden Sıdıka Ersin Doğan, oğlunun asker şapkasını yanından ayırmıyor.

Bolu
Otelde 21 Ocak'ta meydana gelen, 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınında Sıdıka Ersin Doğan'ın oğlu Mert, gelini Duygu ve torunları 9 yaşındaki Doğa ile 7 yaşındaki Mavi Doğan da yaşamını yitirenler arasında yer aldı.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Yakınlarının kaybıyla büyük üzüntü yaşayan Sıdıka Ersin Doğan, yanından ayırmadığı oğlunun asker şapkasıyla acısını hafifletmeye çalışıyor.
Doğan, AA muhabirine, yangının ardından hayatlarının altüst olduğunu belirterek, "Yangında dört canımızı kaybettik. Tek oğlumuz vardı. Gelinimiz ve iki torunumuzla artık ailemiz yok." diye konuştu.
Çocuklarının son ana kadar kurtarılmayı beklediğini aktaran Doğan, şöyle devam etti:
"Arkadaşlarıyla sürekli iletişim halindelermiş. Saat 03.30'dan saat 05.10'a kadar odada kurtarılmayı beklemişler. Çok yüksek kattalarmış, alt katlar tamamen yanıyormuş. Atlamayı denemişler ama mümkün değilmiş. Gelinimin son mesajı, 'Artık konuşamıyorum, çok zor nefes alıyoruz.' olmuş. O mesajdan sonra iletişim kesilmiş. O çocuklar o süre içinde neler hissetti kim bilir."
"Bu dava Türkiye'nin vicdan davası"
Doğan, otelin çalışmaması ve açılmaması gerektiğini ifade ederek, "Eksiklikler bir günlük değil. Bolulular bilir, bu çok eski bir kurum. Affedilir gibi değil. Bir otele itfaiyenin gireceği yolun yapılmaması kasıt değil de nedir? Bunu en sığ akıl bile bilir. Bu çok büyük ve çok ciddi bir dava. Hepimiz adaletin tecellisini bekliyoruz." diye konuştu.
Oğlunun askerlik döneminden kalan şapkasıyla bir nebze teselli bulmaya çalıştığını anlatan Doğan, "Oğlum, askerlikten sonra şapkasını saklamış. Ben bunu bilmiyordum. Ofisindeki eşyalar boşaltılırken arkadaşları bulup getirdi. Oğlum manevi değerlere çok önem verirdi. Şimdi o şapkayı gittiğim her yere götürüyorum. Bunlarla oyalanmaya çalışıyoruz ama mümkün değil."
Doğan, sanıkların "olası kast"tan yargılanmasını ve en ağır cezayı almasını istediklerini belirterek, "Bu sanıkların gerçekten üzülmesini, yaşananları anlamasını istiyoruz. Biz burada sadece kendi kayıplarımız için değil, başkalarının da aynı acıyı yaşamaması için mücadele ediyoruz. Bu dava sadece bizim davamız değil, Türkiye'nin vicdan davası." dedi.
"En ağır şekilde cezalandırılmalarını bekliyoruz"
Baba Uğurtan Doğan da yargılama süresince yapılan savunmalara şaşırdığını belirtti.
Doğan, "kağıt üzerinde" diye bir kavramın olmadığını, yaşanan olayın yetki ve sorumluluğun ötesinde vicdan meselesi olduğunu dile getirerek, "Üzüntülüyüz. İçimizde kızgınlık var, kin var. Büyük mücadelemiz yasalar çerçevesinde. Yargı önünde bunların en ağır şekilde cezalandırılmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.